Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/379 E. 2023/15 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/379 Esas
KARAR NO : 2023/15

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 28/05/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil …A.Ş.’nin (“…”), …Şirketi (“…”) ile arasındaki ticari cari hesap ilişkisi gereğince … emrine adına 19.02.2019 keşide tarihli 16.082,63 TL miktarlı … numaralı çek keşide ettiğini, ve işbu çek … tarih ve … fatura no ile …’a teslim edilmek üzere … Kargo … Şubesi’ne teslim edildiğini, geti emrühavalesine düzenlenerek kargoya verilen çekin arka yüzü kargoya teslim edilmesi sırasında boş olduğunu, kargoya teslim edilen arka yüzü boş çek, lehdar …’ye teslim edilemeden kargoda çalındığını, hırsızlık sonucunda kargodan çalınan çekin boş olan arka yüzü sahte olarak lehdar …’nin sahte kaşesi ve imzası ile ciro edildiğini, Yaratılan bu sahte ciro silsilesine dayanarak Müvekkilin aleyhine … 3. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası vasıtasıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine tarafca derhal … 4.İcra Hukuk Mahkemesi hakimliğinde … Esas numaralı dosya ile borca itiraz davası açıldığını, ayrıca lehdar …ŞTİ. tarafınca da … 4.İcra Hukuk Mahkemesi hakimliğinde … Esas numaralı dosya ile imzaya itiraz davası açıldığını ve çek ciro silsilesinin sahte olduğu bildirildiğini, yine çekin çalındığına dair … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E. sayılı dosya üzerinden açılan çek iptali davasında çek hakkında ödeme yasağına ve çekin zayii olması nedeniyle iptaline karar verildiğini,…tarafından açılan imzaya itiraz davası lehe sonuçlandığını, ve imzanın sahte olduğu mahkemece aldırılan 24.08.2020 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, ancak tarafça açılan borca itiraz davası icra mahkemelerinde senede karşı borca itiraz sebeplerinin kısıtlı olması nedeniyle ve sahte ciro silsilesindeki sahte kaşe imzanın tarafına değil lehfar …’a ait olması nedeniyle reddedilğini, ve takibin devamına karar verildiğini, mahkemece bilindiği üzere ciro silsilesinin muntazam olabilmesi için ilk cironun senedin lehtarı tarafından yapılması gerektiğini, senedin lehtarı tarafından yapılmayan ciro ve ondan sonraki cirolar geçersiz olacağını, ancak dava konusu olayda lehdar hiçbir zaman ciro yapmadığını, çünkü çek lehdara dahi ulaşmadan kaybolduğunu, lehdarın cirosu olarak gözüken cirodaki imzanın sahteliği ise mahkemece tespit edildiğini, dava konusu olayda hiçbir zaman lehdar … tarafından çek bir başkasına ciro edilmediğinden keşideci Müvekkilin lehdar gibi davranılarak sahte ciro silsilesi yaratılmasına karşı davalıya karşı bir borcunun bulunmadığının kabulü gerektiğini, bilindiği üzere kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu tespit edilen davalıdan çekin iadesi talep edilebildiğini, yukarıda bahsedilen olaylar ve mahkeme dosyasına sunduğu deliller dikkate alınarak çekin tarafına iadesini talep ettiğini, 19.02.2019 keşide tarihli 16.082,63 TL. Miktarlı … numaralı çek nedeniyle davalıya karşı borçlu olmadığının tespitine, davalı ağır kusurlu ve kötü niyetli olduğundan ilgili çekin tarafına iadesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Bilirkişi raporu, 1 adet usb, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası aslı, polis ifade tutanaklarının suretleri, … 4. İcra Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyasının uyap çıktıları dosya arasında delil olarak mevcuttur.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile; dosya mevcudu davacı dava dışı şirket ticari defterleri dava dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda ve raporun içinde açıklanan nedenlerle incelenen davacı şirkete ait 2018,2019 ve 2020 yılları ticari elektronik defterlerine ait beratların yasal sürelerinde alındığını, envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yapıldığını, bu anlamda davacı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tasdik edildiğini, incelenen dava dışı …şirketine ait 2018,2019 ve 2020 yılları ticari elektronik defterlerine ait beratların yasal sürelerinde alındığını, envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı bu anlamda davacı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tasdik edildiğini, davalı yan 20.01.2022 günü saat 14:00’da mahkeme kaleminde yapılan incelemeye katılmadığı gibi yerinde inceleme talebinde bulunmadığını, dava dışı …Tic. Ltd. Şti’nin 20.01.2022 günü saat 14:00’da mahkeme kaleminde yapılan incelemeye katılmadığı gibi yerinde inceleme talebinde bulunmadığını, yapılan tetkikatta dava dışı şirkete gönderilen tebligatın ilgili şirkete teslim edilemediği anlaşılmış olduğunu yeniden yapılan tebligat sonrasında dava dışı şirkete 17.02.2022 günü defter incelemesi ile ilgili gün verilmiş ancak dava dışı şirket aynı şekilde incelemeye katılmamış Ticari defterlerini incelemeye sunmadığını, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde dava dışı … Şti. İle olan hesap hareketlerini takip ettiği … numaralı hesabın incelemelerinde dava dışı şirkete 2018 yılı sonu itibariyle 17.135,75 TL borçlu olduğu 2019 ve 2020 yılları sonu itibariyle hesap bakiyelerinin sıfır(0) olduğunu, dava dışı .. Şti. İncelenen ticari defterlerinde davacı şirket ile olan hesap hareketlerini takip ettiği ilgili nolu hesabın incelemelerinde davacı şirketten 2018 yılı sonu itibariyle 17.135,75 TL, alacaklı olduğu 2019 ve 2020 yılları sonu itibariyle hesap bakiyelerinin sıfır(0) olduğunu, dava dışı … Ltd. Şti. nin incelenen 2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinde yine dava dışı … Ltd. Şti. Ve davalı …ile ilgili olarak herhangi bir muhasebe kaydına rastlanılmadığını, davacı şirketin incelenen 2018-2019-2020 yıllarına ait Ticari defterlerinde Davalı … ve dava dışı …Ltd. İle ilgili olarak herhangi bir muhasebe kaydına rastlanılmadığını, davacı şirketin davalı … ve dava dışı … Ltd. Şti. İle ilgili olarak herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığı anlaşıldığından davaya konu 21.02.2019 keşide tarihli … seri nolu 16.082,63 TL bedelli çek ile ilgili menfi tespit talebinin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Bu kapsamda menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak, takip alacaklısı davalıya aittir. (TMK 6, HMK 190) Ancak davacı hukuki ilişkinin maddi hukuk bakımından hiç doğmadığını değil de sona erdiğini (ödeme yapıldığını) veya yerine getirilmesinden kaçınabileceğini (zamanaşımına uğradığını, ödeme yapıldığı, başkaca bir hukuki ilişkiye dayandırma) ileri sürüyorsa, bu iddiasını borçlu davacı ispat edecektir.
TTK’nun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir.
Çek, TTK’nun üçüncü kitabı ile 5941 sayılı Çek Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkarılan tebliğlerle düzenlenen bir kıymetli evraktır. 6102 sayılı TTK’nın 670 vd. düzenlemelerine göre çek de poliçe ve bono gibi bir kambiyo senedidir. 6102 sayılı TTK’nın üçüncü kitabında 780-823. maddeleri arasında düzenlenen çeke 818. maddenin yaptığı atıflar çerçevesinde poliçeye ilişkin hükümlerin uygulanması kabul edilmiştir (Bozer, Ali /Göle, Celal: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara, 2018, s. 221).
Çek, 6102 sayılı TTK’da tanımlanmamıştır. Çeke ait hükümler göz önüne tutularak çek şöyle tarif edilebilir: Çek, Kanun’un öngördüğü belirli şekil şartlarına bağlı, soyut ve kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi konusunda sadece bankalar üzerine düzenlenebilen, kıymetli evraktan sayılan özel bir havaledir (Tuna, Ergun/ Göç Gürbüz, Diğdem: Ticaret Hukuku Prensipleri Kıymetli Evrak, Ankara 2018, s. 268).
Bu havalenin yazılı şekilde yapılması, belli şekil şartlarını içermesi ve kayıtsız şartsız bir ödeme yetkisi biçiminde olması gerekir. Çek düzenleyen, muhataba belirli bir bedeli lehtara ödeme, lehtara da tahsil yetkisi veren bir kambiyo senedidir. Çek bir ödeme aracıdır. Ancak poliçe ve bonodaki gibi kredi işlevine haiz değildir. Ticarî hayatta yaygın olarak ileri tarihli çek düzenlenerek çekin kredi veya teminat aracı olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu kullanım şeklinin dahi çekin ödeme aracı olma özelliğini ortadan kaldıramayacağı unutulmamalıdır. Çek muhatap banka tarafından görüldüğünde meşru hamil olan kişiye nakden ödenir.
TTK’nun 757/1. maddesine göre, iradesi dışında çek elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatap bankayı çeki ödemekten menedilmesini isteyebilir. Aynı Kanun’un 759. maddesi uyarınca, çeki eline geçiren kişi bilinmiyorsa, çekin iptaline karar verilmesi istenebilir. İptal isteminde bulunan kişi, çek elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür.
TTK’nun 764. maddesi uyarınca elden çıkan çek, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, mahkemece çekin iptaline karar verilir. Çekin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, iptal talebinde bulunan keşideciye karşı çekten doğan istem hakkı ileri sürebilir.
TTK’nun 687. maddesine göre, çekten dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’îleri başvuran yetkili hamile karşı ileri süremez. Ancak hamil, çeki iktisap ederken çekin keşidecinin rızası dışında elinden çıktığını ya da çekin karşılığının daha önce çeki elinde bulunduran kişiye keşideci tarafından ödendiğini bile bile keşidecinin zararına hareket etmiş olması durumunda keşideci hamile karşı kötü niyet def’înde bulunabilir.
Çek hakkında iptal kararı verilerek bu karara dayalı olarak keşidecinin lehtara ödeme yapmış olması yetkili hamile karşı TTK’nun 687. maddesi gereği ileri sürülemeyeceğinden keşidecinin çekin lehtar tarafından iptal ettirilmesi ve buna dayalı olarak lehtara ödemede bulunması def’ini ancak lehtara karşı ileri sürebilir. Bunu yanında çeki elinde bulunduran yetkili hamile karşı ileri süremez.
Çeklerin devrinin nasıl yapılacağı TTK’nun 788. maddesinde poliçeden ayrı ve özel olarak düzenlenmiştir. Bu maddeye göre açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebilir. Keza TTK’nun 818. maddesinin göndermesi ile aynı Kanun’un 684. maddesine göre, ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile çekten doğan bütün haklar devrolunur.
Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde çekin bir başka anlatımla çek üzerindeki hakkın bir başkasına devri için ciro ve kişiye çekin zilyetliğinin geçirilmesi gerekir. Ciro ise 6102 sayılı TTK’nın 683. maddesine göre, çek arka yüzüne veya çeke bağlı olan ve “alonj” denilen bir kâğıt üzerine yazılması ve ciranta tarafından imzalanması ile mümkündür. Bu nedenle cirantanın imzasını taşımayan ciro geçerli ciro sayılmaz. Böyle bir ciro ise çek üzerinde bulunan hakkın devrini sağlamaz.
Çekte hak sahibi olabilmek için yetkili hamil olmak gerekir. 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesine göre, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Bu maddeden de anlaşıldığı üzere bir çeki elinde bulunduran kişi yetkili hamil olduğunu yani çek üzerindeki hakkın kendisine ait olduğunu çek üzerinde bulunan birbirini takip eden geçerli ciro zinciri ile ispat edebilir. Çek üzerindeki cirolar birbirini takip etmiyor veya ciro zincirinde bulunan cirolardan biri geçersiz veya sahte olması dolayısı ile ciro zincirinde kopukluk olması durumunda çekteki hak, kopukluktan sonraki kişilere geçmeyeceği için ciro zincirinde kopukluk olan çeki elinde bulunduran hamil yetkili hamil sayılamaz. Yetkili hamil olmadığı için de ciro zincirinin koptuğu kişiden itibaren ciranta ve keşideciden talepte bulunamaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 30.11.2021 Tarih, 2017/(19)11-2738 Esas ve 2021/1513 Karar sayılı kararı).
Her ne kadar çeki elinde bulunduran kişi yetkili hamil olduğunu ispat edememiş olması nedeniyle yani ciro zincirinde kopukluk olması durumunda kopukluktan önceki lehtar ve keşideciye gidemez ise de, TTK’nun 677. maddesinde ki; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” düzenlemesi karşısında “imzaların istiklali (bağımsızlığı) ilkesi” gereği ciro zincirinin kopmasından sonraki cirantalara başvurabilir.
Huzurdaki davada, … 3. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı icra dosyasında, davalı tarafından davacı keşideci ile birlikte dava dışı lehtar … Ltd. Şti. ve ciranta … Ltd. Şti. hakkında uyuşmazlığa konu çek nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapılmıştır.
Davacı keşideci tarafından düzenlenen 21.02.2019 keşide tarihli 16.082,63 TL bedelli çekin dava dışı lehtar … Ltd. Şti.’e teslim edilmeden kargoda meydana gelen hırsızlık sonucu çalınması üzerine lehtar tarafından … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayısında açılan çek iptali davası sonucunda mahkemenin 17.07.2019 tarihli kararı ile dava konusu çekin iptaline karar verilmiş, … 4.İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile çekin arka yüzündeki ciroya ait imzanın lehtara ait olmadığı da tespit edilmiştir.
