Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/18 E. 2023/211 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/18 Esas
KARAR NO : 2023/211

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıyı keşideci, kendisini de lehtar gösterdiği30/06/2020 keşide, 11/07/2020 vade tarihli 700.000,00 TL bedelli sahte senet düzenlediğini, … 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi yaptığını, ödeme emri tebligatın kanuna aykırı olarak muhtarlığa yapılan tebligat sonucu davacının taşınır ve taşınmaz bütün mal varlığına haciz koydurduğunu, senetteki imza, rakam ve yazıların davacının el ürünü olmadığını, senedin sahte imza, taklit imza, transerfer imza, kopyalama imza veya başka bir sahtecilik yoluyla imzalandığını, davalının … 4. Noterliğince düzenlenen … yevmiye numaralı ve … tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile … İli, … İlçesi … mahallesi 448 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan binanın müteahhitliğini üstlendiğini, davalının müteahhitliğini üstlendiği ve inşa ettiği binanın mermer işlerini müvekkil davacıya yaptırdığını, bu işi ilişkin … tarih ve … numaralı ve 26.904,00 TL tutarlı faturayı düzenlediğini, bu ticari ilişkiden başka davalı ile davacı arasında ticari, borç veya başka bir hukuki ilişki olmadığını, müvekkilinin bu faturadan doğan alacağını davalının ödemediğini, bu borç ödenmediğinden davacı tarafından … 27. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyası üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe itiraz ettiğini, davalı aleyhine … 7. ATM …Esas sayı ile açılan dava sonucu davalının itirazının iptaline, takibin devamına karar verildiğini, takibin kesinleştiğini, davalıdan bu mahkeme kararına istinaden icra dosyası borcu tahsil edildiğini, davalının müvekkil davacıya ait bilgilerinin İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasından edindiğini, imzasını da kopyaladığını, müvekkilinin davalıya dava konusu senetle ilgili veya başka bir sebeple borcu olmadığını, davacı ile davalı arasında birbirlerine borç verecek şekilde güven sağlayacak bir ilişki bulunmadığını, aksine davalının davacıya olan borcunu ödememesi sebebiyle davalı olduklarını, güvensizliği pekiştiren ve icraya konu olan geçmiş bir ilişkileri olduğunu, davacının kesinlikle hiçbir şekilde ve hiç bir miktarda davalıdan nakit para almadığını, davalının davacının bütün mal varlığına haciz koydurduğunu, davacının haciz sebebiyle maddi manevi ve ticari olarak zor durumda kaldığını, davalı tarafından haciz konulan taşınır ve taşınmaz malların değerinin icra takibi konusu borçtan fazla olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; icra takibinin devamı halinde davacı telafisi imkansız zararlara uğrayacak olması ve davacının bütün mal varlığına haciz konulması sebebiyle takip konusu alacakla ilgili olarak öncelikle dava sonuna kadar HMK 209. Maddesi gereğince icra takibinin karar kesinleşinceye kadar durdurulmasını, aksi kanaatte davacının haciz edilen taşınmazların değeri takip konusu borcun çok üstünde olduğundan haczedilen taşınmazların teminat kabul edilerek taşınmazların satışının ve icra veznesine yatacak olan paranın davalıya ödenmemesi için icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, takip konusu yapılan 30/06/2020 keşide 11/07/2020 vade tarihli 700.000 TL senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, senedin ve icra takibinin iptalini, sahte senet düzenleyerek icra takibinde bulunan davalının haksiz ve kötü niyetli bulunması sebebiyle senet bedelinin %20 oranında tazminatın davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin müteahhit olduğunu, yap-sat konut işinde olduğunu, davacı yan ile inşası tamamlanan taşınmazların mermer yapımına ilişkin anlaşmalarının mevcut olduğunu, müvekkilinin pandemi sürecinde önce yapacağı gayrimenkullerin mermer yapım işlerini yine davacının üstlenmesi için taraflar arasında anlaşma yapıldığını, bu anlaşma kapsamında müvekkil tarafından davacı yana 700.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, ancak pandemi sebebi ile ekonomik olarak zor bir dönem geçiren müvekkilinin yeni yapacağı projeden vazgeçtiğini, bu nedenle mermer işlerini davacı yana ödediği 700.000 TL’nin iadesini talep ettiğini, bunun üzerine davacının parayı ödeyeceğini söyleyerek müvekkiline tarih verdiğini, bu kapsamda taraflar arasında işbu davaya konu senet imzalandığını, ilgili senette ki imzanın davacıya ait olduğunu, davacı yanın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, takip konusu senedin kıymetli evrak hükmünde olduğunu, kıymetli evrakta mücerretlik ilkesi gereği senette yer alan hak ile bu hakkın oluşumuna neden olan temel borcun ilişkisi arasındaki bağ ortadan kalktığını, bu nedenle senedin sebepten soyut olduğunu, davacı yanın kazanç sağlamadan elde ettiği paraya karşı verdiği senedi ödememek için haksız ve kötü niyetli olarak bu davayı ikame ettiğini, açıklanan bu nedenlerle; hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, davacı yan hakkında %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER;
… Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma sayılı dosyası, … 11. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası, … 7. ATM … Esas sayılı dosyası, müzekkere cevapları, bilirkişi incelemesi, taraf/vekil açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, dava konusu bononun sahtecilik yoluyla oluşturulduğu iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 2013 yılından sonra hiçbir ticari ilişki gerçekleşmediğini, 2013 yılından beri görüşmediklerini, dava konusu senedin sahte olarak düzenlendiğini, senetteki imza, rakam ve yazıların davacının eli ürünü olmadığını, senetteki imzanın; sahte imza, taklit imza, transerfer imza, kopyalama imza veya başka bir sahtecilik yoluyla oluşturulduğunu, senetteki yazılar ve imzanın davacının eli ürünü olmadığını belirtmiştir.
Davalı vekili, davalının müteaahhit olduğunu, davacı ile inşası tamamlanan taşınmazların mermer yapımına ilişkin anlaşmaları bulunduğunu, müvekkilinin pandemi sürecinden önce yapacağı gayrimenkullerin mermer yapım işlerini yine davacının üstlenmesi için taraflar arasında anlaşma yapıldığını ve bu anlaşma kapsamında davalı tarafından davacı yana 700.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, ancak covid-19 salgını sebebi ile ekonomik olarak zor bir dönem geçiren müvekkilinin, projeden vazgeçtiğini bu nedenle mermer işleri için davacı yana ödediği 700.000,00 TL’nin iadesini talep ettiğini açıklamıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma … Karar sayılı dosyasında davalı hakkında davaya konu senet nedeni ile yapılan soruşturmada;
“Müştekinin samimi imza yazı örnekleri toplanması üzerine aldırılan bilirkişi raporunda senedin üzerindeki imzanın müştekiye ait olduğunun ve herhangi bir yerden kopyalanarak atılmış bir imza olmadığının tespit edildiği,
Bu doğrultuda senet üzerindeki imza yazıların müştekiye ait olduğunun, şahsın iddialarının gerçek dışı olduğunun ve şüphelinin üzerine atılı suçu işlemediği anlaşılmakla; şüpheli hakkında üzerine atılı suçlar bakımından üzerine atılı suçları işlememesi nedeniyle kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına,…06.20.2021″ karar verilmiştir.
Mahkememizce 3 kişilik bilirkişik heyetinden alınan 08.12.2022 tarihli bilirkişi raporunda;” İnceleme konusu 11.07.2020 Tediye Tarihi, 30.06.2020 düzenleme tarihi, 700.000 (yedi yüz bin) TL bedelli, alacaklısı …, borçlusu … adına imzalı olan senet aslı metninde yer alan borçlu imzası ile davacı …’in mukayese imza örnekleri arasında yapılan karşılaştırmada, bir kısmı Resim 2 ve Resim 3’te işaretlenmiş olan imza eğim ve ölçüsü, imzanın başlangıç ve bitirilişi, harf, grama ve iç gövde büklümlerinin şekil ve biçimlendirilişi ile bağlantı ve orantıları, aralıklar, noktalama işaretleri, baskı ve işleklik gibi kaligrafik özellikler bakımından önemli derecede uygunluk ve benzerlikler olduğu saptandığından, inceleme konusu senet metninde yer alan borçlu imzasının eli ürünü olduğu, ” tespitlerine yer verilmiştir.
Davacı vekili, … kayıtlarının celbini, senet üzerinde DNA incelemesi ve parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederek rapora itirazlarda bulunmuştur. Senedin birden çok kez işlem görmesi, bilirkişi incelemelerinde ve takipte birden çok kişi tarafından dokunulması nedeni ile söz konusu incelemeler uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlamayacağından bu talepler reddedilmiştir.
Davaya konu senet üzerinde bilirkişi heyeti tarafından yapılan imza incelemesine ve … Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma …Karar sayılı dosyasına göre dava konusu senet üzerindeki imzanın davacı …’in el ürünü olduğu anlaşılmakla davanın reddine, dava nedeni ile takibin durdurulmasına karar verilmemiş olması ve davacının kötü niyeti somut olarak ortaya konulamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın reddine,
2-)Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-)Davacı tarafından yatırılan 11.954,25 TL Peşin harçtan 179,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 11.774,35‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-) Davalı vekilli lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 95.000,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-)Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır