Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/457 E. 2022/62 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/457 Esas
KARAR NO : 2022/62 Karar

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 31/01/2022

Mahkememizce verilen 15.11.2017 tarihli ve 2015/657 E., 2017/974 K. Sayılı Kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 45. Hukuk Dairesi’nin 2020/288 E., 2021/611 K. Sayılı KALDIRMA KARARI sonrasında yukarıdaki Esas numarasına kaydedilerek görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 29.12.2011 tarihli Hizmet Alımına İlişkin Sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket tarafından bu sözleşmede belirlenen hizmetlerin yapılmasının taahhüt edildiğini ve sözleşme gereği şirket edimlerini yerine getirdiğini, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Prim Oranları ve Devlet Katkısı başlıklı 81inci maddesinin “ı” bendinde “bu kanunun 4üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarı hazinece karşılanır” denildiğini, buna karşılık davalı kurum tarafından 5510 sayılı Kanunun 81inci maddesinin (ı) bendindeki açık hükme rağmen, hazinece karşılanan tutarlar karşılığı olmak üzere toplam 89.662,29-TL kesinti yapıldığını, işçilerin sigorta primlerinden sorumlu olanın müvekkili firma olduğunu ve prim ödemelerinin davacı tarafından müvekkili firmanın hak edişinden kesilerek SGK’ya ödendiğini, müvekkili firmanın söz konusu tebliğ ile ödemesi gereken prim miktarının %5 azalmasına rağmen, bu miktarın hak edişlerden kesilmeye devam ettiğini, 5510 sayılı Kanunun 81inci maddesine eklenen (ı) bendinin açık hükümleri karşısında davalının davaya konu edilen kesintiyi yapmasının ve müvekkilinin hak edişinin tam olarak ödenmemesinin yasal olmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 89.662,29-TL’nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilemsini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen 29.12.2011 tarihli temizlik hizmeti sözleşmesi gereğince, davacı şirketin müvekkili şirketin mağazalarındaki temizlik görevi yapacak işçileri istihdam etmekte olduğunu, davacı şirket adına sigortalı olan bu işçilerin sigorta primleri ve yasal giderlerinin de, sözleşmede belirlenen hakedişle birlikte davacı şirkete müvekkil tarafından ödendiğini, davacı şirketin de bu tahsil edilen primleri kendisi tarafından SGK’na yatırmakta olduğunu, bu durumda, müvekkili şirket tarafından, davacı şirkete ödenen çalışanların sigorta primlerinde davacınnı dava dilekçesinde de belirtildiği mevzuattaki hüküm gibi müvekkil şirket tarafından davacı şirkete ödenen sigorta primlerinde Hazine’nin yaptığı bu %5’lik kesinti de kendilerine ödenmeye devam edildiğini, bu kesintinin yapılarak ödemelerin yeniden düzenlenmesi hususunda davacı şirket ile 01/03/2012 tarihinde karşılıklı olarak bir ek protokol imzalandığını, bu protokolde de uygulanan mahsup sonrası belirlenen rakamların kendisine ödenmeye devam edildiğini, hazinenin yaptığı indirim sonrasında, hakedişlerle birlikte davacıya ödenen SGK primlerinde %5 mahsuplaşma yapılacağı ani bu indirim sonrasında %5 indirim ile ödenecek olan prim ödemeleri için davacının rızası ve bilgisi dahilinde protokol imzalandığını, davacının bu protokolden haberi yokmuş gibi bu davayı açmış olmasının anlaşılamadığını, bu nedenlerle davacının haksız çıkar sağlamaya yönelik mesnetsiz iddialarının reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; Sözleşme ve Ek Protokol, tarafların ticari defter ve kayıtları, Faturalar, Ödeme Makbuzları, Bilirkişi İncelemesi.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince Mali Müşavir Bilirkişi …’in hazırlamış olduğu 07.09.20217 tarihli Bilirkişi Raporuna göre özetle;
“…Davacı şirket ile davalı şirket, 29.11.2012 tarihinde Sözleşme imzalayarak çalışmaya başlamışlardır. Davacı sözleşmede belirlenmiş hizmet bedelleri üzerinden düzenlemiş, davalı şirket de fatura bedellerini ödemiştir.
Davacı şirketin 5510 sayılı kanunun 81. Maddesi ile düzenlenen beş puanlık avântajı kullandığından personel çalıştırma maliyetleri azalmıştır. Bunun üzerine davacı şirket ile davalı şirket 01.03.2012 tarihinde Ek Protokol inızalamışlardır. Ek Protokol ile davacının davalıya yaptığı hizmet işlerinden dolayı düzenleyeceği fatura bedelleri yeniden belirlenmiştir. Bu tarihten itibaren davacı şirket yeni bedeller üzerinden davalı şirkete fatura düzenlemiş, davalı şirket de fatura bedellerini ödemiştir.
31.12.2013 tarihi itibariyle davacı şirketin ticari defter kayıtlarında davalıdan alacağı bulunmamaktadır.
Davalı şirket, iddia edildiği gibi davacı şirketin hak ediş bedellerinden 5510 Sayılı Kanunun 81. Maddesine göre kesinti yapmamıştır.
Davacı şirketin kesinti yapıldığını iddia ettiği 89.662,29 TL davacının ve davalının ticari defter kayıtlarında yer almamaktadır.
31.12.2013 tarihi itibariyle davalı şirketin ticari defter kayıtlarında davacı şirkete borcu bulunmamaktadır…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi Raporuna karşı davalı vekilince beyan dilekçesi sunulmuştur.
Bilirkişi Raporuna karşı davacı vekilince itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce verilen 15.11.2017 tarihli ve 2015/657 Esas, 2017/974 K. Sayılı Karar ile;
“…Dava taraflar arasındaki hizmet alımına ilişikin sözleşmeden doğan 5510 sayılı yasanın 81. Maddesindeki I bendine göre davalının yaptığı kesintinin ticari faiziyle birlikte tahsili taleplidir.
Davacı ile davalı arasında 29/11/2011 tarihli temizlik hizmeti sözleşmesi ve 01/03/2013 tarihli ek protokol imzalanmış ve davacı sözleşmede belirlenmiş hizmet bedelleri üzerinden fatura düzenlemiş, davalı şirkette fatura bedellerini ödemiştir. Davacı şirketin 5510 sayılı kanunun 81. Maddesi ile düzenlenen 5 puanlık avantajı kullandığından personel çalıştırma maliyetleri azalmış, bunun üzerine davacı şirket ile davalı şirket 01/03/2012 tarihinde ek protokol imzalamışlar ve bu protokol ile davacının davalıya yaptığı hizmet işlerinden dolayı düzenleyeceği fatura bedelleri yeniden belirlenmiş ve bu tarihten itibaren davacı şirket yeni bedeller üzerinden davalı şirkete fatura düzenlemiş, davalı şirket de fatura bedellerini ödemiştir. Taraflar arasında sözleşmenin süresinin 1 ocak 2012 tarihinden 31 aralık 2012 tarihinde kadar olduğu ve ek protokolünün de 23/12/2011 tarihinden imzalandığı ve mali yönden yapılan incelemede tarafların ticari defter ve belgelerine göre 31/12/2013 tarihi itibariyle davacı şirketin ticari defter kayıtlarında davalıdan alacağı bulunmadığı davalı şirketin dava sebebi olarak gösterilen 5510 sayılı kanunun 81. Maddesine göre kesinti yapmadığı, davacı şirketin kesinti yapıldığını iddia ettiği dava konusu olan 89.662,29 TL nin davacının ve davalının ticari defter kayıtlarında yer almadığı, 31/12/2013 tarihi itibariyle davalı şirketin ticari defter kayıtlarında davacı şirkete borcu bulunmadığı anlaşılmış ve bu durumda davanın reddine karar vermek gerektiği,
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eki protokol, bilirkişi tarafından düzenlenen dosya kapsamına ve yasal düzenlemeler uygun gerekçeli ve denetime açık rapor ve tüm dosya kapsamı itibariyle anlaşılmış olmakla davanın reddine…” dair karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 15.11.2017 tarihli ve 2015/657 Esas, 2017/974 K. Sayılı Karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin 09.06.2021 tarihli ve 2020/288 Esas 2021/611 Karar sayılı Kaldırma Kararı ile;
“…Dosya kapsamına göre taraflar arasında 1 Ocak 2012-30 Haziran 2012 dönemini kapsayan 29/12/2011 tarihli hizmet alım sözleşmesi ve 01/03/2012 tarihli ek protokol düzenlenmiştir. Davacı, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81. maddesinin (ı) bendinde öngörülen %5 oranında teşvik pirimi indiriminden taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği tüm işçilik alacaklarından ve SGK primlerinden davacı müvekkili sorumlu olduğundan dava konusu teşvikten de davacının faydalanması gerektiğini ancak teşvik indiriminin hak edişlere yansıtılmadığını, davalı tarafça düzenlenen hak edişlerden haksız kesinti yapıldığını iddia etmiştir.
5510 sayılı Kanunun 81/1 maddesinde, bu kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanacağı öngörülmüştür. Davacı, davalıya hizmet vermiş olup, hizmet tarihleri itibariyle davacı şirketin sigorta primlerinin tahakkuk ve ödenmesinde 5 puanlık indirim uygulaması gerekmektedir. Yargıtay emsal kararlarında ifade edildiği şekilde primleri ödeyen yüklenicinin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi nedeniyle devletin ona sağladığı bu katkının, sözleşmenin diğer tarafına geçirilmesi anlamına gelen kesinti haksız olup, yüklenicisine iadesi gerektiği bu sebeple 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81/1-ı maddesinde düzenlenen 5 puanlık hazine teşvikinin davacı işverene tanınmış bir hak olduğu belirtilmiştir. Nitekim taraflar arasında bu hususta bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı, 01/03/2012 tarihli ek protokol ile söz konusu teşvik indirimi dikkate alınarak hizmet bedelinin yeniden revize edildiğini, bu şekilde davacının hazine desteğinden faydalandığını iddia etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taraflar, 29/12/2011 tarihli sözleşme ile çalışmaya devam ederken, davacı firmanın 5510 sayılı kanunun 81. Maddesi uyarınca işveren payının % 5 i kadar hazine yardımı alması nedeniyle 01/03/2012 tarihinde yeniden protokol imzalayarak hizmet maliyetlerinin belirlendiği, yenilen hizmet maliyetleri, davacının % 5 lik hazine yardımı esas alarak belirlendiğini, davacı taraf bunu kabul ederek ek protokolü imzaladığı tespiti yapılmış ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş ise de 01/03/2012 tarihli ek protokol incelendiğinde mevcut sözleşmeye göre belirlenen temizlik hizmet maliyeti 1 Mart 2012 tarihi itibariyle yeniden revize edildiği, söz konusu lokasyon ve aylık hizmet bedellerinin ekli maliyet tablosunda yer aldığı belirtilmiş ancak hizmet maliyetlerinin hangi sebeple revize edildiği açıklanmamıştır. Diğer bir ifade ile revize edilen yeni maliyetlerin 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81/1-ı maddesinde düzenlenen 5 puanlık hazine teşvikinden kaynaklanan desteği de kapsadığı konusunda bir düzenleme yapılmamıştır. Kaldı ki davacı, sözleşmenin başlangıcından itibaren 5 puanlık hazine teşvikinden yararlanmaya hak kazanmasına rağmen ek protokol ile sözleşmede belirlenen hizmet maliyetleri sözleşmenin başından değil ek protokolün imzalandığı 1 Mart 2012 tarihi itibariyle yeniden revize edilmiştir. Bu itibarla ek protokol ile düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan hizmet maliyelerinin yeniden revize edilmesi, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81/1-ı maddesinde düzenlenen 5 puanlık hazine teşvikinden kaynaklanmış olabileceği gibi başka gerekçelerden dolayı da hizmet maliyeti revize edilmiş olabilir. Bu nedenle davalının iddia etiği ve hükme esas alınan raporda ifade edilen yenilen hizmet maliyetlerin, davacının % 5lik hazine yardımını da kapsadığının ispat külfeti davalı taraf ait olup davalı bu iddiasını ispata elverişli yasal delillerle ispatlayamamıştır. O halde mahkemece, bilirkişiden alınacak ek rapor ile sigorta prim tahakkukları incelenmek suretiyle davacının davalıdan talep edebileceği miktar belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki açıklamalara aykırı şekilde düzenlenmiş bilirkişi raporuna itibar edilerek, yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine …” karar verilmiştir.
Kaldırma İlamı sonrasında 2021/457 E sayılı dosyasında devam eden davada 02.07.2021 tarihli Kaldırma Tensip Zabtı ile dosyanın Kaldırma İlamı doğrultusunda sigorta prim tahakkukları incelenmek suretiyle davacının davalıdan talep edebileceği miktarı belirlemek üzere Ek Rapor alınması yoluna gidilmiştir. Mali Müşavir Bilirkişi …’in hazırlamış olduğu 20.08.2021 tarihli Bilirkişi Ek Raporuna göre özetle;
“…Dosyaya ilişkin yapılan incelemelerde, davacı tarafın ilgili dönemlerdeki sosyal sigorta primleri tahakkukları incelenmiş olup, davacı tarafın 5510 sayılı kanun kapsamında davalı tarafta çalıştırdığı personele ilişkin % 5 prim indiriminden faydalanmış olduğu, sosyal sigorta kurumuna bu tutarlar kadar eksik ödeme yapmış olduğu, bu tutarları ticari defterlerine gelir olarak kaydettiği, dolayısıyla davalı taraftan herhangi bir alacağı bulunmadığı, davalı tarafından davacının hakkedişlerinden kesinti yapılmadığı, kök raporumuzdaki görüşümüzü değiştirecek herhangi bir husus olmadığı, …” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Ek Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı vekilince Bilirkişi Ek Raporuna dair beyan dilekçesi sunulmuştur.
Davacı vekilince Bilirkişi Ek Raporuna dair beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davacı vekilince 18.01.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; Dava miktarını 5.639,12 TL daha arttırılarak , toplam 95.301,41 TL nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederek, talep sonucu arttırılmıştır.
Bilirkişi Ek Raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; Taraflar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştırılan işçilerin, sigorta primlerine ilişkin olarak %5 lik teşvik indiriminin yapılıp yapılmadığı, davacının hakedişinden kesilip kesilmediği, alt işverene yansıtılıp yansıtılmadığı, davacının davalıdan bu hususta alacaklı olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Taraflar arasında 01.01.2012 – 30.06.2012 dönemlerini kapsayan 29.12.2011 tarihli hizmet alım sözleşmesi ve 01.03.2012 tarihli ek protokol düzenlendiği, davacı taraf, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 81inci maddesinin (ı) bendinde öngörülen %5 oranında teşvik primi indiriminden taraflar arası düzenlenen sözleşme gereği tüm işçilik alacaklarından ve SGK primlerinden davacının sorumlu olduğu ve dava konusu teşvikten de davacının faydalanması gerektiği ancak teşvik indiriminin hak edişlere yansıtılmadığını, davalı tarafça hak edişlerden kesinti yapıldığını iddia ederek haksız olarak kesinlen teşvik primlerinin tarafına ödenmesi için iş bu davayı açmış olduğu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81/1-ı maddesinden düzenlenen 5 puanlık hazine teşvikinin davacı işverene tanınmış bir hak olduğu, taraflar arasında bu hususta bir ihtilaf bulunmadığı, davalı tarafça, 01.03.2012 tarihli ek protokol ile söz konusu teşvik indirimi dikkate alınarak hizmet bedelinin yeniden revize edildiği, bu şekilde davacının hazine desteğinden faydalandığının iddia edildiği, 01.03.2012 tarihli ek protokol ile, mevcut sözleşmeye göre belirlenen temizlik hizmet maliyetinin 01.03.2012 tarihi itibarıyla yeniden revize edildiği, söz konusu lokasyon ve aylık hizmet bedellerinin maliyet tablosunda yer aldığı, ancak hizmet maliyetlerinin hangi sebeple revize edildiğinin açıklanmadığı, revize edilen yeni maliyetlerin 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 81/1-ı maddesinde düzenlenen 5 puanlık hazine teşvikinden kaynaklanan desteği de kapsadığı konusunda bir düzenleme yapılmadığı, Mahkememizce verilen davanın reddine dair kararın kaldırıldığı, Kaldırma gerekçesinin ek protokol ile düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan hizmet maliyetlerinin yeniden revize edilmesinin, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 81/1-ı maddesinde düzenlenen 5 puanlık hazine teşvikinden kaynaklanmış olabileceği gibi başka gerekçelerden dolayı da hizmet maliyetinin revize edilmiş olabilme ihtimaline binaen sigorta prim tahakkukları incelenmek suretiyle davacının davalıdan talep edebileceği miktarın belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine hükmedildiği, Kaldırma İlamı doğrultusunda Mahkememizce Bilirkişi Ek Raporu aldırıldığı, davacı taraf ile davalı taraf arasındaki sözleşmeye göre, yapılan temizlik hizmetinin bedelinin, davacı tarafından davalı şirkete fatura edildiği, davacı şirketin düzenlemiş olduğu tüm faturaların bedellerinin herhangi bir kesinti yapılmadan davalı tarafından ödendiği, somut olayda kesinti yapıldığının iddia edilebilmesi için davacı tarafın düzenlendiği fatura bedellerinin bir kısmının davalı tarafından ödenmemiş olması gerektiği, ancak ticari defterlerin, faturaların ve banka ödeme makbuzlarının incelenmesinden, davacının fatura bedellerinin hiçbir kesinti yapılmadan ödenmiş olduğu, davacı tarafın 5 puanlık avantaj kadar fatura bedellerinde indirime gittiği ve bu avantaj kadar eksik fatura düzenlediği, somut olayda, davacı tarafın 5 puanlık avantajından dolayı davalıya indirim uygulayarak fatura düzenlediği, düzenlediği fatura bedellerini tahsil ettiği ve daha sonra bu indirimden vazgeçerek bunları talep ettiği, davalı tarafın kendisine keşide edilen tüm fatura bedellerini ödediği, Bilirkişi marifetiyle tarafların ticari defter ve kayıtlarında yapılan incelemede herhangi bir borç veya alacak bakiyesinin bulunmadığı, her iki tarafın ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, davacı tarafın, davalıda çalıştırılan personeline ilişkin tahakkuk eden Sosyal Sigorta primlerinden 5510 sayılı Kanun kapsamında %5 indirim yapıldığı, indirim tutarının toplam 95.301,41-TL’nin davacı tarafından Sosyal Sigortalar Kurumu’na ödenmediği, bu tutarın davacı tarafından 679 Diğer Olağan Gelir ve Karlar (679.01.003 – Yardımcı Hesabı) hesabına kaydedildiği, davalı tarafa fatura edilmediği, davacı tarafın 5510 sayılı kanun kapsamında indirim hakkından faydalandığı, davacının 5510 sayılı Kanun kapsamında davalı tarafta çalıştırdığı personele ilişkin %5 prim indiriminden faydalanmış olduğu, Sosyal Sigortalar Kurumu’na bu tutarlar kadar eksik ödeme yapmış olduğu, bu tutarları ticari defterlerine gelir olarak kaydettiği, dolayısıyla davalı taraftan herhangi bir alacağının olmadığı, davalı tarafından davacının hakedişlerinden kesinti yapılmadığı değerlendirildiğinden davanın reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununca alınması gerekli 80,70-TL ilam harcından peşin harç 1.531,21-TL ve ıslah harcı 96,03-TL toplamı 1.627,24-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 1.546,54-TL ilam harcının karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan nispi 13.003,63-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.31.01.2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)