Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/511 E. 2022/557 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/511 Esas
KARAR NO : 2022/557

DAVA : Çek İstirdadı
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Çek İstirdadı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ticari ilişki sebebiyle …– …’ndan teslim aldığı ve son hamili olduğu çekin davacı şirket tarafından ticari ilişkide bulunduğu … Tic. A.Ş.’ye verilmek üzere … takip numarası ile … Kargo firmasına verildiğini fakat kargoya verilen çekin 13.01.2021 tarihinde dağıtım sırasında çalındığını, çekin keşidecisinin … Tic. Ltd. Şti. olduğu, … A.Ş. emrine düzenlendiğini, keşide tarihinin 8.05.2021, düzenlenme yerinin …, çek numarasının …, tutarının 18.566,20 TL olduğunu ve … Bankası … Şubesinden çıkmış olduğunu, kargoya verilen çekin çalınmasına ilişkin olarak aynı tarihte … Kargo çalışanı … tarafından … Amirliğine şikâyette bulunulduğunu, bu hususun tutanak altına alındığını, kaybolan/çalınan çek ile ilgili tüm araştırmalara rağmen çekin bulunamadığını, çekin bulunmaması üzerine 25.01.2021 tarihinde … 13. Asliye Ticaret Mahkeme’sinin … Esas sayılı dosyasından çek zayi davasının ikame edildiğini, mahkemece ödeme yasağı kararı verildiğini, aynı zamanda … 13. Asliye Ticaret Mahkeme’sinin … Esas sayılı dosyasından verilen ara karar gereği 15.02.2021 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesine, çek zayi davasına konu edilen çeki bulanların veya herhangi bir şekilde eline geçirenlerin keşide tarihinden itibaren 3 aylık süre içinde mahkemeye ibraz etmeleri veya bildirimde bulunmalarına ilişkin ilanen tebliğ olduğunun ilan edildiğini, yine aynı mahkemenin 02.02.2021 tarihli ara kararı ile dava konusu çekleri eline geçen kişilerin bilinmesi veya ilandaki ibraz süresi içinde mahkemeye ibrazı halinde ilgili kişiye karşı kambiyo senetlerinin iadesi davası açmak için 2 hafta kesin süre verildiğini, 26.07.2021 tarihinde … A. Ş. tarafından şikâyete konu çek için … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş. dosyasından 12.07.2021 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, mahkeme tarafından 13.07.2021 tarihinde çek keşidecisi … Ltd. Şti. ve cirantalar hakkında haciz kararı verildiğini, haciz kararı verilen çekin çek zayi davası ile iptali istenen çek ile aynı olduğunu, … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş. ve …Karar ilamının, … 1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takibe konulduğunu ve davacı firmanın mal varlığı ile icra dosyası alacaklarına haciz kararının işlendiği, 28.07.2021 tarihinde kambiyo senetlerine özgü icra takiplerinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, adı geçen takip dosyasında davacı firma ile birlikte cirosu bulunan firmaların borçlu sıfatı ile yer aldığını, davacının çeki teslim aldığı… firması ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, çekin üzerinde cirosu bulunan diğer firmalar ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, çek silsilesinde davacı firmadan sonra gelen …– … ile, sonraki ciro … ve davalı … şirketine herhangi bir borcun bulunmadığını, bu hususun delil olarak gösterilen ticari defter ve kayıtlarından tespit edilebileceğini, TTK 792 maddesinin bu hususu düzenlediğini, davalı … Şirketinin davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini, iktisapta ağır kusurlu olduğu, bu nedenle çeki davacıya iade ile yükümlü olduğunu, davaya konu çeki davalı … A. Ş. nin icraya koyduğunu, çekin incelendiğinde davalının çeki …- …’dan ciro yoluyla aldığının görüldüğünü, …’ın da çeki … Ltd. Şti. den ciro yoluyla teslim aldığını, ciro silsilesine göre …’ın çeki davacı … A. Ş. den teslim aldığını, … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyasından 26.07.2021 tarihinde … fiili hacze gidildiğini, aynı tarihli haciz tutanağında … firma yetkilisi …’ın çekteki imzasını inkâr ettiğini, ayrıca açmış olduğu dava ile imzaya itiraz ettiğini, davalı … şirketinin davaya konu çeki faktoring mevzuatından doğan yükümlülüklerini yerine getirmeden teslim aldığını, çek ile ilgili gerekli tahkikatları yapmış olsa idi çek ile ilgili zayi davasının açılmış olduğunu, çeki teslim aldığı … ile … arasında ticari ilişki bulunmadığını tespit etme olanağına sahip olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.09.2018 tarih 2018/3616 Esas ve 2018/5618 Karar sayılı kararında faktoring şirketi çeki alırken istihbarat çalışması yapmamasının, şirketin mali durumuna dair değerlendirme çalışması ve diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde çekin iktisabında ağır kusurlu ve kötü niyetli olarak değerlendirilmesi gerektiğini gösterdiğini, çek zayi davası ile iptali istenen ve hem çekin çıktığı … Bankası’na yazılan müzekkere ile ödemekten men kararı alınan hem de Ticaret Sicil Gazetesine verilen ilan ile üzerinde tedbir olan çekin iktisap edilmesinin davalının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, çekin ibraz edildiği 28.05.2021 tarihinde … T. A.Ş. tarafından çek ile ilgili … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı gereğince ihtiyati tedbir konulması nedeniyle ödeme yapılamayacağının çekin arkasında belirtildiğini ileri sürerek dava konusu çekin kargoda çalınmış olmakla çekin iktisabında ağır kusurlu davalı … A. Ş. den çekin aslının istirdadına, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin taraflarına ödenmesine, borçlu olmadıkları çekin son hamilinin davacı olduğunun tespiti ile davalının %20 tazminata mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Faktoring işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, bu hususun incelenecek alacak bildirim formu, kıymetli evrak tevdi bordrosu, ön ödeme talimatı, fatura gibi belgelerden anlaşılacağını, davalının temlik alınan belgeleri kontrol ettiğini, bu kapsamda kanunun kendisine yüklediği yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu kapsamda müşteriye finans sağlayarak gerçek bir ödeme yaptığını, karşılığında davaya konu çeki ciro yoluyla teslim aldığını, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/10838 E. 2017/4836 K. 12.06.2017 tarihli ilamında “Faktoring şirketlerinin alacağın bir mal ve hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğünü yüklemiş, 6102 sayılı TTK nın 790 maddesi ise ciro silsilesinde dış görünüş itibarı ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü getirmiştir…Şirketlerine bunun dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat bulunmamaktadır. Yerel mahkemenin gerekçesinde belirttiği gibi ….şirketinin temlik aldığı çek ile ilgili banka nezdinde araştırma ve inceleme yükümlülüğünden söz edilemez.” denildiğini, davalı şirketin herhangi bir alacağı temlik alırken 6361 sayılı kanundaki usule uygun şekildeki müşterinin alacağını fatura ile tevsik etme, aldığı senet ile fatura arasındaki uyumu kontrol etme ve çekin görünüşündeki ciro zincirini kontrol etme ile yükümlü olduğunu, bunun dışında herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, dolayısı ile arz edilen faktoring işlem belgelerinin bu yükümlülüğün yerine getirildiğini kanıtladığını, 6361 sayılı kanun md.9/3 gereğince davacının ileri sürdüğü iddiaların müvekkili açısından bağlayıcı bulunmadığını, zira davacının faktoring işleminin tarafı olmayıp, önceki hamillere karşı ileri sürebileceği defileri davalıya karşı ileri süremeyeceğini, 6361 Sayılı Kanunun 9/3 maddesinin “Bir kambiyo senedinin faktoring şirketine ciro yoluyla devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvuran kişinin, düzenleyen veya kendinden önceki hamillerden biri ile kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri faktoring şirketine karşı ileri süremez, meğerki faktoring şirketi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” denildiğini, faktoring işleminin yapılma ve çek iktisap tarihinin 29.12.2020 olduğunu, davacının çek zayi davası açma tarihi olan 05.02.2021 tarihinden ve ödeme yasağından önce olduğunu, dolayısı ile davacının çekin kötü niyetli iktisap edildiğine dair iddialarının hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, 29.12.2020 tarihli iktisapta sonradan açılan dava ve bu davada verilen ödeme yasağından haberdar olunamayacağının açık olduğunu, davacının asılsız iddialarının aksine çekin ciro zincirinin düzgün olduğunu, davalı firmanın çekin yasal hamilinin olduğunun açık olduğunu, (TTK md.790) önceki cirantalardan birisinin çek üzerindeki imzaya itiraz etmesinin görünüşü düzgün olan ciro silsilesinin sıhhatini etkileyemeyeceğini, bunun yanı sıra davacının davalı faktoring şirketinin bile bile davacı zararına hareket ettiğini ispatlamak zorunda olduğunu, davacının soyut iddialar dışında bu hususta hiçbir delil sunmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama sonucunda davacının kötü niyetli olduğunun sübutu halinde dava değerinin %20sinden aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… Polis Merkizi Amirliğinin … sayılı dosyası, davaya konu çek görüntüsü, …13. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı, bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, çek istirdatına ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu çekin davalıdan istirdadı gerekip gerekmediği, çekin iktisabında davalı faktoring şirketinin kötüniyetli ya da ağır kusurlu olup olmadığı hususlarındadır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında ticari defter incelemesi yönünden mali müşavir ve faktoring mevzuatı yönünden faktoring uzmanı bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar. dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Davacı … A.Ş. nin kayıtlarında dava konusu çekin … ile ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağı için teslim alındığı, zayi olduktan sonra çeki davalıya ciro eden … ile davacının herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı … A. Ş. nin 2021 yılı defter ve kayıtlarında dava konusu çeki faktoring işlemi nedeniyle ciro eden …’ın çekte ciranta olan … Şti.’ne düzenlediği, 11.01.2021 tarihli 19.020,96 TL bedelli e- arşiv faturası ile 13.01.2021 tarihinde faktoring işleminin yapıldığı tespit edilmiştir.
Davalı … A. Ş dava konusu çeki dava dışı …’a 13.01.2021 tarihinde sağlanan finansman işlemi çerçevesinde teslim almıştır. Teslim alınan çekin işlem yapılan …’dan önceki cirosu … Şti. dir. Ciro zincirinde kopukluk bulunmadığı görünmesine karşılık …’in çekin arkasındaki kaşe ve imzanın kendilerine ait olmadığı yönünde beyanları olduğu ve bu konuda dava açtığı anlaşılmaktadır.
Finansman sağlanan ve fatura düzenleyen …’ın mükellefiyetinin resen terk edildiğine dair belge sunulmuştur. Mükellefiyeti resen terk edilen mükelleflerin, yani gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı tescil edilen mükellefin fatura düzenleyememesi gerekmektedir. Terk işleminden sonra düzenlenen faturalar uygulamada VUK 359-b maddesi kapsamında gerçek bir ticari işlemden kaynaklanmayan sahte ve yanıltıcı belge kapsamında değerlendirilmektedir.
6361 Sayılı Kanun ve buna bağlı yönetmeliklerle düzenlendiği üzere, faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Ayrıca Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin (RG 04.02.2015/29257) 5.maddesinin 1.fıkrası da, faktoring şirketlerine, kambiyo senetleri karşılığı kredi işlemlerinde; müşteri hakkında yeterli istihbarat çalışması yapma, faturaların mevzuata uygunluğunu irdeleme, müşterinin ticari itibarını ve ticari geçmişini araştırma, gereğinde senet borçlusu veya düzenleyicisinden borcun teyidini alma gibi görevler yüklemektedir. Kanun’un 9/2 ve Yönetmeliğin 5(1) maddeleri, faktoring şirketlerine, kredi süreci kapsamında bir kamusal yüküm öngörmektedir. Buna göre faktoring şirketleri kambiyo senetlerini devir alırken müşterinin itibarını ve ticari geçmişini araştırmak ve senedin gerçek bir mal veya hizmet karşılığı edinilmiş olup olmadığını incelemekle yükümlüdürler.
Dava konusu çekin kargoya verildiği ve çalındığı konusunda kolluk zabıtları ve davalar bulunmakla dava konusu çekin çalınmış olduğu belgelenmiştir. Davalı tarafından devir alınan fatura, mükellefiyeti resen terk ettirilen bir firma tarafından düzenlenmiştir. Davalı faktoring şirketi, dava konusu çekin alınma tarihinin çek için alınan ödemeden men tarihinden önceki bir tarih olması nedeniyle çalıntı olduğu ve ödemeden men yasağı bulunduğunu bilme ihtimalinin bulunmadığını beyan etmişse de, temlik alınan fatura ve çek hakkında istihbarat yapmak, fatura borçlusundan borcun varlığını, işlemin gerçek bir ticari ilişkiden kaynaklanıp kaynaklanmadığını araştırmak zorundadır. Temlik alınan fatura borçlusu bu faturanın kayıtlarında bulunmadığına ve çekteki kaşe ve imzaya itiraz ettiğine yönelik dava açmış olmasına rağmen faktoring işlemi yapılmıştır. Davalı şirket,, faktoring kanunu ve ilgili yönetmeliğin kendisine yüklediği, fatura ve faturaya dayalı borcun teyidi ile istihbarat görevlerini yapmakta kusursuzluğunu ispat edecek herhangi bir delil sunamamıştır. Bu nedenle davalı faktoring şirketinin çekin iktisabında ağır kusurlu olduğu ve çekin yasal hamili olmadığı sonucuna varılarak dava konusu … Bankası … Şubesi’ne ait, 28/05/2021 keşide tarihli, … numaralı,18.566,20 TL bedelli çekin istirdadı ile davacıya verilmesine, çekin istirdadının mümkün olmaması halinde çek bedelinin davalı tarafından davacıya ödenmesine, davalının kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, dava konusu … Bankası … Şubesi’ne ait, 28/05/2021 keşide tarihli, … numaralı,18.566,20 TL bedelli çekin istirdadı ile davacıya verilmesine, çekin istirdadının mümkün olmaması halinde çek bedelinin davalı tarafından davacıya ödenmesine,
Davacının tazminat talebinin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.268,25 TL ilam harcından peşin yatırılan 317,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 951,18 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 317,07 TL peşin harç, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 168,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.144,87 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır