Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/227 E. 2021/454 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/227 Esas
KARAR NO : 2021/454 Karar

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında 09.01.2018 tarihinde … plakalı araç hakkında 09.01.2018-09.01.2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ticari taksi kiralama sözleşmesi akdedildiğini, … plakalı aracın sahibinin davalı … olduğunu, davalılardan …’un ise sözleşmelerde araç işleten sıfatıyla bulunduğunu, tarafların sözleşme bitiminde aracın müvekkilde kalacağını, her ay …’un müvekkiline 3.600,00-TL göndereceğinin kararlaştırıldığını, … adlı şahsın senedi ve sözleşmeyi davalı yanın imzaladığını belirterek bizzat müvekkiline getirdiğini, davalının müvekkilde yarattığı güven duygusunu kötüye kullandığını, müvekkilinin alacağını alamadığını, davalı …’ın imzaya itirazı sonucu … 17. İcra Hukuk Mahkemesinin…E. Sayılı dosyasında imzanın kendisine ait olmadığının ortaya çıktığını, olayda müvekkilinin imzaların borçlu görünen davalılarca atıldığı yönünde aldatıldığını, uyuşmazlığın taraflarının tacir olduğunu, kambiyo senedi konulu olayda ticari hükümlerle bağlı olunduğunu, davalıların sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yapılan imza inkarı sonucu müvekkilinin tazminat ve para cezasına hükmolunmasınını hukuka aykırılık teşkil ettiğini, aleyhe hükmedilen tazminatın … 2. İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası ile derdest olduğunu, fazlaya ilişkin sair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere davanın kabulü ile, sözleşmenin aynen ifası ile taraflar arasında özellikleri belirtilen aracın belirtilen fiyat ile davalıya teslim edilmesine, sözleşmede özellikleri, motor nosu belirtilen aracın teslimi mümkün değil ise aynı model ve özelliklerde bir aracın teslimine karar verilmesini, aracın aynen ifası mümkün değil ise aracın zamanında teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin doğmuş ve doğacak müspet menfi tüm zararın karşılanmasına yönelik şimdilik 12.500-TL tazminatın işlemiş ve işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında davacı yanın iddia ettiği ticari taksi kiralama sözleşmesinin akdedilmediğini, karşı tarafın bu yöndeki iddialarının tamamen mesnetsiz ve haksız olduğunu, davacı yanın tüm taleplerinin reddi ile davanın reddine, davacı yanın sözleşmenin ifası anlamına gelebilecek her türlü talebinin reddi ile dava konusundan kaynaklanabilecek her türlü menfi ve müspet zarar tazminlerinin müvekkilinden tahsili talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla;
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, dava konusunun maddi ve manevi tazminat olarak bir para alacağı olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca USULDEN REDDİNE;
2-Harçlar Kanununca alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin olarak yatırılan 213,47 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 154,17-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Ön inceleme duruşmasının henüz yapılmamış olmasından dolayı; Davalı … vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.040,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiyesinin yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 05/07/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır