Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/477 E. 2022/859 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/477 Esas
KARAR NO : 2022/859

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 11/07/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil … basiretli bir tacir olduğunu, yapı ve dekorasyon işiyle bir iştigal etmekte ve bu kapsamda … isimli ticari işletmeyi işlemekte olduğunu, davalı yan … ise … bölgesinde bir ticari işletme açmış olduğunu, bu çerçevede Müvekkil …’dan ticari işletmesi için taraflar arasında 59.916,73 TL bedel ile anlaşmaya varılmış olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak söz konusu ürünler müvekkil tarafından tam ve eksiksiz olarak 2020 yılı Aralık ayı içerisinde davalı yanın … isimli ticari işletmesine teslim edildiğini, davalı yan önce … merkezinde bir mağaza açacağını ifade ettiğini, açılması düşünülen söz konusu mağazada müvekkil tarafından ücretsiz keşif yapılarak hangi ürünlerin üretileceği ve teslim edileceği taraflarca kararlaştırıldığını, bu kapsamda ürünlerin tam ve eksiksiz olarak davalı yana teslimi ürünlere ilişkin herhangi bir ayıp veya eksiklik bildirilmemesi ve teslimatın ardından 10.000 tl ek ödeme yapılması üzerine müvekkil tarafından 59.916,73 tl tutarındaki 20.01.2021 tarihli ve … numaralı fatura düzenlenerek davalı yana usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiğini, ve davalı yan tarafından söz konusu faturaya herhangi bir itirazda bulunmadığını (ek-4), faturanın tebliğinin ardından aradan uzun bir süre geçmesine rağmen davalı yan tarafından müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi müvekkil tarafından yapılan aramalara da herhangi bir olumlu cevap verilmediğini, bu nedenle müvekkil tarafından … tarihinde … 32. Noterliği vasıtasıyla … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek davalı yandan fatura tutarından geriye kalan 24.916,73 tl tutarındaki ödemenin yapılması istendiğini (ek-5), davalı yan tarafından bu talebe olumlu bir karşılık verilmemiş olmakla birlikte müvekkile …. 28. Noterliği vasıtasıyla gönderilen… tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile ürünlerin 25.12.2020 tarihinde kendilerine teslim edildiğini, ancak ürünlerin ayıplı olduğunu, faturanın anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğini, ve ayıp oranında indirim talep edildiği belirtildiğini (ek-6), davalı yanın söz konusu ihtarnamesine cevap vermiş olduğu tarafımızca … 32. Noterliği vasıtasıyla gönderilen … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamede de belirttiği üzere, ürünler 2020 yılının Aralık ayında davalı yanın işyerine teslim edildiğini, müvekkile davalı yan tarafından herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, davalının mal kaçırma ihtimali göz önüne alınarak adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile bankalar ve 3. kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, davalı yanın … 27. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte takibin devamına, icra takibine kötü niyetli olarak itiraz eden borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 02/09/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile karşı tarafın 30.10.2020 tarihinde mobilya imalat işleri için görüşmeye başladığını, müvekkilinin öncelikle … içerisinde mağaza açmayı planladığı için mobilyaların ölçülerinin belirlenmesi amacıyla keşif orada yapıldığını ve ürün boyutlarının o mağazaya göre belirlendiğini, karşı tarafın ölçü almasının akabinde mermer masa için 3.200_TL, ayna için 1.500_TL, kasa workshop için 1.200_TL, mermer için 800_TL, tabure için 1.000_TL kasa masası için 3.850_TL, standlar için 20.000_TL, iç üç vitrin ve ön iki vitrin için 20.000_TL olmak üzere fiyat teklifi sunduğunu, bunun üzerine tarafların KDV dahil 50.000_TL fiyat belirlediğini ve … AVM’ de yer alan mağaza için bu rakam üzerinden anlaşmaya vardığını, müvekkilinin bunun üzerine karşı tarafın hesabına 09.11.2020 tarihinde 25.000_TL ödeme yaptığını, akabinde müvekkilinin detayları görüşmek üzere karşı tarafın işyerine gittiğini, detayların belirlendiğini, ancak aynı gün müvekkilinin … AVM’ de açmayı planladığı mağazaya ilişkin problem çıkması üzerine müvekkilinin Nişantaşı’ nda yer alan şu ada mevcut mağazayı açmaya karar verdiğini, 16.11.2020′ de müvekkilinin mağazayı tutacağını karşı tarafa bildirdiğini, davacı tarafın aynı hafta içinde mağazaya gelip … de yer alan mağaza için ürün kesiminin henüz yapılmamış olduğunda yeni çalışma yapılmasının mümkün olduğunu söylediğini ve yeni ürünler için ölçü aldığını, tarafların …’ nda yer alan mağazanın mobilya işleri için KDV dahil 44.000 TL üzerinden anlaşmaya vardığını, akabinde müvekkili tarafından boy aynası, kasa bankosu, ön vitrin siparişi verildiğini, karşı tarafın ürünlerin teslimatı için 10- 15 gün süre vermişse de sürekli olarak teslimatı geciktirdiğini, 22.12.2020 tarihinde ayıplı olarak ürünler teslim edilmişse de müvekkilinin ürünleri kabul etmediğini ve iade ettiğini, müvekkilinin ısrarla karşı tarafı ayıpları gidermesi ve ürünlerin mermerlerini getirmesi için araması üzerine 15.01.2021 tarihinde davacı tarafın ustasıyla geldiğini, karşı tarafın adeta müvekkiline ayıpları gidereceğini söyleyerek ayıp bildiriminde bulunmasının önüne geçmeye çalıştığını, davacı tarafın henüz ürünlerin tam teslimini yapmadan ve son olarak sipariş verilip bedeli belirlenmemiş olan üç ürünün fiyatını görüşmeden fatura düzenlediğini, bunun üzerenin müvekkili tarafından … 28. Noterliği’nin … Yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek ayıpların tekrar bildirildiğini ve ayıp oranında indirim talep edildiğini, bu nedenle davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: İhtarname suretleri, dekontlar, bilirkişi raporları, Gelir İdaresi Başkanlığı yazı cevabı dosya arasında delil olarak mevcuttur.
Dosyaya sunulan mali bilirkişi raporu ile; incelenen davacı yana ait 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı bu anlamda davacı şiketin 2020-2021 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın 23.12.2021 günü saat 14:00′ de yapılan incelemeye katılmadığı, vekili tarafından dava dosyasına 22.12.2021 tarihli dilekçe ekinde Gelir İdaresi Başkanlığı defter beyan sisteminden alınan defter gider tablosunun sunulu olduğu, birinci olasılığın benimsenmesi halinde davacı yanın davalı yandan 14.116,73 TL asıl, 56,47 TL faiz olmak üzere toplam 14.173,20 TL, ikinci olasılığın benimsenmesi halinde 24.916,73 TL asıl, 99,67 TL faiz olmak üzere toplam 25.016,40 TL alacaklı olduğu, davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 03.03.2021 tarihinden itibaren asıl alacağa %9 yasal faiz talep edebileceği kanaatine varıldığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan teknik bilirkişi raporu ile; paslanmaz gold kaplama profillerde çizik ve lekeler saptandığı, ürünlerin boyutlarında bariz hatalar saptandığı, bu hatalarda dolaplarda en ufak temasta oynamalara sebep olduğunun gözlendiği, dolap üzerindeki camların tam oturmadığının görüldüğü, ancak raflarda mermerlerin olduğu, bu mermerlerin sonradan alındığının söylendiği ancak fatura bilgisine rastlanmadığı sonucuna varıldığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan teknik bilirkişi ek raporu ile; paslanmaz gold kaplama profillerde çizik ve lekeler saptandığı, ürünlerin boyutlarında bariz hatalar saptandığı, bu hatalarda dolaplarda en ufak temasta oynamalara sebep olduğunun gözlendiği, dolap üzerindeki camların tam oturmadığının görüldüğü, ancak raflarda mermerlerin olduğu, bu mermerlerin sonradan alındığının söylendiği ancak fatura bilgisine rastlanmadığı, vitrin ve camekan üretimi sırasında özensizlikten olduğu düşünülen eksikliklerin tespit edildiği, bu nedenle ayıba karşı bir tekellüf indirimi yapılmasının uygun olacağı, 12.000 TL ayıba karşı tefekkül indiriminin uygun görüldüğü, ürün sayı ve boyutlarındaki küçülme nedeniyle herhangi bir tefekkül indiriminin uygun görülmediğini, çünkü mağazanın …’ dan Nişantaşı’ na geçmesi dolayısıyla tarafların …’ da anlaştığı 50.000 TL mobilya işleri için, Nişantaşı mağazası için 44.000 TL’ ye anlaştığı, aradaki farkın boy aynası, kasa bankosu ve ön vitrin ile kapatıldığı sonucuna varıldığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan teknik bilirkişi ikinci ek raporu ile; mermerlerin eksikliği tespit edilmediğinden yalnızca çiziklerden dolayı 6.000 TL ayıba karşı tefekkül indiriminin uygun görüldüğü, ürün sayı ve boyutlarındaki küçülme nedeniyle herhangi bir tefekkül indiriminin uygun görülmediği, çünkü mağazanın …’ dan …’ na geçmesi dolayısıyla tarafların …’ da anlaştığı 50.000 TL mobilya işleri için … mağazası için 44.000 TL’ ye anlaştığı, aradaki farkın boy aynası, kasa bankosu ve ön vitrin ile kapatıldığı sonucuna varıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan hizmetten kaynaklı alacak nedeniyle yapılan takibe karşı açılan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların yazılı olarak ispat edilemeyecek bir sözleşme yaptıkları, sözleşme kapsamında davacı tarafından verilen hizmete karşı davalı yanca ödemenin yapılmadığı, davalı tarafından ise edimin gereği gibi ifa edilmediğinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Akdî ilişkinin kurulduğu tarih ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 474. maddesi hükmünce açık ayıplarda iş sahibi, eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunları uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, 477/son maddesi hükmüne göre de gizli ayıplarda iş sahibi gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunda olup, ihbarda ve bildirimde bulunmazsa eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacaktır. Ayıpların varlığı ve süresinde ayıp ihbar ve bildiriminde bulunulması halinde iş sahibinin hakları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılmıştır.
Huzurdaki davada, davacı verilen hizmete karşı ödemenin yapılmadığından bahisle ihtar talebi ile alacak talebinde bulunmuş ve davalı tarafın süresinde kendileri tarafından çekilen ihtarda bahsedilen ayıpların süresinde ihbarının yapılmadığı iddia edilmiştir. Bilirkişi raporunda ayıbın gözle görülebilir olduğu belirtildiği ve taraflarca da bu hususun ihtilaflı olmadığı anlaşılmaktadır. Öyleyse ayıbın açık ayıp olduğu anlaşılmakta olup, bu durumda ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı teslim tarihine göre saptanmalıdır. Teslim ve ayıp ihbarı tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabileceğinden bu hususta tarafların tanıkları dinlenilmiştir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/2669 Esas ve 2017/2628 Karar sayılı kararı)
Dolayısıyla esasen taraflar arasında kurulan akdi ilişki neticesinde TBK 474. maddesi hükmünce açık ayıp bulunduğu, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının teslim tarihine göre saptanması gerektiği, teslim ve ayıp ihbarı tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabileceği ve uyuşmazlığın bu kapsamda çözümlenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
TBK’nın 474. Maddesinde göre; gerek açık ayıp ve gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de yüklenici eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu garanti ettiği süre için bunu önceden kabul ettiğinden yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul edilir. İş sahibi ihbar zorunluluğu olmaksızın garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili zamanaşımı süresi içinde seçimlik haklarını kullanarak yükleniciden ayıpların giderilmesini talep edebileceği gibi, aleyhine dava açabilecek ve iş bedelini ayıp giderim bedeli miktarınca ödemekten kaçınabilecektir (Yargıtay 15. H.D. 19.06.2014 tarih, 2013/4976 E. 2014/4282 K. sayılı ilamı ile benzer uygulama ve içtihatları).
Eksik iş ise sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan (noksan bırakılan) işleri ifade eder. Eksik işlerin bedeli, teslim tarihine bu işlerin ikmâl edilebileceği sürenin ilavesiyle bulunan tarihteki rayiç bedellerle talep edilebilir. Eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek yoktur. Eksik işler yönünden TBK 474-478. maddelerindeki hükümler uygulanmaz (Yargıtay 6. H.D. 20.04.2022 tarih, 2021/4013 E. 2022/2265 K. sayılı ilamı).
Uyuşmazlık kapsamında, davacı yanca yüklenilen işin tesliminden sonra ayıplar ortaya çıkmış, bu ayıpların açık ayıp olduğu hususunda bilirkişi raporu kapsamında herhangi bir çekince bulunmamaktadır. Nitekim tanık anlatımlarından, eserin tesliminden sonra davacının ayıplar yönünden bilgilendirildiği ve davacı yanca ayıpların giderilmeye çalışıldığı görülmektedir. Bu kapsamda tanık anlatımlarına göre işin tesliminin ne zaman yapıldığı, ayıp ihbarının ne zaman yapıldığı ile ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı tespit edilmelidir.
TBK 474-478. maddelerine göre yüklenicinin ayıp nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için eserin teslim edilmiş olması ve teslim edilen eserin ayıplı olması, ayıbın iş sahibinden kaynaklanmamış olması, iş sahibinin eseri muayene ve ayıbı ihbar yükümlülüğünü yerine getirerek eseri açık ya da zımnen kabul etmemiş olması gerekmektedir. TBK 474/1. maddesi gereğince iş sahibinin varsa açık ayıpları tespit etmesi ve bu ayıpların neler olduğunu tek tek açıklamak suretiyle gecikmeksizin sözlü veya yazılı olarak yükleniciye bildirmesi gerekir. Bu kapsamda ayıp ihbarının zorunlu bir şekil şartına bağlanmadığını da görmekteyiz.
Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması ispat kolaylığı sağlar. Ancak ayıp ihbarı hukukî işlem olmayıp, hukukî işlem benzeri maddî vakıa olduğundan, Yargıtay’ın yerleşik içtihat ve uygulamalarında eser sözleşmelerinde, aksi sözleşmede veya eki şartnamelerde kararlaştırılmadıkça taraflar tacir dâhi olsa ayıp ihbarının her türlü delille ve bu arada tanık beyanı ile de ispatlanabileceği kabul edilmektedir (Hukuk Genel Kurulunun 31.05.2022 Tarih, 2019/(15)6-6 E. ve 2022/775 K. sayılı kararı).
Davaya konu işin 2020 Aralık ayında teslim edildiği, ancak ayıp ihbarının noter kanalıyla yapıldığı 15.02.2021 tarihine kadar taraflar arasında eserin ayıplı olduğu ve düzeltilmesi gerektiği hususunda görüşmelerin yapıldığı, davacı tarafından ayıbın düzeltilebileceğinin belirtildiği ve bir kısım işlemlerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla garanti süresi içinde taraflar arasında müzakerelerin devam ettiği, ayıp ihbarının sözlü olarak teslimden kısa süre sonra yapıldığı, ayıbın davacı yanca tam anlamıyla giderilemediği, bu kapsamda müzakerelerin tıkandığı şubat ayı içerisine karşılıklı ihtarların çekildiği anlaşılmaktadır. Nitekim tanık anlatımlarının da bu yönde olduğu görülmekle, ayıbın süresinde ihbar edildiği ve bu kapsamda bilirkişi raporunda belirtilen 6.000,00 TL’nin indirilmek suretiyle davanın kısmen kabulü gerekmiş, alacak likit olmadığından ve varlığı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat isteminin reddine, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, 7036 sayılı Kanunun 3. maddesinin 14-16. fıkralarında; tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik arabuluculuk ücreti tutarının Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı, yine bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderlerin anlaşmaya varılamaması halinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı düzenlendiği, bununda tarafların haklılık durumuna göre belirleneceği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KISMEN KABULÜNE,
Davalının … 27.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 18.916,73 TL asıl alacak ile bu alacağa ihtar tarihi olan 16.02.2021 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari avans faizi uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacak likit olmadığından ve varlığı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat isteminin REDDİNE,
3-Şartları oluşmadığından kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
4-Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 1.292,20 TL harçtan peşin alınan 300,94 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 991,26 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 6.000‬,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 156,6‬0 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.474,4‬0 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 1.119,36 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 8,50 TL vekalet harcı, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.108,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 266,93 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, arta kalan masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan 300,94 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13, 14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 1.002,14 TL’sinin davalıdan, kalan kısmı olan 317,86 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
11-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2022

Katip … (e-imza)

Hakim … (e-imza)