Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/111 E. 2022/454 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/111 Esas
KARAR NO : 2022/454

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ile müvekkili arasında 01/01/2020 tarihinde servis taşımacılığı sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre müvekkilinin 1 yıl boyunca … arasında personel taşımayı üstlendiğini, davalı şirketin herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeyi 19.10.2020 tarihinde haksız şekilde feshettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5. maddesinde sözleşmeye aykırı haller ve fesih hallerinin sayıldığını, sözleşmede ihbar süresinin 30 gün olarak belirlendiğini ve cezai şart olarak “Bunun dışında bu süre beklenmeden sözleşmenin sonlandırılması halinde sonlandıran taraf bu (ihbar) süresinin ücretini diğer tarafa ödemekle yükümlüdür.” hükmü gereğince 30 günlük ücret tutarında cezai şartın müvekkile ödenmesinin zorunlu olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan bu alacağı dolayısıyla … 7. İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı dosyasında davalı aleyhine bir takip başlatıldığını, ancak davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak borca itirazı sebebiyle takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı şirket … Ltd. Şti ile davacı … arasında 01.01.2020 tarihli Taşımacı İle Sözleşmeli Taşımacı Arasında Yapılan Servis Taşımacılığı Tip Sözleşmesi imzalanmış olup , …’in … plakalı vasıtasıyla … arasında … A.Ş ne servis hizmeti vermeyi kabul ve beyan ettiğini, taraflar arasında imzalanmış bulunan 1 yıllık sözleşme uyarınca …’e davalı şirket günlük ödemesinin 415,00 TL artı KDV olup güzergahın tek yön 85 km olduğuna dair tüm aydınlatmalar yapılarak …’e ifade edildiğini ve tarafların bu sözleşmeyi imzaladıklarını, 06.10.2020 tarihinde …’in davalı şirketin Operasyon Sorumlusu …’ya önce “güzergah değişikliği” talebinde bulunduğunu, bu talep uygun görülmeyince bu kezde sözleşme kurallarına aykırı olarak “günlük ücretinde artış” talebinde bulunduğunu, davacının sözleşme hükümlerine aykırı bu talebinde davalı şirket tarafında sözleşme koşullarında esastan değişiklik olacağından kabul edilmediğini, servis hizmeti verdiği … A.Ş’ye davalıyı şikayet ederek “zam talebinde bulundum, bana zam vermiyorlar, bu sebeple işten ayrılacağım” diye beyanda ve şikayette bulunduğunu, davacı …’in 14.10.2020 tarihinde davalı şirketin operasyon yetkilisi …’ya, davalı şirketin şoförlerinden …’in, davalı şirketin tedarikçisi olan …’in yanında “benim yerime araç ayarlamadınız mı, ne zaman ayarlayacaksınız, ben artık sizinle çalışmayacağım” söylemlerinde bulunduğunu, bu söylemler üzerine davalı şirket servis hizmeti vermiş bulunduğu … A.Ş nin servis hizmetlerini aksatmamak için … plakalı aracı 15.10.2020 tarihinde akşam servis hizmeti vermek için göreve başlattığını, davacı …’in taraflar arasında imzalanmış bulunan Servis Taşımacılığı Sözleşmesini tek taraflı feshettiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeyi 19.10.2020 tarihinde feshettikleri iddiasının kesinlikle doğru olmadığını, aksine 15.10.2020 tarihinden itibaren davacının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi üzerine davalı şirketin alelacele yeni bir araç bulma telaşına kapıldığını, zira bir günlük servis hizmetinin aksamasının sözleşmenin feshine yol açabileceği gibi taraflarını ağır tazminatlara mahkum ettireceğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, ihtarname, … 7. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, tanık beyanları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen 01/01/2020 tarihli servis taşımacılığı sözleşmesine göre tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davalının sözleşmeyi 19.10.2020 tarihinde feshetmekte haklı olup olmadığı, haksız ise davacının sözleşmenin 5.maddesinde yer alan cezai şarta hak kazanıp kazanmadığı hususlarındadır.
İlgili … 7. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 12/11/2020 tarihinde cezai şart bedelinden kaynaklanan 9.794,00 TL asıl alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 24/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 26/11/2020 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; alacaklı görünene borcunun bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı … vekilince, davalı şirketin … plakalı aracı 15.10.2020 tarihinde akşam servis hizmeti vermek için göreve başlattığı ve sözleşmenin süresinden önce sonlandırıldığı beyan edilmekle birlikte davacı …’in güzergah değişikliği ve günlük ücretinde artış talebinde bulunduğundan ve bu talepleri davalı şirket tarafından kabul edilmediğinden sözleşmenin süresinden önce sonlandırılmasından davacı …’in sorumlu olduğu ve taraflar arasındaki sözleşmeyi asıl feshedenin davacı … olduğu iddia edildiğinden davalı taraf iddiasını ispat ile yükümlüdür.
Taraflar arasında 01.01.2020 tarihli Taşımacı ile Sözleşmeli Taşımacı Arasında Yapılan Servis Taşımacılığı Tip Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince davacı …’in bir yıl boyunca … arasında personel taşıma işini üstlendiği, sözleşmenin 3.maddesi ile, yapılan taşıma hizmetinini günlük bedelinin 415 TL olarak belirlendiği, sözleşmenin 5.maddesi ile, sözleşmeye aykırı haller ve fesih hallerinin düzenlendiği ve ihbar süresinin 30 gün olarak belirlendiği, bu süre beklenmeden sözleşmenin sonlandırılması halinde sonlandıran tarafın bu (ihbar) süresinin ücretini diğer tarafa ödemekle yükümlü olduğu yönünde cezai şartın hükme bağlandığı anlaşılmaktadır.
Davacı tanığı …, Davacı kardeşim olur, … ile … firması arasındaki ticari ilişki nedeniyle bizim firmamız olan yani kardeşimin firması … firması için servis işi yapmıştır, ben … firmasında çalışan 15 kişinin taşımacılığını yaptım, bunlardan 4 tanesi benim oturduğum muhit civarında oturuyordu, ben her sabah … sadece bir kişi için boş gidiyordum, oradan diğer kişileri topluyordum ve bırakıyordum, ben boş gittiğim mesafeye yönelik bir ağabey edası ile öneride bulundum, … elemanı .. Bey benim önerimi görüşeceğini söyledi, ancak daha sonra kendisini dikkate almadıklarını belirtti, ben de o zaman benim için bir çıkış belgesi düzenlenmesini istedim, benim isteğim bir ay süre için sözleşmenin geri çekilmesi idi, bu konuyu … bey … sahibi … Beye ileteceğini söyledi, … Bey yanımızda idi, aynı gün akşama doğru saat 4 civarında … Bey bana şirketin aracı çekeceğini söyledi, tabelayı istedi, bana gidebilirsin dedi, … ile herhangi bir görüşme yapmadılar, ben bir ağabey olarak öneride bulunmuştum, benim önerim bu şekilde karşılandı, yani benim anladığım davacı ile … arasındaki ticari iş sonlandırılmış oldu demiştir.
Davalı tanığı …, Taraflar arasında sözleşme yapıldığında ben…’da çalışmıyordum, daha sonra işe başladım, işe başladıktan sonra … beyla yapılmış olan proje bana devredildi, ben işe başladıktan sonra … bana km de uzama var bu nedenle fark talep ediyorum dedi, ben de işe başladığımdan dolayı yöneticime sorarım dedim, sorduğumda yöneticiden öğrendiğime göre herhangi bir km farkı yani uzama yokmuş, bunu öğrendim, o dönemde müşterilerden bir tanesi izinde olduğu için onu almadığından dolayı geçici bir süre için mesafe kısaldığından dolayı durumu yanlış bir şekilde anlatmış, o müşterinin izinli olduğunu zaten … biliyordu, zira işe başladığında o müşteri vardı, yönetici fiyat farkı yapamayacağını söyledi, … de o zaman ben çıkışımı veriyorum, benim yerime yeni bir araç ve şoför bulun dedi, iki gün sonra … firmasından yöneticimize bir mail geldi, bu mailde …’in fiyat farkı talebinin kabul edilmediği yazıyordu,… firması mümkünse fiyat farkı verilmesini talep etti, ancak bu talebi de kabul edilmedi, çünkü sözleşme süresi dolmamıştı, para alamadığımız için fiyat farkı vermemiz söz konusu değildi, … benim yerime bir başka araç bulmadınız ise ben gidiyorum şeklinde bana beyanda bulunmuştur, ben de bu beyanını üst yöneticime yönelttim, bu beyanın üzerinden bir gün geçtikten sonra …’in yerine ben işe başlatıldım, …’e ait olan servis aracı ile işe başlamış oldum, aracın şoförünü … veya … olarak hatırlıyorum, benim listemde … olarak geçiyordu, anlaşmazlık çıktıktan sonraki maillerin bazıların da … adı da geçtiği için … veya … olarak belirttim, ben olaylar sırasında tanımadığım için … ile birebir irtibat kurmadım, bu dava açıldıktan sonra … Bey kendisi beni aradı demiştir.
Davalı tanığı …, Ben …’da şoför olarak çalışırım, …’in kardeşi …’i tanırım, … ile … arasındaki sözleşmeden haberim yoktur, onu şirket bilir, ancak bir gün … bana ayrılmak istediğini ifade etmişti, kendisi … arasındaki güzergahta çalışıyordu, bu güzergahın kendisini kurtarmadığını, yani aldığı ücretin yeterli olmadığını söyledi, servisine gelmedi, biz de şirket aracını servise koyduk demiştir.
Davalı tanığı …, Ben … şirketi bünyesinde çalıştım, ben çalışırken … de aynı şirkette tedarikçiydi, ben şirkette operasyon sorumlusu idim, 2013 ile 2021 tarihleri arasında çalıştım, benim çalıştığım dönemde …in sözleşmesi yapılmıştır, kendisi yaklaşık on ay çalıştı, daha sonra zam istedi ancak o dönem itibari ile zam yapılması mümkün olmadığından talebi reddedildi, bunun üzerine … ve … işi bırakacaklarını söylediler, bu nedenle aradaki sözleşme feshedildi, … firmasına konuyu aksettirdiğinden dolayı firma bizden …’e zam yapmamızı söyledi, ancak sözleşmemiz gereği böyle bir şey sözleşmeye aykırı olduğu ve etik olmadığı için, zam talebini karşılayamadık ve yerine başka bir araç temin ettik, söz konusu aracı … kullanıyordu, … ofise gelmiştir, … ile … kardeştir, hatta sözleşme yapılırken her ikisi birlikte gelmişti, … bey bir dönem şeker hastalığı nedeniyle vekaleti … Bey’e verdiğini, ameliyat olacağını ifade etmişti, ancak ben bir vekaletname görmedim, tarafıma iletilmemiştir demiştir.
Delillerin değerlendirilmesi sonucu, taraflar arasındaki bir yıl süreli taşıma sözleşmesine rağmen, taraflar arasındaki güzergah ve ücret anlaşmazlığı nedeni ile sözleşmenin süresinden önce davalı şirket tarafından sonlandırıldığı, davacı tarafın boş gidilen mesafeye yönelik anlaşma önerisinin karşılıklı görüşmeler yapılmaksızın davalı şirket tarafından geri çevrildiği ve bir başka aracın 15/10/2020 tarihinde servise konduğu, davalı şirketin davacıya herhangi bir bildirimde bulunmaksızın sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği anlaşılmış, davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeyi asıl feshedenin davacı … olduğu iddiası kanıtlanamamıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme ile düzenlenen günlük taşıma hizmeti bedelinin 415 TL olduğu ve fesih tarihi 15/10/2020 olsa da davacı tarafından belirtilen 19/10/2020 tarihi ile bağlı kalınıp bu tarih ile 12/11/2020 takip tarihine kadar geçen sürenin 24 gün olduğu dikkate alınarak davacının 9.960 TL cezai şart bedeline hak kazandığı hesap edilmiş, takibe ve davaya konu edilen miktar 9.794 TL asıl alacağa ilişkin olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kabulü ile, davalı tarafından … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 669,02 TL ilam harcından peşin yatırılan 118,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 550,73 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 118,29 TL peşin harç, 198,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 376,09 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asil ve taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır