Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/471 E. 2023/294 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/471 Esas
KARAR NO : 2023/294

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 30/05/2016
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/03/2016 tarihinde işe giderken sürücüsü davalı … olan, davalı … şirketine sigortalı bulunan diğer davalının maliki olduğu… plakalı aracın kendisine çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığını, davalı sürücünün aşırı hızlı olarak yeşil ışık henüz yanmamış olması nedeniyle kazada kusurlu olduğunu, kaza sonrası bitkisel hayata giren vekil edeninin şuan yatalak vaziyette halen hastanede hayatını devam ettirdiğini, … mağazasında uzun yıllardan beri çalışan ve geçimini sağlayan vekil edeninin kaza nedeniyle geçinemez hale geldiğini, maddi zararlarının yanı sıra kaza nedeni ile acı, elem ve ıstırap duyan vekil edeninin hayat düzeninin alt üst olduğunu, yatalak duruma düşerek başkalarının bakımına muhtaç hale geldiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, adli raporları ve bilirkişi incelemesi sonucunda belirli hale gelecek olan maddi zararlar için ilk aşamada 5.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, yine davacı için 100.000,00-TL manevi zararın davalılar… ile … Ltd. Şti.’den olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili taleplerini 25/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, 80.896,94-TL (3.293,45-TL Geçici İş Göremezlik+ 77.603,49-TL Sürekli İş Göremezlik) ve 2.700,00-TL (Bakıcı gideri olan 18.000,00-TL’nin yüzde 15’i) olmak üzere toplam 83.596,94-TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Servis ve Ticaret A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun dönem araç kiralama faaliyetiyle uğraşmakta olan bir şirket olduğunu, kira sözleşmesi ile kiralamış olduğu aracın dava konusu kazaya karıştığını, müvekkili şirketin bu hususta sorumluluğu bulunmamakla beraber husumetin müvekkili şirkete yöneltilmesinin de yerinde olmadığını, KTK 3.maddesinin; “…işleten …aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir.” hükmünü içerdiğini, bu nedenle davacının müvekkili şirketi Karayolları Trafik Kanunu (KTK) uyarınca işleten sıfatıyla sorumlu tutma imkanının bulunmadığını, müvekkili şirketin araç üzerinde kaza tarihinde fiili hakimiyeti ve ekonomik yararlanmasının bulunmadığını beyan ederek müvekkili şirketin davada husumet yokluğu sebebi ile davanın müvekkili şirket açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.97 ve Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları C.7 maddesine göre; zarar gören tarafın zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigortacıya yazılı başvuruda bulunmasının gerektiğini, ancak buna ilişkin herhangi bir belge ve bilginin de dava dosyasına sunulmadığından müvekkili şirketin dava konusu tazminat ve faiz taleplerinden herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.92 ve Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı A6 maddesinin k bendi uyarınca gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin sigorta kapsamı dışında tutulduğunu, davacı tarafından meydana gelen kaza nedeniyle çalışamaz hale gelmiş olduğu gerekçesiyle gelir kaybına uğradığı gerekçesiyle talep edilen 5.000-TL’lik maddi tazminatın dolaylı zarar olup, anılan zararın dolaylı zarar olması ve poliçe kapsamı dışında kalması nedeniyle zarardan müvekkil şirketin herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, ilgili yasal düzenleme uyarınca, davacı tarafından dava konusu kaza nedeniyle ödenen tedavi masraflarının müvekkili sigorta şirketinden talep edilmesinin mümkün olmadığını, anılan tedavi giderleri bakımından müvekkili sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, 13.03.2016 tarihinde meydana gelen davaya konu trafik kazasının tespit tutanağında kazanın oluşumunda davacı … Palasalar’ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.92 ve Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi 2.1’e göre; müvekkil şirketin temerrüdünün gerçekleşmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvvekkili şirket bakımından poliçe kapsamı dışında kalan tazminat ve faiz taleplerinin reddinin gerektiğini, beyan ederek öncelikle 2918 sayılı KTK. 97. maddesinde düzenlenen dava öncesi sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, usulden reddine karar verilmemesi halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, 13.03.2016 tarihinde … plakalı aracı ile … istikametine doğru seyir halinde iken kırmızı ışık yanması üzerine durduğunu ve yeşil ışıkla birlikte nizami bir hızla yoluna devam ettiğini, bu sırada davacı …’ın yolun karşısındaki minibüse yetişmek için kendisine kırmızı ışık, müvekkiline ise yeşil ışık yanmakta iken bir anda yola atladığını ve müvekkilinin aracına sağ yan taraftan çarparak yaralandığını, dava dilekçesinde belirtildiği gibi, araç sürücüsünün aşırı süratli olup kazaya sebebiyet verdiği iddialarının asılsız olduğuunu, 13.03.2016 tarihli Görüntü İnceleme Tutanağına göre müvekkilinin gittiği istikamette bulunan trafik ışıklarının yeşil yandığının belirtildiğini, bu durumda müvekkiline atfedilecek kusur olmadığını, sadece olay yerine gelen trafik polisleri tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına dayanılarak müvekkilin kusurlu olduğuna karar vermenin ve bu kusura dayanarak tazminat talep etmenin doğru olmadığını, zira Adli Tıp Kurumu ya da uzman bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile olayın meydana gelmesinde davacının kusurunun ortaya çıkacağını, davacının araca yandan çarptığını, müvekkilinin davacı yayaya çarpmadığını, müvekkilinin her ne kadar davacıyı yola atladığında fark edip frene basmış olsa da bunun davacının arabaya çarpmasını engellemediğini, bu durumun herhangi bir önden çarpmalı trafik kazasıyla karşılaştırılamayacağını, bir an için davacının haklı olduğu düşünülse dahi zararın tazmini için istenen rakamın son derece fahiş olduğunu, müvekkilinin kusurlu olmadığı halde kendisinden bu denli fahiş değerlerin talep edilmesinin davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 34. Asliye Ceza Mahkemesinin …E sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, hastane tedavi evrakı, … A.Ş cevabi yazısı, kusur ve maluliyete ilişkin Adli Tıp Kurumu raporları, aktüeryal rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiilden ( trafik kazası ) kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 13/03/2016 tarihinde uğradığı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmış ise miktarlarının ne kadar olması gerektiği, davalı … A.Ş tarafından yöneltilen husumet itirazının yerinde olup olmadığı, davalı … tarafından yöneltilen yazılı başvuru şartına yönelik itirazın yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Mahkememizin 2016/942 E – 2021/142 K. sayılı dosyasından verilen 17/02/2021 tarihli ” 1- Dava ve ıslah dilekçelerine göre, maddi tazminat davasının kabulü ile 3.293,45 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 77.603,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 83.596,94 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/03/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar… ve … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine…” ilişkin karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 2021/802 E – 2021/858 K sayılı 03/06/2021 tarihli kararı ile “… Karara karşı davalı … … Şirketi vekili istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … şirketi sair istinaf itirazları yanında dava tarihinden önce sigortaya başvuru şartı yerine getirilmeden dava açılmasının hukuken mümkün olmadığı belirtilerek istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf başvurusunda bulunmuştur. 26/04/2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı yasanın 5. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesi “Zarar görenin, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmünü amirdir. Somut olayda 30/05/2016 tarihinde ikame edilen eldeki davanın, sözü geçen yasal düzenlemenin yürürlük tarihinden sonra açıldığı; dolayısıyla dava açıldığı tarihte sigorta şirketine başvuruya ilişkin ön şartın, dava şartı olarak öngörüldüğü tartışmasızdır. Dava şartları HMK’nun 114/1. maddesinde tek tek sayılmış, maddenin 2. fıkrasında da diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiştir. Öngörülen dava şartlarının bir kısmı nitelikleri gereği dava açıldıktan sonra giderilerek davaya devamı mümkün olmayan; bir kısmı ise giderilebilecek nitelikteki dava şartlarıdır. Kanun koyucu HMK’nun 30. maddesi ile yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini, gereksiz gider yapılmamasını sağlamak bakımından “usul ekonomisi ilkesi”ni benimsemiş, bu ilkeye uygunluğu teminen HMK’nun 115/2. maddesi ile usulden red kararı vermeden önce hakimin eksikliği tamamlaması yönünden ilgilisine kesin süre verilmesi esasını benimsemiştir. Bu durumda davacıya, sigorta şirketine yazılı başvuru yapması için uygun kesin sürenin verilmesi; sürenin sonunda oluşacak hukuki duruma göre yargılamaya devam edilmesi gerektiği halde, re’sen gözetilmesi gereken bu eksiklik tamamlanmadan yargılamaya devamla esas hakkında hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Bu itibarla davalı sigortacı vekilinin (diğer davalılara da sirayet eder nitelikteki) istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a/4 maddesi uyarınca başka yönleri incelenmeyen maddi ve manevi tazminata ilişkin ilk derece mahkemesi kararının salt bu nedenle kaldırılmasına ve dosyanın yeniden yargılama yapmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Kabul şekli bakımından da davalı … … Şirketinin işleten olmadığına ilişkin husumet itirazı bakımından sunulan kira sözleşmesinin, davaya konu aracı kapsayıp kapsamadığı, kazanın kira süresi içerisinde gerçekleşip gerçeklemediği, kira süresinin ne kadar olduğu bilirkişi marifetiyle araştırılıp, kazaya karışan aracın sunulan kira sözleşmesine konu olduğu ve sözleşmenin uzun süreli düzenlendiğinin tespiti halinde bu kerre sözleşmenin 3. kişileri bağlayacak güçte olup olmadığının tespiti amacıyla kira sözleşmesinin ve faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kira sözleşmesi ve sunulan faturaların süresi içerisinde maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği hususunda bilirkişiden görüş sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Karar: Yukarıda açıklanan gerekçe ile,; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/4 maddesi gereğince davalı … şirketi vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin Kabulüne, 2-Maddi ve manevi tazminata ilişkin ilk derece mahkemesi Kararının Bütünüyle Kaldırılmasına…” ifadelerine yer verilerek kaldırılmıştır.
Davacı vekilinin davalı sigortaya başvuru şartının yerine getirildiği hakkında dilekçe sunulmuştur. İstinaf kararı doğrultusunda davalı … şirketine başvuruda bulunulduğu, sigorta şirketince ödeme yapılmadığı ve herhangi bir cevap da verilmediği anlaşılmış, sigorta şirketine başvuruya ilişkin ön şart tamamlandığı kabul edilmiştir.
Davalı … Şirketinin işleten olmadığına ilişkin husumet itirazı bakımından sunulan kira sözleşmesinin, davaya konu aracı kapsayıp kapsamadığı, kazanın kira süresi içerisinde gerçekleşip gerçeklemediği, kira süresinin ne kadar olduğu, kazaya karışan aracın sunulan kira sözleşmesine konu olduğu ve sözleşmenin uzun süreli düzenlendiğinin tespiti halinde bu kere sözleşmenin 3. kişileri bağlayacak güçte olup olmadığının tespiti amacıyla kira sözleşmesinin ve faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kira sözleşmesi ve sunulan faturaların süresi içerisinde maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği hususunda” rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporu, denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır. Davalı … şirketinin ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu, davalı … ile dava dışı …Tic.Ltd.Şti. arasında 19.04.2012 tarihli … numaralı uzun dönem araç kiralama sözleşmesi imzalandığı ve araç kiralama sözleşmeleri ile kaza tarihinde 03/2016 dönemi davalı tarafından dava dışı şirkete 279 adet araç için kira faturasının kesildiği, davalı …’ın aracı uzun dönem kiraladığı hakkında en önemli belgesinin Araç Teslim Tutanağı, Damga Vergisi Beyannamesi ve KDV beyannamesi olduğu, … Plakalı araca ait Damga vergisi beyannamesini …vergi dairesi müdürlüğüne elektronik ortamda 23.09.2015 tarihinde, 08.24:02 saatte 53.713,44 TL kira bedeli olarak, 101,52 TL damga vergisi tahakkuk ettirerek, kaza tarihinden evvel ilgili kurumlara beyan ettiği, Araç Kirası ile ilgili 2015/Eylül Dönemi 542,69 Euro KDV hariç, diğer 2015-10-11-12 ve 2016 01.02 03 dönemi aylık 400 Euro (KDV Hariç) bedel ile kiraladığına dair dava dışı şirkete fatura kestiği ve faturayı vergi dairesine kaza tarihinden önce beyan ettiği, dolayısıyla sözleşmenin uzun süreli düzenlendiği ve 3. kişileri bağlayacak güçte olduğu tespit edilmiş olup Davalı … Tic. Ltd. Şti hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu mahkememize hitaben düzenlemiş olduğu 11/07/2018 tarihli raporunda özetle; … kızı 1981 doğumlu …’in 13.03.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı frontal lob,sol göz kas felci ve sol göz semiptozis arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 I (18A………….65)A 100×1/5 =%20 Gr1 II (69…….41)A 45×1/3=%15 Gr 1 II (76a…..5)A %9 Balthazard formülüne göre: %38,1 E cetveline göre %36.2 (yüzdeotuzaltınoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa olunduğunu bildirmiştir. ATK Maluliyet raporu hükme esas almaya elverişlidir.
Davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyacı var ise bakıcı giderinin miktarı hususunda rapor düzenlenmesi için Doktor Mehmet Başakoğlu’na tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize hitaben düzenlemiş olan 06/12/2018 tarihli raporda özetle; Davacının geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı olarak yaygın beyin yaralanması, kafa içi yaralanma, travmatik serebral ödem teşhis ve tedavileriyle, bu süre zarfında tedavi gideri adı altında, bakıcı gereksinimine ihtiyaç duyulduğu, günlük fiziksel aktivitelerini karşılayamayacak durumda olduğu, aylık 2.000,00 TL den 9 ay olmak üzere toplamda 8.000 TL bakıcı giderinin yerinde ve makul olduğu beyan edilmiştir.
Meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının belirlenmesi açısından rapor aldırılmış, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi mahkememize hitaben düzenlemiş olduğu 26/12/2019 tarihli raporunda özetle; 13.03.2016 günü, saat 11:30 sıralarında davalı sürücü … … sevk ve idaresindeki …plaka sayılı otomobil ile …ı caddesini takiben Maslak istikametine seyir halinde iken kaza mahalli olan ışık kontrollü kavşağa geldiği esnada, seyir istikametine göre sağ taraftan kaplamaya girerek yaya geçidi üzerinden karşıya geçmek isteyen davacı yaya …’a idaresindeki aracın ön kısımları ile çarpması sonucu davaya konusu kazanın meydana geldiği olayda mevcut verilere göre A)-Davalı sürücü …’nun idaresindeki otomobil ile olay mahalline kavşakta istikametine hitaben yanmakta olan yeşil ışıkta seyrini sürdürmek istediği sırada ışık ihlali ile sağ taraftan kaplamaya girerek karşıya geçmek isteyen davacı yayaya çarpması sonucu meydana gelen olayda hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından atfı kabil kusurunun bulunmadığını, B)-Davacı yaya …’ın, olay mahalli butonlu yaya geçidine geldiğinde butona basarak kendisine hitaben yeşil ışık yandıktan sonra geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, istikametine hitaben yanmakta olan kırmızı ışıkta kaplamaya girip karşıya geçmek isteyerek can güvenliğini tehlikeye attığı anlaşılmakla olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu bildirilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu mahkememize hitaben düzenlemiş olduğu 03/07/2020 tarihli raporunda da Trafik İhtisas Dairesi’nin raporu ile örtüşen kanaat bildirilmiştir.
…Üniversitesi Trafik Kürsüsü öğretim görevlileri …, … ve …’ın katılımları ile oluşturulan bilirkişi heyetinden dava konusu kazadaki kusura ilişkin rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti mahkememize hitaben düzenlemiş oldukları 10/10/2020 tarihli raporlarında özetle; 13.03.2016 günü saat 11.30 sıralarında davalı … ‘nun yönetimindeki …plakalı, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından zmms poliçesi ile sigortalı otomobille …istikametinde seyredip … nolu trafik ışıklarının bulunduğu kavşağa geldiğinde seyir istikametine göre sağdan sola yaya geçidinden geçmek isteyen davacı … a çarparak yaralanması ile sonuçlanan kazanın meydana geldiğini, mevcut delillere göre davalı … ‘nun yönetimindeki otomobille seyredip olay mahalline geldiğinde kendisine yeşil ışık yanarken seyrine devam ettiği, yaya geçidinden geçmek için sağdan yola giren davacı …’a aracın sağ ön teker üstünden çarptığının anlaşıldığını, davalı … , görüşün açık olduğu bir ortamda ışık kontrollü kavşak ve yaya geçidine yaklaşırken süratini azaltıp dikkatini artırması halinde yola geçmek üzere bekleyen davacıyı ve davacının yola girişini görebileceğinden korna çalarak yavaşlaması, çarpmayı önlemek için uygun tedbir alması lazımken davalı sürücünün ifadesinde bir anda yaya önüme atladı demesi kendisinin dikkat ve özen yükümlülüğünü görtermediğinin anlaşıldığını ve kazanın meydana gelmesinde ikinci dereceden % 15 oranında kusurlu görüldüğünü, davacı …’ın, trafik ışıklarının bulunduğu yerde yaya geçidinden geçmek için durup kontrol etmesi, yayalara yeşil ışığın yanmasını, araçların durmasını beklemesi lazımken bunları yerine getirmediği, kontrolsüz bir şekilde kendisin yeşil ışık yanmadan geçmek istediğinin anlaşıldığını ve kendisinin yaralanmasında birinci dereceden % 85 oranında kusurlu görüldüğünü bildirmişlerdir. Kusura ilişkin nihai değerlendirmenin yapıldığı trafik kürsüsü bilirkişi heyeti raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı olup hükme esas alınmıştır.
Dosyamız aktüeryal bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize hitaben düzenlenen 21/12/2020 tarihli raporda özetle; Bakiye ömür hesaplamalarında Lineer İnterpolasyon Yönteminin kullanıldığını, zarar gören asgari ücretin üzerinde bir gelir elde ettiğini ispatlayamadığı sürece gelirinin bilinen geçmiş dönem için olay tarihi ile tazminat hesap raporunun hazırlandığı tarih arasında geçen süre boyunca değişen Asgari Ücretler ile gelecek aktif dönem için tazminat hesap tarihinde geçerli Asgari ücret, gelecek pasif dönem için ise AGİ dâhil edilmemiş Asgari Ücret olduğu, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, tazminat hesabına esas kazançlar belirlenirken, olay tarihinden hüküm tarihine kadar bilinen tüm (emsâl) kazanç unsurlarının hesaplamada gözetilmesi; “işlemiş-işleyecek dönem” ayrımı yapılması; işleyecek dönem kazançlarının, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan benzer (emsâl) kazanç unsuru birim alınarak, her yıl için %10 arıtılıp %10 indirim edilmesi, pasif dönem zararının da aynı biçimde hesaplanması gerektiği, KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren… plakalı aracın davalı … şirketine ZMMS … numarası ile poliçelendiği, aracın maliki/işleteninin, sürücüsünün kusuru nispetinde … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumluluğunun bulunduğu dikkate alınarak hesap yapıldığı, KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihi olan 13.03.2016 tarihi itibariyle cari 310.000,00 TL limit ile gerçek zarardan sorumlu olduğu esası benimsenerek, teminatı aşan miktarlarda davalı … şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği, 17.07.2020 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ve Karayolları Trafik Kanun’undaki değişiklik uyarınca ve de Konya BAM 3. Hukuk Dairesinin İstinaf Kararı da dikkate alınarak kurumlar arasında ortak görüş ve uyum sağlanıncaya, “ulusal mortalite tablosu” oluşturuluncaya ve ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak PMF-1931 tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesap yapıldığı, Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacı … ‘a yapılan ödemenin olmadığı, davacının talep edebileceği Geçici İş Göremezlik zararının 3.293,45 TL olduğu, söz sonusu zarardan kaza tarihi itibariyle belirlenen ZMMS teminat limiti kapsamında davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumlu olduğu, davacının talep edebileceği Sürekli İş Göremezlik zararının 77.603,49 TL olduğu, söz konusu zarardan kaza tarihi itibariyle belirlenen ZMMS teminat limiti kapsamında davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumlu olduğu beyan edilmiştir. Aktüeryal bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
13/03/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı …’ın %36.2 oranında malul olduğu ve iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren dokuz aya kadar uzayabileceği, olayda davacının % 85 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketi … Sigorta A.Ş.’ne sigortalı… plaka sayılı araç sürücüsü davalı … (…)’ın % 15 oranında kusurlu olduğu, KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren araç sürücüsünün kusuru nispetinde davalı … şirketinin sorumluluğu bulunduğu, davalı … şirketinin KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihinde cari 290.000, 00 TL limit ile gerçek zarardan sorumlu olduğu, davalı … (…)’ın araç sürücüsü sıfatı ile davalı … şirketi ile birlikte maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, … A.Ş yazısına göre davacıya ilişkin gelir beyanının doğrulandığı, davacının gelirinin kaza tarihinde en az 2.500,00 TL olan gelirinin ülkemizde geçerli olan yasal asgari ücretin 1,92 katı olduğu, davacı tarafça davalı … şirketine dava öncesi herhangi bir müracaat bulunmadığından davalı … şirketinin temerrüt tarihinin dava açılış tarihi olduğu anlaşılmış, dava ve ıslah dilekçelerine göre, maddi tazminat davasının kabulü ile 3.293,45 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 77.603,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 83.596,94 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … (…) ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Türk Borçlar Kanunu 56. maddesine göre, davaya konu olaydaki kusur oranları, olayın davacı üzerinde yaratabileceği psikolojik etki, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyo-ekonomik durumları, paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacının kazaya uğramış ve malul kalmış olmasının üzüntü ve acısını bir nebze olsun hafifletmek amacıyla davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/03/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı …’dan (…) alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1-Dava ve ıslah dilekçelerine göre, maddi tazminat davasının kabulü ile 3.293,45 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 77.603,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 83.596,94 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … (…) ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/03/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı …’dan (…) alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı … Tic. Ltd. Şti hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine,
Maddi tazminat davası yönünden;
4-Harçlar Kanununca alınması gerekli 5.710,45 TL ilam harcından peşin yatırılan 358,63 TL ve 1.345,00 TL tamamlama harçlarının mahsubu ile bakiye 4.006,82 TL harcın davalılar … (…)ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 13.375,40 TL avukatlık ücretinin davalılar … (…) ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı … Tic. Ltd. Şti’ne verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden;
7-Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.024,65 TL ilam harcının davalı … (…)’dan tahsili hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalılar … (…)’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a (…) verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı … Tic. Ltd. Şti’ne verilmesine,
11-Davacı tarafından yatırılan 358,63 TL peşin harç ve 1.345,00 TL tamamlama harçları toplamı 1.703,63 TL harcın davalılar … (…) ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
12-Davalı … Tic. Ltd. Şti tarafından yapılan 155,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı … Tic. Ltd. Şti ‘ne verilmesine,
13-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 4.300,00 TL bilirkişi ücreti, 715,75 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 5.044,95 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 2.709,27 TL’sinin davalılar … (…)ve …’dan (… yönünden 2.297,09 TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır