Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/191 E. 2022/205 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/191 Esas
KARAR NO : 2022/205

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki sebebiyle müvekkili tarafından faturalar düzenlendiğini, faturalardan kaynaklanan bir kısım alacağının tahsil edilememesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının kötü niyetli olduğunu, davalının itirazının iptaline, yargılama giderlerinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, ticari kayıtlar, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının faturalara dayalı olarak davalıdan alacağı olup olmadığı, alacağı varsa asıl alacak ve işlemiş faiz miktarları hususlarındadır.
İlgili Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 08/07/2020 tarihinde cari bakiye alacağa ilişkin faturalardan kaynaklanan 35.071,68 TL asıl alacak,35.071,68 TL asıl alacak, 3.981,60 TL 02.05.2017-01.07.2018 işlemiş faiz 10.286,57 TL 01.07.2018-01.01.2020 işlemiş faiz 2.497,06 TL01.01.2020-08.07.2020 işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.836,91 TL alacağın asıl alacağa işleyecek yıllık %13,75 avans faiz oranı ile birlikte tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun 11/07/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile dosya alacaklısına borcunun bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı borçlu takibe itirazında borca genel ifadelerle itiraz edip özel bir nedene dayanmadığından ve davaya cevap vermediğinden ispat yükü davacı alacaklı üzerindedir. Davacı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını kanıtlamakla yükümlüdür.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasında açık hesap ilişkisi bulunduğu, açık hesap ilişkisinin, önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumu olduğu ve tarafların tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıkları, davalı tarafça ticari defter sunulmamış olup davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ve davacı lehine delil oluşturan ticari defterlerinde, mal bedelleri karşılığı davalı adına düzenlenmiş faturaları …-Alıcılar hesabında izlediği, bu hesabın işletmenin faaliyet konusu ile ilgili her türlü mal ve hizmet satımlarından kaynaklanan senetsiz alacakların izlendiği hesap olduğu, bu hesapta davacı tarafından davalıya beş adet fatura karşılığı 91.067,68 TL tutarlı mal/hizmet faturası kesildiğinin ve karşılığında davalı tarafından nakit ve çek ödemeleri ile 55.996,00 TL ödeme yapılmış olup davacının bakiye 35.071,68 TL alacağının kaldığının tespit edildiği, davalıya kesilen faturaların tamamında teslim alındığına dair imza ve isim bulunmakta ise de fatura fotokopisi silik olduğundan tebliğ alanın isminin okunamadığı ancak davalı tarafın işlerinin iyi gitmediğine ve borç tutarı kadar satın alınan malların iadesini verebileceklerine dair WhatsApp konuşmalarının olduğu, WhatsApp konuşmalarında davalı şirket adına hareket ettiği bildirilen ve adının Selçuk olduğu anlaşılan kişinin taraflar arasındaki akdi. ilişkiyi ve borcu kabul eder konuşmalarının olduğu, davacı tarafından tüm sipariş formlarının (… Balıkçısı) adına… ile Mim …’e verilmiş olduğu anlaşılmış, fatura tarihlerinden sonra Hanımeli …Ltd.Şti.’nin davacıya 09.08.2017 tarihinde 5.000 TL EFT, 30.5.2017 tarihinde 8.000 TL borca karşılık EFT yapmış olduğu da dikkate alınarak taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğu ve davacının 35.071,68 TL asıl alacağı bulunduğu kabul edilmiştir.
Alacaklı taraf takip talebinde 16.765,23 TL takip öncesi işlemiş faiz talep etmektedir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığından davacının faiz talep edebilmesi için davalıyı temerrüde düşürmesi gerekir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2004/4307 E, 2004/4361 K sayılı kararında da belirtildiği üzere, temerrüt faizine hükmedilebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp borçlunun ayrıca ve usulen temerrüde düşürülmesi de gerekir (B.K.m.117). Temerrüt, müttefikan tayin edilmiş açık ve belli bir vade tarihi yoksa alacaklının yöntemine uygun ihtarnamesi ile gerçekleşir. Aksi halde icra takip tarihi veya dava tarihi temerrüt tarihi olur. Borçluya ödeme talebini içermeyen fatura gönderilmesi ve tebliğ edilmesi temerrüt oluşturmaz. Bu nedenle, fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin ihtarname bulunmadığından davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı kabul edilerek davalı tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 35.071,68 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %10 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 35.071,68 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %10 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 2.395,74 TL ilam harcından peşin yatırılan 885,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.510,49 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 885,25 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 893,08 TL’sinin davalıdan, 426,92 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.260,75 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 163,25 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.022,55 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 691,83 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır