Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/455 E. 2022/242 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/455 Esas
KARAR NO : 2022/242

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı ile davalı arasında ticari alım-satım ilişkisi olduğunu, davacı şirketin davalıya farklı tarihlerde et satışı yapmış, bu satış bedellerine ilişkin davacı tarafından düzenlenen 15.02.2021 tarihli … numaralı 498.941,82 tutarlı fatura ve 19.02.2021 tarihli … numaralı 458.598,69 tutarlı faturadan kaynaklanan toplam 957.531,16 TL borcun, faturalar davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından ödenmemiş olduğunu, alacaklarının tahsili için … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 26.03.2021 tarihinde icra takibi başlatılmış, davalının borca itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, davalı şirketin, icra takibi yapıldıktan sonra 30.03.2021 Tarihinde 498.941,82 TL, 08.04.2021 Tarihinde 458.589,69 TL olmak üzere dava konusu faturaların toplamını davacının hesabına EFT yaparak ödemiş, söz konusu ödemelere rağmen 05.04.2021 tarihinde kötü niyetli olarak borca itiraz etmiş olduğunu, daha sonra taraflarınca … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına haricen tahsil bildirimi yapılarak, haricen tahsil harcı ödenmiş olduğunu, Davalı tarafın fatura bedellerini ödemesi açıkça borcun varlığı konusunda ikrar niteliğinde olup, davalarının kabulünün gerektiğini, davalı şirketin, … 30. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosya borcunun tamamını ödemesi gerekirken sadece fatura bedellerini ödemiş olduğunu, söz konusu icra dosyasında yapılan hesap neticesinde 93.835,00 Bakiye borç bulunmakta olduğunu, … 30. İcra Müdürlüğü …E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden takibin kaldığı yerden faizi ile birlikte devamına, alacağın likit olması nedeni ile haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı arasında tesis edilen ticari ilişkinin herhangi bir sözleşmeye dayanmamakta olduğunu, davalı şirket ve davacı arasında tesis edilen ticari ilişki kapsamında doğan tüm alacak ve borçların, tarafların düzenledikleri cari hareket dökümü ile birlikte kayıt altına alınmış olduğunu, davalı şirketin, davacıdan almış olduğu ürünlerin bedelini ara ödemeler ile gerçekleştirmiş olduğunu, davacının da, davalı şirket ile arasında sürdürmüş olduğu işbu ticari ilişki kapsamında yapılan ara ödemeleri kabul etmiş ve taraflar arasında örtülü bir ödeme ilişkisi kurulmuş olduğunu, ancak iyi niyete dayanan işbu ticari ilişkinin, davacının haksız ve kötü niyetli bir şekilde … 30. İcra Müdürlüğü …Esas numaralı dosyası kapsamında davalı şirket aleyhine ilamsız takip başlatması üzerine son bulmuş olduğunu, davacının, hâlihazırda muaccel hale gelmemiş bir alacak adına kötü niyetli bir şekilde ilamsız takip başlatmış olduğunu, davacının, davalı şirketi Kanun hükümleri uyarınca temerrüde düşürmemiş olduğunu, bununla birlikte davacının ilamsız takip başlatmak zorunda kalmadan alacak hakkını yargı mercilerine başvurmak zorunda kalmadan davalı şirketten yapılan ara ödemeler ile elde edebilmekte olduğunu, davalı şirketin, davacı ile olan ticari ilişkisi kapsamında cari hesap hareketlerinden de görüleceği üzere cari hesap kayıtlarına girilen kayıtlara müteakip 25 ila 45 gün gibi kısa bir süre arasında borç ödemesi yapmış olduğunu, davacının bir kere dahi ödeme talebinde bulunmamış yahut herhangi bir ödeme talebi konulu ihtarnameyi davalı şirkete keşide etmemiş, davacının davalıyı temerrüde düşürmemiş ve dolayısıyla alacağın muaccel hale gelmemiş olduğunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Borçlunun temerrüdüne ilişkin 117. maddesinde; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” hükmünün havi olduğunu, muaccel olmayan alacağa dayanılarak ilamsız takip başlatılmasına karşı takibe itiraz sebebi olarak kabul edilmesiyle birlikte bu itiraza karşı açılan itirazın iptali davalarının ise dava şartı olarak hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddedilmekte olduğunu, takip tarihi 28.03.2021 tarihi olup ödeme emri hâlihazırda davalı şirkete tebliğ olmadan 15.02.2021 tarihli … numaralı 498.941,82-TL tutarlı faturaya konu borca ilişkin ödemenin 30.03.2021 tarihinde, 19.02.2021 tarihli … numaralı 458.598,69-TL tutarlı faturaya ilişkin borç ödemesinin ise 08.04.2021 tarihinde ödeme emri tebliğ olduktan sonra yapılmış olduğunu, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame etmiş olduğu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, icra dosyası, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağından kaynaklı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı taraf, davalıya farklı tarihlerde et satışı yapıldığı, buna ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin bir kısmının ödenmemesi üzerine bakiye alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığını, takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf ise taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, tesis edilen ticari ilişki kapsamında doğan tüm alacak ve borçların cari hesap dökümü ile kayıt altına alındığını, davacıdan alınan ürünlerin bedelinin ara ödemelerle gerekleştirildiğini, davacının da bu ara ödemeleri kabul etmesiyle örtülü bir ödeme ilişkisinin kurulduğunu, davacı tarafından herhangi bir ödeme talebinde bulunulmadan yahut herhangi bir ihtarname gönderilmeden temerrüdün gerçekleşmeyeceğini, alacağın muaccel hale gelmediği beyan edilerek hukuki yarar yokluğundan davanın reddini savunmuştur.
Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında gerçekleşen alım satım ilişkisi kapsamında tarafların üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği, davacının takip dosyası kapsamında davalıdan bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, alacağın muaccel hale gelip gelmediği, davacının dava açmakta hukuki bir yararının bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davaya konu … 30 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının UYAP kayıtları incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 957.531,16 TL- Asıl Alacak Tutarındaki alacağının, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %16,75 avans faizi, icra harç ve giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsili talepli ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ olduğu, davalı borçlu şirketin borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 30/11/2021 tarihli ara kararı gereğince tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle rapor hazırlanmak üzere dosyamız mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 01/03/2022 tarihli raporda özetle;
“IV) İNCELEME TESPİT VE DEĞERLENDİRMELER;
1) Taraflar arasında hukuki ihtilaf, Davacı yanın, davalı aleyhine 26/03/2021 tarihinde … 30.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile, 957.531,16 TL Cari Hesap Alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır. Davalı yan tarafından ödeme emrinin davalı yana tebliğ tarihi olan 31.03.2021 tarihinden önce 498.941,82 TL, ödeme yapılmış olduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 31.03.2021 tarihinden sonra davalı tarafından (iera dairesine değil) davacı yana icra takibine itirazı olan 05.04.2021 tarihinden sonra, 08.04.2021 tarihinde 458.589,69 TL ödeme yapılmış olduğu, bu ödemelerden sonra cari hesap bakiyesinin sıfırlanmış olduğu, davacı tarafından 957.531,16 TL alacak üzerinden, 21.06.2021 tarihinde icra dosyasında yaptırmış olduğu hesap neticesi faiz, harçlar, masraflar ve vekalet ücreti dahil 98.835 TL tutar için işbu davanın açılmış olduğu görülmektedir.
2) Davacı ve davalı yan tarafından incelemeye sunulan Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu tespit edilmiştir.
3) Davacı ve davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 26/03/2021 tar ariyle, her iki tarafın ticari defterlerine göre de, davacı yanın davalı yandan 957.531,51 TL alacaklı oldukları, ödeme emrinin davalı yana tebliğ tarihi olan 31.03.2021 tarihinden önce 30.03.2021 tarihinde davalı tarafından davacı yana 498.941,82 TL ödeme yapılmış olduğu, bu ödeme yapıldıktan sonra davacının davalıdan 458.589,69 TL alacağının kalmış olduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 31.03.2021 tarihinden sonra davalı tarafından davacı yana icra takibine itirazı olan 05.04.2021 tarihinden sonra, 08.04.2021 tarihinde 458.589,69 TL ödeme yapılmış olduğu, bu ödemeden sonra davacının davalıdan, cari hesap olarak bir alacağı kalmamış olduğu tespit edilmiştir.
4)Davacı tarafından davalı yana 2021 yılında toplam tutarı 1.979.498,90 TL olan 4 Adet Fatura düzenlenmiş olduğu, (TABLO.1), davalı yan tarafından ortalama olarak 41 gün vadede bu tutarların ödenmiş olduğu, bu faturaların ve ödeme tutarlarının her iki yan ticari defterinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
5) Davacı yanın bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü ve davalının bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Sayın Mahkemeye gönderilmiş cevap yazısı ekleri olan BA BS bildirimlerine göre, tarafların BA BS Bildirimleri arasında bir fark olmadığı tespit edilmiştir.
6) Taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşmeye ve davalıyı temerrüde düşürecek bir ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmamıştır.
V)FAİZ ;
1. Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 26/03/2021 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi 9616,75 avans faizi talep edebileceği, Sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Takdir Sayın Mahkemenize aittir.
VI) SONUÇ ;
1)Davacı ve davalı yan tarafından incelemeye sunulan Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
2)Davacı ve davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 26/03/2021 tarihi itibariyle, her iki tarafın ticari defterlerine göre de, davacı yanın davalı yandan 957.531,51 TL alacaklı oldukları, ödeme emrinin davalı yana tebliğ tarihi olan 31.03.2021 tarihinden önce 30.03.2021 tarihinde davalı tarafından davacı yana 498.941,82 TL ödeme yapılmış olduğu, bu ödeme yapıldıktan sonra davacının davalıdan 458.589,69 TL alacağının kalmış olduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 31.03.2021 tarihinden sonra davalı tarafından davacı yana icra takibine itirazı olan 05.04.2021 tarihinden sonra, 08.04.2021 tarihinde 458.589,69 TL ödeme yapılmış olduğu, bu ödemeden sonra davacının davalıdan, cari hesap olarak bir alacağı kalmamış olduğu, Hukuki Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
3)Davacı tarafından, 26/03/2021 tarihinde … 30.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 957.531,16 TL- Asıl Alacak için icra takibi yapılmış olduğu, davacı yanın, 21.06.2021 tarihinde, … 30.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında yaptırmış olduğu hesap neticesi faiz, harçlar, masraflar ve vekalet ücreti dahil 98.835 TL tutar için işbu davanın açılmış olduğu,
4)Taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşmeye ve davalıyı temerrüde düşürecek bir ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davacı tarafından davalı yana düzenlenmiş tüm faturaların ortalama 41 gün içinde ödenmiş olduğu, taraflar arasında anlaşılmış vade ile ilgili bir belge görülmemiş olduğu” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulduğu, raporun dosya kapsamına uygun, denetime elverişli nitelikte düzenlendiği, hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içerdiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde ise de ileri sürülen savunmaya göre ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. Davalı taraf, alacak henüz muaccel hale gelmeden takip yapıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Buna göre eldeki davada taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve davalıdan talep edilebilecek muaccel bir alacağın bulunduğu hususunda davacı taraf iddialarını ispatla mükelleftir.
Bu kapsamda alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mali raporda yapılan tespitlere göre, davacı ve davalı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, lehe ve aleyhe delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafından davalıya 2021 yılında toplam tutarı 1.979.498,90 TL olan 4 Adet fatura düzenlenmiş olduğu, davalı tarafından ortalama olarak 41 gün vadede bu tutarların ödenmiş olduğu, bu faturaların ve ödeme tutarlarının her iki yan ticari defterinde kayıtlı olduğu, yapılan ödemelerden sonra davacının davalıdan cari hesap olarak herhangi bir alacağının kalmadığı anlaşılmıştır.
Kural olarak cari hesaptan doğan alacağa yönelik icra takibi yapılmadan önce mutlaka karşı tarafa muacceliyet ihbarı gönderilmelidir. İhbarın şekline dair kesin bir belirleme yoksa da her iki tarafın tacir olması halinde TTK’nın 18/3.maddesi gereğince ihbarın noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılması gerekmektedir. Eldeki davada ise davacı tarafın takibe konu ettiği alacak talebi cari hesap ilişkisinden kaynaklanmakta olup taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir cari hesap sözleşmesi, taraflar arasında kararlaştırılan bir vade ya da davalıyı temerrüde düşürecek bir ihtarname bulunmamaktadır. Bu kapsamda davacı alacaklının henüz muaccel hale gelmeyen alacağa ilişkin başlattığı takip kapsamında eldeki davayı açmakta hukuki yararın bulunmadığı kanaatine varıldığından davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 22/03/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)