Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/162 E. 2023/541 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/162 Esas
KARAR NO : 2023/541

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …nin bir aile şirketi olduğunu, müvekkili ile diğer hissedar davalı … arasında … 2.Aile Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında boşanma davası ikame edildiğini, bu dosyada uzaklaştırma/tedbir talepleri ve kararları olduğunu, davalı …’nun müvekkilinden maddi/manevi tazminat elde edebilmek ve müvekkilinin katılma alacağını ortadan kaldırabilmek adına akıl almaz kurgusallakta iddialarla boşanma davası ikame eden davalı …’nin müvekkilinin kurucusu, emektarı ve hissedarı olduğu davalı şirketin belirsiz süreli olarak tek imza yetkilisi olduğunu, boşanma sürecinde müvekkilinin ne şirkete gidebilmekte nede şirket ile ilgili bilgi edinemediğini, müvekkili aleyhine … 1 Alie Mahkemesinin … d.iş sayılı dosyasından alınan tedbir kararı ile şirkete ait işyerlerinden uzaklaştırma kararı alındığını, doktor olan müvekkilinin kendi kişisel girişimi ve sermayesi ile 1993 yılında kurulan , bugün emek emek İstanbul da 4 ayrı işyeri ve bir şube ile hizmet veren davalı şirketin ve davacı müvekkil hissedarın diğer davalı … tarafından keyfi yönetimi ve kusurlu eylemleri neticesinde zarara uğratılacağına dair ciddi emarelerin mevcut olduğunu, beyan ederek davalı şirketin haklı nedenlerle feshine, şirketin feshinin kabul edilmemesi halinde TTK 636 mad gereği davacı pay sahibi müvekkilinin payının gerçek değerinin tespiti ile çıkma payının akçesinin ödenerek şirketten haklı nedenle çıkarılmasına, çıkma paşa ayrılma akçesi dava tarihi itibariyle kendileri tarafından belirlenmesi mümkün olmadığından huzurdaki iş bu taleplerinin belirsiz alacak davası olarak kabulü ile her türlü arttırım hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.000,00TL belirsiz alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek bankalar arasında uygulanan en yüksek mevzuat faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini dava sonuçlanıncaya kadar ivedilikle davalı şirketin ve davalı … ‘nun gayri hukuki ve mevzuata aykırı iş ve işlemlerinin şirket defter ve kayıtları ile şirket merkez ve şubelerinde bulunan ve davalı … nun şahsına ait bilgisayarlardaki kayıtların ve banka hesaplarının her türlü belge ve bilginin bilirkişi marifetiyle tespitini, şirket müdürü ve yetkilisi olan davalı …’nun müdür sorumluluğundan kaynaklanan her türlü dava, talep ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla, yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını ve bu süre zarfından tedbiren şirkete kayyım atanması, bu talepleri yerinde görülmez ise şirket ortaklarının birlikte imza ile şirketi yönetim temsil ve ilzama yetkili kılınmasına, terditli olarak ikame ettikleri dava dilekçesinin ve belirsiz alacak davasının kabulü ile davalı … Şireti’nin haklı nedenle feshine, şirketin haklı nedenle feshinin kabul edilmemesi halinde TTK 636. Md gereği mahkemece tanınacak takdir yetkisi kapsamında davacı pay sahibi müvekkilinin payının gerçek değerinin tespiti ile çıkma payının hesaplanarak ayrılma akçesinin ödenerek şirketten haklı nedenle çıkarılmasına, çıkma payı- ayrılma akçesinin dava tarihi itibariyle belirlenmesi mümkün olmadığından huzurdaki iş bu taleplerinin belirsiz alacak davası olarak kabulü ile her türlü arttırım hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.000 TL belirsiz alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek bankalar arasında uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize hitaben verdiği 10/05/2023 tarihli feragat dilekçesi ibraz ederek dilekçesinde; tarafların uyuşmazlık ve aralarındaki diğer uyuşmazlıklarla ilgili 30/03/2023 tarihli protokol düzenlediklerini, bu protokolün 10.maddesinde taraflar birbirlerine karşı ikame etmiş oldukları davalardan feragat edecekleri, birbirlerinden karşılıklı olarak herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyecekleri hususunda anlaştıklarını, bu nedenle davadan feragat ettiklerini, feragat beyanları gereğince işlem yapılmasını talep ettiği görüldü.
Davalı …şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ortaklık pay değeri belirsiz alacak davası olarak ikame edilen davanın harcını ödemediğini, harcın ödenmesi için davacıya süre verilmesini, yatırmadığı taktirde davanın usulden reddi gerektiğini, Davacının şirketin feshine yönelik talebinin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. Davacı davasını terditli açmış talepleri arasında asilik-ferilik ilişkisi bulunmadığından hukuki yarar yokluğundan davanın usulen reddi gerektiğini. Davacının talepleri davacı ile davalı arasındaki mevcut davalarla çelişmekte olup bu davaların sonucu beklenerek bekletici sebep yapılmalıdır. Davacının ihtiyati tedbir talebi usul ve yasaya aykırı olduğunu. Mahkeme tarafından red edilmesi gerektiğini, Davacı dilekçesinde diğer davalı ile aralarında davaları göstererek şirketin kötü yönetildiği, keyfi yönetimler neticesinde zarar uğratılacağı yönünde emareler olduğu gibi soyut ve mesnetsiz
iddialarla kötü niyetli olarak davayı ikame ettiğini. Davacının şirketin feshini isteyebilmesi için haklı bir nedenin varlığı gerekir. Haklı bir nedenin varlığının ispatı davacıya ait olduğunu, davacının şirkete karşı kusurlu ve suç teşkil eden davranışları olup şirket tarafından bu hareketlere karşı yasal işlem başlatıldığını. Şirketin mevzuata aykırı olarak yönelttiği iddiaları gerçeklikle bağdaşmayan mesnetsiz iddialar olduğunu, davacının ayrılma akçesinde talep ettiği bankalar arasında uygulanan en yüksek mevduat faizi talebi hukuka aykırı olduğunu, bundan dolayı şirketin feshine yönelik talebin reddine dava harcı yatırılmadığından davanın usulden reddine ,davacının ayrılma akçesi talebinin reddine davacı ve diğer davalı arasında devam eden … 17. Aile mah. … sayılı dosyanın bekletici mesele yapılmasına belirsiz alacak ve en yüksek faiz talebinin reddine, yargılama giderinin ve vekalet giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 12/05/2023 tarihli dilekçe ibraz ederek davacının feragatini kabul ettiklerini davacı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği görüldü.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkiline yöneltilen davanın husumet yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından terditli olarak ikame ettiği limited şirketin feshi ile bunun mümkün olmaması durumunda davacının pay değerinin ödenerek şirketten çıkması talepli davanın şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerektiğini, iş bu davada gerçek kişi müvekkilinin şirket ortağının taraf ehliyeti bulunmadığını, davacının şirketin feshine yönelik davasının hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın öne sürülen dava nedenleri açısından ortaklıktan çıkma talebinin şirketin feshi dışında başka türlü çözüm yolları bulunduğunu aynı zamanda ikrar edilmiş olmasına rağmen ilk talep olarak şirketin feshinin öne sürülmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davacı tarafından harcın yatırılmamış olması nedeniyle ortaklıktan çıkma davasının da usulden reddi gerektiğini, davanın müvekkil ile davacı arasında boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davaları olduğunu bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, esasa ilişkin beyanında ise davanın maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, şirketin feshi kararı verilebilmesi için gerekli şartların bulunmadığını, davcının bu yöndeki iddialarının tamamen soyut ve gerçek dışı olduğunu, hukukumuzda şirketin feshinin son çare olarak görülen bir durum olup haklı nedenlerin varlığı ihtimalinde dahi şirketin feshine hükmedilebilmesi için ortağın şirketten çıkması imkanının bulunması gerektiğini, somut olayda davacının ortaklığın sürdürülmesini imkansız kılan haklı nedenlerin varlığı iddiasından hareketle bu iddiaları kabul anlamına gelmemek kaydıyla öncelikli talep ortaklıktan çıkmaya yönelik olması gerekirken şirketin feshinin talep edilmesinin usul de hukuken de tamamen isabetsiz olduğunu, davacının ortaklıktan çıkma talebinin maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı her ne kadar hakkında uzaklaştırma kararı bulunmadığını, davacının kanunen kendisine tanınan hak ve yetkiler çerçevesinde bilgi almak ve diğer haklarını kullanmakta serbest olduğunu beyan ederek müvekkiline yöneltilen davalarda müvekkilin pasif husumet ehliyeti bulunmaması sebebiyle her iki davanın müvekkil açısından ayrı ayrı usulden reddine, şirketin feshi talepli davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine, ortaklıktan çıkma davasında dava dilekçesinde gösterilen pay bedeli talebi üzerinden harç yatırılmadığından harcın tamamlanması için davacıya 1 haftalık kesin süre verilmesine, ve yatırılmadığı taktirde davanın usulden reddine, taraflar arasında … 17 Aile Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla görülen devam eden mal rejiminin tasfiyesine yönelik davanın bekletici mesele yapılmasına, her durumda esas bakımından da haksız ve mesnetsiz olan her iki davanın ayrı ayrı reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 10/05/2023 tarihli dilekçe ibraz ederek davacının davasından feragat ettiğini, feragat gereğince işlem yapılmasını, davalı olarak davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği görüldü,
GEREKÇE;
Dava, şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma istemine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize hitaben verdiği 10/05/2023 tarihli feragat dilekçesi ibraz ederek dilekçesinde; tarafların uyuşmazlık ve aralarındaki diğer uyuşmazlıklarla ilgili 30/03/2023 tarihli protokol düzenlediklerini, bu protokolün 10.maddesinde taraflar birbirlerine karşı ikame etmiş oldukları davalardan feragat edecekleri, birbirlerinden karşılıklı olarak herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyecekleri hususunda anlaştıklarını, bu nedenle davadan feragat etmiştir. Davalı …vekili 12/05/2023 tarihinde davalı … 10/05/2023 tarihli dilekçe ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını açıklamıştır.
Davacı vekili davadan feragat ettiğini kayıtsız ve şartsız olarak bildirdiğinden, davaya son veren taraf işlemi olan bu beyanı çerçevesinde işlem yapılması zorunludur. Bu nedenle davanın 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;.
1- Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. Maddesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının 1/3’ü olan 119,93 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 3.475,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.355,37 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Tarafların yargılama gideri talepleri bulunmadığın yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2023

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)