Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/362 E. 2021/708 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/362 Esas
KARAR NO : 2021/708

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2013
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacıya ait malların davalıya ait soğuk hava deposunda saklanmakta iken 29.08.2012 tarihinde meydana gelen yangında zayi olduğunu, davacının uğradığı zararın bir kısmının davalı şirket tarafından ödendiğini, davalı tarafından yapılan ödemenin zayi olan mallara ilişkin KDV’yi, yangın tarihinden ödeme tarihine kadar işleyen faizi ve malların uğradığı fiyat artışını karşılamadığını, davacının aynı malları daha fazla bedel ödeyerek satın aldığını, 3065 Sayılı KDV Kanunu’nun 29. ve 30. maddeleri gereğince yangında zayi olan mallara ait KDV’nin indirim konusu yapılamaması sebebiyle davacının zarara uğradığını, söz konusu yangının meydana geldiği 29.08.2012 tarihinden zararı tazmin amacıyla ödeme yapıldığı güne kadar işlemiş olan 176 günlük faizin de ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL’nin, ıslah dilekçesi ile 65.620,15 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu olayın mücbir sebepten kaynaklandığını, davalıdan mal bedelinden fazla istemde bulunulamayacağını, teknik raporlara göre davalının alması gereken tüm önlemleri aldığını, yangının … bölgesinde sağlanan elektrikte meydana gelen iniş çıkışlardan kaynaklandığını, davacı ile yapılan yazışmalar sonunda mutabık kalınarak mal bedelinin ödendiğini, ürünlerin fiyat artışından ve KDV’den davalının sorumlu olamayacağını, yangından sonra söndürme, soğutma, kolluk ve savcılık tespit çalışmaları tamamlanıp raporların düzenlenmesinden sonra zarar tespit edilince ödeme yapılması nedeniyle ödemenin geç yapıldığından bahisle faiz zararı doğduğu iddiasının doğru olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce 2018/1209 Esas 2019/1162 Karar sayılı 18/12/2019 tarihli karar ile, davacı şirketin zayi olan ürünleri birim fiyatı + KDV den aldığı, davacı şirketin yangın sonrasında aynı özellikteki ürünleri birim fiyatı + KDV’den aldığı, davacı şirketin zayi olan ürünleri satın alırken 21.931,02 TL KDV ödediği, bu KDV’yi de ürünlerin satışından tahsil ettiği/edeceği KDV’ye mahsup etmesi ile, üzerinde KDV yükü kalmadığı/kalmayacağı, KDV indiriminden faydalandığı ancak davalı şirketin deposunda çıkan yangından zayi olan ürünlerin 21.931,02 TL KDV’sini KDV Kanunun 30/c maddesi gereğince 1. Nolu KDV Beyannamesi ile Gelir İdaresine beyan ederek ödediği, iki kez KDV ödemek zorunda kaldığı, ilkini ürünleri satın alırken dava dışı firmaya, ikincisini ürünlerin zayi olması ile Gelir İdaresine ödediği, davacı şirketin ikinci kez almış olduğu ürünlerden ödediği KDV’nin, birinci kez almış olduğu ve zayi olan ürünlerin KDV’si ile illiyet bağı kurulamayacağı, her bir işlemin birbirinden bağımsız olduğu, davacı şirketin kasasından çıkan toplam KDV’ye bakmak gerektiği, davacı şirketin üç kez KDV ödediği, birinci sefer zayi olan ürünler alırken tedarikçiye, ikinci sefer ürünler zayi olduğundan Gelir İdaresine, üçüncü sefer zayi olan ve bedelli aldığı ürünler için KDV ödediği, davalı şirketin deposunda çıkan yangından ürünler zayi olmamış olsaydı, Gelir İdaresine 21.931,02 TL ödemeyeceği, Gelirler Genel Müdürlüğünden alınmış B.07.0.GEL., 0.53/5330-102 sayılı özelgede de, zayi olan ürünlerin KDV’sinin indirim konusu yapılamayacağının yani satıştan tahsil ettiği KDV’ye mahsup edilemeyeceğinin, daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin Beyanname ile ilave KDV olarak beyan edilerek ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 21.931,02 TL KDV alacağı, 23.179,50 TL fark bedeli, 20.509,63 TL faiz olmak üzere toplam 65.620,15 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından mahkememiz kararı temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/2068 – 2021/2229 Karar sayılı 09.03.2021 tarihli kararı ile “… 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Mahkemece bozmaya uyulduğu ve bozma ilamında öngörülen şekilde ikame olarak alınan mallar için davacının KDV indiriminden yararlanabileceği tespit edildiği halde bu kalem istemin reddine karar verilmesi gerekirken, bozma ilamına uyulmakla davalı yararına oluşan müktesep hakkı ihlal edecek şekilde önceki kararının tekrarı niteliğinde zayi olunan mallara ilişkin KDV tutarı kadar tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir …” ifadelerine yer vererek mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Davacının KDV isteminin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 23.179,50 TL fark bedeli, 20.509,63 TL faiz olmak üzere toplam 43.689,13 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karara vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile 23.179,50 TL fark bedeli, 20.509,63 TL faiz olmak üzere toplam 43.689,13 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 2.984,40 TL ilam harcından peşin yatırılan 170,80 TL peşin harç ile 950,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.863,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 170,80 TL ve 950,00 TL ıslah harcı toplamı 1.120,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 6.479,59 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvuma harcı, 950,00 TL ıslah harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 193,90 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.668,20 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 1.110,66 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır