Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/324 E. 2022/216 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/324 Esas
KARAR NO : 2022/216

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 04.10.2015 günü davalı şirkete … no.lu ZMS sigorta poliçesiyle sigortalı … plakalı araç ile davacının içinde yolcu olduğu … plakalı araçların çarpıştığını, kaza sonucu davacının % 24 malul kaldığını, … C. Başsavcılığının … S sayılı dosyasına düzenlenen bilirkişi raporunda… plakalı oto sürücüsü …’in kazada asli kusurlu, aynı aracın maliki …’nın ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin ise sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu belirtmiş ve şimdilik 1.000,00 TL tazminatın davalıdan en yüksek faiz oranıyla tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Resmi Gazete’de 26.04.2016 tarihinde yayınlanan kanun değişikliği gereği davacının gerekli belgelerle kendilerine başvurmasının gerektiğini, dava şartını yerine getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının eksik belge ile başvurduğunu, delillerin kendilerine tebliğinin gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasını kabul etmediklerini, ceza hakiminin kararının hukuk hakimini bağlamayacağını, ceza dosyasının kesinleşip kesinleşmediğinin belirsiz olduğunu, davacının kaza anında emniyet kemeri takı takmadığının incelenmesi gerektiğini, daimi maluliyet tazminatına yönelik hususların incelenmesi gerektiğini, tam teşekküllü bir devlet hastanesinden rapor alınması gerektiğini, kazanın aynı zamanda iş kazası olduğunu ve SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, sigorta şirketi nezdindeki hasar dosyası getirtilmiş, kazaya karışan araçların kaza tarihi itibari ile trafik kayıtları getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları deliler toplandıktan sonra Mahkememizin 21/03/2017 tarihli ara kararı gereğince davacının maluliyet raporu alınması için dosyamız İstanbul ATK’ya gönderilmiş, İstanbul ATK. 2 İhtisas Dairesince düzenlenen 04/02/2019 tarihli raporda özetle;
“Dava dosyasının tetkikinde; Kişinin olay tarihinde başvurduğu … Devlet Hastanesi raporunda travmatik lezyon tarif edilmediği, çekilen lomber … grafisinde travmatik olmayan ve bünyesel nedenlerle oluşabilecek dejenaratif değişiklikler belirtildiği, olaydan yaklaşık 10 gün sonra çekilen lomber MR grafisinde tespit edilen ve 21/10/2015 tarihinde ameliyat edilen bel fıtığı hastalığının dava dosyasının içerisinde mevcut grafilerin radyolojik incelemesi ile birlikte değerlendirildiğinde dava konusu trafik kazası ile arasında illiyet bağı kurulumadığı, dolayısıyla mevcut belgelere göre;
… oğlu, 1969 doğumlu …’in 04/10/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 7 (yedi) güne kadar uzayabileceği oy birliği ile mütala olunur” şeklinde rapor sunulmuştur.
Mahkememizin15/04/2019 tarihli müzekkeresi ile dosyamız, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 04/02/2019 tarihli rapor ve … Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından alınan 27/12/2016 tarihli Adli Kurul Mütaalası arasında çelişki olduğundan bu iki rapor arasındaki çelişki de giderilerek, 04/10/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu malul olup olmadığı, maluliyeti varsa oranının ( % ) olarak ne kadar olduğu, geçici veya sürekli iş göremezlik kaybı olup olmadığı, varsa kaç gün olduğu yönünden, kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre yeniden rapor düzenlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gönderilmiş, Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından hazırlanan 06/08/2019 tarihli raporda; “… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;
Dava dosyasının tetkikinde; Kişinin olay tarihinde başvurduğu … Devlet Hastanesi raporunda travmatik lezyon tarif edilmediği, çekilen lomber … grafisinde travmatik olmayan ve bünyesel nedenlerle oluşabilecek dejenaratif değişiklikler belirtildiği, olaydan yaklaşık 10 gün sonra çekilen lomber MR grafisinde tespit edilen ve 21/10/2015 tarihinde ameliyat edilen bel fıtığı hastalığının dava dosyasının içerisinde mevcut grafilerin radyolojik incelemesi ile birlikte değerlendirildiğinde dava konusu trafik kazası ile arasında illiyet bağı kurulumadığı, dolayısıyla mevcut belgelere göre;
… oğlu, 1969 doğumlu …’in 04/10/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 7 (yedi) güne kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen 06/08/2019 tarihli rapor davacı vekiline ve davalı vekiline tebliğ edilmiş, davacı tarafın rapora yönelik itirazları doğrultusunda maluliyete ilişkin yeniden rapor alınması yönündeki talebi, dosyadaki mevcut ATK raporları ile mevcut itirazların ayrıca ATK 2.Üst Kurulu tarafından da değerlendirilmiş olması nedeniyle yerinde görülmeyerek dosyamız kusur ve tazminat yönünden rapor alınmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 07/09/2020 teslim tarihli raporda özetle;
“04.10.2015 tarihinde meydana trafik kazasında;
1-Davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’in % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu,
2-Sürücüler … ile … ile yaya …’ın kusursuz oldukları,
3-Davacı yolcu…’e yüklenebilecek bir müterafik kusur oranının olmadığı,
4-Davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in;
a)Geçici İş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının= 613,99 TL. olduğu,
b)Adli Tıp Kurumu tarafından davacının malul kalmadığı belirlenmiş olmakla davacının sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararının belirlenemediği,
4-Davacının yukarıda belirlenen zararlarının poliçe limitlerini aşmadığı” yönünde tespitlerde bulunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 29/12/2020 tarihli, 2016/656 Esas, 2020/676 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40.Hukuk Dairesinin 2021/631 Esas, 2021/547 Karar sayılı kaldırma kararı ile “O halde, kuşkuya yer vermeyecek bir şekilde maddi gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılabilmesi amacıyla aracın en arkasında oturduğu sırada kamyonun arkadan şiddetli bir şekilde çarpması neticesinde yaralanan davacının, fıtık hastalığının kazadan kaynaklı olup olmadığı, var olan fıtığın patlamasına ve bu nedenle opere edilmesine sebebiyet verip vermediği, illiyet bağının var olması halinde ameliyat sonrası kaza tarihinde yürürlükte olan özürlülük ölçütü sınıflandırılması hakkındaki yönetmeliğe göre göre bundan kaynaklı daimi malul kalıp kalmadığı hususlarında raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek nitelikte (heyetin en az 5 kişiden oluşması istenerek) Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden birinden rapor alınıp, ayrıca hesap yapılacaksa kazanın servis aracında iken gerçekleşmiş olması nedeniyle iş kazasından kaynaklı davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmışsa peşin sermaye değerinin sorularak tarafların iddia ve savunmaları ve delilleri doğrultusunda bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına” şeklinde değerlendirme yapılarak Mahkememizce verilen karar kaldırılarak yargılamaya devam olunmuştur.
BAM ilamı doğrultusunda, maluliyet tespitine ilişkin re’sen oluşturulacak 5 kişilik heyetten rapor hazırlanması amacıyla dosyamız … Üniversitesi … Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı bölümüne gönderilmiş, alınan heyet raporunda özetle; “… ve … oğlu, 04/07/1969 doğumlu …’in aydınlatılmış onamı alınarak tarafımızdan yapılan adli tibbi değerlendirmeden elde edilen bulgular, konsültasyon rapor sonuçları ile kişi hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde yer alan bilgi ve bulgular birlikte değerlendirildiğinde;
1. Kişi hakkında düzenlenmiş tıbbi belgelerin tetkikinde; 04/10/2015 tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazası nedeniyle vücudunda; bel ve boyun bölgesinde ağrı şikayetinin mevcut olduğu,
… Hastanesine 05/10/2015 tarihinde bel ve boyun ağrısı şikayetleri ile başvurduğu, fizik muayencsinde; antefleksiyon postürde yürüdüğü, bilateral L3-4-5, S1 faset eklemlerinde palpasyonla ağrı mevcut, lomber faset eklemlerde ekstansiyon ile fleksiyondan daha fazla olan sagital düzlem iritabilitesi bulunduğu, 15/10/2015 tarihli Lomber MR İncelemesinde; L4-5 seviyesinde geniş tabanlı santral ve sol nöral foramen inferiorunu daraltan protrüzyon ve diffüz bulging izlendiği, ayrıca spinal stenoz gözlendiği ve spinal kanal, lateral resesler, nöral foramenlerin bası altında olduğu, 21/10/2015 tarihinde L4 total faminektomi, medial fasetektomi bilateral diskektomi ve L4-5 stabilizasyon ameliyatı gerçekleştirilerek tedavi olduğunun anlaşıldığı,
2. Tarafımızdan 16/06/2021 tarihinde yapılan genel beden muayenesinde; lokomotor sistem muayenesinde; yürüyüş postürü normal, yere çömelme ve kalkma hareketinin doğal, bel hareketlerinden sola rotasyonda ciddi kısıtlılık olduğu, dış muayenesinde; lomber bölge orta hatta, L 4-5 hizasında ameliyat nedbesi tespit edildiği,
3. … Üniversitesi, … Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı tarafından düzenlenmiş 27/09/2021 tarihli konsültasyon raporunda; hastanın bel hareketlerinin değerlendirildiği fizik muayenesinde; öne fleksiyon 90 derece, ekstansiyonu tam yapabildiği, sağ rotasyon 40 derece, sol rotasyonda ciddi kısıtlılık tespit edildiği ve yaklaşık 10 derece olduğunun bildirildiği;
4. Kişinin adli tıbbi değerlendirilmesinde; 04/10/2015 tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazası hemen sonrasında bel ağrısı şikayelinin olması, olaydan bir gün sonra gittiği hastanede yapılan muayenesinde bilateral L3-4-5. SI faset eklemlerinde palpasyonla ağrının saptanması, olaydan 11 gün gün sonra çekilen Lomber MR’da L4-5 seviyesinde protrüzyon ve diffüz bulging izlendiği, kaza öncesi döneme ilişkin olarak; yüksek vücut ağırlığının bulunmadığını, ağır yük kaldırmadığını, ağır yük kaldırmayı gerektiren bir işte çalışmadığını, ayrıca kaza öncesi dönemde bel bölgesi ve bacaklarına dair bir sağlık kuruluşuna başvurmayı gerektiren herhangi bir şikayetının ve tıibbi belgenın bulunmadığı da dıkkate alındığında, L4-5 seviyesindeki disk hernisinin maruz kaldığı araç içi trafik kazası ile illiyet bağı bulunduğunun kabulü gerekeceği,
5- Kişinin 04/10/2015 tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazasına bağlı vücudunda meydana gelen L4-5 seviyesinde spinal stenoz, geniş tabanlı santral ve sol nöral foramen inferiorunu daraltan protrüzyon ve diffüz bulging yaralanmalarına bağlı iyileşme süresinin, olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında kişinin % 100 oranında geçici iş göremezlik ve 3 ay başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğu, sürekli başkasının bakımına muhtaç olmadığı,
6- 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırma ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre; kişide 04/10/2015 tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazasına bağlı vücudunda meydana gelen L4-5 seviyesinde spinal stenoz, geniş tabanlı santral ve sol nöral foramen inferiorunu daraltan protrüzyon ve diffüz bulging nedeniyle 21/10/2015 tarihinde L4 total laminektomi, medial fasetektomi, bilateral diskektomi ve L4-5 stabilizasyon ameliyatı (Posterior Spinal Enstrümentasyon) sonrası tarafımızdan 16/06/2021 tarihinde yapılan genel beden muayenesinde bel bölgesinde ve alt eksiremitede mevcut ağrı şikayeti ve bel hareketlerinde tespit edilen sola rotasyon kısıtlılığı arızasının;
Tablo 1.1 – Lomber Omurganın Özürlülük Oranları (Yaralanma Modeli);
Kategori III— Klinik radikülopati bulguları ile uyumlu, pörüntüleme teknikleri ile gösterilmiş, aynı seviye ve aynı tarafta disk hernisi veya cerrahi ile düzelen radikülopati == % 13 oranında kişide araç içi trafik kazasına bağlı sürekli özür durumunun mevcut olduğu,
7-Kişide tarafımızdan saptanan geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma süreleri ve oranı, sürekli özür oranı ile 04/10/2015 tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazası arasında illiyet (nedensellik) bağı bulunduğu” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Maluliyete ilişkin alınan heyet raporunun ardından Mahkememizin 02/12/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 21/12/2021 tarihli raporda özetle;
“Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 04.10.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in;
a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 21.356,02 TL,
b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait
%13 maluliyeti ile ilgili maddi zararının + 279.338,15 TL. olduğu,
TOPLAM = 300.694,17 TL
Davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybı zarar toplamı davalının sakatlık teminatı kapsamında sorumlu olduğu 290.000,00 TL.lık poliçe limitin aştığından; Geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararından ;
Davalının sorumluluğunun= 290.000,00 TL.lık bakiye poliçe limiti ile sınırlı olacağı,
c)Bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının= 4.940,00 TL. olduğu,
Davacının bakıcı gideri zararının tamamının tedavi gideri teminat limiti içinde kalması nedeniyle davalının bakıcı giderinin tamamından sorumlu olacağı,
d)Her ne kadar işbu raporda usul ekonomisi bakımından … Ün. Tıp Fak. Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlen raporda yer alan geçici iş göremezlik dönemi ile bakıcı süresine göre geçici iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararı belirlenmiş ise de; dava dilekçesinde sadece daimi maluliyet nedeniyle tazminat talep edilmiş olduğu hususuna ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu,
Sayın Mahkemece taleple bağlı kalınarak sadece sürekli(daimi maluliyet) iş gücü kaybı yönünden hüküm kurulması halinde ise davacının sürekli iş gücü kaybı zararı olan 279.338,15 TL.nın, 290.000,00 TL.lık sakatlık teminatı limiti içinde kaldığı” yönünde rapor ibraz edilmiştir.
Davacı vekili 07/01/2022 tarihli harçlandırılmış ıslah ve talep arttırım dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu doğrultusunda; 279.338,15 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 10.661,85 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 4.940,00 TL bakıcı giderinden oluşan toplamda 294.940,00 TL’nin ( Kaza tarihi itibariyle davalı sigorta firmasının sorumlu olduğu tutar ) kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacı müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğe çıktığı, tebliğ edilerek parçasının döndüğü görülmüştür.
Bu kapsamda BAM ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; … Üniversitesi …Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden alınan maluliyet raporunun kaldırma ilamında belirtilen hususları içerir şekilde düzenlendiği, kaldırma ilamından önce alınan kusur ve yeni maluliyet raporuna göre hazırlanan aktüer raporlarının dosya kapsamına uygun, denetime elverişli nitelikte düzenlendiği, mahkememizce itibar edilebilir bulunduğu, bu doğrultuda 04/10/2015 tarihli trafik kazasında kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete ZMS sigortalı aracın sürücüsü …’in % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı yolcu …’e yüklenebilecek bir müterafik kusur oranının olmadığı, davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının sürekli iş gücü kaybı zararının 279.338,15 TL olarak hesaplandığı, her ne kadar davacı tarafça ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik talebine ek olarak geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri talebinde de bulunulmuş ise de dava dilekçesinde yalnızca sürekli maluliyet nedeniyle meydana gelen zararın tazmininin talep ve dava edildiği, Yargıtay 17. HD.’nin 17/11/2020 tarih, 2019/2082 Esas ve 2020/7164 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere dava dilekçesinde talep edilmeyen zarar kalemlerinin ıslah dilekçesi ile sonradan istenilmesinin mümkün olmadığı hususu ile KTK’nın 99.maddesi göz önünde bulundurularak davanın kabulü ile 279.338,15 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile 279.338,15 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken ‭19.081,58 TL harçtan peşin alınan ‭‭950,67 TL ( Kabul edilen miktar için alınan Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye ‭18.130,91‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Dava konusu edilmeyen geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri yönünden ıslah edilip fazladan yatırılan 53,28 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 28.003,67 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam: ‭3.679,7‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 15/03/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)