Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/444 E. 2022/69 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/436 Esas
KARAR NO : 2022/70

DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket … Bölgesinde taraflar arasında 08.01.2018 tarihinde… metro hattında; peron ayırıcı kapı sistemine ait malzeme satın alınması, peron ayırıcı kapı sistemi montajı, devreye alma işleri ve bakım ile onarım hizmetlerinin sağlanması, peron ayırıcı kapı sistemine ait mekanik ekipmanların satın alınması, peron ayırıcı kapı sistemi cam ekipmanları mal alımı, peron ayırıcı kapı sistemi elektromekanik ekipmanları mal alımı, peron ayırıcı kapı sistemi elektronik ekipmanları mal alımı, peron ayırıcı kapı sistem yazılımları ve test hizmetleri, peron ayırıcı kapı sistemleri elektronik sistemleri arıza bakım ve onarım hizmeti alımı, peron ayırıcı kapı sistemi elektrik ekipmanları mal altmına ilişkin sözleşme akdedildiğini, akdedilen sözleşmeler toplam on dokuz istasyon için düzenlenmiş, on beş istasyonda … (peron ayırıcı kapı sistemleri) faaliyetleri tamamlanarak davalı şirkete teslim edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler uyarınca yapımı tamamlanan on beş istasyonda kullanılan alüminyumun bir kilogram karşılığı 19,63 TL ilen 2021 yılı itibariyle müvekkil şirket bu alüminyumu ancak 42,00 TL’ye alabilecektir. 2018 yılı ile 2021 yılı arasında alüminyumun fiyatı 0113,96 oranında artış göstermiştir. Yine … sisteminde kullanılan cam 2018 yılında m2 başına 230,00 TL’ye alınabiliyorken covid-19 salgın hastalığının getirdiği ekonomik buhran ile 2021 yılında kullanılan camın fiyatı 470,00 TL’ye yükseldiğini, taraflar arasında akdedilen 08.01.2018, 19.01.2018, 13.06.2018,14.08.2018, 17.10.2019, 06.11.2018, 12.12.2018, 01.03.2019, 31.05.2019 tarihli sözleşme bedellerinin yapımına henüz başlanmayan …, …, … ve … istasyonları ile sınırlı olmak üzere günümüz koşullarına uyarlanmasına, mahkeme aksi kanaatte ise sözleşmelerin feshine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; davacının sırf daha fazla harç ödememek gayesiyle belirsiz alacak davası niteliğinde açmış olduğu işbu davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, huzurdaki dava, “uyarlama”nın şartları oluşmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde, davacının sözleşmede belirtilenden daha fazla bir bedel talep etmesinin mümkün olmadığının açıkça görüleceğini, davacının mesnetsiz taleplerinin kabulunün kamu zararına neden olacağını, bu nedenle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki imza edilen sözleşmelerin değişen şartlara uyarlanması istemine ilişkindir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile “Dava şartı olarak arabuluculuk MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Bu kapsamda, 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01/01/2019 tarihinden sonra açılan eldeki davanın, taraflar arasında imza edilen eser sözleşmeleri kapsamında edimin ifasında artan maliyetler nedeniyle sözleşme bedellerinin günümüz koşullara uyarlanması istemine ilişkin olduğu, bu hali ile talebin bir miktar para alacağına ilişkin olması nedeniyle TTK’nın 5/A maddesinde hüküm altına alınan zorunlu arabuluculuk dava şartının söz konusu olduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı, davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca USULDEN REDDİNE;
2-Karar tarihine göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭21,4‬0 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000,00 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kalan kısımlarının davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 01/02/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)