Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/377 E. 2021/856 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/377 Esas
KARAR NO : 2021/856 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/08/2016
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07.06.2018 tarihli ve 2016/909 E., 2018/537 K sayılı Yetkisizlik Kararı gereğince Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin elektrik ve elektrik sistemleri bakım ve servis hizmetleri konusunda uzman bir gerçek kişi tacir olduğunu, davalı şirket ile aralarında davalı şirketin … ve … çevresindeki müşterilerine anında kesintisiz bakım ve servis hizmetleri sunmak konusunda bir alt yüklenicilik sözleşmesi bulunduğunu, davalı şirketin kendi müşterilerine yönlendirdiği müvekkiline ait bazı hizmet ve bakım bedellerinin kendisine fatura edildiğini ve bu faturaları kabul ettiği halde ödemediğini, müvekkili adına alacağın tahsili için … 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ilamsız takip başlatıldığını, icra dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş bulunan davalı hakkında alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, müvekkilinin bakiye 21.780-TL tutarındaki alacağının tahsili tarihine kadar uygulanacak gecikme faizi ile birlikte, icra ve dava giderleri ve yasal vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın taleplerinin yersiz ve mesnetsiz olduğunu, öncelikle davacının taleplerini yönelttiği Mahkemenin, uyuşmazlıkların çözümü noktasında yetkili olmadığını, sözleşmenin açık hükümlerinin davacının başlattığı icra takibinin herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığını, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının başlattığı icra takibinin herhangi bir hukuki dayanağının olmadığını, müvekkilinin, … Ticaret A.Ş ile kendi arasındaki sözleşme kapsamından, sözleşmeye konu olan işin elektrik sistemlerinin bakım ve servis bölümünün uzmanlık gerektirmesi nedeniyle, işin bu bölümünü, alanında uzman alt yüklenici …’a taşere ettiğini, bu kapsamda, müvekkili ile gerçek kişi tacir olan davacı arasında elektrik sistemlerinin bakım ve servisinin yapımına yönelik 10.02.2015 tarihli Bakım Sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşme kapsamında, davacının her türlü kompanzasyon cezalarının kendisine ait olduğunu kabul ve ikrar ettiğini, bu doğrultuda, ilgili sözleşme madde 4er göre davacının kendi alanına dair yani elektrik sisteminin bakım ve servisi kapsamında … Ticaret A.Ş’nin müvekkiline yansıttığı cezaları üstleneceğinin açık olduğunu, dilekçe ekinde sunulan faturada, davacının kendi alanına dair … Ticaret A.Ş’nin müvekkiline yansıtttığı tutarların görülebildiğini, sözleşmenin açık hükmü dolayısıyla, kendi alanına dair müvekkilinden kesilen 21.780,00-TL’nin davacıdan kompanzasyon cezası kapsamında kesildiğini, davacının bu talebinin herhangi bir somut dayanağının olmadığını, öncelikle kesin yetki itirazlarının kabulüne, hukuki dayanaktan yoksun olan, haksız yere açılan davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 10. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinden; Davacı vekilince Bakım Sözleşmesi, cari hesap ilişkisi ve fatura alacağı sebebine dayalı olarak davalı aleyhine 34.399,83-TL cari hesap asıl alacağı, 270,96-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 34.670,79-TL üzerinden 25.04.2016 tarihinde ödeme emri düzenlendiği, davalı borçlunun süresi içinde borçlu bulunmadıklarını, ödeme emrine ve tüm ferilerine itiraz etmiş olduğu, yapılan bu itirazla icra takibinin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07.06.2018 tarihli ve … E., …K sayılı kararı ile; Yetkisizlik ile dosyanın yetkili … Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 2021/377 E sayılı dosya numarasını alan davada 03.06.2021 tarihli tensip zabtı ile tarafların 2015- 2016 yılı ticari defter ve kayıtlarının incelenmek üzere 08.07.2021 tarihine inceleme günü ihdas edildiği, Mali Müşavir Bilirkişi ile Elektrik Mühendisi Bilirkişinin Bilirkişi Heyet Raporu hazırlanmak üzere seçildiği, tensip zabtının 14.06.2021 tarihinde ihtaratlı olarak e-tebliğ edildiği, 2 haftalık kesin süre içinde Bilirkişi Ücretinin yatırılmadığı, inceleme gününde taraf vekillerinin hazır olmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; İcra takibinden dolayı davacının davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, davalının itirazında haklı olup olmadığı, davacı alacaklı ise bunun miktarı, itiraz haksız ise davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, davalının itirazları haklı ise davalının kötüniyet tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; 03.06.2021 tarihli tensip zabtı ile tarafların 2015 – 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesine, inceleme günü olarak 08.07.2021 tarihi saat 14.30 olarak belirlendiği, davacı tarafça 2 haftalık kesin süre içinde bilirkişi ücretinin yatırılmasının ihtar edildiği, inceleme günü davacı vekilince Bilirkişi ücreti yatırılmadığından incelemenin yapılamamış olduğu, inceleme günü davalı vekilinin hazır bulunmuş olduğu buna rağmen davacı vekilinin hazır bulunmadığı, tensip zabtının 14.06.2021 tarihinde ihtaratlı olarak e- tebliğ edilmiş olduğu ve dosyada yeteri kadar gider avansının olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf ara karar gereği bilirkişi ücretini verilen kesin süre içerisinde ve sonrasında Mahkeme veznesine depo ettirmemiştir. Bu nedenle davacı tarafın bilirkişi deliline dayanmış olmaktan vazgeçmiş sayılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerden olup bilirkişi incelemesi gerekmektedir. (HMK md. 266)
HMk md 190 uyarınca İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Eldeki dava da ispat yükü davacıya ait olup ve ispat için bilirkişi incelemesi zorunlu olmasına karşın bilirkişi ücretinin yatırılmaması ve diğer delillerin alacağın varlığını ve miktarını ispatlayamaması nedeni ile davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-)Karar tarihine göre alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 371,95-TL harçtan mahsubu ile bakiye 312,65-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık kesin içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.24/11/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır