Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/210 E. 2022/871 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/210 Esas
KARAR NO : 2022/871

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2016
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde; Davacı şirketin davalıdan suni deriden imal edilen bayan çantaları almak üzere anlaştığını, davacı şirketin keşide ederek davalıya …bank … Şubesi … nolu 10/11/2013 keşide tarihli 18.500 TL tutarlı, … Bankası … Şubesi … nolu 30/09/2013 keşide tarihli 30.000 TL tutarlı, … Bankası … Şubesi … nolu 30/11/2013 keşide tarihli 30.000 TL tutarlı, … Bankası … Şubesi … nolu 02/11/2013 keşide tarihli 25.000 TL tutarlı, …Bankası … Şubesi … nolu 02/12/2013 keşide tarihli 25.000 TL tutarlı çekleri verdiğini, bu çeklerin teslimine rağmen davalının davacıya suni deriden imal bayan çantalarını teslim etmediğini, davalıya yapılan ikazlara rağmen bedelsiz hale gelmiş çekleri iade etmediğini bankaya ibraz etmek suretiyle arkalarına karşılıksız olduğuna dair şerh işlettiğini, … … 8. İcra Dairesi’nin … E haciz ve muhafaza işlemleri gerçekleştirdiğini, dört çekin ise halen yedinde bulunduğunu, çeklerin bedelsiz kaldığının taraflar arasındaki cari hesap dökümünde olduğunu, haksız ve usulsüz bir şekilde başlatılan icra takibi ile davacı şirketin ticari itibarının zedelendiğini ileri sürerek çeklerin bedelsiz olduğunun tespiti ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının ticari hayatına onarılmaz zarar vermesi sebebiyle dava değeri 128.500,00.-TL’nin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın adi belge niteliğinde olan ve tek taraflı olarak her zaman tanzimi mümkün olan cari hesap dökümü adlı belge ile müvekkilinin kambiyo senetlerinden kaynaklı alacağının bedelsiz kaldığını iddia ettiğini davacı tarafın esasında faaliyet göstermeyen, kurucusu ve eski ortağı olan … tarafından … 8. İcra Müdürlüğünün … E. (eski no:… E.) sayılı dosyasından 2014 yılında istihkaklı olarak haciz yapılmasından sonra göstermelik olarak muvazaalı şekilde devredilmiş olan bir şirket olduğunu, davacı şirketin kurucusu ve eski ortağı olan … tarafından aynı faaliyet alanında tüzel kişilik perdesi arkasına sığınılarak alacaklılardan mal kaçırma kastıyla hareket edilerek ticari faaliyetlere devam edilmekte olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından açılan dava, İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, …bank … Şubesi … nolu 10/11/2013 keşide tarihli 18.500 TL tutarlı (… 8 İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına konu edilen), .. Bankası … Şubesi .. nolu 30/09/2013 keşide tarihli 30.000 TL tutarlı, … Bankası … Şubesi … nolu 30/11/2013 keşide tarihli 30.000 TL tutarlı, .. Bankası … Şubesi … nolu 02/11/2013 keşide tarihli 25.000 TL tutarlı, … Bankası … Şubesi … nolu 02/12/2013 keşide tarihli 25.000 TL tutarlı çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, bu çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı hususlarındadır.
İlgili … 8 İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 10/04/2014 tarihinde 10/11/2013 keşide tarihli 18.500,00 TL bedelli … nolu çekten kaynaklanan alacağının tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2016/852 E sayılı dosyasından verilen 01/10/2018 tarihli ” 1-Davanın kabulü ile, dava konusu … … Şubesi … nolu 10/11/2013 keşide tarihli 18.500 TL tutarlı, … Bankası … Şubesi …. nolu 30/09/2013 keşide tarihli 30.000 TL tutarlı, … Bankası … Şubesi … nolu 30/11/2013 keşide tarihli 30.000 TL tutarlı,… Bankası … Şubesi … nolu 02/11/2013 keşide tarihli 25.000 TL tutarlı, … Bankası … Şubesi … nolu 02/12/2013 keşide tarihli 25.000 TL tutarlı çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine…” ilişkin kararı davalı tarafından istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/799 Esas 2021/24 Karar 21/01/2021 tarihli kararı ile “… Davacı, davaya konu çeklerin davalıdan alınacak mallara karşılık avans olarak verildiğini, ancak davalı tarafından malların teslim edilmediğini, bu sebeple çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürmüştür.
Davalı ise, davaya konu çeklerin avans olarak verilmediğini, davacının çeklerin mal karşılığı avans olarak verildiği iddiası taraflarınca kabul edilmemiş olup, davacı öncelikle bu yöndeki iddiasını yazılı belge ile ispatı gerekmekte olduğunu, çekin ödeme aracı olduğunu, davacının çeklerden kaynaklı borçlu olduğunu, illi olmayan kıymetli evrakta soyutluk ilkesinin geçerli olup aksini ispat yükünün davacıda bulunduğunu ve dava konusu çeklerin borca karşılık verildiğini savunmuştur.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/2473 Esas – 2019/5340 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, çek bir ödeme aracıdır. TBK.’nın 207. maddesinin ikinci fıkrasında da asıl olanın peşin satış olduğu düzenlenmiştir. Buna göre davacının malları teslim aldığının kabulü gerekir. Dava konusu çekleri avans olarak verdiğini, verilen çeklerin karşılığı malları teslim almadığını iddia eden davacının, bu iddialarını yazılı delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Davalının, dava konusu çeklerin borca karşılık verildiğini savunması, ispat yükünü değiştirmemektedir.
Mahkemece 19/03/2018 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı ile, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, incelemenin 17/04/2018 günü saat :14:20’da mahkeme kaleminde yapılmasına,
2 nolu ara kararı ile, bilirkişi olarak Mehmet Şinasi Öztürk’ün seçilmesine, bilirkişiye 600 TL ücret takdirine, taraflara inceleme gün ve saatinde ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri, aksi takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacaklarının ihtarına, (ihtar edildiler) bilirkişiden mahkememicze tespit edilen uyuşmazlık hususlarında rapor düzenlemesinin istenmesine, bilirkişi ücret ve tebligat giderlerinin davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına, yetmemesi halinde davacı tarafça iki haftalık süre içerisinde karşılanmasına, talep edilmesi halinde bilirkişiye mahallinde inceleme yetkisi verilmesine, taraflarca yerinde inceleme talep edilmesi halinde bilirkişinin mesaisi ve yol masrafına karşılık yerinde inceleme talep eden tarafça 50,00 TL ücret yatırarak makbuzunu dosyaya ibrazına, dosya döndüğünde bilirkişi raporunun HMK 281. madde meşruhatlı davetiye ile taraflara tebliğine karar verildiği anlaşılmıştır.
İnceleme gün ve saatinde davalının ticari defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz etmediği, davacı ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda, Davacı … Ltd. Şirketinin ibraz edilen 2013 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdiki süresinde yapıldığını ve defterlerin delil niteliği taşıdığını, Davalı … tarafından ticari defter sunulmadığını, davacı şirketin ticari defterlerinde, davalı ile ilgili borç-alacak ilişkilerinin cari hesapta takip edildiğini, bilgisayar ortamında tutulan davacı firma ticari defter kayıtlarının davalı tarafın hesap borç-alacak kayıtlarının, müstenidatı fatura ve belgelere uygun olduğunu, söz konusu cari hesabının tetkikinde davacı şirketin ödeme yaptığı çeklerin ticari defterlerde kayıtlı olduğunu ve davalının davacıya aldığı çekler karşılığında mal ve hizmet faturası veya irsaliye belgesi düzenlenmediğini, 5 adet çekin iadesinin talep edilebileceğini belirtmiştir.
Bilirkişi raporunda davacıya ait incelenen 2013 yılına ait ticari defterlerin açılış tasdikinin süresinde yapıldığını, defterlerin delil niteliği taşıdığını belirttiği halde, kapanış tasdikine dair bir beyanın olmadığı ve raporda düzenlenen tabloda kapanış kısmının boş bırakıldığı tesbit edilmiştir.
Davalı, dava konusu çeklerin borca karşılık verildiğini savunmuştur.
Kural olarak çek bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilmektedir. Çekin ödeme dışında başka bir amaçla, somut olayda avans olarak verildiğinin davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bu durumda ispat külfeti davacı yanda olup, davalı yan alacağını ispatla yükümlü değildir. (Yargıtay 19 HD.nin 2014/17834 Esas- 2015/4830 Karar sayılı kararıda benzer mahiyettedir.)
TBK’nun 207. mad uyarınca aslolan peşin satış olup, peşin satışta mal ve bedel aynı anda ödenir. Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Davacı peşin satışla ilgili yukarıdaki yasal karinenin ve çekin bir ödeme vasıtası olduğu hususuna ilişkin kuralın aksini iddia ederek ileride teslim edilecek mallara karşılık olarak davalıya avans niteliğinde çek verdiğini, ancak davalının mal teslim etmediğini iddia etmiştir. Bu durumda ispat külfeti davacıda olup bu yöndeki iddianın HMK 200 maddesi uyarınca usulüne uygun delillerle kanıtlanması gerekmektedir.
Mahkemece, bilirkişi inceleme yapılmasına yönelik verilen ara kararda defter incelemesine hangi yıllara ait defterlerin ibraz edilmesi gerektiği ara kararda belirtilmemiş ve davalı tarafa ticari defterlerin ibrazı için 19/03/2018 tarihli duruşmada verilen kesin süreye uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların tam, açık ve doğru olarak anlatılmaması nedeniyle usulüne uygun olmadığı, görülmüştür. Bilirkişi raporunda davacıya ait incelenen 2013 yılına ait ticari defterlerin kapanışına dair bir açıklamanın olmadığı, mahkemece davacı ticari defterlerinin delil niteliğine haiz olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılmadan davacı ticari defterlerine göre hazırlanan rapordaki tesbitlere göre karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davalı tarafa ilgili döneme ait ticari ve kayıtlarını belirlenen gün ve saatte bilirkişi incelemesine ibraz etmesi, etmemesi halinde uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların tam, açık ve doğru olarak anlatılarak davalının ilgili döneme ait ticari defter ve kayıtları mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceletilerek ek rapor alınmak ve gerektiğinde taraflara yemin delili de hatırlatılmak suretiyle dava dilekçesinde özellikleri belirtilen çekler ( 5 adet ) nedeniyle borçlu olup olmadığı duraksamaya yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken, davanın esası ile ilgili deliller toplanmadan davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Sayılı Kanun ile değişik HMK.nın 3531-a-6 mad. uyarınca; Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemesi halini de bu madde kapsamında değerlendirmek gerekecektir…”
ifadelerine yer verilerek kaldırılmıştır. İstinaf mahkemesi kararı doğrultusunda mahkememizce yargılamaya devam edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde daha önce rapor hazırlamış olan bilirkişi aracılığıyla istinaf kararında belirtilen hususlar da dikkate alınmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi …mahkememize hitaben düzenlemiş olduğu 05/03/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı … Ltd. Şirketi’ in ibraz edilen 2013 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yapıldığını ve defterlerin delil niteliği taşıdığını, Davalı …’ın ibraz edilen 2013 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yapıldığını ve defterlerin delil niteliği taşıdığını, Davacı şirketin ticari defterlerinde, davalı ile ilgili borç-alacak ilişkilerinin cari hesapta takip edildiğini, davalı tarafın hesap borç-alacak kayıtlarının, müstenidatı fatura ve belgelere uygun kayıt yapıldığını, davacı şirketin ödeme yaptığı çeklerin ticari defterlerde kayıtlı olduğunu, Davalı şirket ticari defter ve belgelerinin tetkikinde ise, Davalı …’ ın davacı … Ltd. Şirketi ile olan ticari işlemler ile ilgili aldığı çekler karşılığında, mal ve hizmet faturası veya irsaliye belgesi düzenlenmediğini ve yasal defter kayıtlarında olmadığını, çekler yasal defter kayıtlarında olmadığından tahsil edilen çeklerin tespitinin yapılamadığını, davacının vermiş olduğu çeklerin karşılığında hiçbir mal ve hizmet almadığı davalı …’ dan, gerçekleşmeyen sipariş teslimi karşılığı verdiği 128.500.00.-TL bedelli 5 adet çekin iadesini talep edebileceğini beyan etmiştir.
Bilirkişi tarafından belirtilen kanaatin aksine, tarafların defterlerinin incelenmesi ile ulaşılan tespitler, davacının ” ileride teslim edilecek mallara karşılık olarak davalıya avans niteliğinde çek verdiği ancak davalının mal teslim etmediği ” yolundaki iddiasını kanıtlamaya yeterli olmamıştır, zira davalı defterlerinde dava konusu çekler yer almamaktadır.
Çekin ödeme aracı olduğu ve asıl olanın peşin satış olduğu dikkate alınarak davacının malları teslim aldığının kabulü gerekeceğinden dava konusu çekleri avans olarak verdiğini, verilen çeklerin karşılığı malları teslim almadığını iddia eden davacının, bu iddiasını yazılı delillerle kanıtlayamamış olması karşısında davacı şirket yetkilisine dava dilekçesinde dayandığı yemin deliline başvurup başvurmayacağı sorulmuş, davacı tarafça davalıya yemin teklifinde bulunulmayacağı bildirilmiş, kanıtsız kalan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 80,70 TL ilam harcının peşin yatırılan 2.194,46 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 2113,76 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 20.275,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 81,60 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır