Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/475 E. 2022/175 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/475 Esas
KARAR NO :2022/175

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:09/07/2021
KARAR TARİHİ:01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili tarafından … A.Ş. (…) tarafından ödenmemiş olan 2017 yılına ilişkin 15.575,86 TL ve 2018 yılına ilişkin 255,19 TL yıllık aidat ile anılan tutarın faizinden kaynaklanan toplam 25.447,64 TL’nin tahsili için müvekkilince ilamsız icra takibi başlatıldığını, …. İcra Müdürlüğünün E…. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalı-borçlu Başkent Menkul tarafından 11.08.2020 tarihinde tebliğ edilen dilekçe ile itiraz edildiğini, ticari davalardan önce arabuluculuk zorunlu olduğundan, taraflarından 16.03.2021 tarihinde arabulucu aracılığıyla uyuşmazlığın çözümü yoluna başvurulduğunu, davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinde mutakabata varılamadığını, anılan nedenlerle, söz konusu icra takibine borçlu/davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili Şirket uzun yıllardır Aracı Kurum piyasasında yer almış olup 2016 yılının Kasım ayında resmi olarak faaliyetlerini durdurduğunu, bu tarihe kadar …’ ye yıllık olarak ödenen aidatlarını her zaman düzenli olarak yaptığını, 2016 yılında faaliyetlerini durdurmuş olan müvekkili şirkete 2017 yılı için belirtilen 15.575,86 TL aidat tutarı çok yüksek olduğunu, faaliyetlerini durdurmuş bir Kurumdan böyle yüksek bir meblağ talep edilmesi haksızlık olduğunu, müvekkili şirket devam eden yıllar için (2018 yılında 255,19 TL, 2019 yılında 85,25 TL,2020 yılında 68,44 TL, 2021 yılında 81,52 TL olmak üzere) makul düzeyde belirlenmiş olan aidatlarını ödediğini, acak aynı şekilde 2017 yılında da faaliyetlerini durdurmuş olmasına rağmen bu kadar yüksek meblağ talep edilmesi anlaşılmaz olduğunu, dava 2017-2018 yılı aidatlarının ödenmemesinden dolayı açılmış olsa da 2018 yılı aidatı müvekkili şirket tarafından ödenmiş olup sadece 2017 yılı aidatı Şirket faaliyetlerini durdurmuş bir şirket için çok yüksek olduğundan ve eşitlik ilkesi ile ölçülülük ilkesine aykırı olduğundan ödenmediğini, bu nedenlerle davanın reddine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, icra dosyası, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 2017-2018 yıllarına ilişkin yıllık aidat istemine dayalı … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında davalıdan alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı, talep edilen miktarın ölçülülük ve eşitlik ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davaya konu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 11/03/2020 tarihinde 15.575,86 TL aidat alacağı, 9.503,75 TL işlemiş faiz, 255,19 TL aidat alacağı, 112,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.447,64 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 11/08/2020 tarihinde tebliğ olduğu,davalı borçlu vekili 17/03/2020 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 07/12/2021 tarihli ara kararı gereğince, dosyamız tespit edilen uyuşmazlık konusu doğrultusunda rapor hazırlanmak üzere SPK uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 12/01/2022 teslim tarihli raporda özetle;
“Huzurdaki uyuşmazlıktaki temel mesele Davalı tarafın iddia ettiği üzere 2017 yılında Mart 2017 sonuna kadar ödenecek tutarın çok yüksek, eşitlik ve ölçülülük ilkelerine aykırı, anlaşılmaz bir tutar olup olmadığı meselesidir.
Zira Davalı, 2017 yılı hariç önceki ve sonraki tüm yıllara ait ödemelerini yaptığını Cevap Dilekçesinde beyan etmektedir. Dava dilekçesi ekinde, 2019, 2020, 2021 yıllarına ait ödemelerin tahakkukuna dair belgeler ve Davalı tarafından ödendiğine dair banka dekontları Davacı tarafça dosyaya ibraz edilmiş bulunmaktadır.
Davalının iradesi, Davacı …’ye yapılması … tarafından istenen ödemeleri külliyen reddetmek değildir. Davalı, ödenmesi gereken yıllık tutarları düzenli olarak ödediğini kabul etmekte, ancak 2016 yılı Kasım ayında aracı kurum olarak faaliyetlerini geçici olarak durdurması sebebiyle, 2017 yılındaki ödeme tutarının yüksekliğinden şikâyet etmektedir.
Davacı … (…), 30.12.2012 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn) md. 83 uyarınca kurulmuş, tüzel kişiliği haiz bir kamu kişiliğidir.
Davacı …’nin kuruluş amacı SPKn md. 82 ve md. 83’te yatırım kuruluşlarının sermaye piyasası faaliyetinden kaynaklanan nakit ödeme veya sermaye piyasası araçları teslim yükümlülüklerini yerine getiremediğinin veya kısa sürede yerine getiremeyeceğinin tespit edilmesi hâlinde SPK tarafından yatırımcıları tazmin kararı alınması halinde, SPKn’daki şartlar çerçevesinde yatırımcıların tazmini şeklinde belirlenmiştir. Buna göre, Davacı …, Davalı Aracı Kurum gibi sermaye piyasasında faaliyet gösteren kuruluşların müşterilerine (yatırımcılara) ait varlıkları ve parayı müşterisine teslim edemediğinin veya kısa sürede teslim edemeyeceğinin belirlenmesi halinde Aracı Kurum müşterisinin bu sebeple uğradığı zararı tazmin etmek için kurulmuş bir kamu tüzel kişiliğidir.
Dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, gerçekte, Davacının talep ettiği yıllık aidat ödemesi bir sigorta primi gibidir. Aracı kurumların yükümlülüklerini ifada güçlük çekmeleri halinde … yatırımcıların (aracı kurum müşterilerinin) bu sebeple uğradıkları zararı bir üst limit dahilinde tazmin edecektir. Aracı kurumların faaliyetlerini ve işlem hacimlerini dikkate alan bir hesaplama usulüne göre ve bu şekilde, bir anlamda, her bir aracı kurumun sisteme yüklediği risk ölçüsünce bir risk karşılığı olarak yıllık prim ya da aidat ödemesi bu aracı kurumlardan talep edilmektedir.
Tahsil edilecek yıllık sigorta primi ya da yıllık aidat tutarının her bir aracı kurumun önceki yıldaki faaliyetlerine ve işlem hacmine göre belirleneceği ve devam eden yılın Mart ayı sonuna kadar aracı kurumlarca ödenecek şekilde hesaplamaların ve bildirimlerin yapılacağı SPKn md. 83/1 ve 85/6 uyarınca çıkarılan … Yönetmeliği (RG: 27.02.2015 – 28280) hükümlerinde açıklanmıştır.
Konuyu düzenleyen … Yönetmeliği (Yönetmelik) md. 21 hükmü aşağıdaki gibidir.
Yıllık aidatlar
MADDE 21 – (1) Yatırım kuruluşlarının yıllık aidat yükümlülükleri Kurul, merkezi takas ve saklama kuruluşları ile diğer kuruluşlar nezdinde bir önceki yıla ilişkin bulunan veriler esas alınmak suretiyle, bu Yönetmelik ve Kurul tarafından belirlenen esaslar uyarınca hesaplanır.
(2) Yatırım kuruluşlarının içinde bulunulan yıl için yatıracakları yıllık aidat tutarları, …’nin bildirimi üzerine Mart ayı sonuna kadar ödenir.
(3) Yıllık aidatlar yatırımcı bazında;
a) Repo işlemine konu olanlar hariç olmak üzere kaydileştirilmiş sermaye piyasası araçları açısından merkezi takas ve saklama kuruluşları nezdinde bulunan saklama bakiyelerinin,
b) Organize piyasalarda işlem gören türev araçlar açısından merkezi takas ve saklama kuruluşları nezdinde bulunan teminatların günlük tutarlarının toplamının, yatırım kuruluşlarının faaliyette bulunduğu iş günü sayısı dikkate alınmak suretiyle bulunan ortalamasının; beşinci fıkrada yer alan katsayılarla çarpılması suretiyle hesaplanır. Bu fıkra uyarınca yatırımcı bazında bulunan saklama bakiyeleri ile teminat tutarları ortalamasının her bir yatırım kuruluşu için toplamı, MKK tarafından hesaplanarak …’ye iletilir.
(4) Kaldıraçlı alım satım işlemleri üzerinden; yatırımcı bazında merkezi takas ve saklama kuruluşları nezdinde bulunan teminatların toplam tutarlarının, yatırım kuruluşlarının faaliyette bulunduğu iş günü sayısı dikkate alınmak suretiyle bulunan günlük ortalamasının beşinci fıkrada yer verilen gruplandırma çerçevesinde, sırasıyla binde 4, 8, 16 ve 32 katsayıları ile çarpılması suretiyle yıllık aidat hesaplanır. Bu hesaplamaya esas teşkil edecek teminat tutarları toplamının günlük ortalaması, Takasbank tarafından hesaplanarak …’ye iletilir.
(5) Aracı kurumlar için, Kurulun sermaye yeterliliği düzenlemeleri uyarınca ay sonları itibarıyla hesaplanan Sermaye Yeterliliği Tabanının; Gerekli Asgari Özsermaye, Risk Karşılığı ve Son Üç Aylık Faaliyet Giderlerinden en büyük olanına bölünmesi suretiyle bulunacak oranın yıllık ortalaması;
a) 3 kat ve daha fazla olanlara on binde iki,
b) 2 ilâ 3 (3 hariç) kat arasında olanlara on binde dört,
c) 1 ilâ 2 (2 hariç) kat arasında olanlara on binde sekiz,
ç) 1 kattan az olanlara on binde on altı,
katsayıları uygulanarak yıllık aidat hesaplaması yapılır.
(6) Bankalar açısından aidat hesaplamasında, beşinci fıkranın (a) bendinde yer verilen katsayı dikkate alınır.
(7) Üçüncü ve dördüncü fıkralarda belirtilen saklama bakiyeleri ve teminatların; her bir yatırımcı bazında, Kanun’un 84 üncü maddesinin beşinci fıkrası çerçevesinde belirlenen ve her yıl güncellenen azami tazmin tutarından az olması durumunda tamamı, fazla olması durumunda ise söz konusu azami tazmin tutarı kadarlık kısmı hesaplamaya dâhil edilir. Azami tazmin tutarı, kaldıraçlı alım satım işlemleri ve diğer sermaye piyasası araçları için ayrı ayrı dikkate alınır.
(8) (Değişik:RG-26/8/2021-31580) Tezgâhüstü türev araçlar üzerinden ise, yatırımcı sayısına göre aidat hesaplanır. Buna göre yatırım kuruluşlarının her bir yatırımcı ile yıl içinde gerçekleştirdikleri tezgâhüstü türev araç işlemlerinde sözleşme büyüklüklerinin toplamı;
a) 1.000.000 Türk Lirasının altında olan her bir yatırımcı için 500 Türk Lirası,
b) 1.000.000 Türk Lirası veya üzerinde olan her bir yatırımcı için ise 1.000 Türk Lirası, tutarı dikkate alınmak suretiyle aidat hesaplanır. Yatırım kuruluşları, bir önceki yıl içerisinde her bir yatırımcı ile gerçekleştirdikleri tezgâhüstü türev araç sözleşme büyüklükleri toplamı ile ödeyecek oldukları aidat tutarlarını MKK’ya bildirmek ve ikinci fıkrada belirtilen sürede …’ye ödemekle yükümlüdür. Yatırım kuruluşlarının diğer yatırım kuruluşlarıyla gerçekleştirdikleri tezgâhüstü türev araç işlemleri hesaplamada dikkate alınmaz.
(9) (Değişik:RG-26/8/2021-31580) …’nin malvarlığı mevcudu, yatırım kuruluşlarının tür ve risk durumları ile sermaye piyasası araçlarının nitelikleri dikkate alınmak suretiyle, dördüncü ve beşinci fıkralarda yer alan katsayıları, yarısı oranında artırmaya veya azaltmaya ve sekizinci fıkrada yer alan tutarları artırmaya veya azaltmaya Kurul yetkilidir.
(10) …, yıllık aidatların hesaplanmasında kullanılacak verilerin toplanmasına ilişkin esasları belirlemeye ve söz konusu verilere ilişkin olarak, yatırım kuruluşları ve ilgili diğer kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgeyi istemeye yetkilidir.
(11) Aidatların hesaplanmasında, yatırımcı blokajları ile yatırım kuruluşlarının kendi portföylerinde bulunan sermaye piyasası araçları ve portföyleri adına yapmış oldukları işlemler nedeniyle vermiş oldukları teminatlar dikkate alınmaz.
Yukarıdaki Yönetmelik hükmünde koyulaştırdığımız ibarelerde görüldüğü üzere, yıllık aidatın hesaplanmasında, aracı kurumun yıl içinde faaliyette bulunduğu gün sayısının dikkate alınacağı düzenlenmiştir. Ayrıca sermaye yeterliği güçlü olan aracı kurumlara daha düşük katsayı uygulanarak aidatın böylece sermayesi güçlü aracı kurumlar için daha düşük hesaplanacağı anlaşılmaktadır. Bundan da ayrıca yatırımcı (müşteri) sayısı az olan aracı kurumlar için de aidatın daha düşük hesaplanacağı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirttiğimiz hesaplama esasları sayesinde aracı kurumlar arasında faaliyette bulunulan gün sayısı, özsermayesinin güçlü veya zayıf olması ve müşteri sayısı gibi faktörler gözetilmek suretiyle bir eşitsizlik ortaya çıkmasının ya da ölçüsüz ve dengesiz bir aidat farkı ya da yükü oluşmasının önüne geçilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı Aracı Kurumun dayandığı faaliyette bulunmama hali aracı kurumun kendi talebi ile SPK’ya başvurmak suretiyle aldığı bir kararın sonucudur. Davalı, “aracı kurum” statüsünü korumakta ve geçici olarak faaliyetini durdurmuş olmaktadır.
Bu geçici faaliyetsizlik Davalının aracı kurum olmaktan doğan yükümlülüklerini, örneğin sahip olduğu faaliyet yetki belgeleri sebebiyle harç ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. … mevzuatına göre, yıllık aidat ödeme yükümlülüğü de aracı kurum statüsüne sahip olmanın sonucudur. Faaliyetin düzeyi ve işlem hacmine, müşteri sayısına, sermaye gücüne göre ölçüsü ve dengesi ayarlanan bir formülle hesaplanan yıllık aidat, kendi içinde faaliyetsizlik halini yıl içindeki gün sayısına göre de ayarlanmış olarak dikkate almaktadır. Davalının Kasım ayına kadar faaliyette bulunduğu 2016 yılı esas alınarak 2017 yılı Mart ayı sonuna kadar ödenmesi gereken yıllık aidatın eşitlik ilkesine, ölçülülük ilkesine aykırılığının hukukî takdiri münhasıran Mahkemeye aittir.

1. Davalının dayandığı faaliyetini durdurmuş olmasının Davalının aracı kurum olmaktan doğan yükümlülüklerini, örneğin sahip olduğu faaliyet yetki belgeleri sebebiyle harç ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı, … mevzuatına göre, yıllık aidat ödeme yükümlülüğünün de aracı kurum statüsüne sahip olmanın sonucu olduğu,
2. Aracı kurumun faaliyetinin düzeyine ve işlem hacmine, müşteri sayısına, sermaye gücüne göre ölçüsü ve dengesi ayarlanan bir formülle hesaplanan yıllık aidatın, kendi içinde faaliyetsizlik halini yıl içindeki gün sayısına göre de ayarlanmış olarak dikkate aldığı,
3. Davalının Kasım ayına kadar faaliyette bulunduğu 2016 yılı esas alınarak 2017 yılı Mart ayı sonuna kadar ödenmesi gereken yıllık aidatın eşitlik ilkesine ve ölçülülük ilkesine aykırılığının hukukî takdirinin münhasıran Mahkemeye ait olduğu,
4. Dosya kapsamında değerlendirilmesi Mahkemenin takdirinde olmak üzere, Davacının talebi ve Davalının icra takibinden sonra, dava tarihinden önce yaptığı 2018 yılına ait aidatın ödenmesi de dikkate alınarak hesaplamalarımız sonucunda,
a) 2017 yılı aidat alacağı için icra takip tarihine kadar yapılan hesaplamaya göre, 2017 yılı aidatının muaccel hale geldiği kesin vade 31.03.2017’den sonraki gün faiz hesaplanmasına başlanarak, icra takip tarihi olan 11.03.2020’ye kadar geçen 1071 günde, değişik oranlarda belirlenen faiz oranları esas alınarak, 15.576,86 TL anapara alacağı için hesaplanan gecikme zammı (faiz) tutarının 9.546,13 TL olarak hesaplandığı, Davacının talebi olan, icra takibine kadar işlemiş faiz tutarı 9.503,75 TL dikkate alınarak, 2017 yılı aidat alacağı için, Davacının Davalıdan toplam alacağının (15.575,86 TL + 9.503,75 TL =) 25.079,61 TL olduğu,
b) 2017 yılı aidat alacağı için dava tarihine kadar yapılan hesaplamaya göre, 2017 yılı aidatının muaccel hale geldiği kesin vade 31.03.2017’den sonraki gün faiz hesaplanmasına başlanarak, dava tarihi 09.07.2021 tarihine kadar geçen 1556 günde, değişik oranlarda belirlenen faiz oranları esas alınarak, 15.576,86 TL anapara alacağı için hesaplanan gecikme zammı (faiz) tutarının 13.429,89 TL olarak hesaplandığı, bu faizle birlikte Davacının Davalıdan toplam alacağının (15.575,86 TL + 13.429,89 TL =) 29.005,75 TL olduğu,
c) 2018 yılı aidat alacağı için yapılan hesaplamaya göre, Davalının 2018 yılına ait 255,19 TL tutarındaki aidat borcunu 10.06.2021 tarihinde faiz (gecikme zammı) hesaplanmadan ödediği, bu tarihte anapara ve işlemiş faiz tutarı olarak toplam 428,46 TL ödemesi gerekir iken 255,19 TL ödemekle, TBK md. 100 uyarınca ödemeler öncelikle faize mahsup edildiğinde 255,19 TL’den işlemiş faiz tutarı 173,27 TL mahsup edildikten sonra kalan 81,92 TL’nin anapara borcundan düşülmesi sonucunda 173,27 TL anapara borcunun ödenmemiş olarak kaldığı,
d) 2018 yılı aidatı anapara tutarından ödenmemiş olan 173,27 TL için ödeme tarihinden dava tarihine kadar geçen 28 günde aylık yüzde 1,60 faiz oranı üzerinden hesaplanan 2,55 TL faiz (gecikme zammı) ile birlikte 2018 yılı aidat borcu sebebiyle Davacının Davalıdan toplam alacağının 175,82 TL olarak hesaplandığı” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve denetime elverişli nitelikte düzenlendiği, mahkememizce yeterli görülüp itibar edilebilir bulunduğu, buna göre davacı tarafından yapılan aidat hesaplamasının eşitlik ve ölçülülük ilkesine aykırılık taşımadığı, ancak itirazın iptali davasının icra takibinde istenen alacak kalemi ve miktarı ile sıkı sıkıya bağlı bir dava türü olduğundan takip tarihine kadar yapılan işlemiş faiz hesabının dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından davacının ödenmeyen 2017-2018 yılları aidat alacakları nedeniyle davalıdan talepte bulunmasının kısmen yerinde olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin toplam 15.750,13-TL aidat alacağı, 9.503,75-TL işlemiş faiz üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin toplam 15.750,13-TL aidat alacağı, 9.503,75-TL işlemiş faiz üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken ‭1.725,09 TL harçtan peşin alınan 434,59 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭1.290,5‬0 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 434,59 TL harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan (AAÜT 13/2 Maddesi gereğince ) 193,76 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 1.309,94 TL’sinin davalıdan, kalan miktarın ise davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Davacının yapmış olduğu toplam ‭1.053,8‬0 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.045,77 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.01/03/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF BEYANI
59,30 TL Harç Masrafı
900,00 TL Bilirkişi Ücreti
94,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : ‭1.053,8‬0 TL