Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/541 E. 2023/139 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/541 Esas
KARAR NO : 2023/139

DAVA : İtirazın İptali (Sigorta sözleşmesi, gabinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2013
KARAR TARİHİ : 21/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 16.07.2010 tarihli sigorta poliçesine istinaden müvekkili şirkete ait fabrikada 18/03/2011 tarihinde çıkan yangın nedeniyle oluşan hasar nedeniyle davalı sigorta şirketince yapılan ödeme dışında kalan bakiye 575.525,00 TL kısmının tahsili için davalı hakkında … 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını ancak davalının iş bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve bu nedenle takibin durduğunu, sigorta poliçesinin güvencesi devam ederken meydana gelen yangın nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu ve sigorta poliçesinin düzenlenmesi sırasında eksper teyidi alındığını, … 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş, … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyalarından hasar ve kusurun tespit edildiğini, davalının kısmen tazminat ödemesi teklifinin kabul edilmesine karşın müvekkilinin tespit edilen zararının daha fazla olduğunu bu nedenle bakiye kalan alacak için davalı hakkında icra takibine girişildiğini, davalının icra takibine itirazının iptali ile alacağının tahsiline, davalının icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafla 24.05.2011 tarihli sigorta ekspertiz raporunda belirtilen göre 219.870,00 TL inşaat hasarı, 64.856,75 TL demirbaş dekorasyon, 574.240,00 TL makine hasarı, 600.000,00 TL emtia hasarı, 31.551,65 TL kar payı zararı olmak üzere toplam 1.378.270,15 TL hasar zararı ve tazminat konusunda mutabakata varıldığını, mutabakatın sigorta ekspertiz firması ile davacı sigortalı arasında olduğunu, davacının ekspertiz şirketi ile ayrıntılı ve titiz bir çalışma sonrasında kalem kalem her bir hasar unsuru ve tazmin bedeli tek tek belirlenmekle mutabakata vardığını, belirlenen ve davalıya ödenen 1.387,008,00 TL üzerinden tarafların sulh olduğunu ve ibraname verdiğini, bu nedenle davacının iddialarının asılsız ve kabul edilebilir olmadığını, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, 06.06.2011 tarihli takibin de hak düşürücü süreyi kesmediğini bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz olarak açılan iş bu davanın hem usulden hem esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER /
1-Sigorta Poliçesi,Eksper Raporu
2-Mal ve Demirbaşlara ilişkin Liste
3-… 3.Asliye Hukuk Mah … D.iş Sayılı Dosyası
4-… 2 Asliye Hukuk Mah…. D.iş Sayılı Dosyası
5-… Sulh Hukuk Mah … D.iş Sayılı Dosyası
6-… Cumhuriyet Başsavcılığının … Esas Sayılı Dosyası
7-… 5.İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı Dosyası
8-Bilirkişi incelemesi,
9-İbraname ve feragatler
10-Taraf açıklamaları, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, 18.03.2011 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme sonrasında bakiye alacağın tazmini talepli başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 5. İcra Dairesi’nin …sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından 775.525,00 TL alacağının tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi sebebiyle itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.
… numaralı sigorta poliçesi ve zeyilleri incelendiğinde; iş bu sözleşmenin taraflar arasında düzenlendiği, 25.06.2010- 25.06.2011 dönemini kapsadığı ve davaya konu yangının sigorta dönemini kapsayan sürede meydana geldiği, ayrıca … numaralı sigorta poliçesi ile elektronik cihaz teminatı, … numaralı sigorta poliçesi ile 3. şahıs mali mesuliyet sigortası, … numaralı sigorta poliçesi ile çalışanların ölüm ve cismani zararlarından kaynaklı masraflar, … numaralı sigorta poliçesiyle çelik ücretleri ve kaza sigortasının, … numaralı sigorta poliçesi ile makine kırılması, kasko forklift sigortası yapılarak teminat kapsamına alındığı anlaşılmaktadır.
26.07.2010 tarihli mutabakatsızlık kıymet takdiri ekspertiz raporunda ise makine ve demirbaş hasarı yönünden toplam bedelinin 911. 000 TL olduğu belirtilmektedir.
… numaralı sigorta poliçesi yönünden, 06.06.2011 tarihli davacı şirketin ünvanının yazdığı kaşe ve imzanın yer aldığı ibraname ve feragatname başlıklı belgede 1.370.908,00 TL ve 27. 06.2011 tarihli ibraname ve feragatname başlıklı belgede 89.262,00 TL ve 06.06.2011 tarihli ibranamede 16.100 TL ödemeye ilişkin tarafların mutabık kalındığı belirtilmiştir.
… sigorta ekspertiz firmasının hazırladığı raporda emtia zararı 1.000.000 TL, bina ve inşaat zararı 700.000 TL, makine – Tesisat zararı 500.000, dekorasyon bedeli 50.000 TL ve demirbaş bedelli olarak 90. 000 TL olmak üzere 2.340.000 TL ile 2.100,000 TL arasında davaya konu haksız fiilde davacının zararının oluşabileceği tespiti yapılmıştır.
Cevap dilekçesinde, taraflar arasında yapılan görüşme sonucunda bina hasarı bakımından betonarme çerçevesinde yeniden inşası bakımından sigorta şirketinin önerdiği …şirketi ile yapılan görüşmelerde, 219.870 TL teklif üzerine sigortalı ile bu konuda mutabakata varıldığı, aynı zamanda demirbaş dekorasyon hasarı bakımından 64.856,75 TL rayiç bedel üzerinden, makine hasarı bakımından 574.200 TL üzerinden, emtia hasarı bakımından 600.000 TL, kar kaybı bakımından brüt kar kaybının 63.103,29 TL olduğu, sigortanın fabrikanın kapalı olduğu dönemde piyasada fason olarak mal üretip satması mümkün bulunmasının hazırlanarak %50’lık kısmının artan masraf olarak dikkate alınması sonucunda kar kaybının 31.551,65 TL olarak belirlenmesine dair mutabakata varılması sonucunda toplamda 1.378.270,15 TL hasar ihtimaline ulaşıldığı belirtilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki görüşmeler sonucunda 1.370.908,00 TL+89.262,00 TL+16.100 TL olmak üzere sigorta tazminatı konusunda mutabık kalınmasına karşılık 89.262 TL ödenmeden önce davacı tarafça davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ve bu haliyle 1.378,270,15 TL ibraname ile ödenmiştir.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…D.İş sayılı dosyasında; inşaat, makine mühendisi ve yangın uzmanı bilirkişilerinden oluşan 12.04.2011 tarihli raporda, davacı şirket tarafından yangının çıkış nedeni ve kusurunun tespitini talep edildiği ve 18.03.2011 günü mikser makinesi üstü motor ve kazanında çıkan yangının kusur durumun tespitine ilişkin itfaiye raporu, jandarma raporu, olay yeri resimleri, alınan ifade ve diğer deliler birlikte değerlendirildiğinde: Mevcut yangın raporu ve ifadelerdeki elektrik ,doğal gaz, likit petrol ve kimyasal madde kaynaklı yangınlarda ısı etkenleri ve mevcut kimyasal maddeler göz önüne alındığında önlenemez 2 faktör nedeniyle davacıya atfı kabul kusur izafe edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Sigorta şirketince davaya konu yangınla ilgili olarak taraflarının kusur durum ve oranın tespiti için … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyasında keşif yapılmış ve tanıkların beyanı olay yeri inceleme raporları değerlendirilerek; yangının başladığı yerin duvar mikseriyle karıştırılan ve yarısına kadar solventler ve bir miktar nitroselüloz dolu olan kazanın olduğu, duvar mikserinin sonsuz vidasını hareket ettiren motordan çıkan kıvılcımın tutuşması ile yangının başladığı ve motorun yanında başlayan alevin kazanın ağzından devamlı çıkan buharları takip ederek kazanın içine kadar inerek kazan içindeki solventler in yanmasına, nitra selülözünün ise patlayarak yangının hızlı etrafa yayılmasına neden olduğu, söz konusu motorun tabana yakın olması ve yangının neden olan kıvılcımın oluşturduğu alevin havalandırma sisteminin girişine kadar gitmesinin yangının çok kısa zamanda tavandaki rapor plakalarda sıçrayarak bütün tavana yayılmasına ve buradan da yerdeki yanıcı maddelerin çok kısa zamanda alev almalarını neden olduğu elektrik yangın ve kimya mühendisi bilirkişilerinden oluşan bilirkişi heyetince 14/04/2011 tarihli heyet raporunda tespit edilmiştir.
Davacı şirket tarafından … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne davaya konu yangının çıkış nedeni ve kusur durumunun tespiti talepli yapılan başvuruda …D.İş sayılı dosya ile inşaat, makine ve LPG patlamaları ve yangın eğitmeni uzmanından oluşan bilirkişi heyetince 11.04.2011 tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiş ve düzenlenen raporda özetle; itfaiye raporunda da belirtildiği üzere yangın esnasında köpük ve KKT kullanılmadığı, yaklaşık 40 ton su kullanıldığı, oysa kimyasal yangınlarda suyun bünyesindeki oksijen nedeniyle yangının artmasına sebebiyet verdiği, ayrıca yangınla mücadele sadece su kullanılmış olmasının maddi hasarın artmasına neden olduğu, demirbaş listesi, yarı mamul listesi, ham madde listesi mamulün alış ve satış faturaları incelendiğinde 360.982,65 TL’lık ham madde, 146.251,40 TL’lık yarı mamul, 208.257,02 TL’lık mamülün, 31.402, 80 TL’lık ticari malların bulunduğu ayrıca 32.139,69 TL’lık teneke kutu olmak üzere toplam779.033,56 TL’lık zararın olduğunun anlaşıldığı, bu zarar miktarının vergi dairesine verilen BA ve BS formunu incelendiğinde stokların miktarının birbirini destekler mahiyette olduğu, dava konusu tesiste bulunan yangın neticesinde kullanılamaz durumda bulunan makine, teçhizat, demirbaş ve edevatların genel olarak toplamının 911. 000,00 TL olacağı kanaatine varıldığı, dava konusu yerde bulunan ve yangın neticesinde tamamen zarar gören kullanılamayacak haldeki binanın toplam değerinin ise 617.400,00 TL olacağı yönünde tespitte bulunulmuştur.
Mahkememizce alınan 10.07.2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ise; yangın hali için davacının bina yönünden 500.000 TL’ye kadar, makine tesisat ve elektronik cihaz için 911.000 TL’ye kadar ve yarı mamul ve mamul hammadde için 1.000.000 TL’ya kadar güvence verdiği tespit zarara göre tazmin etmesinin gerekli olduğu, itirazın iptali davasında 1 yıllık hak düşürücü bir süre içerisinde davanın açılması gerektiği ve hak düşürücü süre dolduğu, artık davacının gabin ve aşırı yararlanmaya dayanarak dava açma hakkının bulunmadığı ,dosyada yer alan ibranamelere ile toplam 1.476,270 TL ye ve hasar konusunda mutabık kalındığı, her iki tarafın da tacir olduğu, davacının sigorta tazminatı ve ödemelerini aşan zararın bulunduğunu sabit olmadığı, imza ve kaşesiyle teyit ettiği mutabakat ve ibranameler gözetilerek bu miktarları aşan tazminat talepleri bakımından müzayaka halinde olduğunu ve akdi ilişkide aşırı yararlanma-sömürüye muhatap olduğunu ispat etmesi gerektiği, ancak kanununda yer alan 1 yıllık hak düşürücü süresi sebebiyle davalıya karşı husumet yöneltilemeyeceğini hak düşürücü süresi geçtiği için davacının talebinin değerlendirme dışı kalacağı, mutabakata göre yapılan hesaplamaya itibar edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin : 2020/323 Esas 2021/720 Karar sayılı ilamı ile mahkememizin 2013/170 E, 2017/910 K, sayılı ilamının kaldırılmasına hükmedildikten sonra yeniden yapılan yargılama istinaf ilamında belirtilen hususlarda ve davacı taraf 2010, 2011 yılı ticari defterlerini ve zayi belgesi sunamadığından vergi kayıtları ve dosyaya sunulan belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Yapılan bilirkişi incelemesinde 01.10.2022 tarihli bilirkişi raporu ile zayi olan malvarlığının değeri tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporun 6. sayfasında … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyası ile yapılan 1) Fabrika / makine / teçhizat / tesisat değerinin 911.000,00 TL
2) Binaların / inşaat kalemlerinin 617.400,00 TL 3) Stoklarda bulunan hammadde / yarı mamul / mamul / ticari mal / teneke kutunun 779.033,56 TL değerine sahip olduğu ve bu itibarla yangın nedeni ile meydana gelen toplam zararın da bu kalemlerden ibaret olduğuna ilişkin tespitin, hazırlanan raporda stoklarda bulunan mallar haricinde tüm malvarlığı değerlerinin tek tek kaleme alınması ve bu itibarla da hem Bölge Adliye Mahkemesi’nin bozma gerekçesini oluşturan hem de Mahkeme’nin inceleme kararını gündeme getiren gereklilikleri karşıladığı belirtilmiştir.
Raporun sonuç bölümünde zayi olan malvarlığı değerlerinin dökümü 360.542,41 TL değerinde hammadde, 32.142,79 TL değerinde teneke kutu, 146.249,28 TL değerinde yarı mamul, 208.240,21 TL değerinde mamul, 31.402,56 TL değerinde teneke kutular içerisinde yer alan ayrıca kimyasal olmak üzere
toplamda 778.577,24 TL değerinde emtianın ve
35.600,00 TL değerinde laboratuvar teçhizatının, uyuşmazlık konusu yangın olayı neticesinde zarar gördüğü / kullanılamaz hale geldiği tespit
edilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı ileri sürülen itirazlara göre alınan 10.12.2022 tarihli ek rapor alınmıştır.
Bu kapsamda;
Yangın 18.03.2011 tarihinde meydana gelmiştir. Dosyaya sunulan ekspetiz raporu 24.05.2021 tarihlidir. İcra takibi 06.06.2011 tarihinde başlatılmış ve takibe 11.10.2011 tarihinde itiraz edilmiştir. İtiraz üzerine eldeki dava 05.06.2013 tarihinde açılmıştır. İbraname ve feragatname başlıklı belgeler 1.370.908,00 TL miktarlı olanı 06.06.2011, 16.100,00 TL miktarlı olanı 06.06.2011, 89.262,00 TL miktarlı olanı ise 27.06.2011 tarihlidir.
Hak düşürücü süre yönünden;
Davalı vekili bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği itirazında bulunmuştur.
Mülga 818 sayılı BK’nın “Gabin” kenar başlıklı 21. maddesinde; ” Bir akitte ivazlar arasında açık bir nispetsizlik bulunduğu takdirde, eğer gabin mutazarrırın müzayaka halinde bulunmasından veya hiffetinden yahut tecrübesizliğinden istifade suretiyle vukua getirilmiş ise, mutazarrır bir sene zarfında akdi feshettiğini beyan ederek verdiği şeyi geri alabilir.
Bu müddet akdin inikadından itibaren cereyan eder” denilmektedir.
Dava tarihindeki yürürlükteki TBK’nın “Aşırı yararlanma” kenar başlıklı 28. maddesinde ise; “Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir. Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir.” hükmü getirilmiştir.
TBK’nın 28. maddesi 818 sayılı Borçlar Kanunun 21. maddesini karşılamaktadır. 818. Sayılı BK’nun 21. maddesindeki “Gabin” kenar başlığı TBK’nın 28. maddesinde “Aşırı Yararlanma” olarak değiştirilmiştir.
Aşırı yararlanma durumunda zarar görene, sözleşmeyle bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini isteme yanında sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteme hakkı mevcuttur. Maddede bu hakkın kullanılması için dava açma zorunluluğu düzenlenmmemiş diğer tarafa bildirimde bulunmak yeterli kabul edilmiştir. İcra takibi 06.06.2011 tarihinde başlatılmış ve takibe 11.10.2011 tarihinde itiraz edilmiştir. İbraname ve feragatname başlıklı belgeler 06.06.2011 tarihli olup davacı taraf bunlarla bağlı olmadığını 06.06.2011 günü başlatmış olduğu icra takibi ile davalıya bir yıllık süre içerisinde bildirdiğinden davalı tarafın hak düşürücü süre itirazı kabul edilmemiştir.
Aşırı yararlanma ve ekonomik müzayaka yönünden;
Yangın 18.03.2011 tarihinde meydana gelmiştir. Dosyaya sunulan ekspetiz raporu 24.05.2021 tarihlidir. Ödeme 06.06.2011 günü yapılmış, İcra takibi de 06.06.2011 tarihinde başlatılmış ve takibe 11.10.2011 tarihinde itiraz edilmiştir. İtiraz üzerine eldeki dava 05.06.2013 tarihinde açılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2006/14830 Esas, 2008/1772 Karar sayılı ilamının ilgili kısmında;
“Dava, işyeri sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Sigortalı işyerinde 28.06.2004 tarihinde çıkan yangın sonucu zarar gören işyeri sahibi davacıya, davalı sigorta şirketi, 15.000.000.000.-TL.sı avans ödemesi yaptıktan sonra 03.08.2004 tarihli ekspertiz raporunda belirlenen KDV hariç 68.435.175.000.-TL.sı zararı 12.08.2004 tarihli ibraname ile ödemiş bulunmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde ve 05.11.2004 tarihli ihtarnamesinde bakiye zararını talep etmiş olup, ibranamenin gabin nedeniyle geçersizliğini ileri sürmemiş, yargılama sırasında14.09.2005 tarihli dilekçesinde ileri sürmüştür.

Görüleceği üzere, edimler arasında açık bir nispetsizlikten söz etme imkanı bulunmadığı gibi, davacı davalı tarafından kendisine yapılan ödemeden sonra uzunca sayılabilecek bir süre geçtikten sonra 01.04.2005 tarihinde dava açmış olmakla, ekonomik müzayaka halinde olduğundan da söz edilemez. Kaldı ki, davalı sigorta şirketi hasardan dolayı ibra edilerek bu hususta 12.08.2004 tarihli ibraname düzenlenmiştir. Davacı kendi isteğiyle,ihtirazı kayıtta bulunmaksızın ve davalı tarafla anlaşmak suretiyle ödemeyi kabul edip ibraname düzenlediğine göre taraflar arasında varılan uzlaşıyı geçersiz kılacak şartlar dosyada bulunmamaktadır. Bu durumda, taraflar arasındaki ibra uyarınca, BK.nun 113/son maddesi de gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken,”
Davalı sigorta şirketi hasardan dolayı ibra edilerek bu hususta 06.06.2011 ve 27.06.2011 tarihli ibranameler düzenlenmiştir. Davacı taraf 06.06.2011 tarihinde başlattığı icra takibinden sonra 27.06.2011 tarihli ibraname ve feragatname başlıklı belgeyi de imzalamıştır. Davacı, davalı tarafından kendisine yapılan ödemeden sonra uzunca sayılabilecek bir süre (2 yıl) geçtikten sonra 05.06.2013 tarihinde dava açmış olması ve icra takibinden sonra da 27.06.2011 tarihli ibraname ve feragatnameyi imzalamış olması, bu sürede faaliyetlerine devam etmiş olması ile ekonomik müzayaka halinde olmadığı anlaşılmıştır. 2010 ve 2011 yılı ticari defterlerin, zayi olmuş ise zayi belgesinin sunulmaması, ekonomik müzayaka halinde olduğuna ilişkin somut yeterli başka delil de sunulmadığından yapılan açıklamalar uyarınca davacının ekonomik müzayaka halinde olmadığı kabul edilerek davanın reddine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davacı tarafından yatırılan 6.950,93-TL peşin+3.415,50-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 10.366,43 harçtan 179,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 10.186,53 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca dava değerine göre 103.307,75 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili davalıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/02/2023

Başkan
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip
¸e-imzalıdır