Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/413 E. 2022/760 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/413 Esas
KARAR NO : 2022/760

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin 10/01/2017 tarihli ve 9238 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilanla beraber … ve davalı ortaklığıyla kurulduğunu, ve faaliyetine başladığını, taraflarca tanzim olunan şirketin esas sözleşmesinde …’ın ve davalının müvekkil şirkete münferiden temsile yetkili müdür olarak atanmalarına karar verildiğini, şirketin faaliyetlerine başlamasıyla beraber tekstil sektöründe global projeler düzenlendiğini, danışmanlıklar verildiğini, “…” isimli etkinlikler düzenlendiğini, “…” markasının tescili için müvekkil şirket adına tescil başvurusunda bulunulduğunu, devam eden süre.kte davalının ülkesi…’ya yerleştiğini, burada müvekkil şirket ile aynı alanda iştigal eden Marka … isimli şirket kurduğunu, tüm emeğini ve sermayesini bu şirkete harcadığını, herhangi bir yönetimsel faaliyetlerde aktif rol almayarak müvekkil şirketin reaksiyon hızını düşürmesi müvekkil şirketin içinde bulunduğu finansal çıkmazı daha da derinleştirdiğini, yine bu süreçte davalı taraf şirketin borçları bu borçların ödenmesi, yönetimsel kararların alınması ve uygulanması huşularına müdahil olmadığını, hiç bir şekilde şirketin borçlarının ödenmesinde finansal destekte bulunmadığını, bu süreçte müvekkil şirket … merkezli olan … şirketine danışmanlık hizmeti vermeye başladığını, 18.000 USD hizmet bedeli karşılığında anlaştığını, müvekkil şirketin tekrardan ekonomik düzlüğe çıkabilmesi için şirket ortaklarından ve müdürlerinden … tarafından davalı ortak ve müdüre çeşitli iş olanakları sunulmuşsa da bu konularda da davalıdan hiçbir dönüş alınamadığını, davalı tarafın müvekkil şirketin müşteri bilgilerini, fiyat bilgilerini, uluslararası pazar bilgilerini, hizmet bilgilerine erişebilme hakkını kötüye kullanarak müvekkil şirketin zararına hareket ettiğini, işlerini …’da kurmuş olduğu Marka … isimli şirkete yürüttüğünü, açıklanan bu nedenlerle; öncelikle olarak davalının ortaklık ve müdürlük sıfatlarından doğan tüm hak ve yetkilerinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasını, davanın kabulünü, müvekkil şirketin uğradığı zararın şimdililik 10.000,00-TL’sinin işlemiş ve işleyecek faizle beraber davalıdan alınarak müvekkile verilmesini, davalının şirket ortaklığından çıkartılmasını ve müdürlüğüne son verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahale talebinde bulunan vekili dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ortağı davalıya şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası açtığını, müvekkilinin dava konusu olan zararlardan etkilenen şirket ortağı olmakla birlikte şirket adına yapılan bütün harcamaları kendi cebinden yaptığını, halen yapmaya devam ettiğini, şirketin sadece 2 ortağı olduğu için %50 pay ile genel kurul kararı alamadığından açılmış bu davaya müdahil olarak ödenen masrafların ve uğranılan zararların tazminini kendisine yapılması gerektiğini, açıklanan bu nedenlerle; dosya hakkında beyan, itirazlar hakları ve güncel alacak miktarları, varsa başka alacak miktarı ve ferileri ile faizlerini bildirme hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 LT asıl alacağın ferileri ile işlemiş faiz ve alacaklarının olduğu beyanla müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dosyaya sunulan mesaj ve e-mail kayıtları, davacı taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, limited şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması, müdürün azli ve sorumluluğu istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 408/1, 553/1ve 479/3-c maddelerindeki düzenleme karşısında anonim şirket yöneticileri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için, şirket genel kurulunda karar alınması gereklidir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uygulaması da aynı yöndedir. ( m. 618/son ) Dava konusu olayda sorumluluk davası açılması için alınmış bir genel kurulu kararı bulunmadığından dava açma koşulu oluşmamış ise de bu husus yargılama sırasında tamamlanabilir. (Yargıtay 11 HD 2016/10657 E, 2017/4388 K,)
Ön inceleme duruşmasında; davacı vekiline Türk Ticaret Kanununda ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve davalı yönetici aleyhine sorumluluk davası açılması ile şirketin müdürün azlini talep edebilmesi için genel kural kararı dava şartı olarak düzenlenmiş olup davacı tarafa Genel Kurul Kararın toplanması için işlemlere başlamak üzere 2 haftalık süre verilmesine, bu süre içerisinde GK toplanması için işlemlere başlanmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtarına, karar verilmiştir.
Davacı vekili verilen kesin süre içerisinde GK toplantısı için gerekli işlemlere başlamamış ve ek süre talebinde de bulunmayarak, ara karardan rücu edilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf verilen kesin süre içerisinde karar alınmak üzere GK toplantısı için işlemlere başlamadığından ve karar sunulmadığından TTK’nın 408/1, 553/1ve 479/3-c, 618 maddelerindeki düzenleme karşısında davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın dava şartı eksikliği nedeni ile usulden REDDİNE,
2-) Davacı tarafından yatırılan ‭170,78 peşin harcından 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 90,80 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, hazır bulunan vekillerin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2022

Başkan
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip
¸e-imzalıdır