Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/258 E. 2021/535 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/258 Esas
KARAR NO : 2021/535 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından … 18. İcra Dairesi’nin …E sayılı icra dosyasında müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmış olduğunu, borç kaynağı olduğu iddia edilen belgenin davalı ile dava dışı … Ltd. Şti arasında düzenlenen belge olduğunu, müvekkilinin bu belgeyi ticari vekil statüsü ile imzaladığını, bu belgenin 29.09.2016 tarihli “ön anlaşma” isimli belge olduğunu, bu belgenin “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” adlı sözleşmeden evvel düzenlenen bir ön anlaşma niteliğinde olduğunu, ilişkinin ana kaynağının davalı taraf ile dava dışı … şirketi arasında olduğunun görülebileceğini, …zkaya şirket yetkilisi … ve davacı arasında 06.06.2015 tarihli “Ticari vekillik Hakkında Yetkilendirme Yazısı” isimli belgeden davacının Yenilmezkaya şirketinin ticari vekili statüsünde olduğunun anlaşılacağını, dolayısıyla icra takibine konu edilen belge dolayısıyla davacı müvekkilinin borcunun bulunmadığını, bu belgeyi ticari vekil sıfatıyla imzaladığını, davacının bu ön anlaşma niteliğindeki belgeye müteahhit sıfatıyla imza attığını, “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” ne konu olan taşınmaz mülkiyetinin de … şirketine ait olduğunu, Dava dışı … şirketinin bu davanın konusu olan ön anlaşma belgesinde üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, aksine davalı tarafın dava dışı … şirketine borcunun olduğunu, ilgili borcun tespiti adına … 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde … E sayılı dosyasında dava ikame etmiş olduklarını, davalı tarafın “ön anlaşma” isimli belgeyi tahrifata uğratarak icraya koymuş olduğunu, … 18. İcra Dairesinde …E. numaralı, 80.000,00 TL’lik alacak için başlatılan ilamsız icra takibi yönünden müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ve ilgili icra dosyasının 2004 sayılı İcra İflas Kanununun “Menfi Tesbit ve İstirdat Davaları” başlıklı, 72/3’üncü maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilerek dosyaya yatırılmış olan paranın icra veznesinden tahsilinin önlenmesi adına tedbir kararı verilmesini, haklı davalarının kabulüne ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …, 1906 ada, 111 parselde kayıtlı bulunan 1. Bodrum katındaki 1 nolu bağımsız bölüm olan mağazanın maliki bulunduğu sırada ana taşınmazın kentsel dönüşüm hükümlerinden faydalandırılarak yıkılıp yeniden yapılacak olması ve yeni yapılacak binanın 1. Bodrum katın tamamında müvekkilinin adına bir mağaza yapılacağını, ortak mahal olan 2. Bodrum katında müteahhit … adına bağımsız bir depo tasdik ettirilebilirse davacı tarafından müvekkilinin mağazasının altında bulunan ve davacı adına tapuda tescil edilecek bu deponun …’in 525.000-TL bedelle müvekkiline satacağını kabul ve taahhüt ettiğini ancak davacı tarafından müvekkilinin oyalandığını, müvekkiline satış yapılmayan bağımsız bölümden dolayı herhangi bir ödeme yapmaya devam etmediğini, müvekkili ile davacı … arasında 29.09.2016 tarihinde düzenlenen sözleşmenin fiilen yerine getirilmesinin mümkün olmadığı, bundan dolayı dava dışı … Ltd. Şti ile müvekkili arasında … 25. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığını, davacı …’in müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının olmadığını, … tarafından keşide edilen ihtarnameye karşı cevabi ihtarname keşide edildiğini, davacının bu cevabi ihtarnameye sonrasında beyanlarını değiştirdiğini, her iki şahısın tacir ve esnaf olmadığını, sadece gayrimenkul alım satımında taahhütte bulunan gerçek kişiler olduğunu, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, davanın menfi tespit davası olduğunu, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğunu, arabuluculuğa başvurma şartı yapılmadan davanın açılmış olması sebebiyle dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, dava konusu alacağın gerçek kişiler arasında yapılmış olan bir deponun satışıyla ilgili olduğunu, ticari bir dava da olmadığından görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gereken bir dava olduğundan görevsizlik nedeniyle davanın reddine, davacının ihtiyati tedbir talebinin icra dosya kapak hesabının %15 fazlası ve davanın asgari 2 sene müddetle devam edebileceği nazarı itibara alınarak 2 yıllık kesinleşmiş %25’den az olmamak kaydıyla hesap edilecek reeskont faizinin de yatırılmasına müteakip değerlendirilmesine, usul ve yasaya aykırı bulunan davanın esastan reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı uhdesinde tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; … 18. İcra Dairesine ait … Esas sayılı dosyanın UYAP kayıtları, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’nun 20/04/2021 tarihli müzekkere cevabı
Mahkememizin 26/04/2021 tarihli ara kararı ile; davacı vekilince icra takibinin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir talep etmiş olduğu, davacı vekilinin icra takibinin durdurulması talebinin reddedildiği, İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce müzekkeremize cevap verildiği, …’nin gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunamadığı, …’in ise gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; Davacı tarafın icra takibinden dolayı davalı – alacaklı tarafa borçlu olup olmadığının tespiti hususlarındadır.
Her ne kadar davalı vekilince Arabuluculuk Dava Şartı yokluğundan dolayı dava şartı itirazında bulunulmuşsa da, Menfi Tespit davalarında Arabuluculuk dava şartı olmadığından Mahkememizin görevli olup olmadığı hususu değerlendirilmiştir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca Mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 Sayılı HMK.nın 2 maddesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanının düzenlendiği,
MADDE 2 –” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir,”hükmünün düzenlendiği,
Dava genel hükümlere göre çözülmesi gerekmekte olup davanın para alacağından kaynaklı menfi tespit davası olduğu, davalı tarafın tacir olmadığı, bu sözleşme gereği mal alım satımı hususunda ticari bir alım -satım olduğu yönünde bir emare bulunmadığı, dolayısıyla davanın ticari bir dava olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c , 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20 md uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Harç, vekalet ücreti, yargılama giderleri konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 08/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır