Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/317 E. 2023/865 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/317 Esas
KARAR NO : 2023/865

DAVA : 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalı vekili 29.04.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde … 1. Noterliğinin … tarih … yevmiye ve … 1. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmeleri akdedildiğini, ilgili sözleşmelerin 21.11.2014 taihinde kiralayan tarafından 6361 yasa uyarınca feshedildiğini, bu feshin hukuka aykırı olduğunu, Arabuluculuk başvurusunda bulunduklarını ancak sonuç alamadıklarını, tarafların sözleşme kapsamında yaptığı ödemelerin değerlendirilmiş olduğunu, yapılan ödemelerin ihtarnamelerdeki borçlara göre mahsup edilmesi halinde 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 31. Maddesinde belirtilen şartlara uymadığının açık ve net olduğunu, müvekkilinin sözleşme hükümlerine sadık kalarak dürüst bir biçimde yaptığı ödemelerle ifa ettiği edim borcunu taksitlerini aksatmadan gerçekleştirdiğini, buna rağmen davalı yanın kusurlu davranışları neticesinde haksız nedenle sözleşmesin feshedilmesine sebebiyet verdiğini, davacının zarar görmesine sebep olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; uğranılan zararlardan kaynaklı olarak mahsuplaşmadan sonra kiracıya ödenmesi gereken 220.116,66 EURO’luk edimin fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 21.11.2014’ten itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesini, davalının sözleşmeye aykırı davranarak sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi yüzünden müvekkilinin uğradığı fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.00,00 TL ve 50,000 TL manevi tazminatın müvekkiline ödenmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 14.06.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde … 1. Noterliğinin… tarih … yevmiye ve … 1. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmeleri akdedildiğini, diğer davacı gerçek kişinin ise bu sözleşmeleri müteselsil kefil olarak imzaladığını, bu sözleşmeler kapsamında 1 adet 2013 model … Marka Paletli Ekskavatör, 1 adet 2013 model … Marka Paletli Ekskavatör, 1 adet 2013 model … Marka Yükleyicinin davacıya teslim edildiğini, sözleşmenin müvekkili olduğu şirket tarafından haklı olarak feshedildiğini, fesih üzerine kiralananların iadesi için ihtiyati tedbir kararı alındığını, akabinde açılan iade davası uyarınca … 12. ATM …Esas sayılı dosyası kararı ile kiralananların davalı şirkete iadesine karar verildiğini, teslim alınan kiralananlar için … lisansı Dğerleme Uzmanları tarafından ekspertiz incelemesi yapıldığını, istirdat davasının görüldüğü 12 ATM’ne sunulan teminat mektubu karşılığında tasarruf yetkisi alındığını, bu süreç sonunda taraflar arasında sözleşme hükümleri çerçevesinde ortaya çıkan bakiye borcunu ödemek istemeyen davacı tarafından … 5. ATM …Esas sayılı sözleşmeden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile alacaklı olduğu iddiası talebi ile dava açtığını, davanın kesin olarak reddine karar verildiğini, … 18. ATM … Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını, davada sözleşmeden doğan borçlara karşılık verilmiş olan bonolara dayalı olarak … 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan takip nedeni ile borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiğini, … 19 ATM …Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını, davacılardan Şehmus Konuş’un dava konusuna dayanak finansal kiralama sözleşmelerinin kefil olup davalı şirket tarafından da kendisi hakkında kefalet hükümlerine dayalı olarak bugüne kadar herhangi bir dava başlatılmadığını, müvekkil şirketin kendisine karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, iade alınan kiralananlar ile ilgili 6361 sayılı yasanın 33/1 maddesi kapsamında davalı şirket tarafından yapılan işlemler finansal kiralama sözleşmeleri ve yasalara uygun gerçekleştirdiğini, açıklanan bu nedenlerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bilirkişi Raporu, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Esas sayılı dosyası, … 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Finansal Kiralama Sözleşmesi, Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
04.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan gerekçelerle yüce mahkemenin kabulü halinde, 1. Davalının 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait elektronik ticari defterlerinin e-defter beratlarının süresinde oluşturulduğu, envanter defterlerinin açılış tasdikinin tam olduğu, ticari defterlerin düzenli, usulüne ve yasaya uygun tutulduğundan sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, 2. Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmelerinin davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğine dair mali ve muhasebesel açıdan bir tespit yapılamadığı, 3. 26.08.2014 ihtarname tarihi itibariyle kiracı şirkete ait; …no.lu sözleşme üzerinden temerrüt faizi hariç davacının 32.507,29€ Borcu olduğu, ihtarnamede verilen kanuni süre içerisinde kiracı tarafından vadesi gelen bilcümle borçların kapatılamamış ve/veya üst üste 3 kira bedelinin süresinde ödenemediği, kanuni süre sonu olan 30.10.2014 tarihi itibariyle temerrüt faizi hariç davacının 65.110,73€ davalıya borcu olduğu tespit edilmiştir. 4. 26.08.2014 ihtarname tarihi itibariyle kiracı şirkete ait; … no.lu sözleşme üzerinden temerrüt faizi hariç davacının 24.979,33€ Borcu olduğu, ihtarnamede verilen kanuni süre içerisinde kiracı tarafından vadesi gelen bilcümle borçların kapatılamamış ve/veya üst üste 3 kira bedelinin süresinde ödenemediği, kanuni süre sonu olan 30.10.2014 tarihi temerrüt faizi hariç davacının 33.632,61€ davalıya borcu olduğu, 5. … no.lu sözleşmeden toplam 48.031,91€ Kira alacağına, davacı kiracıdan iade alınan malların üçüncü kişilere 23.11.2015 satış tarihine kadar 69.168,99€ temerrüt faizi talep edebileceği hesaplanmış olup, davacının (48.031,91 + 69.168,99 =) 117.200,90€ davalıya borçlu olduğunun hesaplandığı, 6. … no.lu sözleşmeden kira alacağı olmadığı ancak, davacı kiracıdan iade alınan malların üçüncü kişilere 28.06.2016 satış tarihi itibariyle 47.533,85€ temerrüt faizi talep edebileceği hesaplandığı,” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
02.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dosyada bulunan ve bizzat davalı kiralaya tarafından yaptırılan kiralamaya konu malların değerlerinin tarafımızdan da tespit edilmiştir. Tespitimiz … şirketince yapılan 05.01.2015 tarihli rapor ile uyumludur. …şirketince … tarihinde yapılan revize raporun sebebinin anlaşılamamış olup, itibar edilmemesi kanaat ve sonucuna varılmıştır. Bu nedenle tarafımızdan yapılan hesaplamada risk düşümü satış bedellerinden değil, bilirkişi tarafından tespit edilen ekspertiz değerleri üzerinden yapılmıştır. o Davalı kayıtları incelendiğinde tüm tahsilatların risk düşümünün gününde yapılmış olduğu görülmekle birlikte davacı borcu kiralamaya konu malların ekspertiz değeri altında satılması kaynaklı tarafımızdan bulunan tutardan daha fazla görülmektedir. Bu fark tam olarak eksperiz değeri ile fiili satış tutarı arasındaki fark kadardır. (… numaralı sözleşmede 46.987,58 EUR,… numaralı sözleşmede 27.647,06 EUR) o Tarafımızdan yapılan hesaplama sonucu davacının … numaralı sözleşmeden alacağının 29.04.2021 dava tarihi itibarı ile 4.575,19 EUR olduğu, … numaralı sözleşme için (-) 27. 647,06 EUR fazla tahsilat yapıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda dava tarihi itibarı ile davacının davalıya iade etmesi gereken tutar 23.071,87 EUR dur. Dava tarihinden sonra 15.09.2022 tarihinde yapıldığı tespit edilen 355.600, – TL tahsilat görülmüş olup tahsilat dava tarihinden sonra olduğundan yorum yapılmamıştır. Davacının talebi fazla ödemenin TL karşılığının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yasal faizi ile kendisine ödenmesidir. Ödenmesi gereken tutar dava tarihi itibarı ile 23.071,87 EUR dur. Dava tarihindeki TCMB kurları aşağıdadır. Döviz alış kuru ile 23.071,87 EUR’un TL karşılığı 228.619,16 TL dır. 29.04.2021 Günü Saat 15:30’da Belirlenen Gösterge Niteliğindeki…15:30 on 04/29/2021 … No: …Döviz Kodu Birim Döviz Alış … Davanın ikamesinden evvel bu tutarın talep edildiğine dair bir ihtarname dosyaya sunulmamıştır. Faiz başlangıç tarihinin tespiti Sayın Mahkeme’nin takdiridir. Bu çerçevede; a) Davacının davalıya fazladan yapmış olduğu ödemeler kaynaklı 23.071,87 EUR un dava tarihi olan 29.04.2021 tarihindeki TL karşılığı olan 228.619,16 TL nın davacıya iadesinin gerektiği, b) Bu tutara dava tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz üzerinden hesaplanacak faiz talep edilebileceği, c) Dava tarihinden sonra ancak rapor tarihinden önce 15.09.2022 tarihinde davalı tarafından yapılan 355.600,- TL tahsilat için dava tarihinden sonra olması nedeniyle görüş bildirilmediği, d) Delillerin değerlendirilmesi ve nihai takdiri ile hukuki tavsif 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü gereği tamamen Sayın Mahkemeye ait olduğu, e) Tarafların diğer taleplerinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenin takdiri olduğu,” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
28.02.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Dosyada sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yerinde yapılan tespitler sonucunda, nihai takdir tamamen Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere; Davacının bilirkişi raporuna beyanları irdelenmiş ve her birine ayrı ayrı cevaplar verilmiştir. Davacı beyanları çerçevesinde kök raporda bir değişiklik yapılmasını gerektirecek bulgu bulunmamıştır. Davalı … A.Ş. itirazları değerlendirilmiş Risk düşümlerinin KDV dahil tutarlardan indirim yapıldığı, KDV hariç tutardan indirim yapılması gerektiği haklı itirazı ile, Risk tutarının eksik hesaplandığı yönündeki tutarlar incelenmiş yapılan maddi hatalar düzeltildikten sonra, vadesinde ödenmeyen taksitler için denetime açık hesaplama yapılmış olup, (yapılan hesap sağlamaları da sunulmuştur.) davacı firmanın davalı …A. Ş. ne dava tarihi itibarı ile toplam 47.588,94 EUR bulunduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede; a) Davacının beyanları çerçevesinde kök raporda bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığı, b) Davalının beyanları çerçevesinde düzeltme yapıldıktan sonra yeniden yapılan hesaplamalar çerçevesinde davalı … A. Ş nin davacıdan kiralananların ekspertiz değerleri ile satılmış olduğu varsayımı ile satış sonrası hesaplanan alacağı 26.461,91 EUR olduğu, c) Davalının itirazında belirttiği üzere huzurdaki davada 6361 Sayılı Kanun’un ilgili maddelerinde belirtildiği üzere kiralananların satış bedelinin mahsuplaşmaya esas alınması yönündeki talebin değerlendirilmesinin Sayın Mahkeme’nin takdiri olduğu, (Satış değeri üzerinden düşüm yapılması halinde davacı alacağının satış sonrası 70.391,90 EUR olduğu görülmektedir.) d) Gerek kiralananların fiili satış değerinin, gerek tarafımızdan belirlenen ekspertiz değerlerinin davacı borcundan düşülmesi halinde davalı Finansal Kiralama şirketinin miktarları farklı olsa bile satış sonrası alacaklı olduğunun görüldüğü, e) İade edilecek bir bedel bulunmadığından ve davalı alacağı başka bir davaya konu edildiğinden dava tarihine kadar faiz hesabının yapılmadığı, f) Dava tarihinden sonra yapılan 355.600,- TL ödemenin infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği, g) Delillerin değerlendirilmesi ve nihai takdiri ile hukuki tavsif 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü gereği tamamen Sayın Mahkemeye ait olduğu, h) Tarafların diğer taleplerinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenin takdiri olduğu, ” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı yan açmış olduğu davada, davacı şirket ile davalı şirket arasında Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde … 1. Noterliğinin … tarih … yevmiye ve … 1. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmeleri akdedildiği, ilgili sözleşmelerin 21.11.2014 tarihinde kiralayan tarafından 6361 yasa uyarınca feshedildiğini, haksız fesih nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminatın tanzimi talep edilmiş, davalı yan ise davacı şirket ile davalı şirket arasında Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde … 1. Noterliğinin … tarih … yevmiye ve … 1. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmeleri akdedildiğini, diğer davacı gerçek kişinin ise bu sözleşmeleri müteselsil kefil olarak imzaladığını, bu sözleşmeler kapsamında 1 adet 2013 model … Marka Paletli Ekskavatör, 1 adet 2013 model … Marka Paletli Ekskavatör, 1 adet 2013 model … Marka Yükleyicinin davacıya teslim edildiğini, sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, fesih üzerine kiralananların iadesi için … 12. ATM … Esas sayılı dosyası kararı ile kiralananların davalı şirkete iadesine karar verildiğini, davacı tarafından … 5. ATM … Esas sayılı sözleşmeden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile alacaklı olduğu iddiası talebi ile dava açtığını, davanın kesin olarak reddine karar verildiğini, … 18. ATM … Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını, davada sözleşmeden doğan borçlara karşılık verilmiş olan bonolara dayalı olarak … 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan takip nedeni ile borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiğini, … 19 ATM …Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığı belirtilmek suretiyle davanın reddini savundukları anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malın iadesine ilişkin olarak … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas ve … Karar sayılı kararında; “Mahkememizce tayin edilen bilirkişi tarafından; taraflar arasında imzalanan sözleşmeler gereği kiralanan malların zilyetliğinin davalıya devredildiğini, kiraların ödeme planına bağlandığını, taraflar arasında borç ilişkisinin doğduğunu, ödemeleri yerine getirmeyen davalıya bir kiralama döneminde arka arkaya üç kez ihtarname keşide edilerek 60 gün içinde ödemesi aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin ihtarında bulunulduğu, sözleşmenin 13.maddesi kapsamında sözleşmenin ihlal edildiği, 21.11.2014 temerrüt tarihi itibariyle finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiği, finansal kiralama sözleşmesinin 32-33 ve sözleşmenin 40.maddeleri gereği malın sahibine iade edilmesi gerektiği, 25.11.2014 tarihi itibariyle malların iadesinin gerektiği, kiralanan malların mal sahibine aynen iadesinin mümkün olmaması halinde İİK.24.maddesinin hükmünün uygulanması gerekeceği, malların aynen iadesi halinde … nolu Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunun 33.maddesinin uygulanması gerekeceği rapor olunmuştur. Sözleşme gereğince davacı tarafın malların finansmanını sağlayarak edimini yerine getirdiği, davalının kira bedelini ödemekte temerrüde düştüğü, bedeli ödemesi gerektiği, aksi halde malların iadesinin talep edileceği ve akdin feshedilebileceği konusunun davalıya tebliğ edildiği, buna rağmen paranın ödenmediği, davacının da sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince sözleşmeyi feshettiği görülmektedir. Sonuç olarak davacının talebinde haklı olduğu, davalının borçlarını ödemediği gibi sözleşmede belirtilen davacıdan sözleşmenin devamını beklemekte yarar olmadığı durumunun gerçekleştiği ve sözleşmeyi devam ettirmesinin kendisinden istenemeyeceği, feshin haklı olduğu sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verildiği,” anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık kapsamında hazırlanan 04.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda; Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmelerinin davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğine dair mali ve muhasebesel açıdan bir tespit yapılamadığı, 26.08.2014 ihtarname tarihi itibariyle kiracı şirkete ait; 96205 no.lu sözleşme üzerinden temerrüt faizi hariç davacının 32.507,29€ Borcu olduğu, ihtarnamede verilen kanuni süre içerisinde kiracı tarafından vadesi gelen bilcümle borçların kapatılamamış ve/veya üst üste 3 kira bedelinin süresinde ödenemediği, kanuni süre sonu olan 30.10.2014 tarihi itibariyle temerrüt faizi hariç davacının 65.110,73€ davalıya borcu olduğu tespit edildiği, 26.08.2014 ihtarname tarihi itibariyle kiracı şirkete ait; 98612 no.lu sözleşme üzerinden temerrüt faizi hariç davacının 24.979,33€ Borcu olduğu, ihtarnamede verilen kanuni süre içerisinde kiracı tarafından vadesi gelen bilcümle borçların kapatılamamış ve/veya üst üste 3 kira bedelinin süresinde ödenemediği, kanuni süre sonu olan 30.10.2014 tarihi temerrüt faizi hariç davacının 33.632,61€ davalıya borcu olduğu, 96205 no.lu sözleşmeden toplam 48.031,91€ Kira alacağına, davacı kiracıdan iade alınan malların üçüncü kişilere 23.11.2015 satış tarihine kadar 69.168,99€ temerrüt faizi talep edebileceği hesaplanmış olup, davacının (48.031,91 + 69.168,99 =) 117.200,90€ davalıya borçlu olduğunun hesaplandığı, … no.lu sözleşmeden kira alacağı olmadığı ancak, davacı kiracıdan iade alınan malların üçüncü kişilere 28.06.2016 satış tarihi itibariyle 47.533,85€ temerrüt faizi talep edebileceği hesaplandığı, belirtilmiştir. Davacı yanca yapılan itiraz üzerine yeniden rapor alınmasına karar verilmiştir.
02.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda; dosyada bulunan ve bizzat davalı kiralaya tarafından yaptırılan kiralamaya konu malların değerlerinin tarafımızdan da tespit edildiği, tespitimiz …şirketince yapılan 05.01.2015 tarihli rapor ile uyumludur. …şirketince 09009.2015 tarihinde yapılan revize raporun sebebinin anlaşılamamış olup, itibar edilmemesi kanaat ve sonucuna varıldığı, bu nedenle tarafımızdan yapılan hesaplamada risk düşümü satış bedellerinden değil, bilirkişi tarafından tespit edilen ekspertiz değerleri üzerinden yapıldığı, davalı kayıtları incelendiğinde tüm tahsilatların risk düşümünün gününde yapılmış olduğu görülmekle birlikte davacı borcu kiralamaya konu malların ekspertiz değeri altında satılması kaynaklı tarafımızdan bulunan tutardan daha fazla görülmektedir. Bu fark tam olarak eksperiz değeri ile fiili satış tutarı arasındaki fark kadar olduğu, (… numaralı sözleşmede 46.987,58 EUR,… numaralı sözleşmede 27.647,06 EUR) o Tarafımızdan yapılan hesaplama sonucu davacının … numaralı sözleşmeden alacağının 29.04.2021 dava tarihi itibarı ile 4.575,19 EUR olduğu, … numaralı sözleşme için (-) 27. 647,06 EUR fazla tahsilat yapıldığı tespit edildiği, bu durumda dava tarihi itibarı ile davacının davalıya iade etmesi gereken tutar 23.071,87 EUR olduğu, dava tarihinden sonra 15.09.2022 tarihinde yapıldığı tespit edilen 355.600, – TL tahsilat görülmüş olup tahsilat dava tarihinden sonra olduğundan yorum yapılmadığı, davacının talebi fazla ödemenin TL karşılığının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yasal faizi ile kendisine ödenmesi olduğu, ödenmesi gereken tutar dava tarihi itibarı ile 23.071,87 EUR olduğu, dava tarihindeki TCMB kurları aşağıdadır. Döviz alış kuru ile 23.071,87 EUR’un TL karşılığı 228.619,16 TL olduğu, 29.04.2021 Günü Saat 15:30’da Belirlenen Gösterge Niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kurları …. Davanın ikamesinden evvel bu tutarın talep edildiğine dair bir ihtarname dosyaya sunulmadığı, bu çerçevede; a) Davacının davalıya fazladan yapmış olduğu ödemeler kaynaklı 23.071,87 EUR un dava tarihi olan 29.04.2021 tarihindeki TL karşılığı olan 228.619,16 TL nın davacıya iadesinin gerektiği, b) Bu tutara dava tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz üzerinden hesaplanacak faiz talep edilebileceği, c) Dava tarihinden sonra ancak rapor tarihinden önce 15.09.2022 tarihinde davalı tarafından yapılan 355.600,- TL tahsilat için dava tarihinden sonra olması nedeniyle görüş bildirilmediği, bildirilmiştir. Davacı yanca yapılan itiraz üzerine yeniden rapor alınmasına karar verilmiştir.
28.02.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı beyanları çerçevesinde kök raporda bir değişiklik yapılmasını gerektirecek bulgu bulunmamıştır. Davalı … A.Ş. itirazları değerlendirilmiş Risk düşümlerinin KDV dahil tutarlardan indirim yapıldığı, KDV hariç tutardan indirim yapılması gerektiği haklı itirazı ile, Risk tutarının eksik hesaplandığı yönündeki tutarlar incelenmiş yapılan maddi hatalar düzeltildikten sonra, vadesinde ödenmeyen taksitler için denetime açık hesaplama yapılmış olup, (yapılan hesap sağlamaları da sunulmuştur.) davacı firmanın davalı … A. Ş. ne dava tarihi itibarı ile toplam 47.588,94 EUR bulunduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede; a) Davacının beyanları çerçevesinde kök raporda bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığı, b) Davalının beyanları çerçevesinde düzeltme yapıldıktan sonra yeniden yapılan hesaplamalar çerçevesinde davalı … A. Ş nin davacıdan kiralananların ekspertiz değerleri ile satılmış olduğu varsayımı ile satış sonrası hesaplanan alacağı 26.461,91 EUR olduğu, c) Davalının itirazında belirttiği üzere huzurdaki davada 6361 Sayılı Kanun’un ilgili maddelerinde belirtildiği üzere kiralananların satış bedelinin mahsuplaşmaya esas alınması yönündeki talebin değerlendirilmesinin Sayın Mahkeme’nin takdiri olduğu, (Satış değeri üzerinden düşüm yapılması halinde davacı alacağının satış sonrası 70.391,90 EUR olduğu görülmektedir.) d) Gerek kiralananların fiili satış değerinin, gerek tarafımızdan belirlenen ekspertiz değerlerinin davacı borcundan düşülmesi halinde davalı Finansal Kiralama şirketinin miktarları farklı olsa bile satış sonrası alacaklı olduğunun görüldüğü, e) İade edilecek bir bedel bulunmadığından ve davalı alacağı başka bir davaya konu edildiğinden dava tarihine kadar faiz hesabının yapılmadığı, f) Dava tarihinden sonra yapılan 355.600 TL ödemenin infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği, açıkça belirtilmekle dosyaya sunulan raporların birbirleri ile örtüştüğü görülmekle davacı yanca yapılan itirazın reddi gerekmiş olup feshin haklı nedenle yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yan hükmün verildiği 08/11/2023 tarihli duruşma öncesinde davanın dava dışı üçüncü kişiye ihbarını talep etmiş ise de, tahkikata yönelik işlemlerin tamamlandığından, davanın ihbar şeklini düzenleyen HMK’nın 62.maddesinde; “Davanın ihbarı sebebiyle yargılama bir başka güne bırakılamaz ve ihbarın tevali etmesi gibi zorunlu olan durumlar dışında süre verilemez.” Hükmü kapsamında davacı vekilinin ihbar talebinin yargılamanın geldiği aşama dikkate alınarak reddine karar verilerek davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Reddedilen maddi tazminat yönünden alınması gereken 269,85 TL harç ile reddedilen manevi tazminat yönünden alınması gereken 269,85 TL harcın toplamı olan 539,70 TL harcın peşin alınan 2.049,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.509,60 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13 ve 14. Maddeleri ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE irad kaydına,
4-Reddedilen maddi tazminat yönünden davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 19.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat yönünden davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 19.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı vekilinin ve davacı asilin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır