Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/796 E. 2021/496 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/796 Esas
KARAR NO : 2021/496

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/03/2015
KARAR TARİHİ : 13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkilinden değişik isimler altında kayıp-kaçak ( K-K), sayaç okuma bedeli, ( PSH) Parekende Satış Hizmeti, dağıtım bedeli, iletim bedelleri ve TRT Fon payı bedeli ve başkaca kalemlerin alındığını, bu bedellerden Kayıp kaçak ve kayıp kaçak üzerinden ayrıca alınan TRK payı, Enerji Fonu, Belediye Tüketim Vergisi ve KDV’nin haksız olduğu son dönem Yargıtay içtihatları ile artık kesinleşmiş ve Yüksek Yargı tarafından bu bedellerin iade edilmesi gerektiğine hükmedildiğini, ayrıca yüksek Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 20/10/2014 tarih ve 2014/7090 E. 2014/13588 K. Sayılı kararıyla dağıtım, sayaç okuma bedeli, parakende satış hizmet bedeli ve iletim bedelinin de alınamayacağına hükmedildiğini açıklayarak fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalması ve sonradan artırılmak kaydıyla, Haziran 2010 ila Eylül 2011 dönemleri için müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen kayıp – kaçak bedelleri, dağıtım, sayaç okuma bedeli, parakende satış hizmet bedeli ve iletim bedeli ve bu bedeller üzerinden haksız olarak alınan KDV, TRT payı, Enerji Fonu, Belediye Tüketim Vergisi vesair haksız kesintiler nedeniyle sonradan artırılmak kaydıyla; 50.000 TL’nin dava tarihinden işleyecek TCMB avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline , iş bu davanın HMK’nun 107. Maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak görülmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve hukuka aykırı olduğu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve hukuka aykırı olduğu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 24/03/2015 tarih ve 2018/177 karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya … 3. Tüketici Mahkemesine gönderilmiş, İstanbul Tüketici Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37.Hukuk Dairesinin 13/11/2020 tarih, 2020/1727 Esas, 2020/2151 Karar sayılı merci tayini kararı ile dosyanın … 3.Tüketici Mahkemesi tarafından mahkememize gönderilerek Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp kaçak vs.bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında Elektrik Abone Sözleşmesi düzenlendiği ve sözleşmenin halen geçerli olduğu anlaşılmaktadır.
Kayıp-kaçak, dağıtım ve iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E.- 2014/679 K. sayılı kararı ile Anayasa’nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73.maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığından bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğundan EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca, 6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19.madde de; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve Geçici 20.madde de ise, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyetleri’nin ve mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır. Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanunun 17.06.2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu kayıp kaçak ve sayaç okuma bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı ve HGK kararı uyarınca dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6719 Sayılı yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Dava tarihi itibarı ile HGK kararı uyarınca davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama harç ve giderleri kural olarak davada haksız çıkan aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. Aynı şekilde vekalet ücreti yönünden haksız çıkan taraf aleyhine hüküm kurulur. Dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında oluşan yasa değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden, dolayısı ile vekalet ücretinden sorumlu tutulması olanaklı değildir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Hukuk Dairesinin 2016/12 esas, 2016/12 karar, 07/12/2016 tarihli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Hukuk Dairesinin 2016/16 esas, 2016/16 karar, 06/12/2016 tarihli kararları da bu doğrultudadır. Bu nedenlerle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek davacı lehine yargılama gideri ve maktu vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 794,58 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam: 892,90 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacıya ait artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalıya ait artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 13/07/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF BEYANI
87,00 TL Harç Masrafı
400,00 TL Bilirkişi Ücreti
405,90 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 892,90 TL