Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/245 E. 2021/283 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/245 Esas
KARAR NO : 2021/283

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … 1.Tüketici Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı … Ltd. Şti.’ne ait … plakla sayılı araç davalı sigorta şirketi tarafından … poliçe numarası ile kasko sigortalı olarak sigortalandığını, sigorta başlangıcının 03.05.2019 ve bitişi ise 03.05.2020 tarihli olduğunu, söz konusu aracın müvekkil şirket yetkilisi …’ın sevk ve idaresinde iken, 03.03.2020 tarihinde ve saat 20:50’de … trafik ışıkları bölümünde sağdan gelen aracın sıkıştırması nedeni ile tek taraflı olarak direksiyon hakimiyetini kaybetmiş ve orta refüje çıkması sonucu kazaya sebebiyet verdiğini, kaza sonrası gelen trafik ekipleri tarafından “maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı” tanzim edildiğini, saat 21:18 yani kazadan 28 dakika sonra yapılan alkolmetre ölçümünde 0.42 promil alkol tespit edildiğini, … plaka sayılı araç, davalı sigorta şirketine yaptığı hasar başvurusu nedeniyle … Ltd. Şti. tarafından tamir edilerek, 29.483,26-TL’sı hasar bedeli olarak fatura edildiğini, söz konusu bedelin kasko sigorta poliçesi tarafından ödenmesi adına sigorta şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketi tarafından 19.03.2020 tarih ve dosya no: … No.lu yazı ile “alkol ölçüm testi raporunda sigortalı araç sürücüsünün 0.42 promil alkollü olduğu, kaza saati ile alkol ölçüm saati arasındaki zaman fakrı nedeniyle sigortalının yasal sınır olan 0.50 promil alkol değerinin üzerinde alkollü olduğu kanaati ile” hasar ödemesinin yapılamayacağını belirtildiğini, davalı tarafın afaki olarak varsayıma dayalı bir söylemle sigortacı olarak sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi uygun olmadığını, davalı tarafın sigorta şirketi hiçbir yasal dayanağı olmayan kanaati ile usule ve yasaya aykırı olarak sırf hasar tazminatı ödememek için taleplerini reddettiğini belirterek, davalı Sigorta Şirketi’nin usule ve yasaya aykırı olarak vecibesini yerine getirmemesi ve poliçe gereği hasar bedelini ödememesi dolayısı ile tarafımızdan ödenen 29.483,26-TL’sı bedelin 13.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkilim davacı şirkete ödenmesi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… 1.Tüketici Mahkemesinin … Esas, … karar numaralı kararı ile davanın Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı vermesi üzerine dosya mahkememize tevzi edilerek mahkememiz esasına kayıt olmuştur.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN; Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanının 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlendiği,
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2017 tarih ve 2016/19222 Esas, 2017/10435 Karar sayılı ilamında;”Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
1-28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı kasko sigorta sözleşmesine aykırılıktır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-)Bozma neden ve şekline göre davalı sigorta vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 13/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. ”
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ilamında da belirtildiği üzere,dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/l maddesi uyarınca davalının tüketici sayıldığı, yasa uyarınca taraflar arasında yapılan sözleşmenin tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, uyuşmazlığın ticari bir işlemden kaynaklanmadığı, aynı yasanın 73/1 maddesi gereğince tüketici işleminden kaynaklı davalara Tüketici Mahkemelerince bakılacağı, yasanın 83/2 maddesinde de diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi 6502 Sayılı Yasanın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından, 6502 Sayılı Yasanın 3/l, 73/1 ve 83/2 maddesi hükümleri uyarınca uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesi görevli bulunduğundan, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul 1.Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20.mad uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul 1.Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri harç ve vekalet ücreti konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-İstanbul 1.Tüketici Mahkemesi ile Mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı çıktığından karar istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinde görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi ) 37. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 01/04/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)