Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/153 E. 2021/773 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/153 Esas
KARAR NO : 2021/773

DAVA : Alacak (Finans İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2017
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizin 2017/522 Esas, 2018/696 Karar sayılı 28.05.2018 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş ve İstanbul 8. AHM’ne tevzi edilen dava dosyasında verilen karşı görevsizlik kararı neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/1398 Esas, 2021/155 Karar sayılı kararı ile görev yeri olarakmahkememizi belirlemesi ile mahkememizde görülen Alacak (Finans İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili daa dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, hesap açarak parasını davalı ….’ye yatırmasının nedeninin davalının faizsiz kazanç sağlamayı taahhüt etmesi olduğunu ancak verilen taahhütlere rağmen davalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini, iflas sürecine kendi kusurlu davranışlarıyla girdiğini, davalının iflas sürecine girdiği tarihten itibaren müvekkilinin hesabındaki parasını almaya çalıştığını ancak iflas üzerinden 16 yıl geçtiğini, davalı ….’nin 2001 yılında tasfiye sürecine girdiğini, davalı şirket ile …Tic. Ltd. Şti. ‘nin aralarında davacı müvekkilinin hesabındaki 27.159,00-USD tutarındaki para için borcun temliki sözleşmesi yapıldığını ve … Tic. Ltd. Şti.’nin borcu üstlendiğini, davacı müvekkili ve … Ltd. Şti.’nin 07/02/2011 tarihinde davalıdan olan alacağını almak umuduyla temlik sözleşmesi yaptığını, bu sözleşmenin hukuki olarak hiçbir geçerlilik taşımadığını, davacı müvekkili ile …Tic. Ltd. Şti.’nin arasındaki temlik sözleşmesinin TBK hükümlerine göre kesin olarak hükümsüz olduğunu, sözleşmenin adi yazılı şekil kararlaştırıldığını ve davacı müvekkili sözleşmeyi imzalamasına rağmen borç altına giren söz konusu şirketi temsile yetkili hiçbir kimsenin sözleşmeyi imzalamadığını, bu durumda temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunu, TBK hükümlerine göre eski borcun tüm ferileriyle birlikte varlığını sürdürdüğünü ve davalı şirket ….’nin hukuki olarak borcun tamamından yasal faizi ve diğer ferileriyle sorumlu olduğunu, davacı müvekkilinin davalı şirkete borcunu ödemesi için defalarca ihtar yapmasına rağmen davalı şirketin hiçbir şekilde borcunu ödemediğini, ….’nin davacının güvenini kötüye kullandığını, taraflar arasındaki vekalet ilişkisindeki sadakat ve özen borcunu yerine getirmediğini ve basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının …. Şubesi hesabına yatırmış olduğu 27.159,00-USD (27.159,00-USD / 01.06.2017 tarihi TL miktarı ( 1 USD= 3,5367 TL ) olmak üzere 27.159,00 x 3,5367=96.053,20 TL)’ nin, 22/09/1998 tarihinden itibaren TL’ ye ödenen en yüksek banka faizi ile birlikte tahsiline, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı …Ltd. Şti. vekili 04/08/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddia ettiği temlik sözleşmesinde tarafların imzası olması gerekirken müvekkil şirketi temsile yetkili herhangi bir kimsenin imzasının olmadığını, müvekkil şirketin böyle bir sözleşmeden sorumlu tutulabilmesi için şirketi borç altına sokabilecek tasarruflara yetkili temsilciler tarafından imzalanmış olması gerektiğini, davacı tarafın ikrarı ile de sabit olan müvekkili şirketin … A.Ş.’nin borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi mümkün olmadığını, diğer davalı … faaliyet izninin BDDK’nın 10/02/2001 tarihli 171 sayılı kararı ile kaldırıldığını ve davalı kurumun tasfiye sürecine girdiğini, tasfiye sonuçlanmadan kar-zarar durumu belirlenmeden davacının alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, tasfiyenin sonuçlanmadığını ve bu sebeple de muaccel bir alacaktan söz edilemeyeceğini beyan ederek davacı tarafın da kabul ettiği hükümsüz sözleşmenin müvekkil şirket tarafından hukuki sonuç doğurmayacağından bahisle husumet olmaması, ayrıca sözleşme geçerli olsa dahi borcun nakli sözleşmelerinde borcu devralanın borcu devredenin ileri sürme hakkına sahip olduğu savunmaları ileri sürebilecek olması ve borcu devreden şirketin tasfiye halinde olması ve buna müteakip muaccel bir alacaktan söz etmenin mümkün olmaması sebebiyle davanın reddine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili 24/08/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Sözleşmenin taraflarının ‘Temlik Alan’ sıfatıyla … Tic. Ltd. Şti. ile ‘Muhatap’ sıfatıyla davacının olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmenin tarafı olmadığını, dolayısıyla iş bu sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta, sözleşmenin tarafı olmayan müvekkili şirkete husumet yöneltilmesi hukuken mümkün olmadığını, bu itibarla, müvekkili şirket hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının müvekkili şirket nezdinde bulunan kar ve zarara katılım hesabında bulunan alacaklarını Temlik ve İbra Sözleşmesi ile …Tic. Ltd. Şti. ‘ye devir ve temlik ettiğini, müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını beyan ettiğini, davacının müvekkili şirketteki hesaplarını diğer davalıya temlik ettikten sonra, temlik alan … Ltd. Şti. ile temlik edilen alacağın ödenmesi hususunda kendi aralarında ‘Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi’ yaptıklarını, müvekkili şirket söz konusu sözleşmenin tarafı olmadığından anılan sözleşmenin ifa edilmemesinden ya da eksik ifasından kaynaklanacak uyuşmazlıklarda müvekkili şirketin sorumluluğundan söz edilmesinin ve alacağın temliki sözleşmesine istinaden müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, davacının kesinlemiş muaccel bir alacağı bulunmadığından tasfiye sonuçlanmadan alacak talep edilmesi mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Hesap cüzdanı, Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi, virman talimatı, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, finans işlemlerinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı … hesabına yatırdığı ve davalı … Ltd Şti ‘ye temlik edilen paranın davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, kusur durumu, borcun temliki sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, davalı …’nin husumet itirazının yerinde olup olmadığı, zamansız açılan dava itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Deliller toplandıktan sonra dosya Mali Müşavir .. ile Hukukçu …’ya tevdii edilerek mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişiler tarafından sunulan rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Davacı … ile Davalı … Ltd. Şti. Arasında davacı tarafın davalı finans şirketinden alacağı 27.159,00 USD’nin tasfiyesi amacıyla Alacağın Temliki, Sulh, İbra Ve Feragat Sözleşmesi düzenlenmiştir. Bu sözleşme ile, Muhatap …, ….’nin … numaralı kar ve zarar katılım akdi, cari hesaplarında ve hesapların eklerinde bulunan 27.150,00 USD’yi bütün hakları ile birlikte Temlik Alan … Ltd. Şti.’ne devredecektir. Temlik alan, muhatabın kendisine temlik ettiği tutarı muhataba belirli vadelerde taksitler halinde ödeyecek olup, her bir taksit günündeki TCMB döviz alış kuru karşılığı TL olarak ödenecektir. 1. taksit 28.08.2011 400 USD diğer taksitler 2. 3.4. devamı 67. taksit takip eden ayların 25.günü 400 USD ve son taksit 68.taksit olup 25.03.2017 tarihinde 359 USD olmak üzere toplam 27.159,00 USD olarak ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Temlik alan ve muhatap iş bu durumu gayri kabili rücu kabul, beyan ve taahhüt etmiştir. Temlik alan 27.159 USD’ yi muhattabın hesabına havale edecektir. Her bir ödeme birbirinden bağımsızdır. Ödemelerden birinin gününde yapılmaması bakiye ödemeleri muaccel kılmaz. Ancak ardışık 6 taksitin gününde ödenmemesi halinde, takip eden altı aylık dönem muacceliyet kespedecektir.
Muhatap bu sözleşmenin imzalanması ile birlikte sözleşme gereğince bütün sonuçları itibari ile hukuki ve cezai yönden şahsi hakları da kapsar şekilde ….’yi ibra edecektir. Davacı taraf Davalı …. numaralı hesabında bulunan 27.159,00 USD’nin 07.02.2011 tarihinde davalı … Ltd. Şti. hesabına virman edilmesi talimatı vererek davalı finans şirketini ibra etmiştir.
Davacı ile davalı … Ltd. Şti. arasında akdedilen sözleşme alacağın devri sözleşmesidir. Dava konusu sözleşmeye göre …. den alacaklı olan davacı, bu alacağını alacağı ödemeler karşılığında diğer davalıya devretmiştir. TBK m.183 gereğince kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. TBK m.184 gereğince alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Alacağın devrinin geçerli olması için borçlunun devre rıza göstermiş olması aranmaz. Davalı …Ltd. Şti. tarafından sözleşmenin yetkili temsilci tarafından imzalanmadığı iddiası bulunmakla birlikte bu iddiayı destekleyecek bilgi ve belge sunulmamıştır. Bu nedenlerle sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilmiştir.
Sözleşmenin tarafları temlik alan davalı … Ltd. Şti. ile davacıdır. Diğer davalı sözleşmenin tarafı değildir dolayısıyla sözleşmenin ifa edilmemesi nedeni ile sözleşmenin tarafı olmayan diğer davalı ….’ye talep yöneltilemez. Bu nedenle, davalı …. hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı ile davalı …Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen alacağın devri sözleşmesinde ” ödemelerden birinin gününde yapılmaması bakiye ödemeleri muaccel kılmaz ancak ardışık altı taksitin gününde ödenmesi halinde takip eden altı aylık ödeme muacceliyet kesbedecektir ” hükmü yer almakta olup davalı …Tic. Ltd. Şti’nin davacıya ödeme yapmadığı anlaşılmış, davalı … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kabulü ile, 27.159 USD’nin ödeme tarihi olan 22/09/1998 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince işleyen faizi ile birlikte davalı …Ltd. Şti. ‘den alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davalı …. hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine,
Davalı … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kabulü ile, 27.159 USD’nin ödeme tarihi olan 22/09/1998 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince işleyen faizi ile birlikte davalı …Tic. Ltd. Şti. ‘den alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 6.586,07 TL ilam harcından peşin yatırılan 1.640,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.945,72 TL harcın davalı Davalı … Ltd. Şti.’den alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 13.109,37 TL avukatlık ücretinin davalı … Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Davalı ….’ye verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 1.640,35 TL peşin harç, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 333,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 3.604,75 TL yargılama giderlerinin davalı Davalı …Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluklarında açıkça okundu. 03/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır