Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/5 Esas
KARAR NO : 2023/113
DAVA : Tazminat (Kredi sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2014
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı maliki bulunduğu “… mevkii, … adresinde, imarın 2347 ada 2 parseli üzerinde 1000 yataklı Turistik bir otel inşaatına başlamış olduğunu, davacı inşata başlamış iken inşaat süresi kısıtlı olan, … içindeki inşaatın süratle ve kesintisiz imalat ve yapılaşma ile kısa sürede bitirilmesi mecburiyeti doğmuş olduğunu, bu zorunluluk ile ödeme ve imalatlarını da çabuk ve hızlı olması gereği inşaatın ücüncü kat kabası bitmek üzere iken Yatırım ve işletme kredisi için … Bankası AŞ. ve … Bankası AŞ. … şubelerine kredi başvurusu yapmış olduğunu, her iki banka aynı dönemde müvekkil şirketin mali, ekonomik ve ticari faliyetlerini yakından incelemiş olduklarını, … Bankasının müvekkili şirkete toplam 10.000.000.00 Euro, … Bankası AŞ. de 8.000.000.00 Euro yatırım 2.000.000,00 Euro işletme kredisi verebileceklerini bildirmiş olduklarını, ancak davalı bankanın söz verdiği halde müvekkili şirketin yüksek ekonomik varlığı, dava konusu taşınmazın üzerine birinci derecede ipotek teminatı ve şahsi kefalete rağmen işletme kredisini vermediğini, bu nedenle müvekkili şirketin sözleşme dengesinin ve dürüst davranmadığını, müvekkiline 8.000.000 Euro yatırım kredi vereceğiz ancak 2.000.000 Euro işletme kredisi vermeyeceğiz demiş olsalardı müvekkilinin davalı bankadan yatırım krediside kullanmayıp, her iki krediyi de veren başka bir banka ile sözleşme yapacağını, müvekkili şirkete işletme kredisi onayı vermeyen … Bankasına tekrar şifai müracaat ile, başka bankalardan hemen kullanabileceği kredi temin olanağının bulunduğunu bu nedenle … bankasının Red kararını bir daha tetkik etmesi ricasında bulunulduğunu ancak bir sonuç alınamadığını, davalı bankanın dayatmasının objektif hukuk ve ekonomik kurallara aykırı davranışı ile işletmeyi zora soktuğu gibi, işletmeye risk oluşturmuş olduğunu, … Bankası işletme kredisini vermediğini ancak müvekkiline ait taşınmaz üzerinde 20.000.000.00. Euroluk ipoteğin durduğunu, müvekkilinin daha sonra … Bankası … şubesi ile sözleşme yaparak yatırım ve işletme kredisi aldığını, davalı bankadaki yatırım kredisine ayrıca faiz ödememek için davalı bankaya krediye erken kapatma konusunda talepte bulunduğunu, davalı bankaca 25/04/2013 tarihli yazısı ile erken kapatma ücretinin %2,2 olduğunun bildirildiğini, bu yazı karşısında müvekkilinin davalı bankaya kredinin kapanması halinde 184.800 Euro yu ihtirazi kayıt ile ödeyebileceğini bildirdiğini ancak davalı bankanın daha sonra bundan vazgeçtiğini ve müvekkilinden kredinin erken kapatılması nedeniyle 525.000 Euro talep edildiğini, müvekkilinin hem davalı bankaya hemde daha sonra yatırım ve işletme kredisi aldığı … Bankasına faiz ve komisyon ödemek zorunda kaldığından davalının talep ettiği 525.000 Euro erken kapama ücreti ile 71.000 Euro komisyon ücretini ihtirazi kayıtla davalı bankaya ödediğini, davalının kanunun emredici hükümlerine M.Kanunun 2. maddesindeki iyi niyet kurallarına aykırı davrandığını, bu nedenle sebebiyet verdiği muarazanın men’ine, davalı bankanın, davacı şirketten haksız biçimde tahsil ettiği, 525.000.00 Euro erken kapama ücreti ile 71.000.00 Euro komisyon ücreti alacakları toplamı 596.000.00 Euro’nun 06/05/2013 tarihinden itibaren, bankaların kredilere uyguladıkları en yüksek banka faizi ile birlikte tahsili ile davacı şirkete verilmesine, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verimesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın imzalamış olduğu 30/11/2011 tarihli 8.000.000 EUR tutarlı, 02/07/2012 tarihli 10.000.000.EUR tutarlı, 02/07/2012 tarihli 3.200.000 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmeleri (GKS) çerçevesinde müvekkil Banka ile imzalamış olduğu ödeme planlarına bağlı olarak 30/11/2011 tarihli, 9207912 numaralı, 2.000.000 EUR tutarlı, 107 ay vadeli; 30/12/2011 tarihli, 9208177 numaralı, 2.000.000 EUR tutarlı 108 ay vadeli; 30/03/2012 tarihli, … numaralı, 2.000.000 EUR tutarlı, 104 ay vadeli; 22/02/2012 tarihli … numaralı, 2.000.000 EUR tutarlı, 105 ay vadeli kredileri kullandığını, davacıya 2.000.000 EUR işletme kredisi için “zamanı ve sırası olmadığı” şeklinde bir söylemin asılsız ve gerçekle bağdaşmadığını, davacı, başka bankalardan da kullanmış olduğu kredilerini ve müvekkili bankadan kullanmış olduğu kredilerinin tamamını kapatarak … Bankasından çok daha düşük teklif aldığını ve tüm ticari kredilerini bir bankada birleştirmek ve bu nedenle kredilerini erken kapamak istediğini belirttiği, bunun üzerine, 2011 tarihli GKS’nin 25.6. maddesi ve 2012 tarihli GKS’nin 1. Bölüm 11. md uyarınca kredinin erken kapatılmasının bankanın onayına tabi olduğunu, sözleşme içeriğinde müşteriye erken kapama imkanı tanınmadığını, kredinin erken kapatılabilmesi için doğacak maliyetin karşılanması gerektiğinin ifade edildiğini, davacının, 07.03.2013 tarihli talimatı ile kredilerini erken kapatmak istediği, BSMV dahil 525.000 EUR erken kapama ücreti/komisyonu alınarak kredileri kapattığını, erken kapama maliyetinin istenmesinin mevcut yasal düzenlemelere, bankacılık ve ticari teamüllere uygun olduğunu, bankanın davacınm ödediği tutarın alternatif bir aktifte değerlendirilmesi ile elde edilecek kazancın hesaplandığını, bu tutarın davacının sözleşme gereği ödemesi gereken bakiye faizden düşülerek banka maliyetinin hesaplandığı, buna göre gerçek maliyetin 1.200.000.-EUR civarında olmasına karşın davacıdan BSMV dahil 525,000.-EUR tahsil edildiğini, bilindiği üzere bankaların belli bir maliyetle topladıkları mevduatlar ve aldıkları krediler ile müşterilerine kredi kullandırdıklarını, borçlanırken verecekleri kredilerin vadelerine uyumlu şekilde borçlandıklarını, verdikleri kredilerin geri dönmeme durumu olabileceği gibi erken ödenerek borçların karşılığında ödeyeceği faizden daha azını elde etme riskinin de olduğunu, bu nedenle erken ödeme halinde bir ücret alındığını, bunun da GKS’de bankanın onayı ile olabileceğinin belirtildiğini, keza iki taraflı bir sözleşme olan kredi sözleşmesinin şartlarının kredi borçlusunun tek taraflı beyanı ile değiştirilmesinin mümkün olmadığını, tarafların serbest iradeleri ile oluşturulan sözleşmenin tek taraflı olarak değiştirilmek istenmesinin hakkaniyete uymadığını, erken kapatma halinde istenen ücretin kredinin normal vadesinde ödenmesi halinde ödenecek faizden daha fazla olmadığından bu ücretin hakkaniyete aykırı olmadığını, bu ücretin her kredinin kendi özel şartları, vadesi, kalan süresi, faiz oranı gibi şartlara göre değişebileceğini, bankadan bankaya değişebileceği gibi müşteriye göre de değişebildiğini, bu nedenle genelleme yapılamayacağını, huzurdaki davada; bankanın kredi vadesine kadar alınacak faiz tutarından kredinin kapatma bakiyesinin erken kapatma tarihindeki Hazine Bonosu (HB) (Yabancı Para ise Eurobond) gibi bir varlığa yatırılması halinde vade sonuna kadar elde edilecek faiz tutarının indirilmesi ile bulunacak bakiyenin talep edildiğini, ayrıca GKS’nin ilgili maddesinde (2012 için 11.md, 2011 için 15.6 md.) erken kapatma ücreti ve bunun vergilerine ek olarak “erken ödeme tarihi ile vade tarihi arasındaki süreç için erken ödeme sebebiyle bankanın mahrum kalacağı ilgili kredi faiz oranı üzerinden hesaplanmış faiz tutarının da talep hakkı saklıdır.” denildiğini, bununla birlikte GKS’nin eki ve ayrılmaz parçası olan ödeme planında da ücretin alınacağının belirtildiğini, alınan ücretin ödenen anaparanın belli bir yüzdesine bakılarak veya bir yada iki bankanın bildireceği oranların ortalamasına da bakılarak fahiş olup olmadığına karar verilmesinin mümkün olmadığını, yukarıda belirtilen hesaplama sonucunda çıkacak banka zararına bakılarak makul olmayan bir dengesizlik olup olmadığının tespiti gerektiğini, buna göre 1.200.000.-EUR farkın tespit edileceğini, oysa kendilerinin BSMV dahil 525.000.-EURO tahsil ettiklerini, bir örnek vermek gerekirse; ortalama vadesi 4 yıl olan bir kredi için piyasada %2’lik bir faiz düşüşü, bankanın borçlanmasında anapara üzerinden %8’lik bir zarar oluşturacağını, bankanın da borçlanmasını erken kapatmak istemesi halinde %8 maliyete katlanmak zorunda kalacağını, ayrıca davacıya verilen bir taahhüt olmadığı ve hiçbir şekilde kredinin erken ödenmesine zorlanmadığını, hatta iddianın aksine davacıya 30.10.2012 tarihli kredi çalışması sonrasında 8.000.000.-EUR yatırım kredisi yanında 1.370.000.-TL faaliyet kredisi + 200.000.-TL kurum kredisi + 1.750.000.-USD yabancı para nakit kredi limiti tesis edildiğini, bunun 2.000.000.-EUR işletme kredisine yakın bir meblağ ettiğini, %2,2 oranının bildirildiği yazıda genel bir bilgilendirme yapıldığı ve ticari kredileri kapsamadığını, bunun ihtiyaç ve konut kredilerine uygulanan komisyon olduğunun belirtildiğini, emsal Yargıtay kararlarında da bu alınan erken kapama komisyonunun hukuka uygun olduğunun belirtildiğini, (13. HD. 11.10.2005 2005/9220 E., 2005/14972 K„ 11. HD. 11.07.2011 2010/358 E., 2011/8632 K„ 19. HD. 15.05.2013 2013/3221 E., 2013/8808 K) bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Taraflar arasındaki 30/11/2011 tarihli 8.000.000 EUR tutarlı, 02/07/2012 tarihli 10.000.000.EUR tutarlı, 02/07/2012 tarihli 3.200.000 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmeleri
2-… 3. Noterliğinin …ve … tarihli ihtarnameleri,
3-… 15. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi,
4-Davalı banka kayıtları, Dekont ve Ödeme makbuzları,
5-Bilirkişi incelemesi,
6- Taraflar arasında imzalanan 02.07.2012 tarihli 10.000.000.00 Eurluk Sözleşmede
11.Erken Ödeme
Müşteri, karz akdi uyarınca kullandırılacak Kredilerinde bakiye borcunu önce ödeyerek Banka’mn mutabakatı ile hesabını kapatabilecektir. Banka’nm mutabık kalması halinde erken ödeme, taksit vadelerinden birinde ve ödeme vadesinde işlemiş faizin ve kalan ana paranın, Banka’nın o gün itibari ile katlanmak zorunda kalacağı maliyetler çerçevesinde belirleyeceği miktarda bir erken kapatma ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu gibi mali yükümlülüklerin nakden ve defaten ödenmesi kaydıyle mümkündür. Banka’nın erken ödeme tarihi ile vade tarihi arasındaki süre için, erken ödeme sebebiyle Bankanın mahrum kalacağı, ilgili kredi faiz oranı üzerinden hesaplanmış faiz tutarım da talep hakkı saklıdır. Yurtdışı şubelerden kredi kullandırılması halinde kredilerin tesis edildiği ülkede uygulanan herhangi bir kanun veya mevzuat yahut bunlann yorumlanmasında resmi mercilerce bir değişiklik yapılır veya herhangi bir nedenle ve bunun sonucunda Banka’nın bu krediyi tesis veya idamesi gayrikanuni hale gelirse, Banka’mn krediyi tesis ve idame yükümlülüğü sona erecektir. Böyle bir durumda, Müşteri, Bankaca yapılacak talep üzerine ve bu konudaki ihbarın yapıldığı faiz dönemi’nin son gününde, işlemiş faiz ve ödenmesi gerekli sair tutarlarla birlikte kredi tutarını Banka’ya ödeyecektir.
7- Taraflar arasında imzalanan 30.11.2011 TARİH 8.000.000.00 Eur Sözleşmede,
15.6.Müşterinin bakiye borcunu vadesinden önce ödeyerek hesabını kapatması, Bankanın kabulüne bağlıdır. Bankaca kabul edilmesi halinde erken ödeme, taksit vadelerinden birinde ve ödeme vadesinde işlemiş faizin ve kalan ana paranın, Bankanın belirleyeceği miktarda bir erken kapatma ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi. Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu gibi maii yükümlülüklerin nakden ve defaten ödenmesi kaydıyle mümkündür. Bankamn erken ödeme tarihi ile vade tarihi arasındaki süre için, erken ödeme sebebiyle Bankanın mahrum kalacağı, ilgili kredi faiz oranı üzerinden hesaplanmış faiz tutarını da talep hakkı saklıdır.
GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmeleri ve bankacılık işlemine dayalı muarazanın men’i, haksız tahsil edilen erken kapama ücreti ile dava dışı bankadan kullanılmak zorunda kalınan kredi için ödenen komisyon bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce bozma önce yapılan yargılamada 2014/57 E, 2016/430 K, sayılı dosya üzerinden yapılan yarglamada; …’in davalı bankaya verdiği 08/04/2013 tarihli dilekçeyi davacı şirket yetkilisi olarak verdiği, davalı banka tarafından dilekçeye verilen 25/04/2013 tarihli cevapta erken kapama cezası oranının %2,2 olduğunun bildirildiği, verilen bu cevabın …’in şahsı değil şirket muhatap alınarak verildiği, davalı bankanın bildirdiği oranın bankayı bağladığı, erken kapama cezasının %2,2 oranından hesaplanmasına ilişkin davacı talebinin haklı olduğu, davacının 71.000,00 Euro’ya ilişkin zararını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 340.200,00 Euronun 06/05/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/12666 E, 2018/6233 K, sayılı ilamı ile mahkememizin 2014/57 E, 2016/430 K, sayılı ilamının;
” erken ödenen tutarın %2,2’si oranında erken kapama ücreti talep hakkının bulunduğuna dair işbu banka cevabının davacı şirkete genel kredi sözleşmeleriyle kullandırılan dava konusu kredilerle ilgili olmadığı, davacı şirket yetkilisi olan Yakup Süzer’e kullandırılan ihtiyaç/tüketici kredisine ilişkin bulunduğu, yapılan bu yanlışlık nedeniyle davalı bankanın verdiği cevaptaki erken kapama ücreti oranı ile bağlı kabul edilmesinin mümkün olmadığı kabul edilmelidir. Bu suretle, mahkemece aksi yöndeki değerlendirme yerinde görülmemiştir.
15/11/2014 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2014/6 sayılı Tebliğ’in 4. maddesine göre 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi “Bankalar, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar” şeklinde değiştirilmiştir. Bu durumda ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken anılan yasal düzenleme gereğince ilan ve yayım yapılmışsa, bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, yapılmamışsa emsal banka uygulamalarının araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek ve genel kredi sözleşmelerinin tarihleri nazara alınıp yasal mevzuat hükümleri tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile kaldırılmasına hükmetmiştir.
Bozma sonrası yargılamaya 2021/ esas üzerinden bozma ilamında belirtilen hususlarda araştırma yapılarak devam edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı uyarınca erken kapama oranının tespiti için, somut kredi bilgileri de belirtilerek “kredi kullanan tarafından 07/03/2013 tarihinde erken kapatmak istemesi durumunda erken kapatma ücreti/komisyonu ve BSMV tutarının bankanızdan kullanması halinde ne kadar olacağının araştırılarak (Kredinin türü, miktarı, taksit sayısı, vadesi ve erken kapama tarihi gözetilerek )” mahkememize bildirilmesi için … İlçesinde bulunan bankalara yazı yazılmıştır.
Yazılan müzekkereye kredi erken kapama oranını … % 5 , … % 10, …BANKASI %2 , … BANKASI %4 , … %2, …BANK %4, … BANKASI %2, …BANK %1, … %0.75 olarak mahkememize bildirmiştir.
Erken kapama oranlarının tespiti için yazılan müzekkere cevaplarından sonra 3 lü bilirkişi heyetinden alınan 05.09.2022 tarihli bilirkişi raporunda %4,50 ‘lik oran üzerinden yapılan hesaplama sonucu;
“Davalı banka tarafından 06.05.2013 tarihinde 8.000.000.00 EUR üzerinden % 6.25 oranında 8.000.000.% 6.25=500.000.00 EUR +25.000.00 BSMV tahsilat sağladığı, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda diğer banka ortalamaları dikkate alındığında 8.000.000%4.5= 360.000.00 EUR+18.000.00 EUR BSMV= 378.000.00 EUR alması gerektiği, Dolayısıyla davalı bankanın diğer banka ortalamalarına göre,525.000-378.000= 147.000.00 EUR fazla tahsilat sağlandığı,” hesaplamasına yer verilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı itirazları gözetilerek ve …bank tarafından bildirilen % 10 oranının fahiş olması sebebiyle bu oranın dışlanarak bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve alınan tarihli ek raporda % 2,59 ‘luk oran üzerinden yapılan hesaplama sonucu; “Davalı banka tarafından 06.05.2013 tarihinde 8.000.000.00 EUR üzerinden % 6.25 oranında 8.000.000.% 6.25=500.000.00 EUR +25.000.00 BSMV tahsilat sağlanmasına göre, diğer banka
ortalamaları dikkate alındığında 8.000.000% 2.59= 207.200 EUR+10.360.00 EUR BSMV= 217.560 EUR alması gerektiği hesaplanmaktadır.
Davalı Banka’nın uyuşmazlığa konu kredinin erken kapanması için uyguladığı oran (%6,25), hesaplamaya alınan tüm bankaların bildirdiği oranlardan yüksektir. Bildirilen oranlar içinde, … tarafından %5, … Bankası ve … tarafından %4 oranı uygulanıyor olması da dikkate alındığında, bankanın uyguladığı oranın makul sınırlar içinde gözükmediği Mahkeme’nin takdirindedir.
…
2.- Banka tarafından uygulanan erken kapama ücretine ilişkin oranın makul olmadığı;
3.- Diğer banka ortalamarına göre, ücret alması gerektiğinin kabul edilmesi halinde, 8.000.000% 2.59= 207.200 EUR+10.360.00 EUR BSMV= 217.560 EUR alması gerektiği, davalı bankanın aldığı (525.000-Euro) ücretin, diğer banka ortalamalarına göre hesaplanan (217.560-Euro) tutardan düşülmesi halinde (,525.000-217.560=) 307.440 EUR fazla tahsilat sağlandığı,yani diğer banka ortalamalarına göre 6.25/2.59=2.41 oranında fazla tahsilat sağlandığı,”
Tespit ve hesaplamaları yapılmıştır.
Davacı vekili 10.01.2023 tarihli dilekçesi ile davanın 307.440,00 EURO üzerinden kabulüne hükmedilmesini talep etmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1140 E, 2022/5204 K, sayılı ilamında yer alan” bankalar tarafından belirtilen oranlar arasında fahiş fark bulunmakta olup, rekabetçi serbest piyasa kurallarının geçerli olduğu bankacılık sektöründe oranlar arasında bu denli fark olması hayatın olağan akışına aykırı olup, bu konuda ayrıca bir araştırma yapılmaksızın belirtilen oranlara itibar edilerek hesap yapılması doğru görülmemiştir.” ifadelerden fahiş oranların hesaplamada dışlanması gerektiği anlaşılmaktadır. Buna göre … tarafından bildirilen % 10 oranı rekabetçi serbest piyasa kurallarının geçerli olduğu bankacılık sektöründe oranlar arasında bu denli fark olması hayatın olağan akışına aykırı kabul edilerek bu oranın dışlandığı ek rapor hükme esas alınmıştır.
Yukarıda yer verilen sözleşme hükümlerine göre kredinin vadesinden önce kapatılması halinde bankanın erken kapama komisyonu talep edebileceği düzenlenmiş ise de; bunu neye göre takdir edeceği, nasıl belirleyeceği sözleşmede açık bir şekilde düzenlenmemiştir.Diğer bankaların davaya konu kredi sözleşmesi ile aynı nitelikte bulunan kredi borçlarının borçlu tarafından vadesinden önce ödenerek kapatılması halinde uyguladıkları erken kapama ücreti/komisyonu ile faiz kaybı ve masrafların araştırılmak amacıyla dava dışı banka şubelerine yazı yazılarak, uygulanan faiz oranının % 0,75 ile % 5 arasında olduğu tespit edilmiştir. (… ın bildirdiği % 10 oranı fahiş olması nedeni ile hükme esas alınmamıştır)
Kredi kapatıldığında banknın erken kapama ücreti olarak talep ettiği % 6,25 oranının diğer bankaların müzekkere cevaplarına emsal banka uygulamalarının üzerindedir. Yapılan bilirkişi incelemesi ve emsal banka ortalamasına (% 2,59) göre davalı banka tarafından uygulanan 6.25 oranında ki erken kapama oranı taraflar arasındaki menfaati bozacak şekilde hak ve nefaset kurallarına, sözleşme, TMK’nın 2. Maddesine aykırı ve fahiş olup 307.440 Euro nun 06/05/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine uygun olarak işlelecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine hükmedilmiştir.
Davacının davacıya yatırım kredisi kullandırıldıktan ve işletme faaliyete geçtikten sonra 2.000.000 Euro daha işletme kredisi kullandırılmadığı ve bu ihtiyacını davacının başka bankalardan gidermek zorunda kaldığı, bunun içinde davalıya rehnettiği, gayrimenkulü üzerindeki ipoteğin fekki gerektiği bunun içinde davacının erken kapama ücretini dayattığı, iddiası ile ilgili olarak da işletme kredisi verileceği sözünün verilip verilmediğine ilişkin davacının dosyaya yeterli ve inandırıcı delil sunamadığı, davalının beyanına göre de davacının … Bankasından daha düşük faizli kredi teklifi almaları üzerine davacı firmanın diğer bankalardaki kredilerinin erken kapatarak tek bir bankada birleştirmek istediği hususunun bizzat firmanın yetkilileri tarafından dile getirildiğinin belirtildiği, davalı bankanın davacı firmaya işletme kredisi konusunda taahhüdünün bulunmadığı davacı tarafça beyan edildiği, bu nedenle davacının 71.000 Euro ya ilişkin zararını ispatlayamadığından buna ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Vekalet ücreti karar tarihinde EUR/TRY efektif satışı kuru olan 20,2981 üzerinden kabul edilen miktar için 307.440*20,2981= 6.240.447,86 TL, reddedilen miktar için (596.000 Eur- 307.440Eur) 288.560*20,2981=5.875.219,74 TL üzerinden hesaplanmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın kısmen kabulü ile; 307.440 Euro nun 06/05/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine uygun olarak işlelecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Fazlaya ilişkin talebin ve zarar talebinin reddine,
3-)Alınması gereken 53.359,92 TL Karar ve İlam harcından peşin alınan toplam 25.445,48 TL harçtan mahsubu bakiye 27.914,44 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 300.404,48 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden 296.752,20 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 25.445,48-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 24,30-TL başvuru, 3,75-TL vekalet harcı 10.500-TL bilirkişi ücreti ve 681,85-TL posta giderinden ibaret toplam 11.209,90-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 5.782,50-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
7-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır