Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/411 E. 2022/210 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/411 Esas
KARAR NO : 2022/210

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesine Dayalı)
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesine Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili banka ile davalı borçlu şirket arasında imzalanan 18.08.2018 tarihli sözleşme ile taksitli ticari kredi kullandırıldığını, borçlu söz konusu krediye ait dönem ödemelerini yeterli düzeyde yapmadığı ve taahhütlerini yerine getirmediğinden dolayı borcun muaccel hale geldiğini, banka tarafından davalı borçluya gönderilen 04.03.2021 tarihli kat ihtarnamesi ile kredi borçlarının muaccel hale geldiğinin, ihtarnamede yazılı toplam borç ve faizlerin ödenmesi gerektiğinin aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, borçlunun söz konusu borcu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Md. … E sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu takip konusu borca itiraz ettiğinden takibin durduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklarını saklı tutarak itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılarca davaya cevap dilekçesi sunulmamış, davalılar vekili duruşmalarda ve beyan dilekçelerinde davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul … İcra Müdürlüğünün…E sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, davacı kayıtları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın davalılardan alacağı olup olmadığı, alacağı varsa miktarı hususlarındadır.
İlgili İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ticari krediden kaynaklanan 227.684.17 TL asıl alacak, 8.164.39 TL işlemiş faiz , 408,22 TL BSMV, 862,70 TL masraf olmak üzere toplam 237.119.48 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edildiği, davalı borçluların itiraz dilekçesinde icra dosyası alacaklısına borçlarının bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlular tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Davalı tarafça genel ifadelerle borca ve ferilerine itiraz edildiğinden, özel bir itiraz nedenine dayanılmadığından ispat yükü davacı alacaklıdadır. Davacı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını ispat ile yükümlüdür.
Deliller toplandıktan sonra davacı banka kayıtları üzerinde de inceleme yapılmak suretiyle taraflar arasındaki ticari kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın davalılardan alacağı olup olmadığı varsa miktarı hususlarında rapor düzenlenmesi için dosya bankacı …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu … Ltd Şti firması arasında 27.04.2015 tarihinde 500.000.00 TL limitli ticari kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı kefiller iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından doğan borçtan 500.000.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları, daha sonra davacı bankanın davalı …’ın kefalet limitini 500.000.00 TL olarak artığı ve davalının kefalet limitinin 1.000.000.00 TL’ye yükseltildiği, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin 13.5. inci maddesi,” Müşteri, Banka ile arasında çıkabilecek her türlü anlaşmazlıkta, Banka’nın defterleri ile her türlü kayıtlarının, bilgisayar kayıtlarının, mikrofilm, mikrofiş vb.’nin geçerli delil teşkil edeceğini ve bu hükmün H.M.K. 193.maddesi uyarınca bir delil sözleşmesi niteliğinde olacağını kabul, beyan ve taahhüt eder.” hükmü gereğince davacı banka kayıtlarının esas alınması gerektiği anlaşılmaktadır.
Genel Kredi Sözleşmesinin “Kefalet” başlıklı 9.11.maddesi: “ Kefil, borcun Müşteri için her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde, ihbarda bulunulması suretiyle kefalet borcunun da muaccel olacağını kabul eder. Sözleşmede birden fazla kefilin kefaletinin bulunması halinde, “Birlikte Kefalet” söz konusu olmayıp kefiller birbirlerinden bağımsız olarak “Kefalet Beyanları ve Eş Rızaları” bölümünde belirtilen tutara kadar, sorumluluk altına girmeyi kabul ve taahhüt ederler.” hükmü kapsamında davalıların Genel Kredi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunmaktadır. TBK’nun 589/1.md. gereği kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu ve ayrıca kefil asıl borçlunun, asıl borcu ile temerrüt faizi borcundan kefalet limiti kadar sorumlu olduğundan kefilin borcunun hiçbir koşulda asıl borçlunun borcundan daha yüksek olması söz konusu olamayacağı gibi, kefilin temerrüt tarihindeki asıl borç, borçlunun temerrüt faizleri, masraflar dahil toplam sorumluluğu hiçbir durumda kefalet limitini aşamayacaktır. Yasaya uygun olarak kefilin, sorumlu olduğu azamî miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin sözleşmede yazılı olduğu, kendi el yazıları ile imzalanan sözleşme şartlarında mutabık kaldıklarını bildirmeleri suretiyle sözleşmenin içeriğinin TBK’nun 20-27 m. göre karşılıklı olarak müzakere edilmiş olduğu ve davalı kefilllerin sözleşmenin imzalandığı tarihte şirket ortağı olduklarından eş rızası şartının gerekmediği tespit edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10.5 maddesi ” Müşteri’nin kredi borcunu (taksitlendirilmiş kredilerde taksitlerden herhangi birini), masraf, omisyon ya da her türlü ad altındaki ücreti ödeme tarihinde/vadesinde ödenmemesi veya borcun iözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde; Müşteri, borcun hangi tür krediden doğduğuna ve kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren Banka’ca Borçlu Cari Hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme sizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder. ” hükmünde olup davacı banka tarafından fiilen uygulanan % 26.28 oranındaki en yüksek faiz oranının, sözleşmenin 10.5 m. nazara alınarak, % 26.28 oranındaki en yüksek faizin 2 katı fazlası mertebesinde % 52.56 (26.28 x 2=) oranında temerrüt faizi talep edilmiş ise de emsal HGK kararları nazara alınarak Fiilen Uygulanan En Yüksek Faiz oranı değil, krediye Fiilen Uygulanan Akdi Faiz oranı nazara alınarak, temerrüt faiz oranının belirlenmesinin uygun olduğu kanısı ile fiilen uygulanan akdi faiz oranı tabanlı % 30 oranındaki temerrüt faizine itibar edilmiştir.
Davacı tarafından davalı asıl borçlu ve davalı kefillere Beyoğlu … Noteri’nin 04.03.2021 tarih …yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilmiş, davalılara gönderilen ihtarname 05.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, ihtarname ile verilen 7 günlük sürenin sonunda temerrüt 13.03.2021 tarihinde başlamıştır.
Davacı ekstrelerine itibar edilerek yapılan hesaplama ile, Yargıtay kararlarına göre, hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faizin kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağı oluşturduğundan 28.02.2021kat tarihi itibarı ile tespiti yapılan 226.912.95 TL anapara tutarına hesap kat tarihinden 13.03.2021temerrüt tarihine kadar konu krediye uygulanan %15 akdi faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucu davacı bankanın temerrüt tarihi itibarı ile davalılılardan 228.203.52 TL asıl alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Ancak davacı banka takip talebinde 227.684.17 TL asıl alacak talebinde bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu miktar dikkate alınarak, davalılar tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 227.684,17 TL asıl alacak, 2.087,10 TL işlemiş faiz, 104,36 TL %5 BSMV ve 862,70 TL masraf olmak üzere toplam 230.738,33 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %30 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV’nin davalılardan istenebileceğine, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalılar tarafından İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 227.684,17 TL asıl alacak, 2.087,10 TL işlemiş faiz, 104,36 TL %5 BSMV ve 862,70 TL masraf olmak üzere toplam 230.738,33 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %30 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV’nin davalılardan istenebileceğine, toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 15.761,73 TL ilam harcından peşin yatırılan 2.902,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.859,31 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 2.902,42 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 1.284,47 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, 35,53 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 24.601,68 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 60,00 TL tebligat ve müzekkere giderleriden oluşan toplam 1.119,30 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 1.089,17 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar Davacı vekili ile Davalılar vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır