Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/119 E. 2022/520 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/119 Esas
KARAR NO : 2022/520

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde … poliçe … acente numaralı … poliçesi ile sigortalı …’nin maliki olduğu … plakalı aracın müvekkili …’ın maliki olduğu …plakalı araca çarparak hasar verdiğini, Kaza Tespit Tutanağına göre müvekkilinini kusursuz olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı karşılığı olarak şimdilik 2.500,00 TL’nin davalı tahsiline , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyan ederek yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise kazanın 17.08.2018 tarihinde gerçekleştiğini, davacının 2 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra 18.08.2020 tarihinde sigortaya müracaat ettiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle yetkisiz mahkemede açılan davanın yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesini, iş bu davanın zamanaşımı nedeniyle esastan reddini, değer kaybı zararının ZMSS Genel Şartlarına göre tespit edilmesini, kusur oranlarının tespit edilebilmesi için bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/12/2020 tarih … esas … kararı ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize geldiği ve 2021/119 esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLER: 14/09/2021 tarihli bilirkişi raporu, 25/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporu, trafik kazası tespit tutanağı fotokopisi, araca ait ruhsat fotokopisi, e-imzalı arabuluculuk son tutanağı, … vadeli, … numaralı KTK ZMS Poliçesi, … Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi yazı cevabı dosya arasında delil olarak mevcuttur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı istemine ilişkindir.
Mahkemenin 03/05/2021 tarihli duruşması ara kararı ile dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin dosyaya raporunu sunduğu ve taraflara tebliğ edildiği; daha sonra dosyanın ek rapora gönderildiği ek raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
14/09/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.” denildiği, araçlarda oluşan değer kaybının, araçtaki kaporta ve şasi hasarıyla doğru orantılı olacağı, kaporta saçlarının ve şasinin düzeltilip yeniden boyanma işlemleri sonucu bu parçalardaki ve birleştirme bölgesindeki kalıcı hasar izleri nedeniyle, bu durum aracın ikinci el değerinin düşmesine neden olduğu, tampon, cam, far, gibi plastik parçaların ve radyatör, fan motoru, far vb. gibi vidayla ve cıvatayla değiştirilen tampon demiri, radyatör vb. mekanik parçaların değer kaybı oluşturmadığının bilindiği, Sigorta eksperi … tarafından düzenlenen 14.09.2018 tarihli Kasko Ekspertiz Raporunda dava konusu … plakalı … marka… tipi 2013 model ve 69.178 Kmde olup kazadan önceki değerin 50.000 TL olan araçta yapılan ve değer kaybına etki etmesi muhtemel işlemlerin: değiştirilen parçalar olmadığı, düzeltilen parçaların sol ön kapı, sol arka kapı olduğu, toplam hasar miktarının 2.200,00 TL olduğunun belirlendiği, Yargıtay yerleşik kararlarına göre karayolu araçlardaki değer kaybının, aracın kazadan önceki ikinci el satış değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki ikinci el satış değeri arasındaki farktan ibaret olduğu, aracın kazadan sonraki ikinci el rayiç satış değerinin belirlenmesinde, aracın markası, model, önceki kazaları, Km seviyesi, kullanım şekli, yapılan tamir işleminin şekli, değiştirilen parçaların tür ve sayısı, aracın Pazar payı hususlarının da dikkate alındığı, aracın Tramer kaydının incelenmesinden eski kazasının olmadığının tespit edildiği, dava konusu … plakalı … marka … tipi 2013 model ve 69.178 Kmdeki aracın kazadan önceki satış değerinin 38.000,00 TL olup kazadan sonra onarılmış haldeki satış değeri 37.500,00 TL olduğu, dolayısıyla araçtaki değer kaybının 38.000,00 37.500,00 = 500,00 TL olduğu, dava konusu olayda davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ in % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araçtaki değer kaybının 500,00 TL olduğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
25/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile; tarafların kusur ve hasar değerlendirmesi yönünden itirazlarına katılmanın mümkün olmadığı, … plakalı aracın Davalı …. tarafından 05/05/2018 – 05/05/2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğu, Uyuşmazlık konusu kazanın 17/08/2018 tarihinde meydana gelmiş olmakla, kaza tarihi itibariyle … nolu poliçe yürürlükte olduğundan tazminat şartları sağlandığı takdirde davalı … şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı sunma yükümlülüğünün mevcut olduğu, Kök raporda da belirtildiği şekilde; … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının; 500,00 TL olabileceği, davalı …’ nın ZMMS örtüsü sağladığı … plakalı araç sürücüsünün kazada %100 kusurlu olması ve Davalı tarafa sigortalı araç sürücünün kusur oranına isabet eden tutarın; araç değer kaybı için; [(500,00-TL Değer Kaybı Tutarı) x %100 kusur oranı] = 500,00 TL olabileceği, 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun 3/2 maddesi uyarınca hukuki olgular konusunda takdirin tamamen mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (değer kaybı) istemine ilişkindir.
Davalı vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuştur. Görülmekte olan davada taraflar arasında, davanın KTK’nın 109.maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
2918 sayılı KTK’nun 109/1 maddesine göre, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin, 02/10/2017 Tarih, 2016/16483 Esas ve 2017/8457 Karar sayılı ilamı).
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-15.maddesi “Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.” şeklindedir.
Huzurdaki davada, davaya konu trafik kazası 17.08.2018 tarihinde meydana gelmiş; kazaya karışan araç sürücüleri arasında maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmiştir. Davalı, karşı aracın ZMSS şirketi olmakla, davanın açılabileceği son tarih 17.08.2020 tarihidir. Davacı aracında meydana gelen hasar bedelinin tazmini istemiyle işbu dava 11.09.2020 tarihinde açılmıştır. Zamanaşımı süresinin durduğu, hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk başvurusunun 18.08.2020 tarihinde başvuru yapıldığı, ilk-son oturum tutanağının 11.09.2020 tarihinde imzalandığı, görülmekte olan davanında aynı gün (11.09.2020 tarihinde) açıldığı, ancak arabuluculuk başvurusunun yapıldığı 18.08.2020 tarihi itibariyle zaten KTK’nın 109.maddesinde ön görülen zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-)Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-) Alınması gereken 80,70. TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-) Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-) Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.500,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 14/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır