Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/542 E. 2021/976 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/542 Esas
KARAR NO : 2021/976

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/08/2021
KARAR TARİHİ : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin (B) grup 3.750 adet hisseli ortağı olduğunu, şirketin diğer ortaklarının ise …uyruklu …Şirketi ve … ile … ve … olduğunu, 07/06/2021 tarihinde yönetim kurulu tarafından 26/06/2021 tarihinde olağan genel kurul toplantısı için çağrı yopıldığını ve 07/07/2021 tarihinde tüm ortakların ve ilgili diğer kişilerin katılımıyla olağan genel kurul toplantısı yapıldığını, bu toplantıda yönetim kurulu üye seçimi yapıldığını ve …, … , … ve Müvekkil …’un olumsuz oyuna karşın …Ltd Şirdketi ile kendisinin … olumlu oyuyla tek başına yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, ancak anılan genel kurul kararının konuna ve esas sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, genel kurul çağrısının usulüne uygun olarak yapılmadığını, toplantı çağrısının sicil gazetesinde 07/06/2021 tarihinde yayınlandığını ve toplantının 26/06/2021 tarihinde yapılacağı belirtilmiş ise de genel kurulun 07/07/2021 tarihinde toplandığını, ayrıca şirketin kuruluşundan itibaren yönetim kurulunun yapısının hiçbir zaman tek kişiden oluşmadığını, mevcut durumda ise … nin tek başına yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş olmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren yönetim kurulu bakımından alışılagelmiş bir teamül olduğunu, ancak son yönetim kurulunda bu teamülden sapıldığını ve TBK anlamında güvene dayalı bir vekalet ilişkisi kurulan yönetim kuruluna karşı olan güvenin azaldığını, şirket üçü Türk vatandaşı , ikisi yabancı uyruklu beş ortaktan oluştuğunu, Türk ortakların paylarının yabancı ortaklara nazaran azınlıkta olduğunu, alınan bu karar ile azınlık paya sahip ortakların yönetimden uzaklaştırılmaya çalışıldığı hatta devre dışı bırakılmak istendiğini, şirketin geleceğinden ziyade kişisel çıkarların ön planda tutulduğunu, alınan kararların yoklukla sakat olduğunu, genel kurul toplantı çağrısının usulüne uygun yapılmadığını, yapılan genel kurul toplantısına ve anılan karara karşı yapılan itirazları mahkemenin iptal sebebi olarak değil butlan sebebi olarak değerlendirmesi ihtimaline binaen ayrıca butlan sebebi olarak da değerlendirilmesini talep ettiklerini, …’nin tek başına yönetim kurulu üyesi olması ve pandemi sürecinde yurt dışında ikamet ediyor oluşu, müvekkilinin bilgi alma inceleme ve denetleme hakları ile kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki haklarını sınırlandırdığı, anonim şirketin temel yapısının bozulduğunu, genel kurul toplantısında alınan 5 numaralı kararın yürütmesinin geri bırakılmasına ve yönetim organı eksikliğinin olmaması adına eski yönetim kurulunun yenisi seçilene kadar göreve devamına yada şirkete yönetim kayyımı atanmasını talep ettiklerini, yönetim kuruluna karşı güven azaldığı için şirket mallarına ve özellikle … İli … İlçesi,…Mah, … mevkii 427 ada, 2 parseldeki gayrimenkul üzerine tedbir konulmasını talep ettiklerini, müvekkilinin hem … İnşaat da hissedar hem de ayrıca … İnşaatın sahibi olduğunu, … ile söz konusu … İnşaat arasında kar pursantajı olduğu için olası bir mal kaçırma durumunda müvekkilinin çok büyük zarara uğrayacağını beyan ederek 07/07/2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 5 numaralı kararın terditli olarak öncelikle iptaline, mümkün değil ise butlanına, anılan kararın yürütmesinin geri bırakılmasına ve eski yönetim kurulunun yenisi seçilene kadar göreve devamına yahut şirkete yönetim kayyumu atanmasına ve şirket mallarına ve belirtikleri taşınmaz üzerine tedbir konulmasına karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Davasında :
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davaya konu genel kurul toplantının sonuna kadar bütün hissedarların herkesin hazır bulunduğunu, ayrıca Ticaret Bakanlığının tensilcisinin de hazır bulunduğunu, genel kurulda şirketin toplam sermayesinin %85 oranında oy çokluğu ile … tek kişi yönetici olarak seçildiğini, çağrısız genel kurula ilişkin herhangi bir itirazın genel kurulda yapılmadığını, genel kurulda yapılmayan itirazın sonradan yapılamayacağını, ayrıca 02/01/2018 tarihli genel kurulda 5 sıra nolu kararla ana sözleşmenin 8.maddesinin değiştirilerek tek kişilik yönetici seçilmesini oy birliği ile karara bağlandığını beyan ederek davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Deliller :
Genel kurul kararı, Ticaret sicil kayıtları, Taraf açıklamaları ve tüm dosya içeriği
GEREKÇE :
Dava, anonim şirket genel kurul kararının hükümsüzlüğünün tespiti ve terditli olarak iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/3647 esas, 2020/1904 karar sayılı ilamının ilgili kısmı;
” Davacı yanca, genel kurulun müdürler tarafından toplantıya çağrılması gerektiğinden bahisle, çağrının usulsüz olduğu iddia edilmiş ve bu husus bir iptal sebebi olarak ileri sürülmüşse de, toplantıya şirketin tüm ortaklarının katıldığı ve ortaklarca toplantının şekline ilişkin bir itirazda bulunulmadığı ve toplantının sonuna kadar da ayrılmadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda, 6102 sayılı TTK’nın 617/3. maddesinin yollamasıyla limited şirketler hakkında da uygulama kabiliyeti bulunan aynı Yasa’nın, “Çağrısız Genel Kurul” başlıklı 416. maddesindeki tüm şartlar oluşmuş olup, çağrının usulsüz olduğundan söz edilemeyeceğinden…”
Şeklindedir.
Genel kurul toplantı çağrısının usulüne uygun yapılmadığı iddiası yönünden;
Çağrısız genel kurul başlıklı TTK’nun 416. Maddesinde (1) Bütün payların sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirde, genel kurula katılmaya ve genel kurul toplantılarının yapılmasına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, çağrıya ilişkin usule uyulmaksızın, genel kurul olarak toplanabilir ve bu toplantı nisabı varolduğu sürece karar alabilirler. (2) Çağrısız toplanan genel kurulda, gündeme oybirliği ile madde eklenebilir; aksine esas sözleşme hükmü geçersizdir. Hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi nin 0706.2021 tarihli nüshasında davalı şirketin genel kurul toplantısının 26.06.2021 günü yapılacağı ilan edilmiş ise de, toplantı 07.07.2021 günü yapılmıştır. 07.07.2021 günü yapılan genel kurula şirketin tüm ortaklarının katıldığı, ortaklarca toplantının şekline ilişkin bir itirazda bulunulmadığı ve toplantının sonuna kadar da ayrılmadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda, TTK’nın “Çağrısız Genel Kurul” başlıklı 416. maddesindeki tüm şartlar oluşmuş olup, çağrının usulsüz olduğundan söz edilemez.
İptal talebi yönünden;
Davacı davalı şirketin 07.07.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 5 numaralı kararın iptaline ve terditli olarak bu kararın hükümsüz olduğunun tespitini karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu kararın alındığı genel kurul toplantı tutanağının incelenmesinde; Gündemin 5 numaralı kararının yönetim kurulu üyesinin seçimine ilişkin olduğu, 5 numaralı gündem maddesinin müzakeresine geçildikten sonra davacı ve bir kısım ortakların 15.000 oya tekabül eden olumsuz oyuna karşılık, 35.000 olumlu oy ve oy çokluğu ile …’nin seçilmesi kararı alınmıştır. Davacı bu karara olumsuz oy kullanmış ise de her hangi bir muhalefette bulunmamıştır. Davacının kararın alınmasından sonra “alınan kararlara muhalif kalma” koşulunun yerine getirmediği ve TTK 446/1-a maddesinde belirtilen dava açabilme şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla iptal talebi yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Butlan ve yokluk yönünden;
TTK mad. 447 de, genel kurulun, özellikle; a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır. Düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin kurucu unsurlarının tamam olmaması halinde, söz konusu hukuki işlem varlık kazanamaz ve hukuki ilişki kurulmaz; ortada bir hukuki işlem yoktur. İrade beyanı dışında bazı hukuki işlemlerde aranan ek kurucu unsurun bulunmaması halinde de hukuki işlem yoktur. Bir hukuki işlemin yokluğu her zaman, ilgili herkes tarafından ileri sürülebilir. Yokluk olgusunu hakim görevinden ötürü, kendiliğinden nazara almak zorundadır (Oğuzman/Barlas, Medeni Hukuk- Giriş Kaynaklar Temel Kavramlar, 24. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul- 2018).(Yargıtay 11 HD 2019/4559 esas 2021/4179 karar)
Davaya konu 5 numaralı kararda işlemin kurucu unsurlarında eksiklik bulunmaması ve kararın butlanı gerektirir genel kurul kararlarından olmaması nedeniyle alınan kararın hükümsüz olduğuna ilişkin talebin ve davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davaya konu kararlar butlanı gerektirir genel kurul kararlarından olmadığından ve yok hükmünde sayılmalarını gerektirir bir usulsüzlük bulunmadığından kararların hükümsüz olduğunun tespitine ilişkin talebin REDDİNE,
2-) 07/07/2021 tarihli genel kurul toplantısında karar oylamasından sonra tutanağa geçirilen bir muhalefetin bulunmadığı ve TTK 446/1-a maddesinde belirtilen dava açabilme şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, iptal talebi yönünden davanın usulden REDDİNE,
3-)Harç peşin alındığından yerinde anılmasına yer olmadığına,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafından yapılan 8,50.TL. yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)