Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/40 E. 2021/368 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/40 Esas
KARAR NO : 2021/368

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine davalı tarafından … 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı bonoda … keşideci, davacının ise kefil olarak göründüğü, davalı tarafın takibin kesinleşmesine mütakip kötüniyetli olarak ve davacıyı ödemeye mecbur bırakmak maksadıyla tapusuna haciz koydurduğu, davalı yana haciz tehdidi ile icra takip borcuna mahsuben 7.293 TL haricen ödendiği ve icra dosyasının kapatıldığı, davacının takip dayanağı senet aslını davalı vekilinden teslim aldığını, davacının hiçbir alacak verecek ilişkisi yokken işbu parayı haciz tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını belirterek ödenen bu miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; dosyaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, yetkili Mahkemenin ise Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı borçlunun kefalete yönelik iddialarının reddi gerektiğini, dava konusu senet üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, faize yönelik itirazların reddinin gerektiğini, istirdat davalarında ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğunu, kötüniyet tazminat talebinin reddi gerektiğini, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul 15 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/72 Esas, 2020/303 Karar numaralı kararı ile görevsizlik kararı verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra baskısı altında takip dosyasına ödenen paranın istirdatı istemine ilişkindir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinde “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü düzenlenmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. fıkrasında ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, uyuşmazlığın kambiyo senedine dayalı takip dosyasına ödenen paranın geri alıması istemine ilişkin olması nedeniyle TTK’nın 4. maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu, ancak yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler doğrultusunda eldeki davada, davanın açıldığı 20/02/2020 tarihinden önce arabulucuya başvurulmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın görev yönünden reddine dair verilen karardan sonra 25/01/2021 başvuru tarihli Arabuluculuk son tutanağı sunulmuş ise de, İstanbul BAM 15. HD’nin 18/01/2021 tarihli, 2020/1654 E., 2021/95 K.sayılı ilamında da belirtildiği şekilde, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi gereğince arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğine dair emredici ve özel nitelikteki düzenlemesi dikkate alındığında, emredici ve özel nitelikteki bu düzenleme karşısında genel nitelikteki HMK m.115/3 hükmünün uygulanma yeri bulunmadığından, ticaret mahkemelerine görevsizlik kararı ile gönderilen hukuki uyuşmazlıklar bakımından sonradan arabuluculuk dava şartının tamamlanmasını mümkün kılan bir düzenleme yer almadığından arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olan davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın 6102 sayılı TTK ‘nın 5/A maddesi ve HMK 115 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulen reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 124,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 65,25 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kalan kısımlarının davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)