Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2022/404 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/501 Esas
KARAR NO : 2022/404

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı şirkete verilen ticari hizmet satışlarından kaynaklanan 31.10.2018 tarihli 489,71 TL bedelli, 30.11.2018 tarihli 2.421,08 TL bedelli, 30.11.2018 tarihli 1.468,91 TL bedelli faturalardan kaynaklı 4.379,70 TL alacağının tahsili amacıyla … 33. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalı borçlunun itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalı yanın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada adı geçen … kesinlikle hiçbir borcunun olmadığını, davacı firmanın tamamen hak etmediği, hizmet sunmadığı halde kendisinden para talep ettiğini, tamamen fırsatçılık yaptığını, tam hatırlamamakla birlikte 2,5-3 yıl önce kısa süre yanında çalışan … adında bir elemanıyla konuştuklarını, 4 günlük bir reklam tanıtması karşılığında 400 TL gibi bir miktar parayı fatura karşılığında ödediğini, başka bir çalışması olmadığını, herhangi bir hizmet vermediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 33. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, ticari kayıtlar, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan faturaya dayalı alacağı bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
İlgili … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 25/10/2019 tarihinde fatura alacaklarından kaynaklanan 4.379,70 TL alacağın asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık avans faizi ile tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 08/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 14/112019 tarihli itiraz dilekçesinde alacaklı görünene borcunun bulunmadığı ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı taraf davacının herhangi bir hizmet vermediğini ileri sürdüğünden bu iddiasını ispat ile yükümlüdür.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli rapor hükme esas alınmıştır.
Davacının ticari defterlerinin delili niteliğini haiz olduğu, davacı taraf ticari defter kayıtlarında davalıya üç adet fatura kestiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesi ile vadesi gelmiş tüm meblağların fatura tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödeneceğinin hüküm altına alındığı, bu bağlamda davacı tarafından davalıya, 31.10.2018 tarihli 489,71 TL tutarlı, 30.11.2018 tarihli 2.421,08 TL tutarlı ve 30.11.2018 tarihli 1.468,91 TL tutarlı faturalar olmak üzere toplam 4.379,70 TL tutarlı hizmet faturası kesildiği ve kesilen bu hizmet faturaların davacının, davalıdan alacağı olarak davacı ticari defterlerinde işli olduğu, davalı tarafça ticari defter sunulmadığından tarafların ticari defterlerinin karşılaştırma olanağı bulunmadığı, dava konusunu oluşturan faturaların davalının sözleşmede hüküm altına alınan mail adresine KEP adresine gönderilmiş olduğu, sözleşme adresine tebliğ edilen faturalar nedeniyle davacının davalıdan 4.379,70 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafça davacıdan hizmet alınmadığı ileri sürülmüş ise de, taraflar arasındaki sözleşmeye 25.09.2018 tarihinde …’ün davalı firma sahibi olarak imza attığı, davalı tarafın sözleşmedeki imza yönünden imza inkarında bulunmadığı ayrıca faturaların gönderileceği adresin de belirlendiği dikkate alındığında davalının iddiasını ispatlayamadığı, davacının davalıya 25.09.2018 tarihli sözleşme nedeniyle üç adet fatura tanzim ettiği ve davacının bu faturalardan dolayı ticari defterlerinde 4.379,70 TL alacağının kayıtlı olduğu, davacının faturaları davalının… adresine tebliğ ettiği ve yasal süresi içerisinde faturalara itiraz edilmediğinden davalının dava konusu faturalara dayalı borçtan sorumlu olduğu anlaşılmış, davalı tarafından … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20’si oranında icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20’si oranında icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 299,17 TL ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 244,77 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.379,70 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 199,25 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.308,05 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Dair kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır