Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/534 E. 2022/618 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/534 Esas
KARAR NO : 2022/618

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirketle davalı – borçlu şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili şirket tarafından 27.04.2021 ve 21.05.2021 tarihli faturalara konu hizmet sunulduğunu ve faturalara konu mallar davalı – borçlu şirkete teslim edildiğini, taraflar arasındaki belirtilen ticari ilişkiden doğan ve faturaya dayalı alacakların ödenmemesi üzerine 09.06.2021 tarihinde, davalı- borçlu şirket aleyhinde, faturalar ve cari hesap ekstresi dayanak gösterilmek sureti ile … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı- borçlu şirket tarafından vekili marifeti ile haksız şekilde takibe itiraz edilmesi neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz sebepleri hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, aynı zamanda maddi gerçekliğe de uygun düşmediğini, davalının gerçeklikten ve samimiyetten yoksun olan itirazının haksız olduğunu, amacının ödemeyi ertelemek veyahut hiç ödememek olduğunun ortada olduğunu, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile, davalı-borçlunun araç, taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, tirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirket ile davacının müvekkili şirket logosunu içeren 25 adet yelek ve iş montu yapılması hususunda anlaşıldığını, müvekkilinin örnek yazı tiplemesini davacıya ileterek bu örnek konusunda anlaştıklarını, ürünlerin 26.05.2021 tarihinde, şirkette o sırada bulunan ancak şirket çalışanı olmayan birisine teslim edildiğini, Müvekkili yetkilisi olan …’nin yelekler ve iş montları için göndermiş olduğu ürünleri incelediğinde, ürünlerde örnek olarak gönderilen tasarımdaki logonun hazırlanmadığını, Logo yazı karakterlerinin aynı olmadığını, Yazı karakterinin ince italik olması gerekirken kalın italik olarak hazırlandığını, müvekkil firmanın isminin … olmasına rağmen şirketin logo isminin … şeklinde yanlış yazıldığını, küçük “…” harfi kullanması gerekirken rakam olan 1 (bir) ibaresinin kullanıldığını, fermuar renklerinin yanlış yapıldığını, logo ölçülerinin dahi yanlış basılarak ayıplı mal gönderildiğini fark ederek, derhal davacı şirkete, teslim edilen ürünlerin anlaşmaya aykırı ve ayıplı olduğunu whatsapp üzerinden ihbar ettiğini, davacı tarafın, teslim edilen ürünlerin anlaşmaya aykırı bir şekilde yapıldığının ve ayıplı olduğunun bildirilmesinden sonra teslim edilen ürünleri iade almak için müvekkili firmaya almaya gideceğini söylediği halde, ayıplı ürünleri almak için müvekkili firmaya gitmediğinden ürünlerin müvekkilinin elinde kaldığını, davacının Whatshap konuşmasında ödemeyi ikrar ettiğini ifade ederek, davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle davacı alacaklı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama masrafları ile avukatlık vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyasının UYAP kayıtları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu faturalara konu üründe ayıp olup olmadığı, var ise gizli mi açık ayıp mı olduğu, süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, davacının … 22 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına konu faturalar nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Davaya konu … 22 İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 4.725,00-TL asıl alacak (yıllık reeskont faizi) için ilamsız takipte bulunduğu, ödeme emrinin borçluya 17/06/2021 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 22/06/2021 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 14/12/2021 tarihli ara kararı gereğince rapor hazırlanma üzere dosyamız mali müşavir, ayıp konusunda uzman ve tekstil alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 29/03/2022 tarihli raporda özetle;
“Davalının iddiası, davacı tarafından hizmetin ayıplı olarak yapıldığı bu nedenle dava konusu bedelin ödenmediği yönündedir. İspat kuralına ilişkin TMK. m. 6 hükmüne göre:
“Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. HMK. m. 190/1 hükmüne göre: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vaklayı ispat etmeye mecburdur. Dolayısıya davalının, dava konusu hizmetin ayıplı yapıldığı ve ayıp ihbarının zamanında yapıldığı yönündeki iddianını geçerli delillerle ispat edilmesi gerekmektedir.
Teknik inceleme bölümünde, dava konusu ürünlerin ayıplı olduğu ve ayıbın 500-TL değerle giderilebileceği tespit edilmiştir. Ayıp ihbarının süresi içinde yapılmış olup olmadığı tespit edilmemiş olmakla birlikte, teknik inceleme bölümünde yer alan “davalı şirket sahibi Osman Dede, … baskıdaki “…” yazısındaki “…” yazısındaki kenardaki çıkıntıların silinerek “…” haline getirilmesi halinde ürünleri kabul edebileceği” yönündeki tespit dikkate alındığında; davacının takip tarihi itibariyle 4.225 TL oranında alacaklı olduğu sonucuna varılmaktadır.
SONUÇ
Yukarıda ayrıntılarıyla arzettiğimiz nedenlerden dolayı bilirkişi kurulumuz,
a) Dava konusu ürünlerin ayıplı olarak yapıldıkları,
b) Davalının ayıp ihbarını zamanında yapıp yapmadığının tespit edilemediği,
c) Ayıp ihbarının zamanında yapılmadığının kabul edilmesi halinde davacının dava konusu alacak oranında alacaklı olacağı,
d) Ayıp ihbarının zamanında yapıldığının kabul edilmesi durumunda davacının talep edebileceği tutarın 4.225-TL olarak hesaplanabileceği, Davacının bu alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık 616,75 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerekeceği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde ise de ileri sürülen savunmaya göre ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. Somut olayda taraflar arasında davalı logosunu içerir şekilde yelek ve iş montu tedariki konusunda anlaşma yapıldığı hususunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, davalı tarafça, yelek ve montlar üzerinde davacının yapmış olduğu baskı işleminin ayıplı olduğu iddiası ileri sürüldüğüne göre HMK’nın 190.maddesi gereğince eldeki davada davalının ticari ilişkiye konu ürünlerin ayıplı olduğu ve yasal yükümlüklerin yerine getirildiği hususunda iddiasını ispatla mükellef durumda olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan açıklamalar ışığında, bilirkişi raporu ve dosya kapsamında yer alan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamına uygun, denetime elverişli nitelikte düzenlendiği anlaşılan bilirkişi raporu mahkememizce itibar edilebilir bulunmuş, raporda yapılan tespitlere göre inceleme yapılan yelek ve montlardaki baskının istenenden farklı olduğunun çıplak gözle bile anlaşılabilir olması nedeniyle açık ayıp niteliğinde ayıplı olduğu, ayıplı mont ve yeleklerin … tarihli … nolu irsaliyeyle davalıya teslim edildiği, davalının ise ürünlerin kendisine 25/05/2021 tarihinde teslim edildiğini gösteren irsaliyeyi ibraz ettiği, davalının dosyaya sunmuş olduğu whatsapp yazışmaları da nazara alındığında ürünlerin tesliminden sonraki günlerde revize işlemlerinin devam ettiği ve süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça, whatsapp yazışmalarının şirket yetkilisi olmayan birine ait olması nedeniyle ihbarının geçerli olmadığını ileri sürmüş ise de yine dosya kapsamında mevcut olan tüm yazışmalar incelendiğinde aynı davacı çalışanı tarafından siparişe ilişkin yazışmaların yapıldığı görülmüş olup, bu durumda söz konusu çalışanın davacı adına hareket etme yetkisi olduğunun, dolayısıyla yapılan ayıp ihbarının geçerli olduğunun kabulü gerekmiştir.
Bu kapsamda Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin yerleşik kararlarında belirtildiği üzere, eser sözleşmesine ilişkin ayıp ihbarlarının her türlü delille ispat edilmesi mümkün bulunduğundan, davalının davaya konu faturalara ilişkin ürünlere dair süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunduğu kabul edilerek raporda belirtilen baskı tamir bedeli olarak 500,00 TL kabul edilmek suretiyle davacının talep edebileceği alacak tutarının 4.225,00 TL olarak hesaplandığı nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile davalının … 22 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 4.225,00-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının … 22 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 4.225,00-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 288,61 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭229,31 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 1.180,31 TL’sinin davalıdan, 139,69 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 4.225,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar yönünden hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacının yapmış olduğu toplam ‭2.993,3‬0 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 2.676,54 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 11/10/2022

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı

MASRAF BEYANI
59,30 TL Başvuru Harç Masrafı
2.850,00 TL Bilirkişi Ücreti
84,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.993,30 TL