Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/376 E. 2022/323 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/376 Esas
KARAR NO : 2022/323

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili Şirket … Ltd. Şti, yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün lider kuruluşlarından olduğunu, davalı …- …’nun talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkil şirketin, davalı borçludan 8.824,65-TL tutarında alacağı bulunduğunu, müvekkili şirket, davalı/borçluya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğduğunu, ancak davalı/borçlu, borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edilmiş ise de, herhangi bir olumlu netice elde edilememiş ve bunun üzerine davalı tarafa karşı … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılması zorunluluğu hasıl olduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, icra dosyası, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağından kaynaklı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında imza edilen 17/05/2012 tarihli sözleşme kapsamında tarafların üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmedikleri, davacının … 14 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Davaya konu … 14.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 31/03/2017 tarihinde 8.824,65 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ olduğu,davalı borçlunun borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 14/12/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız tarafların 2016-2021 yılı ticari defterleri de incelenmek suretiyle rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve taşıma hukukçusu bilirkisisine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 31/03/2022 havale tarihli raporda özetle;
“1- Dosya kapsamında sunulan evraklar neticesinde Davacı … ile Davalı … arasında 17.05.2012 tarihinde sözleşme akdedildiği, bu sözleşmede Davacı ve Davalı adına kaşe-imza bilgisinin mevcut olduğu görülmüştür.
2- Dosya kapsamında bulunan evraklarda Davacı … şirketinin Davalı … aleyhinde … 14. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında 31.03.2017 tarihinde asıl alacak açıklaması ile 8.824,65 TL tutarında ilamsız takipte ödeme emri başlattığı görülmüştür. Davalıya 17.04.2017 tarihinde tebliğ edilen bu ödeme emrine Davalının 04.05.1017 tarihli dilekçesi ile taşımadan kaynaklı ürünlerinin hasar gördüğünü belirtmiş ve icra takibine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu tespit edilmiştir.
3- Dosya kapsamında Davacı şirket tarafından sunulmuş fatura suretleri incelendiğinde; Davacı … şirketinin Davalı şirketten 8.824,65 TL tutarında alacaklı olduğu görülmüş olup, bu tutar icra takibinde alacak tutarı ile örtüşmektedir. Bu hususta alacağa konu faturaların detayları tabloda açıklanmıştır. Davacı şirketin alacak talebine konu faturalar Temel fatura senaryosunda düzenlenmiş ve bu faturaları 8 günlük yasal süresi içinde Davacı şirkete iadesi hususunda dosya kapsamına Davalı şirket tarafından belge ibraz edilmemiştir. Alacak talebine konu faturaların altında biriken borç bakiyesinin mevcut olduğu ve son fatura olan 22.02.2017 tarihli fatura dipnotunda ödenmeyen borç bakiyesinin 8.824,65 TL olarak Davalı şirkete bildirildiği görülmüştür.
4- Faturalara dayanak dosya kapsamında görülen konşimentolarda Davalıya ait isim ve imzanın olduğu görülmüştür. Davalının icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazda ise hizmetin alınmadığı yönünde değil taşımadan kaynaklı ürünlerine verilen hasar nedeni ile indirim talebinin olduğu görülmüştür.
5- “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: …) Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin KDV Hariç 5.000 TL aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen cevap yazısında;
Davacı … `nın 2016-2017 yılları BS formlarında Davacı …’ya Satım yaptığına dair beyanda bulunmadığı, Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen cevap yazısında;
Davalı … Bostanlı ’nın 2017 yılı BA formlarında Davacı …’den Alım yaptığına dair beyanda bulunmadığı, Davacı şirketin alacak talebine konu faturaların BA-BS bildirim tutarının altında kaldığı bu nedenle dosya kapsamında talep edilen BA-BS bildirim formalarında beyan bulunmamaktadır.
6- Davalı şirkete defter incelemesi yapılacağı yönünde kararın olduğu 14.12.2021 tarihli duruşma zaptı 11.01.2022 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ancak Davalı şirketin tebligata dönüş sağlamadığı, Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi hususunda mahkemeye başvurmadığı görülmüştür. “HMK.nun 220/3.maddesinde “Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir. “HMK.nun 222/5. Maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır”
7-Hukuksal düzenlemesi karşısında davalı yan resmi defter ve belgelerini ibraz etmediğinden, resmi defter ve belgelerinde faturaların kayıtlı olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Eğer davalı taraf defterlerini ibraz etse idi, dava konusu, teslime konu faturaların davalı yan kayıtlarında olup/olmadığı tespit edilebilirdi. Davacı yanın incelenen defterlerinde kayıtlı faturalar, fatura münderacaatı emtia/hizmetin davalı yana teslim edildiğinin karinesi olarak benimsenebilir. (Yargıtay 19.HD. 2009/3810 Es. Ve 2010/1944 K. Sayılı Kararı)”
B) LOJİSTİK VE TAŞIMA İŞİ DEĞERLENDİRMESİ:
Davacı yanca taşıma işi görülmüş, taşımam faturaları davalı yana gönderilmiş, davalı yan ise ihtilafa konu taşıma bedellerini ödememiştir. Buna karşılık, sadece borca itirazında taşıma süreci sonunda meydana geldiği iddia edilen zarardan bahisle borçlu olmadığını ileri sürmüştür.
TTK m.875/1 ve tüm taşıma modları bakımından taşıma sürecinde meydana geldiği iddia edilen hasar, zayi ya da gecikme zararının iddia eden tarafından süresinde bir hasar ihbarı ile bildirilmesi veya zararın taşıma sürecinde meydana geldiğini ispat etmesi gerekir. Soyut borca itiraz ve zarar iddiası taşıma sürecinde zararın meydana geldiği hususunda delil sunulmaması karşısında davacının taşıma bedeli alacağını davalının ödemesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Öte yandan, zarar sabit olsa dahi, taşıma bedeli yük ve meydana gelen zarar oranında indirilecek, taşıyıcı yine de taşıma bedeli talep edebilecektir. Bu noktada, taşıma bir ticari iştir ve taşıma faturası içerikleri somut olarak itiraza uğramadığında taşıma senedi yerine geçen, taşıma işini ve bedelini de ispata elverişli kabul edilen ispat vasıtalarındadır. Tek taraflı olarak davacı yanca düzenlenmesine karşın, fatura içeriği taşımalara itiraz somut olarak dosyada teyit edilmemektedir.
Bu çerçevede, mali incelemede tespit edilen alacak tutarından davalının sorumlu olacağı, borcunu ödeme veya sair şekilde sona erdirmediği, ya da takas/mahsup edilebilir somut zarar ortaya konulmadığı sürece, davalının sorumlu olduğu değerlendirilmektedir.
Davacının alacağı likit ve muaccel fatura alacağı olduğu gözetilerek davacı lehine inkar tazminat ve sair taleplerin değerlendirmesinde nihai takdir yüce mahkemeye aittir.
VII. NETİCE
Takdir Sayın Mahkemenin olmak üzere, dava dosyası ve ekinde yer alan her türlü bilgi, belge, tüm deliller, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde;
➢ Davacı şirketin 2016-2017-2019-2020-2021 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu,
➢ Davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre Davalı şirketten 8.824,65 TL alacaklı olduğu,
➢ Davalı şirketin bilirkişi incelemesinde yasal defterlerini ibraz etmemiş ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı,
➢ Mali yönden yapılan tespitler neticesinde; Davacı şirketin icra takibine yönelik faturalara konu gönderi taşıma, nakliye hizmetinin verildiğine dair konşimento evraklarında Davalı şirketin imzası mevcut olduğu, Davalının iş bu dosya kapsamında ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği ancak … 14. İcra Müdürlüğü …E. sayılı dosyaya yapmış olduğu itirazda taşımadan kaynaklı ürünlerine verilen hasar değerlendirilerek indirim talebinin olduğu, ancak bu kapsamda dayanak belge sunmadığı ve incelemelere de katılmadığı izahı ile ispata muhtaç kaldığı, Davacının verdiği hizmete karşılık cari hesaptan kaynaklı Davalıdan 8.824,65 TL tutarında alacaklı talebinin yerinde olduğu” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulduğu, raporun dosya kapsamına uygun, denetime elverişli nitelikte düzenlendiği, hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içerdiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde ise de ileri sürülen savunmaya göre ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. Davalı taraf yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmayarak davacının iddialarını inkar etmiş sayılmıştır. Buna göre eldeki davada fatura konusu taşıma hizmetinin verildiği hususunda ispat yükü davacı alacaklı üzerinde bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan tespitler ışığında eldeki davada, taraflar arasında kargo sözleşmesi kapsamında taşıma yapılmasına ilişkin anlaşma sağlandığı, davacı tarafından üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirildiği ve takip konusu faturalara konu taşıma hizmetin verildiğinin tespit edildiği, her ne kadar davalının takip dosyasında yer alan borca itiraz dilekçesinde verilen hizmetin ayıplı olduğu ileri sürülmüş ise de buna ilişkin herhangi bir somut bilgi ya da belgenin dosya kapsamında ibraz edilmediği, ticari defterlerin incelenmesinde davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, lehe ve aleyhe delil vasfını haiz olduğu, takip konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça ise yapılan ihtarata rağmen inceleme gün ve saatinde ticari defterlerinin ibraz edilmediği, yerinde inceleme talebinde bulunulmadığı görülmüş, HMK’nın 222.maddesi de nazara alındığında davacı tarafından verilen hizmete rağmen davalı tarafça hizmet karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediği anlaşıldığından davanın kabulü ile davalının … 14. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 8.824,65 Tl asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, alacak miktarı likit olduğundan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile davalının … 14.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 8.824,65 Tl asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 602,81 TL harçtan peşin alınan 106,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 496,22 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan toplam: 2.198,79‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF BEYANI
165,89 TL Harç Masrafı
1.900,00 TL Bilirkişi Ücreti
132,90 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : ‭2.198,79‬ TL