Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/43 E. 2022/248 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/43 Esas
KARAR NO : 2022/248

DAVA : Tazminat ve Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ve Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile…A.Ş. ve …A.Ş. arasında akdedilen iki ayrı sözleşmenin ilgili şirketlerce haksız yere fesh edildiğini, müvekkilinin bu nedenle kar kaybına uğradığını, bu nedenle müvekkilinin alacağın doğduğu günden beri ticari faizi ile birlikte uğranılan zarar ve kar kaybı alacağı ile sözleşmenin haksız feshi sonucunda işten çıkarılmak zorunda kalınan sözleşme kapsamında istihdam edilen işçilerin hak etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının bilirkişi marifeti ile hesaplanması sonucu belirlenen günden/ alacağın doğduğu günden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesi zaruretinin doğduğunu, müvvekkil şirketin özel güvenlik görevleri hizmeti sağladığını, müvekkil şirketin sözleşme hükümlerine göre belirtilen şartları eksiksiz olarak ifa ettiğini, 01/01/2017 tarihli sözleşmenin 8 maddesinde sözleşmenin 1 yıl süre ile geçerli olduğunu, sürenin bitiminden en az 1 ay kala taraflardan birisinin fesih ihbarında bulunmaması halinde sözleşmenin mevcut hükümleri ile bir yıl uzayacağının yazılı olduğunu, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin 1 yıl uzadığını, buna karşılık 15/12/2017 tarihinde davalı şirket yetkilisi katıldığı toplantıda sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirdiğini, … tarih ve … 40. Noterinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin süresinde yenilendiği, 1 yıl süre ile uzadığı, sözleşmenin fesh edilmesi halinde uğranılan zarar ve personenel çıkışları neeni personelin alacakları nedeni ile fatura düzenleneceğinin ihtar edildiğini, davalı tarafın 22/12/2017 tarihinde … 5. Noterliği nin … yenmiye nolu ihtarnamesi ile 31/01/2018 tarihinde sözleşmenin fesh edildiğini bildirdiğini, haksız fesih nedeni ile müvekkilin uğrdığı kar kaybı sebebi ile müvekkili şirketin … tarih ve … no fatura ile 859.138,58 TL bedelli aylık kar alacağına ilşkin faturayı davalı tarafa tebliğ etiklerini davalı tarafın … 5. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile faturayı iade ettiğini, işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarına … tarih ve … nolu 1.805.390.06 nolu fatura düzenlediklerini, bu faturanında … 5. Noterinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edildiğini, aynı gerekçelerle … A.Ş ye de 01.01.2018 tarih ve … numaralı fatura ile 88.984. 61 TL kıdem ihbar bedeline ilşkin fatura düzenlendiği, bu faturanın ödenmediğini, … 5. Noterinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edildiğini, 01/01/2018 tarih ve … no ft ile 140.436.11 TL kar kaybı faturası düzenlendiğini, davalı tarafın bu faturayı da ödemediğini ileri sürerek müvekkili şirket ile … A.Ş. ve … A.Ş. arasında akdedilen iki ayrı sözleşmenin ilgili şirketlerce haksız yere fesh edilmesi nedeniyle ıslah hakkını saklı tutarak şimdilik 10.000 TL üzerinden, uğradığı zarar ve kar kaybı alacağı ile sözleşmenin haksız feshi sonucunda işten çıkarılmak zorunda kalınan sözleşme kapsamında istihdam edilen işçilerin hak etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının bilirkişi marifeti ile hesaplanması sonucu belirlenen günden / alacağın doğduğu günden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin iştiraki olduğu … Direktörlüğü tarafından yapılan denetim sırasında hazırlanan “Şüpheli Tedarikçi İnceleme Raporu” içeriğinde hizmet alınan bazı tedarikçilerin şüphe uyandıran iş ve işlemlerinin tespit edildiğini, bu raporda, davacıyla imzalanan “Güvenlik Hizmeti Alım Sözleşmesi” ve bu sözleşmenin uygulanması sırasında şirket prosedürlerine, sözleşme hükümlerine uyumsuz bazı iş ve işlemlerinin dikkat çektiğini, öte yandan aynı tarihlerde davacının finansal sıkıntı içerisinde olduğunu, SGK primleri ve vergi borçlarını ödemekte güçlük çektiğini, çalışanların ödemelerinde gecikmeler yaşandığı duyumlarının alınmaya başlandığını, davacının yine aynı tarihlerde çok yüksek tutarda vergi borcu olduğunu, davacının, 110.805.-TL damga vergisi borcu, Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları toplamı 133.996,40.-TL ve Aralık 2017 çalışan ücretlerini ödeyememesi nedeniyle, çalışanların yazılı talepleri üzerine toplam 199.957.-TL’nin müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalındığını, Denetim Raporunda tespit edilen olgular ve diğer bilgilerin bir araya getirilmesi sonucunda aslında sözleşmenin 8.3. ve 5.2. maddeleri uyarınca müvekkili şirketin, davacının sözleşme hükümlerinin ihlali ve taahhütlerin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmeyi haklı nedenle fesih hakkını kullanma imkanı bulunduğunun açık olduğunu ancak müvekkili şirketin sözleşmenin 8.2. maddesinde yer alan süreli fesih hakkını kullanarak sürecin tarafların en az zarar göreceği şekilde sona ermesini amaçladığını, davacının tazminat, kar kaybı ve işçilik hakları talepleri açıkça kötü niyetli olup hukuki dayanağının bulunmadığını beyan ederek haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, ihtarname, ticari defterler, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki 01/01/2017 tarihli Güvenlik Hizmeti Alım Sözleşmesinin davalı …AŞ tarafından feshedilmesinin haksız olup olmadığı, haksız ise davacının davalıdan uğramış olduğu zararı, sözleşmenin feshinden kaynaklanan kar kaybını ve sözleşmenin feshi nedeni ile işten çıkarılmak zorunda kalınan sözleşme kapsamında istihdam edilen işçilerin hak etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatlarını talep edip edemeyeceği talep edebilecek ise zarar, kar kaybı, kıdem ve ihbar tazminatı miktarları hususlarındadır.
Davacı ticari defterlerinde, 31.12.2018 itibari ile 3.016.346.96 TL davalı … A.Ş.’den, 278.451.12 TL … A.Ş.’den alacaklı göründüğü, tazminatlarla ilgili tahakkuk yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak ödeme yapıldığına dair bir kayıt ya da ödeme belgesi bulunmamaktadır.
Davalı taraf kayıtlarında, … yönünden, 39.840.24 TL davacı tarafın borçlu olduğu, … A.Ş. yönünden, 4.000.00 TL davacı tarafın borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf … 24. İcra Dairesinin …E sayılı dosyası ile 351.818.22 TL asıl alacak için davalı aleyhine takip başlatmıştır. Davalı taraf 09/01/2018 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Davacı şirket ile davalı şirket ve birleşme öncesi ayrı şirket olarak faaliyet gösterdiği anlaşılan iştiraki … A.Ş. arasında 20.12.2016 tarihli iki ayrı Güvenlik Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi imzalandığı, söz konusu her iki sözleşmenin “Sözleşmenin Süresi ve Feshi” başlıklı 8.2 maddesindeki düzenleme uyarınca davalı şirketin 30 gün önceden bildirmek suretiyle sözleşmeyi herhangi bir gerekçe göstermeksizin feshetme hakkı bulunduğu, bu durumda davacı şirketin hiçbir hal, şart ve nam altında tazminat, kar mahrumiyeti, müşteri tazminatı veya sair bir nam altında herhangi bir alacak veya talep hakkı bulunamayacağı anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin … 5.Noterliği kanalıyla davacı şirkete gönderdiği … tarihli … ve … yevmiye no.lu ihtarnameleri ile “Güvenlik Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi’nin 8.2. maddesine dayanarak 31.01.2018 tarihinden itibaren sözleşmeyi feshettiğini, Sözleşme’nin 4.1.2.5. ve diğer ilgili maddeleri uyarınca, kıdem ve ihbar tazminatı yükümlülüğü doğması halinde, bu yükümlülüğün davalı şirket tarafından doğrudan hakedene ödenerek yerine getirileceği” konularının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf, sözleşmenin haksız feshi sonucunda işten çıkarılmak zorunda kalınan sözleşme kapsamında istihdam edilen işçilerin hak etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının da davalıdan tahsilini talep etmektedir.
Davacı şirket ile … A.Ş. arasında imzalanan ve 01.01.2017 tarihinden itibaren bir yıl süre ile yürürlükte kalacağı kararlaştırılan 20.12.2016 tarihli Güvenlik Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi kapsamında davacı şirket 1 Güvenlik Amiri (Silahlı) ve 16 Güvenlik Elemanı (Silahlı) olmak üzere toplam 17 kişi ile Özel Güvenlik Görevlisi Hizmetlerinin sağlanmasını üstlenmiştir. Yine davalı şirket ile imzalanan ve ve 01.01.2017 tarihinden itibaren bir yıl süre ile yürürlükte kalacağı kararlaştırılan 20.12.2016 tarihli Güvenlik Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi kapsamında davacı şirket, davalı şirketin …, …, …, …, … işletmelerinde 26 Silahsız ve 86 Silahlı olmak üzere toplam 112 güvenlik görevlisi ile özel güvenlik görevlisi hizmetlerinin sağlanmasını üstlenmiştir. Her iki Sözleşme’nin 4.1.2.5. maddesinde, “Kıdem ve ihbar tazminatları gerçekleştiği zaman … sorumluluğundadır.” hükmünün düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davacı şirket tarafından bir kısım çalışanlarına, davalı şirket tarafından sözleşmelerin feshedildiği 31.01.2018 tarihinden önce “İş akdinin sona ereceği” konulu 26.12.2017 tarihli yazışmalarla ve elektronik ortam yazışması ile “işin bitiminden dolayı iş akitlerinin 31.12.2017 tarihinde sonlandırılacağı, hakedişlerinin banka hesabına yatırılacağı” bildirilmiştir. Ayrıca, bir kısım davacı şirket çalışanı ile … ve … A.Ş. arasında imzalanan “Protokol” başlıklı belgelerle çalışanların … için verilen hizmet kapsamında çalışma başladığı tarihten 31.12.2017 tarihine kadar olan kıdem ve ihbar yüklerinden …’nin sorumlu olduğunun düzenlendiği, çalışanlar tarafından davacı …Ltd. Şti. bünyesinde geçen hizmetleri karşılığı kıdem ve ihbar tazminatlarının yeni şirkette devam edeceğine muvafakat ettiği de anlaşılmaktadır. Davalı vekilince, davacı çalışanlarının neredeyse tamamının davalı şirkette özel güvenlik sözleşmesi imzaladığı ve yeni şirket tarafından istihdam edildiği beyan edilmiştir. Bu yönde bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Ancak, her iki sözleşme’nin 4.1.11.maddesinde “…’in …’ye hizmet veren personelinin iş sözleşmesi, kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiği takdirde veya … tarafından gerekli süre verilemediği için … iş sözleşmesi feshedilen güvenlik personeline ihbar tazminatı ödemek zorunda kaldığı takdirde, güvenlik personelinin kıdem ve ihbar tazminatı … tarafından ödenir ve bu durum tevsik eden belgelerle birlikte …’ye fatura edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Sözleşme hükümleri kapsamında davalı şirketin kıdem ve ihbar tazminatı yönünden sorumluluğuna gidilebilmesi için davacı tarafından Hizmet Alım Sözleşmesi kapsamında istihdam edilen çalışanların iş akitlerinin feshine ilişkin belgeler ile çalışanlarının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmaları ve kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davacı tarafından ödenmesi gerekmektedir. Çalışanların iş sözleşmelerinin tazminat ödenmesini gerektirecek şekilde sona erdirildiği ve bu bağlamda hak kazanacakları kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davacı tarafından ödendiğine yönelik herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle, söz konusu personel davalı şirket tarafından istihdam edilmeye devam edilmiş olsa da, Güvenlik Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda ve davacı tarafın haksız fesih iddiası kapsamında talep ettiği kıdem ve ihbar tazminatı kalemleri bakımından bir hakkının bulunmadığı kabul edilmiştir.
Sonuç olarak, taraflar arasındaki 20.12.2016 tarihli her iki Güvenlik Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi’nin “Sözleşmenin Süresi ve Feshi” başlıklı 8.2 maddesi uyarınca davalı şirket 30 gün önceden bildirmek suretiyle sözleşmeyi herhangi bir gerekçe göstermeksizin feshetme hakkına sahip olduğu, davalı şirket …tarihinde gönderilen … ve … yevmiye no.lu ihtarnameler ile sözleşmenin bu maddesine dayanarak 31.01.2018 tarihinden itibaren her iki sözleşmeyi feshettiği, bu durumda davacı şirketin tazminat ve kar kaybı talep hakkı bulunmadığı, Sözleşmenin 4.1.11 maddesi uyarınca davacı tarafın iş sözleşmesine son verilen güvenlik personeline kıdem ve ihbar tazminatı ödediğine dair dosya kapsamında bir tespit yapılamadığından davacı tarafın sözleşmenin feshi nedeni ile sözleşme kapsamında istihdam edilen işçilerin kıdem ve ihbar tazminatları bakımından da hakkının doğmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 80,70 TL ilam harcının peşin yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08 TL harcın davacıya iadesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır