Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/339 E. 2022/252 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/339 Esas
KARAR NO :2022/252

DAVA : Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ :11/05/2021
KARAR TARİHİ :24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10.05.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka tarafından borçlu … Tic. Ltd. Şti lehine diğer borçlu şirket yetkilisi davalı …’in müşterek borç ve müteselsil kefaleti ile Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden ticari krediler tesis edilerek kullandırıldığını, kredi borcunun geri ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kapatılarak, borçlulara … 3. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek Banka alacağının ödenmesinin talep edildiğini, ihtarname tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmediğini ve müvekkili Banka tarafından …, …, …, …, … numaralı ticari kredilerle ilgili takip ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla…8.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından 26.11.2018 tarihinde borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapıldığını, başlatılan icra takibine borçlu tarafından takibe, borca, faize, faiz oranına, yetkiye itiraz edildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca bu Ticari Uyuşmazlık karşısında müvekkili ve borçlu tarafından … Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığını, ancak yapılan müzakereler sonucunda anlaşmaya varılamadığını, davalı borçlu vekili borca itiraz dilekçesinde yetkili yerin genel yetki kuralı gereğince borçlu şahısın adresinin bulunduğu yer olduğu iddiasının mesnetsiz olduğunu, alacağın kaynağı, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri olduğunu, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin ilgili maddesinde sözleşmeden doğacak her türlü anlaşmazlıklarda, anlaşmaları çözümlemeye İstanbul Mahkeme ve İcra Daire yetkili olduğunun belirtildiğini, itiraz eden borçlunun el yazıları ile yazılarak imzalandığını, Kredi sözleşmesinde yer alan yetkiye ilişkin düzenlemenin tüm tarafları bağlamakta olduğunu, işbu dava konusu alacağın asıl kredi borçlusu …Ltd. Şti’ye tesis edilen Ticari Nitelikli Kredilerden kaynaklandığını, bu yönü ile de huzurdaki davaya konu işin, ticari iş olduğunu, diğer itiraz eden borçlu şahısın da şirketi temsile ve imzaya yetkili olduğunu, Ticari firmayı temsile yetkili yönetici/davalı borçlu şahısın tacir sıfatı taşıdığını, asıl borçlu tacirin imzalamış olduğu yetki sözleşmesinden, aynı sözleşmeye kefil olarak imza atan kişilerin de bu yetki sözleşmesi ile bağlı olacaklarının Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, müvekkili banka tarafından Genel Kredi Sözleşmesinde yazan hususlara göre hareket edildiğini, davalı borçlu şahsın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla borcun tamamından sorumlu olduğunu, takibe uygulanan faiz oranının taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesince belirlendiğini, müvekkili Bankanın sözleşmede akdi faiz oranı üzerinden faiz (Bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının %50 (yüzde elli) fazlası olarak temerrüt faizi hesaplandığını) ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) talep etmesinden doğal bir şey olamayacağının açık olduğunu, faiz oranında hakkaniyete ve yasaya bir aykırılığın olmadığını, bu yönü ile de yapılan itirazın reddi gerektiğini, takip ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin başlatıldığını, davalı borçlunun iddialarının tamamen asılsız ve takibi uzatmaya yönelik olduğunu, beyan ederek müvekkili Bankanın yapmış olduğu icra takibine yönelik, davalı borçlu tarafından yapılan tüm itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yapılacak olan masraflar ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 31.08.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı … Bankası A.Ş. ve …Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini ve buna istinaden ticari krediler tesis edilerek kullandırıldığını, davalı müvekkilinin de Genel Kredi Sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, ancak müvekkili … ile yapılan anlaşmada kefaletin geçersiz olduğunu, kefaletin şekil şartlarına uyulmadığını, borcu teminat altına alırken müvekkilin iradesinin banka tarafından sakatlandığını, müvekkilinin kefalet sözleşmesini imzalarken tam olarak nasıl bir borcun altına girdiğini bilmeden hareket ettiğini, bu sebeple ortada geçerli bir kefalet sözleşmesi olduğundan bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzalamasının müşterek borçlu olduğu anlamına gelmediğini, kefalet sözleşmesinin kişisel bir teminat sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme ile kefilin, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmekte olduğunu, müvekkilinin sözleşmede görüleceği üzere müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığını, bu sebeple davacı tarafın müvekkilini müşterek ve müteselsil kefil olarak göstermeye çalışmasının tamamen kötü niyetli olduğunu, 26.11.2018 tarihinde hem … 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, hem de … 8. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından 26/11/2018 tarihinde borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapıldığını,. ‘Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla’ yazısının tek başına bir geçerliliği bulunmadığını, bu sebeple yapılan takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşkın bedel söz konusu ise bunun rehin açığı belgesi ile takibe konulacağının İcra İflas Kanunu’nda hüküm altına alındığını, bu belge ilam hükmünde olduğundan takibe bu belge ile geçilmesi gerektiğini, davacının elinde rehin açığı belgesi olmadan başlattığı takibin hukuka uygun olmadığını, hesap kat ihtarının da usulüne uygun tebliğ edilmediğini, borcun kabul edildiğine ilişkin resmi bir beyanın olmadığını, davacı tarafın dilekçesinde yapmış olduğu faiz hesabı ile müvekkile bileşik faiz uygulatmak istediklerini, müvekkil …’in tacir olmadığını, bu sebeple böyle bir faiz oranının müvekkilinin mahvına yol açacağını, davacı tarafın talep etmiş olduğu icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığını, kötü niyet söz konusu olmadığından davacının bu haksız ve hukuka aykırı talebinin mahkeme tarafından kabul edilmesinin mümkün olmayacağını, beyan ederek itirazın iptali davasının reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 31.08.2021 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;
Davalının kefaleti kabul etmemesinin, itiraz etmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını, dava dilekçelerinde ekinde yer alan sözleşmelerden de açıkça anlaşılacağı üzere davalının itirazlarının kötü niyetli olduğunu, dava dışı asıl borçlu …Tic. Ltd. Şti lehine davalı borçlu şirket yetkilisi …’e müşterek borç ve müteselsil kefaleti ile Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden krediler tesis edilerek kullandırıldığını, kredi sözleşmesinde yer alan limitler kapsamında müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu sözleşme tahtında sorumlu olduğunun açıkça görüleceğini, davalının beyanlarının aksine TBK gereğince geçerli bir kefalet akdi tesis edildiğini, müvekkili Banka tarafından … Ltd. Şti ve …Tic. Ltd. Şti hakkında 26.11.2018 tarihinde, … 10.İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, yine aynı tarihte İşbu dava konusu takip, takip tahsilde tekerrür olmamak, fazlaya ilişkin her türlü talep, takip ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla başlatıldığını, hesap kat ihtarnamesinin dava dışı asıl borçlu şirkete tebliğ edildiğini, davalı borçlu şahsın mernis adresine tebliğ çıkartıldığını ve iade edildiğini, tebligatın geçerli olduğunu, asıl borçlu ile birlikte kefil bakımından da temerrüt oluştuğunu, dava dışı asıl borçlu şirket ve davalı borçlu kefilin kullandığı kredilerden kaynaklanan borcunun geri ödemelerinin yapılmaması üzerine, mevcut alacak üzerinden hesapların kat edilerek dava dışı borçlu şirket ve davalı borçlu şahsa ihtarname keşide edildiğini, son ödemenin yapıldığı günden hesap kat ihtarnamesi keşide edilen gün arasında geçen günler için kredi faiz oranı üzerinden faiz hesabı yapıldığını ve ihtarname rakamlarının bu şekilde belirlendiğini, müvekkili Banka tarafından hakkaniyete uygun olarak % 60,00 temerrüt faizi talep edildiğini, davalı borçlunun iddialarının tamamen asılsız olduğunu, davalı tarafından borcun kabul edildiğini, defalarca borç tasfiye sözleşmesi yapıldığını, yeni ödeme planları oluşturulduğunu, ancak yine ödeme yapılmadığını, davalı borçlu tarafından taahhütlerin yerine getirilmediğini, beyan ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yapılacak olan masraflar ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Genel kredi sözleşmeleri, ihtarname, İcra dosyaları, bilirkişi incelemesi, Arabuluculuk Son Tutanağı, banka kayıtları, taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
10/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
” 1-) Davacı bankanın … 8.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası kapsamında dava dışı asıl borçlu müvekkili banka tarafından borçlu …Şti. lehine kullandırılan ve tahsil edilemeyen…, …, …, …, … no.lu ticari nakdi kredi hesaplarından doğan 26/11/2018 takip tarihi itibariyle toplam 628.048,28 TL tutarında alacağı olduğu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davalının borca ve eklentilerine itirazının iptaline karar verilebileceği,
2-)Davalı kefilin sorumlulğu kapsamında 26/11/2018 takip tarihinden itibaren taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi tahtında serbestçe belirlendiği şekilde …, …, …, …,… no.lu ticari nakdi kredi hesaplarından doğan asıl alacak 575.662,73 TL’ye yıllık %60,00 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisi işletildiğinde, 26/11/2018 takip tarihi ile 11/05/2021 dava tarihi arasındaki döneme denk gelen ve davacı Banka takip/tasfiye olunacak alacaklar hesaplarına yansıyan toplam 430.475,63 TL kısmi tahsilat tutarı, BK.100.maddesi uyarınca öncelikle işlemiş faiz ve ferilerinden kalan kısım var ise anaparadan mahsup edildiğinde;
Davacı Banka’nın davalıdan … 8.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası kapsamında talep edilebilecek icra harç ve masrafları hariç olmak üzere 11/05/2021 dava tarihi itibariyle toplam 1.101.218,82 TL tutarında alacağı olduğu,
3-) Tarafların icra inkar ödencesi istemi, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, İİK m.67 kapsamında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyaya örneği ibraz edilen sözleşmenin incelenmesinde davacı …Bankası A.Ş. … Şubesi ile dava dışı kredi müşterisi …Ltd. Şti. arasında … Sözleşme Seri Numaralı 30.03.2016 Tarihli-2.000.000,00-TL Kredi Limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalı … ile dava dışı … Tic. Ltd Şti.’nin Sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla azami 2.500.000,00-TL limitle belirli ve sınırlı olarak imzaladığı görülmüştür.
… Bankası A.Ş. … Şubesi tarafından, muhataplar …Tic. Ltd. Şti., … ve …Tic. Ltd. Şti.’ne … 3.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek gönderildiği, ihtarname ile toplam 649.497,07-TL’nin nakden ödenmesi, 24 saat içinde ödeme yapılmadığı takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin tebligat hükümleri kapsamında muhataplar …Ltd. Şti. ile …’e 14.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir.
Davalı kefil …’in sözleşme akit tarihinde dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti. ‘nin ortağı/yöneticisi/ temsilcisi olması sebebiyle Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında verilen kefalet gereğince evli olsa dahi TBK md. 584 uyarınca eş muvafakatnamesi aranma zorunluluğu bulunmadığı, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı …Bankası A.Ş. tarafından T.C. Merkez Bankası’na bildirimi yapılan ve ilgili tarihte yürürlükte bulunan 03.10.2018 Tarihli Kredi Yıllık Azami Faiz Oranları Bildirim Formu ile bilirkişi raporu incelendiğinde; davacı Banka tarafından ticari kredilere uygulanan azami kredi faiz oranının yıllık %50,00 olduğu, yıllık %50,00 azami kredi faiz oranına işbu oranın %50’sinin ilave edilmesi suretiyle temerrüt faizi oranının ise azami yıllık %75,00 olduğu, ancak davacı Banka tarafından dava dışı asıl borçlu şirket için hesap kat tarihi öncesinde ve aynı segmentteki diğer bazı tüzel müşteriler için fiilen cari kredilere asgari yıllık %40,00 oranında akdi faiz ve akdi faizin %50 fazlasına tekabül eden yıllık %60,00 oranında gecikme/ temerrüt faizi uygulandığı, Yargıtay uygulaması uyarınca fiilen uygulanan ve icra takibinde diğer ticari kredi hesapları için talep edilen yıllık %60,00 oranındaki temerrüt faizinin uygun olduğu kabul edilmiştir.
Bankacı bilirkişi …’ den alınan10/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının 575.662,73 TL asıl alacak, 49.891,00 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 2.494,55 TL % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 628.048,28 TL alacağı bulunduğu, asıl alacağa fiili ödeme gününe kadar yıllık % 60 oranında temerrüt faizi ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanabileceği tespit edilmiştir. Yapılan kısmi ödemeler öncelikle faiz ve ferilerinden düşülerek hesaplama yapılmıştır. Takipten sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında gözetileceğinden bu ödemeler hesaplamada dikkate alınmamıştır.
Davalı vekili bilirkişi raporunda gayrinakdi kredilerinde hesaplamada dikkate alındığı itirazında bulunmuş ise de raporda açıkça nakdi krediler yönünden hesaplama yapıldığı ifade edilmiştir.
Bu açıklamalar ve tespitler kapsamında:
Genel kredi sözleşmesi, kredi kullandırıldığına dair sunulan belgeler, dosya içeriği ve şube kayıtlarında bulunan belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan inceleme ile kullandırılan kredi miktarı ve her bir kredi yönünden davacının alacaklı olduğu miktar ayrı ayrı tespit edilmiştir. Böylelikle davacı kullandırdığı krediyi ve miktarını ispatlamıştır. Bundan sonra kullanılan kredinin ödendiğinin ispat yükü davalı üzerindedir. Davalı ödenmemiş kredi borcunu ödendiğine dair delil sözleşmesi ve HMK hükümleri uyarınca ödemeye dair herhangi bir yazılı (makbuz ve dekont örnekleri vb) delil sunmamıştır. Bu nedenle davalı kefil kefalet limiti kapsamında ödenmeyen ve hüküm altına alınan kredi borcundan sorumlu tutulmuştur.
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan davacı alacağı likit, bir başka anlatımla bilinebilir, hesaplanabilir niteliktedir. Davalıların icra takibine haksız yere itirazda bulunmaları ve alacağın likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının ( İİK md.67/2) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Tahsilde tekerrür olmamak üzere;
Davalının, … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının; 575.662,73 TL asıl alacak, 49.891,00 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 2.494,55 TL % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 628.048,28 TL bakımından iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa fiili ödeme gününe kadar yıllık % 60 oranında temerrüt faizi ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA, takipten sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında gözetilmesine,
2- İİK md. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3- Alınması gereken 42.901,97 nispi karar harcından peşin yatırılan 7.585,26 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 35.316,71 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5- Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 48.452,41 nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi masrafı, 59,50 posta masrafı, 7.585,26 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 9.212,56 TL yargılama giderinden davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022

Başkan
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Katip
(e-imza)