Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/506 E. 2023/698 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/506 Esas
KARAR NO : 2023/698

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2021
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkiline ait … Müdürlüğünde kullanılan … seri numaralı … marka … görüntüleme sisteminin 31.12.2017 tarihli ve … nolu poliçeyle davalı şirketçe sigortalandığını, 27.10.2018 günü çekim sırasında cihaza at vurması sonucu cihazın arızalandığını, yalpan incelemeyle arka kapağın yamulduğu ve elektronik bölüme değdiğinin belirlendiğini, arka kapağın ve kaplamasının değiştirilmesi gerektiğini, poliçe gereği hasarın davalı şirkete bildirildiğini, hasar dosyası açıldığını, düzenlenen ekspertiz raporuna göre cihazın çalışmasına rağmen tam randıman alınamadığını, cihaz üzerinde yetkili servis incelemelerinin devam ettiğini, arızanın oluşan kaza etkisiyle devam ettiğini ve ek maliyet oluşması durumunda hasar dosyasının yenilenmesi veya yeniden açılmasının gerektiğini, bu hususların haklarının saklı kalacağı hususlarının tespiti sonucu parça değiştirilmeden cihazın tamiri yoluna gidildiğini ve müvekkili şirkete 19.423,80 TL hasar tazminatı ödendiğini, tamirattan sonra cihaz sola yatırıldığında çekim yapamama sorununun devam etmesi sonucunda yetkili servis tarafından yapılan incelemeler sonucu cihazda birtakım parça değişimleri yapılmışsa da sorun giderilemediğinden cihazda ilk hasar nedeniyle meydana gelen hasarın dedektörün arka kapağı yanı sıra tamir edilmeyen kısımlarında da görüntü sorunlarının devam ettiğinin tespit edildiğini ve 22.11.2019 tarihli servis formu ile kesin çözüm için 30×25 dedektörün değişmesinin gerektiğinin belirlendiğini, bu parçanın 35.000 USD + KDV (325.939,60 TL) bedelle Promedis şirketinden ekli proforma fatura ile sigorta şirketine iletilmişse de dosyanın kapatılmış olduğu gerekçesiyle başvuruya cevap verilmediğini, ancak arızanın 27.10.2018 tarihli at vurması sonucu oluştuğunun sabit olduğunu, cihazın fatura bedelinin davalı şirketçe ödenmesi gerektiğini, ödenen … cihazının görüntüleme sisteminin de dahil olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığının belirtildiğini ve 325.939,60 TLnin davalı şirketten ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının taleplerinin HMK 29 ve TMK 2. Mad. Aykırı olduğunu, öncelikle davacı taleplerinin 2 yıllık zamanaşımına uğradığını, 2 yılın 30.07.2021 tarihinde dolduğunu, ekspertiz raporuyla davacı açıklamalarının uyumsuz olduğunu, davacıya ait cihazın 31.12.2017 tarihinde imzalanan poliçeyle değil, 31.12.2018 tarihinde imzalanan Elektronik Cihaz Sigorta (Bedel Artış Zeyli) … olan … poliçesiyle sigortalandığını, ilk (ana) poliçenin prim bedeller ile düzenlenen poliçenin 02.01.2018 tarihinde düzenlenen … no.lu ELEKTRONİK CİHAZ SİGORTA poliçesi olduğunu, 31.12.2017/2018 vadeli olduğunu, ilk poliçeyle sigortalanan elektronik cihaz listesinin 5 grup halinde verildiğini, bu ilk poliçede dava konusu …röntgen cihazının yer almadığını, nitekim davacı sigortalının 02.01.2018 tarihli …/0 no.lu ilk ana poliçe düzenlendikten sonra aralarında dava konusu röntgen cihazını dahil envanterine kattığı bazı elektronik cihazları sonradan sigorta kapsamına katmak istediğini, bu talebin müvekkili şirketçe kabul edilerek 18.04.2018 tarihli … nolu … poliçesiyle aralarında dava konucu cihaz da bulunan cihazların sonradan … yoluyla sigortalandığını, anılan 18.04.2018 tarihli 2 no.lu … poliçesinin 2. Sayfasında seyyah cihazlar listesinde 1 adet röntgen cihazı … olarak belirtildiğini, sigorta bedelinin 149.938,25 TL olarak belirlendiğini, bu nedenle müvekkili şirketin dava konusu cihazdan sorumluluğunun % 25 muafiyet tenzili hariç olmak üzere poliçede yazan teminat bedeli olduğunu, bu bedelin 149.938,25 TL olması karşısında, hasarın poliçe teminatı dahilinde olduğunun kabulü halinde bu miktar kadar olduğunu, dolayısıyla davacının talep ettiği miktarın poliçede karşılığının bulunmadığını, davacının dava konusu cihazda 27.10.2018 tarihinde meydana gelen hasardan yola çıkarak 14.10.2020 tarihinde satın aldığı cihazın bedelinin poliçe kapsamında olduğu iddiasıyla cihazın satın alma bedeli olan 325.939,60 TLyi davalıdan tahsil etmek amacıyla dava açtığını, uyuşmazlığın kabulü halinde dikkate alınacak poliçenin 18.04.2018-31.12.2018 geçerlilik tarihli … no.lu … poliçesi olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun da bu poliçeye göre belirlenmesi gerektiğini, davacının kendi kendine parça değişimine karar veremeyeceğini, müvekkili sigorta şirketinin onayı gerektiğini, cihaz üzerindeki sigorta kapsamının 31.12.2018 tarihinde bittiğini, 27.10.2018 tarihinde hasarlanan cihazdaki sigorta teminatının 31.12.2018de sona erdiğini, davacının poliçeyi yenilemediğini, ekspertiz raporundaki bazı ifadelerin çarpıtıldığını, birincisi, hasara uğrayan makinenin yıllardan beri sigortalı olduğu iddiası olduğunu, 2018 yılından önce bu makine için bir poliçe olmadığını, buna rağmen davacının aksini söyleyerek dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, cihazdaki arızanın eksper tarafından incelendiğini, bazı parçaların yurt dışından sipariş verildiğini, 16.01.2018 tarihinde tamirin tamamlandığını, cihazın çalışır vaziyette teslim edildiğini, eksper tarafından % 30.81 oranında eksik sigorta ve poliçe muafiyeti uygulanarak 19.423,80 TL hasar tazminatı ödendiğini ve sigortalı davacıya 27.02.2018 tarihinde ödendiğini, eksper tarafından daha sonra makinenin incelendiğini, sorunsuz çalıştığının görüldüğünü ve dosyanın kapatıldığını, uzun süre ( yaklaşık 2 yıl sonra) sonra cihazın tümüyle değiştirilmesine yetkili servisle birlikte karar verildiğini, yenisi satın alındığını, bunun bedelinin 325.939,60 TL olduğunun ve bunun ödenmesinin talep edildiğini, sigortalının kendi başına aldığı bu kararın haksız ve mesnetsiz olduğunu ve davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, hasar dosyası, sigorta poliçesi, bilirkişi raporları dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan sigorta sözleşmesi kapsamında davacıya ait cihazda gerçekleşen hasar nedeni ile davalıdan talepte bulunup bulunamayacağı, öyle ise miktarı ve zamanaşımı hususlarında toplanmaktadır.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 04/01/2022 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere Makine Mühendisi…ve sigorta hukukçusu …’na tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 28/06/2022 tarihli raporda özetle;
“Dosya içeriğinin tüm olarak incelenmesinden, dava konusu sigortalı …) cihazındaki arızanın 27.10.2018 tarihinde, röntgen çekimi yapılan bir tayın tekme atması sonucu oluştuğu, kapağın yamularak elektronik kısma baskı uyguladığı, cihazdaki arızanın hasarlı parçaların değiştirilmesi yoluyla tamir edilmeye çalışıldığı, ancak tam olarak tamir edilemediği, cihazın hatasız şekilde çalışamadığı, en son olarak cihazın ana kartının değiştirilmek zorunda kalındığı, bu arızaların tümünün 27.10.2018 tarihli tay vurması sonucu meydana geldiği, cihazın bozulmasına neden olabilecek başka bir olay yaşanmadığı, başka bir arıza halinin söz konusu olmadığı, dolayısıyla 22.11.2019 tarihinde yapılan tamir işleminin de, 27.10.2018 tarihli kaza sonucu meydana geldiğinin kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır.
…Dosya içeriğine ve özellikle davalı şirketçe yapılan ilk ödemeye dayanak olan ekspertiz raporundaki hesaplama tarzına göre dava konusu ikinci tamir işlemi sonucu oluşan hasar miktarının 325.939,80 TL olduğu belirlenmiştir.
…1) T.T.K. 1420. madde ” Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” Amir hükmü gereğince, alacağın muaccel olduğu tarihin belirlenmesi gerekecektir.
T.T.K. 1427. Madde “(1) Aynen tazmine ilişkin sözleşme yoksa sigorta tazminatı nakden ödenir. (2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez. (3) Araştırmalar, 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan başlayarak üç ay içinde tamamlanamamışsa; sigortacı, tazminattan veya bedelden mahsup edilmek üzere, tarafların mutabakatı veya anlaşmazlık hâlinde mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre süratle tespit edilecek hasar miktarının veya bedelin en az yüzde ellisini avans olarak öder. (4) Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.”
Hükmü gereği dava konusu olayın 28.10.2018 tarihinde meydana geldiği, davalı şirkete hasar ihbarının yapıldığı ve ekspertiz incelemesi neticesinde hasarın onarıldığı ancak, yapılan onarım neticesinde cihazın gerekli performası göstermediği ve 22.11.2019 tarihinde cihaz üzerinde yapılan incelemede hasarın devam ettiğinin belirlendiği görülmektedir. Davalı şirkete ikinci kez hasar ihbarının ne zaman yapıldığı belirlenememiş olup, 22.11.2019 hasar tespit tarihinden itibaren 45 gün geçmekle alacağın muaccel hale geleceği değerlendirilerek 22.11.2019 tarihinde alacağın muaccel hale geldiği ve dava zamanaşımının 2 yıl olarak kabulü halinde 22.11.2021 tarihinde sona ereceği değerlendirilmektedir.
Zamanaşımı başlangıcının ilk hasar ihbarından mı yoksa son hasar belirlenmesi tarihinden mi başlatılacağı hususunda takdir Sayın Mahkemenize aittir.
2) Davacı … ait işyeri 31.12.2017 31.12.2018 vade tarihli ve … no.lu Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi ile davacı tarafından sigorta güvencesine alınmıştır. … no.lu ve 16.04.2018-31.12.2018 vade tarihli … ile dava konusu edilen cihazın sigorta güvencesine alındığı görülmektedir.
Elektronik Cihaz Sigortaları Genel Şartları 1. Maddesi “Sigortacı bu poliçe ile bu poliçenin ayrılmaz cüzünü teşkil eden ekli cetvelde cinsi, sayısı, yapım yılları, niteliği ve sigorta kıymetleri yazılı, münferit ünite veya muhtelif birimler halinde belirtilmiş olan elektronik makine, teçhizat veya bilgi işlem sistemlerinin deneme devresinden sonra normal çalışır halde iken veya aynı işyerinde temizleme, bakım, revizyon ve yer değiştirme esnasında veya dururken, önceden bilinmeyen ani ve beklenmedik her türlü sebepten ve ezcümle;
a) İşletme personelinin veya üçüncü kişilerin ihmali, kusuru, hatası, dikkatsizliği veya sabotajından,
b) Sigortalı kıymetlerin bulunduğu mahallerde yapılan hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsten, c) Hatalı dizayn ve malzemeden,
d) Kısa devre, yüksek voltaj ve endüksiyon akımının etkilerinden,
e) Yangın, yıldırım, her nev’i infilak ve bunlar sebebiyle yapılan söndürme, yıkma ve kurtarma ameliyelerinden,
f) Kavrulma, kararma, duman ve isden,
g) Deprem hariç fırtına, sel, seylap, yer kayması, toprak çökmesi gibi tabii afetlerden,
h) Su ve rutubet etkisi ve bunlardan doğan korozyon hasarlarından,
ı) İstisna edilmeyen diğer hallerden, husula gelen maddi ziya ve hasarların gerektirdiği tamirat masrafları ve ikame bedellerini temin eder.”
Bu kapsamda dava konusu ilk hasarın poliçe teminatı kapsamında meydana geldiği ve yapılan teknik servis incelemesi neticesinde düzenlenen ekspertiz raporu çerçevesinde hasarın onarıldığı belirlenmiştir.
3)Dava konusu ihtilaf; yapılan onarım neticesinde hasarın devam ettiği ve cihazda arızanın sürdüğü, yapılan teknik servis incelemesinde cihazın ana kartının değişmesine karara verildiği ve ödenen bedelin davalı sigortacıdan poliçe teminatı kapsamında kaldığı iddiası ile tazmini talep edilmektedir.
T.T.K. 1409. maddesi ; “Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan her hangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 11/4 maddesi ise; “Sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış riskler açıkça belirtilir. Belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılır” hükmünü getirilmiştir.
Davalı sigorta şirketine hasar akabinde başvuru yapıldığı ve zararın giderildiği ve iş bu hasar sebebiyle oluşan hasar bedelinin ödendiği hususu taraflar arasında ihtilafsızdır.
Dava konusu olayda, hasar tespitinin ve onarımın layıkı ile yapılmadığının tespiti gerekmektedir.
Onarımı yapan servisin ayrı bir tüzel kişilik olduğu, hasarın onarımında ve tespitinde sunulan hizmetin gerektiği veçhi ile sunulmaması, sigorta eksperinin cihaz hasarı konusunda yeterli olarak bilgilendirilmemesi hallerinde ayrı bir tüzel kişiliğin hizmet kusuru sebebiyle verilen zarardan davalı şirkete sorumluluk yüklenemeyeceği değerlendirilmektedir.
Dosya içeriğinden, tamir işleminin davalı şirketin görevlendirdiği eksperin çizdiği çerçevede teşhis edilip düşük bütçeli bir işlemle tamamlandığı, ancak devamında bu tamir işleminin yeterli olmadığı ve ana kartın değiştirilmesinin gerektiği dikkate alındığında, dava dışı tamir şirketinin bir hizmet kusurundan bahsedilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Sunulu belgeler ve poliçe incelendiğinde cihazın sigorta bedelinin 149.938,25.- TL. olarak belirtildiği ve bu miktar üzerinden prim alındığı, hasar tarihinde cihazın bedeli dikkate alındığında sigortalı cihazda %30,81 oranında eksik sigorta bulunduğu, eksik sigorta tenzili yapıldığında davalının sorumluluğunun 103.742,27.- TL. olacağı, poliçede kararlaştırılan %25 muafiyet tenzili uygulandığında 77.806,71.- TL. tutarında davalının azami sorumluluğunun bulunacağı değerlendirilmektedir.
Sayın Mahkemeniz tarafından cihazın hasarının 28.10.2018 tarihinde meydana geldiği ve davalı şirketin zarardan sorumlu bulunacağı kanaatine varılması halinde; davalı şirketin azami sorumluluğunun 77.806,71.- TL. olacağı değerlendirilmektedir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklandığı üzere:
1.Davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği azami zarar tutarının eksik sigorta ve muafiyet tenzili akabinde 77.806,71.- TL. olacağı,
2.Sigortalı emtiadaki hasarın davalı şirketçe temin edilen poliçe kapsamında olduğu” şeklinde tespitler bulunulmuştur.
Her iki tarafça da rapora yönelik itirazlarda bulunulması üzerine Mahkememizin 18/10/2022 tarihli celse ara kararı gereğince dosyamız tarafların itirazlarını karşılar şekilde ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 22/02/2023 tarihli raporda özetle, kök raporda yapılan tespit ve değerlendirmeler yinelenmiştir.
Somut olayda davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de ilk hasardan sonra davalı sigorta şirketi tarafından kısmi ödeme yapıldığı, ortaya çıkan ikinci hasardan sonra yeniden hasar bildiriminin gerçekleştirildiği, ikinci hasarın ilk hasarın devamı niteliğinde olduğu, dava açma süresinin ikinci hasarın ortaya çıktığı tarihten itibaren başlayacağı nazara alınarak zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Yapılan açıklamalar doğrultusunda bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; Mahkememizce alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun, denetime elverişli şekilde düzenlenmiş olduğu görüldüğünden Mahkememizce itibar edilebilir bulunduğu, bu doğrultuda dava konusu sigortalı … cihazındaki arızanın 27/10/2018 tarihinde, röntgen çekimi yapılan bir tayın tekme atması sonucu oluştuğu, cihazdaki arızanın hasarlı parçaların değiştirilmesi yoluyla tamir edilmeye çalışıldığı, ancak tam olarak tamir edilemediği, cihazın hatasız şekilde çalışamadığı, bu arızaların tümünün 27/10/2018 tarihli tay vurması sonucu meydana geldiği, cihazın bozulmasına neden olabilecek başka bir olay yaşanmadığı, başka bir arıza halinin söz konusu olmadığı, dolayısıyla 22/11/2019 tarihinde yapılan tamir işleminin de 27/10/2018 tarihli kaza sonucu meydana geldiğinin kabulünün gerektiği, buna göre davalı sigorta şirketinin TTK m.1409, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu m.11/4 ve Sigorta Genel Şartları m.1 gereğince poliçe teminatı kapsamında meydana gelen zarardan eksik sigorta tenzili sonucu kısmen sorumlu olduğu kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile, toplam 77.806,71-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 14/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 5.314,98 TL harçtan peşin alınan 5.566,24 TL harcın mahsubu ile fazla yatan ‭251,26 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
3-Peşin alınan 5.314,98 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre 315,10-TL nin davacıdan, geriye kalan 1.004,90’TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul yönünden hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince red yönünden hesaplanan 39.219,93 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 107,70 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.175,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 519,32 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 26/09/2023

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı