Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/498 E. 2021/508 K. 04.08.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/498 Esas
KARAR NO : 2021/508

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Temsil Kayyımı Atanması)
DAVA TARİHİ : 26/07/2021
KARAR TARİHİ : 04/08/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Temsil Kayyımı Atanması) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; …’ın …’nin her biri 25,00 TL itibari değerde toplam 40 adet hissesinin sahibi ve dolayısıyla Şirket’in ortağı olduğunu, şirketi temsile yetkili iki ortak ve aynı zamanda müdürden birisi olduğunu, şirketin diğer ortağı ve aynı zamanda müdürünün … olduğunu, Müvekkili ve Şirket arasındaki husumete binaen … 14. Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilmiş derdest bir dava mevcut olduğunu, Müvekkilinin, Şirketin zamanında tek ortağı olan …’dan, Şirket nezdinde sahip olduğu her biri 25,00-TL itibari değerde toplam 40 adet hissesini, hisse devri tarihinden sonra doğacak bütün hak ve yükümlülükleri ile birlikte 250.000,00-TL bedel karşılığında devraldığını, bu husus ticaret sicilline tescil edilmiş ve 9600 sayılı 14.06.2018 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlandığını, ortaklık sürecinin başından itibaren Şirketin, Türk Ticaret Kanunu’nun şirkete, şirket ortaklarına ve yöneticilerine yüklediği en basit yükümlülükleri dahi yerine getirmediğini, bununla birlikte hisse devri görüşmeleri sırasında … tarafından Şirket adına verilen taahhütlerin yerine getirilmemesi ve ortaklık sürecinde Müvekkilinin yönetim hakkının engellenmesi, ortaklık ilişkisinin dürüstlük kuralı çerçevesinde devam ettirilmesini imkansız hale getirdiğini, Müvekkili ile Şirket arasındaki husumete binaen Müvekkil tarafından Şirket’e karşı … 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde “Müvekkili …’a ait ortaklık payı karşılığının tarafımıza ödenmesi suretiyle ortaklıktan çıkma kararı verilmesi, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise …’nin feshi ve mal varlığının tasfiyesi talebi” konulu ve 2021/64 Esas numaralı dava ikame edildiğini, Derdest davada verilen ara karara istinaden temsil kayyımı talepli dava açma zarureti doğduğunu, Mahkemece takdir olunacak tarafsız bir kişinin şirket ilgili davada temsilen temsil kayyımı olarak atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, davacı şirkete temsil kayyımı atanmasına ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesinde davacı şirkete temsil kayyımı atanmasını talep etmiştir.
Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/9046 esas 2018/2033 karar sayılı ilamının ilgili kısmı “…Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davaya konu kayyım atanması istenen … Ltd. Şti.’nin davalı olarak gösterilerek dava açılması gerekirken, hasımsız olarak dava açıldığı gerekçesiyle husumet eksikliği nedeniyle davanın usul yönünden reddine karar verilmiştir.

davacı ortağın temsil kayyumu tayini talep ettiği iki ortaklı limited şirketin diğer ortağına karşı husumet yöneltebilecek olmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.” şeklindedir.
Kayyım atanması talep edilen …’nin hissedarı … ve …’dır. Her iki ortak şirketi müştereken temsile yetkili müdürdür.
Davada husumet yöneltilmemiş ve hasımsız olarak açılmıştır. Oysa bu davada husumetin şirketin diğer ortağına yöneltilmesi ve diğer ortağın da davada yer alması gerekmekte olup, dava hasımsız olarak açılamayacağından davanın husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davanın husumet yokluğundan usulden REDDİNE,
2-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/08/2021

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)