Dava konusu çekin iptaline karar verilmesi üzerine, 22.09.2019 tarihinde davacı keşidecinin banka hesabından, iptaline karar verilen çek nedeniyle banka tarafından lehtara ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
… 4.İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası içerisinde yer alan 24.08.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre dava konusu çekte yer alan lehtara ilişkin imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiş, … 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 27.05.2021 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile, davalı tarafından başlatılan icra takibine ilişkin olarak dava dışı lehtar tarafından çeklerdeki imzaya itiraz edilmesi üzerine, dava dışı lehtarın imzaya itirazının kabulü ile dava dışı lehtar yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
TTK’nun 792. maddesindeki, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemenin, çeki elinde bulunduran kişinin geçerli ve birbirini takip eden cirolarla yetkili hamil olduğunu ispat etmesi durumunda ancak çeki kötü niyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap etmesi durumunda iade ile mükelleftir.
Nitekim dava dosyasımızda yer alan 23.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda, çekte ciranta olarak görünen … Ltd. Şti. ile davalı arasındaki ticari ilişkinin varlığı incelenmek istenilmiş ancak davalı ve dava dışı ciranta … Ltd. Şti. tarafından ticari defter ve kayıtları ibraz edilmemiştir.
HMK’nun 222/3 maddesi; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünü içermektedir. Bununla beraber Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/425 K. 2021/440 sayılı kararında; “Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatının gerektiği düzenlendiğinden, ticari defterlerin kesin delil olduğu anlaşılmaktadır.” şeklinde belirtildiği üzere HMK’nun 222’deki şartları oluştuğunda ticari defterlerin ispat gücü bakımından sahibi lehine kesin delil niteliği taşıdığı kabul edilecektir. Bu sebeple hiçbir mazereti olmaksızın ticari defterlerini ibraz etmeyen davalı yanın, davacının defterlerinin aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlaması gerekmektedir. Ancak bu hususta davalı yanca ihtara rağmen sunulan hiçbir delil bulunmamaktadır.
… 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 27.05.2021 tarihli, …Esas ve … Karar sayılı kararı ile çekteki lehtarın cirosunun sahte olduğu anlaşıldığına göre, TTK’nun 684. ve 788. maddeleri uyarınca geçerli bir ciro bulunmadığından çek üzerinde bulunan hakkın çekte ciranta olarak görünen … Ltd. Şti.’a devrinin gerçekleşmediği böylece çek üzerinde hakkı olmayan …Tic. Ltd. Şti.’ın yaptığı ciro ile de çekteki hakkın çeki elinde bulunduran davalıya geçmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda davalının, TTK’nun 790. maddesine göre yetkili hamil olduğunu birbirini takip eden geçerli ciro zinciri ile ispat edemediği, bir başka anlatımla lehtar cirosunun sahteliği ile ciro zincirinde kopukluk olması nedeniyle yetkili hamil olduğunu kanıtlayamadığından ciro zincirindeki kopukluktan önceki lehtar ve keşideciye başvurma hakkı bulunmamaktadır.
Dava konusu olayda, lehtarın cirosunun sahte olması nedeniyle birbirini takip eden geçerli ciro zinciri olmadığı için davalı bankanın TTK’nun 790. maddesine göre yetkili hamil olduğunu yani kendisine çek üzerinde bulunan hakkın geçtiğini ispat edemediğinden aynı Kanunun 792. maddesine göre ispat yükünün davacı keşidecide olduğu düşünülemez. Çünkü TTK’nun 792. maddesindeki düzenleme, çeki 6102 sayılı TTK’nun 788. maddesine göre geçerli bir ciro ile hakkın devredildiği ve yine TTK’nun 790. maddesine göre birbirini takip eden geçerli ciro zinciri ile ispat eden yetkili hamiller içindir.
Bu durumda çeki elinde bulunduran davalının, çekteki lehtarın cirosunun sahte olması nedeniyle çeklerdeki hakkın geçerli ve birbirine bağlı ciro zinciri ile hak sahibi olduğunu ispat edemediğinden ve keşideciye başvuru hakkı bulunmadığından davanın kabulü ile Davacı/Borçlu …Tic. A.Ş.’nin, davalı …’a … 3.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına konu 21.02.2019 keşide tarihli, … seri numaralı, 16.082,63 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve dava konusu 21.02.2019 keşide tarihli, … seri numaralı, 16.082,63 TL çekin davalıdan alınarak davacıya iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacı/Borçlu …A.Ş.’nin, davalı …’a … 3.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına konu 21.02.2019 keşide tarihli, … seri numaralı, 16.082,63 TL bedelli çekten dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Dava konusu 21.02.2019 keşide tarihli, … seri numaralı, 16.082,63 TL çekin davalıdan alınarak davacıya İADESİNE,
3-Alınması gereken 1.098,60 TL nispi karar harcından peşin yatırılan toplam 274,66 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 823,94‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.605,96‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve ilgili şirket … vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2023

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

Peşin Harç : 274,66 TL
Başvuru Harcı : 59,30 TL
Vekalet Harcı : 8,50 TL
Bilirkişi Ücreti: 1.000 TL
Posta Giderleri: 263,50 TL
Toplam : 1.605,96‬ TL