Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/375 E. 2023/308 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/375 Esas
KARAR NO : 2023/308

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 07/12/2016
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalılardan borçlu …’nın borcundan dolayı … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin 21 yıldır faaliyet gösteren 17,500.000 TL sermayeli tekstil alanında faaliyet gösteren bünyesinde 111 Çalışanı olan saygın bir firma olduğunu, davalı/borçlu …’nın müvekkili şirkette 13/05/2015 tarihinde işe başlamış işçisi olup aylık 1380 TL maaş ile çalıştığını, …nın diğer davalıya olan borcundan dolayı hakkında başlatılan icra takibi neticesinde müvekkili şirkete İİK89 maddeden hareketle birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, şirket çalışanları gönderilen haciz ihbarnamesinin sehven maaş haczi müzekkeresi sanarak davalı/borçlunun maaşından kesinti yaparak takip dosyanına gönderdiklerini, bu şekilde davalı/alacaklıya muhtelif tarihlerde 4,552 TL ödeme yapıldığını, davalı/alacaklı kötü niyetli olarak müvekkil şirkete ikinci haciz ihbarnamesi ve akabinde 3. Haciz ihbarnameleri tebliğ ettiğini, 22/11/2016 tarihinde şirkete tebellüğ edilen 3.haciz ihbarnamesi üzerine müvekkili şirket davalı/alacaklıya düzenli olarak davalı/borçlunun maaşından kesinti yapıldığını fakat hala yazılar geldiğinin bunun nedeninin ne olduğu konusunda hukukçu vekilinden görüş istediğinde bu durum tespit edildiğini, davalı/borçlunun müvekkili şirketten haciz ihbarnamesinde bildirilen bir borcu olmadığını, öncelikle saygın bir firma olan müvekkili şirket haciz tehdidi altında olup tedbir talebinin kabulünü, yargılama neticesinde davalıya haciz ihbarnamesinde belirtilen borcunun olmadığının tespitini, kötü niyetli haciz ihbarnameleri nedeniyle davalıların % 20 aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı yüklenmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili muhabere yoluyla gönderdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline tebliğ edilen tebligatın geçersiz olduğunu, müvekkilinin ikametgah adresinin … ilçesi olduğunu, bu nedenle … Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesini, davacının kendisine gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, davalı tarafın davanın açılmasında hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak açtığı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ya dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Mahkememizin 2016/1184 Esas 2017/1008 karar sayılı dosyasında davacının aktif dava açma ehliyeti olmadığından davanın reddine karar verilmiş, yapılan istinaf başvurusu neticesinde karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 2019/1753 esas 2021/624 karar sayılı ilamı ile “Dava dilekçesinde, müvekkiline İİK’nin 89’uncu maddesi uyarınca 1’inci ve 2’inci haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 22/11/2016 günü tebliğ edildiğini ileri süren davacı vekilinin İİK’nin 89/3’üncü maddesinde öngörülen 15 günlük süre içinde 07/12/2016 günü eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Nitekim dosyaya getirtilen takip dosyasının incelenmesinde; davacıya 1’inci ve 2’inci haciz ihbarnamelerinin tebliğ edilmesinin ardından 3’üncü haciz ihbarnamesinin 22/11/2016 günü tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. O halde İİK’nin 89/3’üncü maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süresi içerisinde, davalı borçlu …’ya borcu bulunmadığını ileri sürerek davalı alacaklı … ile davalı borçlu …’ya karşı menfi tespit davası açan davacının İİK’nin 89/3’üncü maddesinde öngörülen bu dava bakımından hukuki yararının ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu gözetilmeden, işin esasına girilerek esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” değerlendirmesiyle kaldırılmakla mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyasının UYAP kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 3.şahıs tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının İİK 89/3.maddesi çerçevesinde … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası kapsamında davalılara borçlu olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Mahkememizin 11/07/2017 tarihli duruşmasının ara kararı uyarınca; Davalı …’a dava dilekçesinin 17/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin Remazan vekili tarafından 15/02/2017 tarihinde verildiği ve cevap dilekçesinin iki haftalık süre dışında verildiği ve yetki itirazının süresi içerisinde yapılmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davaya konu … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının UYAP kayıtları getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davalı alacaklı … tarafından borçlular … ve … aleyhine 25/06/2014 tarihinde 31/01/2014 vade tarihli, 28/10/2013 tanzim tarihli 9.000,00 TL tutarlı, 1 adet senetten kaynaklı 9.000,00 TL asıl alacak, 337,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.337,50 TL’ lik kambiyo senetlerine özgü icra takibinde bulunulduğu, dava tarihinden sonra icra dosyasının infazen kapatıldığı görülmüştür.
Davacı vekilince 04/04/2023 tarihli celsede, dava konu … 2. İcra Müdürlüğü dosyasının kapandığını ve dosyanın konusuz kaldığının bu hususta karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
… 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yazılan müzekkere cevabında dosyanın 30/06/2022 tarihinde infazen kapatılmış olduğu bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı vekilinin beyanları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; dava tarihinden sonra borçlu davalı tarafından yapılan ödeme nedeniyle icra dosyasının infazen kapatıldığı ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 172,49 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7,41 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 172,49-TL peşin harç, 301,75 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 507,74 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 11/04/2023

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı