Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/239 E. 2022/128 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/239 Esas
KARAR NO : 2022/128

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan bilgi alama ve inceleme hakkının kullanılması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı şirket arasında … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden görülen genel kurul kararının iptali davasında davalı şirketin 3 Nisan 2015 ve 4 Mayıs 2015 tarihli genel kurul toplantılarında alınan bir kısım kararların iptalinin talep edildiğini, söz konusu davanın istinaf aşamasında İstanbul BAM 12. H.D.tarafından verilen 2017/333 esas 2017/619 karar sayılı kararı ile davalı şirketin 3 Nisan 2015 tarihli genel kurul toplantısında 8 nolu gündem maddesi ile alınan şirket yönetim kurulu üyelerinin 3 yıl süre ile görev yapmak üzere seçimine dair kararın iptaline hükmedildiğini, istinaf kararına karşı taraflarca karşılıklı temyiz başvurusunda bulunulduğunu, yargıtay tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde davalının yukarıda anılan genel kurul kararının iptaline dair hükmün bozulması yönündeki talebi açıkça bozma kapsamının dışında tutularak reddedildiğini, temyiz incelemesi neticesinde bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında bırakılan kısımları onanarak kesinleşerek lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğunu, bozma kapsamı dışında bırakılan kesinleşen bölümlerin müstakil olarak icra edilebilir nitelikte olduğunu, müvekkilinin bu somut ve hukuki duruma istinaden davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin belirtilen dönemdeki karar ve işlemlerini incelemek ve bunlardan varsa haklarını haleldar edenleri tespit edebilmek amacıyla TTK nun 437.maddesi uyarınca davalı şirkete başvuru bulunduğunu ve ilgili defter ve kayıtların incelenmek üzere hazır edilmesinin talep edildiğini ancak davalı tarafça müvekkillerinin talebinin reddedildiğini, bu nedenle davanın kabulü ile, davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin 3 Nisan 2015 ila 3 Nisan 2018 tarihleri arasındaki 3 yıllık sürede almış oldukları kararlar ile gerçekleştirdikleri işlemlerin incelenebilmesi amacıyla anılan döneme ait yönetim kurulu karar defterleri ile yönetim kurulu kararına lüzum bulunmaksızın imza yetkili sıfatıyla gerçekleştirdikleri işlemleri gösteren tüm bilgi ve belgeler üzerinde pay sahipliği sıfatı uyarınca müvekkillerinin TTK nun 437.maddesi uyarınca bilgi edinme ve inceleme hakkını kullanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı iptal davasına konu olan ve müvekkili şirketin 2014 mali yılına ilişkin 03/04/2015 ve 04/05/2015 tarihli genel kurulları dahil tüm mali yılları ( 2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020) ilişkin bilgi edinme ve inceleme haklarını kullandığını, dava konusu ettiğini ve dava konusu edilen taleplerinde mahkemelerce kesin olarak reddedildiğini, davacı tarafın aynı mali yıllara ilişkin tekrar tekrar talepte bulunduğunu bu nedenle davacı tarafın bu davayı ikame etmesinde hukuki yararının bulunmadığını ve HMK 303 m. 114 m. 115/2 m. Uyarınca öncelikle kesin hüküm ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini , ayrıca TTK’nun 437/4 m.işletilerek bilgi edinme ve inceleme istenilen hususların genel kurulda dile getirilmeden veya bu hususta bir yönetim kurulu kararı bulunmadan, doğrudan TTK m.437/5 hükmü işletilerek dava ikame edilemeyeceğini, davanın TTK 437 m.deki yasal ön şart gerçeklemeden ikame edilmiş olması sebebiyle de reddinin gerektiğini, ayrıca davacıların iddialarının aksine İstanbul BAM 12.H.D.’nin 25/11/2020 tarih ve 2020/110 esas, 2020/1220 karar sayılı kararının henüz kesinleşmediğini, genel kurul kararlarının iptali davalarında hükmün kesinleşmesinin infazın ön koşulu olduğunu, bu nedenle davacı tarafın 03/05/2015 tarihli genel kurul kurulun 8 nolu kararının iptal edildiği iddiasının da doğru olmadığını, bu nedenlerle davacıların bilgi edinme ve inceleme talebini şirket sırlarının açığa çıkarılarak şirket menfaatlerinin tehlikeye düşmesine sebep olacağından kabul edilemez olduğunu, ayrıca davacıların asıl gayesinin bilgi edinme olmadığını, dava sebebi yaratarak ve açılacak yeni davalarla şirket ve yönetim kurulunu baskı altına almak olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul BAM 12. H.D.tarafından verilen 2017/333 esas 2017/619 karar sayılı kararı, ihtarnameler, 2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020 ilişkin bilgi edinme ve inceleme hakkının kullanıldığı davalar, yazılan müzekkere cevapları, taraf vekillerinin açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, TTK’nın 437. maddesi uyarınca, pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkı istemine ilişkindir.
Davacı vekili; İstanbul BAM 12. H.D.tarafından verilen 2017/333 esas 2017/619 karar sayılı kararı ile davalı şirketin 3 Nisan 2015 tarihli genel kurul toplantısında 8 nolu gündem maddesi ile alınan şirket yönetim kurulu üyelerinin 3 yıl süre ile görev yapmak üzere seçimine dair kararın iptaline hükmedildiğini, bu nedenle davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin 3 Nisan 2015 ila 3 Nisan 2018 tarihleri arasındaki 3 yıllık sürede almış oldukları kararlar ile gerçekleştirdikleri işlemlerin incelenebilmesi amacıyla anılan döneme ait yönetim kurulu karar defterleri ile yönetim kurulu kararına lüzum bulunmaksızın imza yetkili sıfatıyla gerçekleştirdikleri işlemleri gösteren tüm bilgi ve belgeler üzerinde pay sahipliği sıfatı ile TTK nun 437. maddesi uyarınca bilgi edinme ve inceleme hakkını kullanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacıların …13. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı iptal davasına konu olan ve müvekkili şirketin 2014 mali yılına ilişkin 03/04/2015 ve 04/05/2015 tarihli genel kurulları dahil tüm mali yılları (2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020) ilişkin bilgi edinme ve inceleme haklarını kullandığını, dava konusu ettiğini ve dava konusu edilen taleplerinde mahkemelerce kesin olarak reddedildiğini, davacı tarafın aynı mali yıllara ilişkin tekrar tekrar talepte bulunduğunu bu nedenle davacı tarafın bu davayı ikame etmesinde hukuki yararının bulunmadığını ve HMK 303 m. 114 m. 115/2 m. Uyarınca öncelikle kesin hüküm ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, ayrıca TTK’nun 437/4 m.işletilerek bilgi edinme ve inceleme istenilen hususların genel kurulda dile getirilmeden veya bu hususta bir yönetim kurulu kararı bulunmadan, doğrudan TTK m.437/5 hükmü işletilerek dava ikame edilemeyeceğini, davanın TTK 437 m.deki yasal ön şart gerçeklemeden ikame edilmiş olması sebebiyle de reddinin gerektiğini, ayrıca davacıların iddialarının aksine İstanbul BAM 12.H.D.’nin 25/11/2020 tarih ve 2020/110 esas, 2020/1220 karar sayılı kararının henüz kesinleşmediğini, genel kurul kararlarının iptali davalarında hükmün kesinleşmesinin infazın ön koşulu olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık; TTK’nın 437. maddesi uyarınca, pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkını genel kurul dışında kullanıp kullanamayacağı, önceki yıllara ait bilgi edinme ve inceleme hakkı başvurusuna ilişkin verilen mahkeme kararlarının kesin hüküm niteliğinde olup olmadığı ve İstanbul BAM 12. H.D.’nin İstanbul BAM 12. H.D.tarafından verilen 2017/333 esas 2017/619 karar sayılı kararının kesinleşme şerhi düzenlenmeden eldeki davanın görülmesinde davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı ile bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması şartlarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Kesin hüküm ve hukuki yarar yönünden; Kesin hüküm HMK’nın 303/1 maddesinde “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” tanımlanmıştır. Elde ki davada davacılar, davalının kesin hüküm olarak dayandığı dava sebeplerinden farklı olarak İstanbul BAM 12. H.D.tarafından verilen 2017/333 esas 2017/619 karar sayılı ilamı ile davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin 3 yıl süre ile görev yapmak üzere seçimine dair kararın iptali nedenine dayanmıştır. Davalı tarafın kesin hüküm olarak dayandığı davalar ile bu davanın sebepleri farklı olmakla davalının dayandığı davalar somut olay için kesin hüküm teşkil etmemektedir.
İstanbul BAM 12. H.D.tarafından verilen 2017/333 esas 2017/619 karar sayılı ilamı ile davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin 3 yıl süre ile görev yapmak üzere seçimine 8 numaralı gündem maddesinin iptaline karar vermiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1327 esas, 2019/8307 karar sayılı ilamı ile 10 nolu karar yönünden hüküm bozulmuş diğer yönlerden ise temyiz istemlerinin reddine karar verilmiştir. Bozma dışında kalan hususlar usulü kazanılmış hak teşkil ettiğinden davacıların bu hakka dayanarak dava açmalarında hukuki yararları bulunmaktadır.
Bilgi alma ve inceme hakkı yönünden;
Davacı taraf … 11. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, ihtarnamenin tebliğinden itibaren yönetim kurulu karar defterleri ile yönetim kurulu kararına lüzum bulunmaksızın imza yetkili sıfatıyla gerçekleştirdikleri işlemleri gösteren tüm bilgi ve belgelerin TTK nun 437. maddesi uyarınca bilgi edinme ve inceleme hakkı uyarınca incelenmesi için 10 gün içinde hazır edilmesini, davalı şirkete ihtar etmiştir.
Davalı şirket … 7. Noterliği’nin … tarih, … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile davacıların bilgi edinme ve inceleme talebini reddetmiştir.
Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri, denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, m. 200 çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır.
Genel kurulda pay sahiplerine bilgi verme yükümü esas olarak yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu, gündem ile sınırlı olmaksızın şirketin işleri hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Bilgi verme yükümu şirketin bütün işlerini ve bağlı şirketler ile hukuki ve ticari lişkileri de kapsar. Bu kapsamda verilecek bilgi, baştan savma ve ilgisiz konuları içermeyecek şekilde özenli, yalan ve aldatıcı olmayan, gerçeği doğru yansıtan, hesap vermeye yönelik, kapsamlı, içerikli ve belgeye dayalı bilgi olmalıdır.
İnceleme hakkı şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir izin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir. (m. 437/4) İnceleme hakkı genel kurul içinde kullanılan bilgi alma hakkına bağlı bir haktır. Pay sahibine m. 437/4 kapsamında sağlanan inceleme hakkı m. 437/2 kapsamında genel kurulda sorulan sorularu ek olarak tanınmış bir haktır. Çünkü pay sahibinin yeterince bilgi alması şirketin ticari defterleri ile yazışmalarının incelenmesini gerektirebilir. Bu hakkın kullanımı için genel kurulun izni veya yönetim kurulunun kabul etmesi gerekir. İzin verilmesi halinde yapılacak incelemenin konusu soru ile sınırlı olmak kaydı ile şirketin defterleri ile diğer kayıt ve yazışmalarıdır. Ancak kaynak kanunda inceleme soru ile sınırlanmış değildir.
TTK md. 437/4 de yer alan ” pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için” ifadesi ve aynı maddenin gerekçesinde yer verilen “Ancak kanun inceleme hakkını kaynak kanundan farklı olarak bir soru bağlamında tanımıştır.” ifadesi ile incelemenin konusu soru ile sınırlı olmak kaydıyla şirketin defterleri ile diğer kayıt ve yazışmaları olarak belirlenmiştir. Davacı taraf ise anılan fıkraya aykırı olarak genel kurul dışında ve inceleme hakkını soru ile sınırlamayarak genel inceleme talebinde bulunmuştur. Bilgi alma ve inceleme talebinin yasaya uygun kullanılmaması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın Reddine,
2- Peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden …Ü.T ne göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider/delil avansının talep halinde taraflara iadasine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2022

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)