Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/145 E. 2021/852 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/145 Esas
KARAR NO : 2021/852

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/01/2016
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 17.05.2015 günü sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı aracıyla seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu takla atan araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, kazaya ilişkin tutanağın dosyaya sunulduğunu, …’ın yönetimindeki … plakalı aracın davalı şirket nezdinde … no.lu poliçe ile sigortalı olduğunu, davacının kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete karşı gelecek zararının talep edildiğini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1500,00 TL’nin 500 TL’sinin geçici, 500 TL’si kalıcı iş göremezlik ve 500 TL’sinin geçici iş göremezlik döneminde bakıma muhtaç davacının bakım ücreti olarak dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın 03.01.2015/2016 vadeli … no.lu ZMMS poliçesiyle davalı şirkete sigortalı olduğunu, poliçedeki teminatın şahıs başına 290.000,00 TL olduğunu, bu miktarın mutlak surette ödeneceği anlamına gelmediğini, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedelleri ve geçici işgöremezlik zararı ve tedavi giderlerinin Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini, sigorta şirketlerinin bir sorumluluğunun olmadığını, 6111 sayılı yasaya göre bahse konu alandaki yükümlülüklerin SGK tarafından yerine getirileceğini, davacının tedavi gideri ve sakatlıktan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alıp almadığının araştırılmasını talep ettiklerini, davacının sosyal kurumdan tazminat veya aylık bağlanması halinde bu ödemelerin sakatlık ve tedavi giderleri tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, davada hatır taşımasının söz konusu olduğunun çok açık olduğunu, hatır taşımasının söz konusu olduğu durumlarda, kendi yararına taşınan şahıs açısından, araç sahibi ve sürücüsünün ivazsız hareketi söz konusu olduğundan hesaplanan tazminat tutarından indirim yapılmak suretiyle zararın bir bölümünün zarar gören üzerinde bırakılmasının gerektiğini, yapılacak tazminat hesaplamasının hukuki bir prosedürden çok istatistik, matematik vs. gibi pek çok bilimin kullanıldığı başlı başına uzmanlık gerektiren teknik bir konu olup doğru hesaplamanın ancak aktüerya bilimi konusunda uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılabileceğini, bu nedenle hesaplamanın aktüer bilirkişi tarafından yapılmasını istediklerini, dava konusu tazminatın haksız fiilden kaynaklandığını, ticari iş olmadığını, bu nedenle işleyecek faizin yasal faiz olması gerektiğini, avans faizi talebinin kabule şayan olmadığını, davalının temerrüde düşmesi için hak sahiplerinin tüm belgelerle davalıya başvurmuş olmalarının gerektiğini ancak dava öncesinde bir başvuru yapmadıklarından davalının temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili UYAP sisteminden e imzalı olarak gönderdiği 22/11/2021 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ödemeyi yaptığını, karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, davacı tarafın davasından feragat ettiğini belirterek feragat nedeni ile işlem yapılmasını talep ettiğini belirtmiştir.
Davacı vekili UYAP sisteminden e imzalı olarak gönderdiği 22/11/2021 tarihli dilekçesinde özetle; davalı taraf ile sulh olduklarını, davalı taraftan hiçbir masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davadan feragat ettiğini, feragat nedeni ile işlem yapılmasını talep ettiğini belirtmiştir.
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen ya da tamamen vazgeçmesidir. Feragat, davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olup sonuç doğurabilmesi için karşı tarafın rızası aranmamaktadır.
Yapılan açıklamalar ışığında, dosya arasında bulunan davacı vekiline ait vekaletname incelendiğinde davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin olduğu anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi uyarınca davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın feragat nedeni ile reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 199,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 139,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi olmadığından davalı lehine vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa ait artan gider avansının davacıya iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa ait artan gider avansının davalıya iadesine,
Dair verilen karar tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 23/11/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)