Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/405 E. 2021/977 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/405 Esas
KARAR NO : 2021/977

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in davalı … Bankası kurucu hisse sahibi olduğunu, aynı zamanda … Bankası B gurubu ve … Bankası A gurubu oy hakkına sahip imtiyazlı pay sahibi olduğunu, aynı hisselerin … koşulu ile …’ye bıraktığı Atatürk hisseleri diye adlandırılan hisseler arasında bulunduğunu, bu nedenle kurucu hisse ile ilgili her türlü işlemin TTK m.357 uyarınca eşit işlem ilkesi gereğince pay sahibi müvekkilini de ilgilendirdiğini, … hisseleri ile müvekkil hisselerinin aynı olması sebebiyle aralarında sıkı bağ bulunduğunu, ve TTK m.357 ye göre eşit işlem ilkesi gereğince aynı hisse senetlerine farklı işlem ve uygulama yapılamayacağını, aynı hissenin bir kısmına sermaye kısıtı konularak eksik nema ödemesi yapılırken diğer kısmına ise sermaye kasıtı konulmadan tam ödeme yapılmasının eşit işlem ilkesine TTK na aykırı olduğunu, aynı şekilde … ile vasiyet alacaklısı oln Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumuna nemalarının verilmesi koşulu ile mahsup mirasçı olan … ye ve değerlendirilmesini yapması içinde vasiyeti gerçekleştirme görevlisi olarak … Bankasına bıraktığını, … Bankasını kurduğu sırada sahip olduğu … bankasının kurcusu hissesi olduğunu, 1924 yılında kurulan banka 1938 yılına kadar … sağ olduğu dönemde, nemaları değerlendirmiş ve elde ettiği karın %10 nunu sermaye kısıtı olmadan esas sözleşmeye uygun olarak 14 yıl boyunca kurucu hisse sahiplerine ev … ödediğini, …’ sonra 1991 yılına kadar da esas sözleşmeye sermaye kısıtı koymadan … uygun olarak kurusu hisse sahiplerine, vasiyet alacaklısı kurumlara nema ödemelerine devem edildiğini, bankanın kuruluşundan itibaren 67 yıl boyunca sermaye kısıtı koymadan kurusu hisseleri yapıldıktan sonra 1991 yılında esas sözleşmede değişiklik yaparak söz konusu kurucu hisselere ilk sermaye kısıtı koyarak nemaları eksik ödemeye başladığını, bankanın bu kurusu hisselerinin sıradan diğer banka kurucu hisseleri gibi olmadığını, diğer banka hisseleri ile kıyaslama dahi yapılamayacağını, bu hisseleri onlardan ayıran en büyük yasal özelliğinin üç farklı kurumu ilgilendirecek şekilde … tarafından vasiyet ile bırakılmış olması olduğunu, bu nedenle sermaye kısıtı konulup konulmayacağı hususunun sadece BDDK, SPK, Esas sözleşme ve diğer yasa ve mevzuatlarıyla ilgili olmadığını, bu hususun aynı zamanda Anayasa ve AİHS Protokol 1 de koruma altına alınan ve dokunulmaz olan mülkiyet hakkını , vasiyetin özüne ve vasiyet bırakanın iradesine dokunulamayacağı ilkesi ve miras hukukunu yakından ilgilendirdiğini, bu sebeple sermaye kısıtı konulmasının BDDK, SPK ve diğer yasa ve mevzuata uygun olduğu iddiasının kabul edilemeyeceğini, bunun kabul edilmesinin BDDK, SPK ve diğer yasa ve mevzuatların en başta Anayasa ve AİHS ek Protokol 1 olmak üzere miras hukuku ve vasiyetin üzerinde olduğunu kabul etmek ve dilediklerinde mülkiyet hakkını ihlal etme haklarına sahip oldukları manasına geldiğini, bu kabul ise kamu düzenine aykırı olup yine bu haliyle de anayasa ya aykırı olduğunu, bu nedenle 1991 yılında konulan sermaye kısıtı ve nemaların eksik ödenmesi işlem ve uygulamasının yok hükmünde olduğunu beyan ederek İş Bankası Kurucu hissesine 1991 yılında konulan sermaye kısıtının bu kadar çok yasaya ve yargı kararlarına aykırı olan ve mülkiyet hakkını ihlal eden işlem ve uygulamanın kesin delillerle sabit olduğundan bu husus kamu düzenini de ilgilendirmesinden dolayı kurucu hisseye 1991 yılında konulan sermaye kısıtının ve eksik nema ödemesi işlem ve uygulamasının yokluk tespitinin yapılmasıyla beraber sermaye kısıtının kaldırılmasını ve eksik nema ödemesine son verilmesine, 1991-2021 yılları arasında eksik ödenen nemaların sermaye kısıtı olmadan eksiksiz tam olarak ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Davaya Cevabında :
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde dava konusu taleplerin davacının … 8 ATM nin …esas sayılı dosyasında ikame ettiği davası ile birebir aynı olduğunu, derdest bu dava kapsamında davacı tarafın yine aynı şekilde 1991 yılında yapılan kurucu intifa senetlerinin sermaye kısıtı ile ödenmesine ilişkin ana sözleşme değişikliğinin yoklukla batıl olduğu, 1991 yılından itibaren kurucu intifa senetleri nemalarının sermaye kısıtı olmaksızın nemalandırılması ve ödenmesi olduğunu, bu nedenle … 8 Asliye Ticaret mahkemesi nezdinde davacı tarafından açılan davanın taraflarının netice-i taleplerinin, içeriklerinin tümüyle aynı olması nedeniyle huzurdaki davaya karşı derdestlik itirazını ileri sürerek davanın reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin beyanlarında ise 1991 yılında yürürlükte olan 6762 sayılı konuna ve halen yürürlükte bulunan 6102 sayılı kanuna nitekim hem o dönemin hem de günümüzün yargı içtihatlarına uygun olan müvekkil bankanın 1991 tarihile ana sözleşme değişikliğinin yokluk ile sakat olmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkili bankanın 1991 yılındaki ana sözleşme değişikliği ne o dönemde yürürlükte olan nede günümüz mevzuatına aykırı olmadığı gibi kanun koyucu iradesine de uygun olduğunu, bu nedenle hiç bir emredici hükme aykırı olmayan bu değişikliğe karşı butlan veya yokluk iddiasının ileri sürülebilmesinin hukuken mümkün olmadığını beyan ederek haksız olarak ikame edilen davanın öncelikle derdestlik itirazı ile usulden reddine, 31/05/1991 tarihli ana sözleşme değişikliğine ilişkin müvekkil bankanın genel kurul kararının sözde butlan ile batıl olduğuna ilişkin hukuken dinlenir olmayan iddiaların da hem süre zamanaşımı yönünden hemde esas yönünden reddine, hiçbir hukuki dayanağı olmayan şekilde bulunan kurucu intifa senetlerine ana sözleşme hükümlerine aykırı olarak kar payı ödemesi yapılması talebinin de usulden ve esastan reddine, yine hukuka aykırı olarak bulunan geçmiş tarihe ilişkin kurucu intifa senetlerine ve diğer pay senetlerine ilişkin davacıya kar payı ödemesi yapılmasına ilişkin talebin de hem usulden, süre ve zamanaşımından hem de esastan reddi ile dava konusu tüm taleplerin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. bırakılmasını talep etmiştir.
Deliller :
… 8. Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas sayılı dosyası, taraf açıklamaları ve dosyaya sundukları deliller.
GEREKÇE :
Dava, 1991 tarihli tarihli davalı banka genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun ve sermaye kısıtlı ödenen eksik bedelin tespiti istemine ilişkindir.
HMK 115. Maddesinin mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır hükmü uyarınca öncelikle derdestlik dava şartı incelenmiştir.
Derdestlik HMK md. 114 de dava şartı olarak öngörülmüştür. Derdestliğin ilk koşulu, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir davanın daha önce açılmış olmasıdır. İkinci koşulu, daha önce açılmış bulunan davanın halen görülmekte ve kesin hükümle sonuçlanmamış olmasıdır. Bu iki koşulun birlikte bulunması durumunda derdestlik söz konusu olmaktadır.
Davacı vekili dava dilekeçsinde talep başlığı altında iddiasını dayandırdığı nedenlerle, “1991 yılında konulan sermaye kısıtının yokuluk tespitinin yapılmasına, 1991-2021 yılları arasında sermaye kısıtlı olarak eksik ödenen nemaların en yüksek mevduat faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine” karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, mahkememiz dosyası ile … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. sayılı davanın taraflarının, netice-i taleplerinin, içeriklerinin aynı olması nedeniyle, derdestlik itirazında bulunmuştur.
Cevaba cevap dilekçesinin 5. Sayfasında “… Davalar aynı sebepten kaynaklansa da talep sonucu ve dava sebebi yönünden davaların konusu aynı değildir. O davada yokluk tespiti yoktur. Bu dava ise yokluk tespiti taleplidir.” açıklamalarına yer vermiştir.
… 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına konu dava dilekçesinin 11. sayfasında talep kısmında; “SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen sebepler, ekte sunulan belgeler ve Sayın Hakimliği’nizce re’sen nazara alınacak diğer gerekçelerle,
… Bankası A.Ş’nin 1991 yılından itibaren kurucu hisse paylarına ilişkin kar payı hakkını şirketin kuruluş sermayesi ile sınırlayan uygulamasının ve zaman zaman şirketin yıllık karının dağıtılamaması, gerek TTK m.348 ve 502 ve 519 ve gerekse de Yargıtay’ın 2000’li yılların başından bu yana temsil ettiği görüşe ve gerekse de doktrinde büyük çoğunlukla savunulan görüşlere ve … ters düştüğünden ve yerinde olmadığından,
1- TTK’ya aykırı olan ve uzman raporu ilede doğruluğu kanıtlanan ve yerleşik Yargıtay kararına görede yoklukla butlan ve batıl olan 31.05.1991 yılında alınan temettü ödenmesinin (Nakit Kar Pavı) ilk kuruluş sermayesi olan 250.000TL ile kısıtlı olarak ödenmesi kararının ve sözleşme değişikliğinin iptal edilmesini,
2- Alınan karar ve sözleşme değişikliğinin yoklukla butlan ve batıl tespitinin yapılmasını,
… Talep ederiz.” ifadelerine yer verilmiştir.
Davacı vekili … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu “Hükmün Tamamlanması” talepli dilekçesinde;
“1.3-Yokluktaki gibi, butlanda da kesin geçersizlik söz konusudur; hâkim bunu resen göz önünde bulundurur ve herkes bu geçersizliği, iptal davasında öngörülen üç aylık süreyle bağlı olmaksızın ileri sürebilir ve tespit ettirebilir.
Yokluk ve butlan hallerinin varlığı halinde bu hususun mahkemelerce resen gözönünde bulundurulacağı ve herkesin bu geçersizliği, mülga 6762 Sayılı TTK nın 381. maddesinde (6102 S.TTK 445-446) düzenlenen koşullara tabi olmaksızın ileri sürebileceği Hukuk Genel Kurulunun 12.03.2008 GÜN VE 2008/11-246 E., 2008/239 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir.”(Bu iddia, dava dilekçesinde de ileri sürülmüştür.)” Açıklamalarında bulunmuştur.
Davacı vekili … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında istinaf dilekçesinde de işlemin yoklukla malul olduğuna ilişkin açıklamalara yer vermiştir.
Somut olayda; Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ve dava dilekçesinde yokluk talebinin … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına konu olmadığını açıklamış ancak, anılan dosyaya sunmuş olduğu dava dilekçesinde açıkça “sözleşme değişikliğinin yoklukla butlan ve batıl tespitinin yapılmasını” talep etmiş, aynı zamanda hükmün tamamlanması ve istinaf dilekçesinde de yokluk talebine ilişkin açıklamalara yer vermiştir.
Davacı vekili, davanın derdest dava olmadığına dair açıklamalarımız ve kanıtlarımız başlığı altında dava dilekçesinin 33. Sayfasında “… O davada, davalı taraf mahkeme müzekkeresine verdiği cevapta, Anayasa’ya, miras hukukuna, mülkiyet hakkına aykırı işlem yaptığını ikrar etmiştir. İş bu davada ise sadece o ikrar nedeniyle Anayasa’ya aykırılık hususunun çekişmesiz olmasından çıkması ve kesin delille sabit olmasından dolayı, 1991 yılında konulan sermaye kısıtı konulması kararının yokluk tespitinin yapılması talebinden ibarettir… Davalar aynı sebepten kaynaklansa da talep sonucu yönünden davaların konusu aynı değildir.” açıklamasında bulunmuştur.
Davacı bu açıklaması ile davaların aynı sebepten kaynaklandığını ancak talep sonucunun farklı olduğunu kabul etmiştir.
Her iki davanın taraflarının aynı olup bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davanın aynı sebepten kaynaklandığı dava dilekçesinin 33. Sayfasında davacının da kabulündedir. Davacı her ne kadar talep sonucunun farklı olduğunu ileri sürmüş ise de; … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasına konu dava dilekçesinin 11. sayfasında talep kısmında;
“1- TTK’ya aykırı olan ve uzman raporu ile de doğruluğu kanıtlanan ve yerleşik Yargıtay kararına görede yoklukla butlan ve batıl olan 31.05.1991 yılında alınan temettü ödenmesinin (Nakit Kar Pavı) ilk kuruluş sermayesi olan 250.000TL ile kısıtlı olarak ödenmesi kararının ve sözleşme değişikliğinin iptal edilmesini,
2- Alınan karar ve sözleşme değişikliğinin yoklukla butlan ve batıl tespitinin yapılmasını, … Talep ederiz.” şeklinde talepte bulunmuş mahkememiz dosyasında ise “1991 yılında konulan sermaye kısıtının yokuluk tespitinin yapılmasına, 1991-2021 yılları arasında sermaye kısıtlı olarak eksik ödenen nemaların en yüksek mevduat faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine” şeklinde talepte bulunmuştur.
Görüldüğü üzere her iki dosyada da 1991 yılında alınan kararın yok hükmünde olduğunun tespiti talep edilmiştir. 8. ATM dosyasına davacı tarafça sunulan hükmün tamamlanması ve istinaf dilekçelerinde de yokluk talebinde bulunulduğuna ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
… 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında verilen hükümde, hüküm kısmında butlan ifadesi kullanılarak yokluk talebine ilişkin açık bir ifade yer almasa da bu husus yokluk talebinin davaya konu edildiği gerçeğini değiştirmez.
Bu kapsamda; her iki davanın taraflarının aynı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davanın aynı sebepten kaynaklandığı dava dilekçesinin 33. Sayfasında davacının da kabulündedir. Bu davaya konu yokluk talebi ve sermaye kısıtlı olarak eksik ödeme talebi de 8. ATM dosyasına konu olmakla davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) … 8 Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyanın talep kısmında davacı sözleşme değişikliğinin yokluk , butlan ve batıl olduğunun tespitini ve 1991 tarihinden dava tarihine kadar olan temettülerin ödenmesinin talep etmiş olduğu, anılan dosya ile mahkememiz dosyasının tarafları konusu ve talep aynı olmakla davanın HMK 114/1-ı ve 115/2 uyarınca usulden reddine,
2-) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 5.100,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı tarafından yapılan 8,50 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2021

Başkan
(e-imza)

Üye
(e-imza)

Üye
(e-imza)

Katip
(e-imza)