Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/788 E. 2022/861 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/788 Esas
KARAR NO : 2022/861

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 30/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu müvekkil ile imzalamış olduğunu, 01/10/2017 tarihli Alt Franchise sözleşmesine aykırı davranışlarda bulunduğunu, iş yerini sözleşmeye aykırı olarak kapattığını, bu aykırılıkların giderilmesi ve iş yerinin açılması hususu görüşüldüğünü, ancak görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine katkı bedeli ile cezai şart bedelinin tahsili için ilamsız icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, icra takibine karşı davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini, davalı borçlunun işyeri için yatırım bedeli ödediğini, ancak davalı (borçlu) , sözleşmeye aykırı edimlerde bulunduğunu, yukarıda anılan sözleşme kapsamında müvekkil şirket hak ve yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini, ancak davalı (borçlu) Franchise sistemi kapsamında işlettiği işletmesinde sözleşmenin 7.maddesine aykırı olarak işyerinin açık ve özellikle belirlenen saatlerde açık tutmaması ve faaliyetlerini kısıtlı yürütmeye başladığını, halihazırda da davalı borçlu işyerini tamamen kapatarak faaliyetine son verdiğini, hatta ki yerine pastane açıldığını, hukukumuzda Franchise Sözleşmesi, sürekli borç ilişkisi içeren bir sözleşme olduğunu, buna göre taraflar, davalı (borçlunun) taraflar arasında imza edilen sözleşmeye aykırı bu davranışı nedeniyle müvekkil şirketin sözleşmenin AFS’ni Feshi başlıklı 12. Maddesi uyarınca sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkı doğduğunu, ve tarafımızca herhangi bir ihtar ve hükme gerek kalmaksızın sözleşme feshedildiğini, yukarıda anılan sözleşmenin Teminat ve Cezai Şart başlıklı 13. Maddesi kapsamında davalı borçlunun sözleşmeye aykırı davranışı açık olduğundan sözleşmenin feshine neden olan davranışı dolayısıyla müvekkilimin cezai şart talep etme hakkı doğduğunu, ve sözleşmede belirlenen 30.000,00 TL bedelli cezai şart ile sözleşmenin 11.1.3. Maddesi gereği ödenen 18.207,70.-TL alacağının tahsili amacıyla … 19. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip yoluna başvurulduğunu, davalı (borçlu) imzasıyla gönderilen takibe karşı itiraz dilekçesi ile tarafımızca başlatılan takip ilgili icra müdürlüğünce durdurulduğunu, davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına, itiraz haksız ve kötüniyetli olduğundan davalı (borçlunun) %20’inden az olmamak şartıyla tazminat ile cezalandırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini değerlendirme yaparken ekteki emsal kararların da göz önünde bulundurmasını, bu nedenle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20′ den az olmamak şartı ile tazminat ile cezalandırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının 05/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın aleyhine başlattığı dava ve takiplerin hukuksuz olduğunu, itirazlarında gerekli açıklamaları yaptığını, tarafına yapılanla aralarındaki sözleşme şartlarına uygun olmadığını, talep edilen rakamlar gerçeği yansıtmadığını, uzlaşmanın mümkün olmadığını, mahkemeye sunmuş olduğu farklı dönemlerdeki itirazların aynen geçerli olduğunu, sunduğu bilginin ve belgelerin ışığında mahkemenin mağduriyetinin yol açmayacak bir karar vereceğini inancıyla saygıyla sunduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak sureti, Ekonomi Alt Franchıse Sözleşmesinin bir örneği, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının uyap çıktıları, … Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü yazı cevabı dosya arasında delil olarak mevcuttur.
Dosyaya sunulan bilirkişi heyet kök ve ek raporu ile; incelenen ve davacı şirkete ait olan 2017 yılı ticari elektronik defterlerine ait beratların yasal sürelerinde alındığını, envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yapıldığını, bu anlamda davacı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, görülmekle muhasebesel yoruma göre; dava dışı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen 21.485,09 TL tutarlı fatura davacı şirket tarafından ilgili yıllarda gider olarak kullanıldığını, ve dönem karından düşüldüğünü, bu anlamda davacı yanın bu faturadan kaynaklı olarak davalı yandan alacak talebinde bulunamayacağını, talimat yolu ile alınan raporun da bu muhasebesel yaklaşımı teyit edebileceğini, aşağıda yer bulan diğer seçenek de ayrıca mahkemece kaydıyla mütala edildiğini, iade borcu istemi ve niyatinde cezai şart talebi yönünden tahlil; davacı yanın incelenen 2017 yılına ait ticari defterlerinde davalı … ile ilgili herhangi bir muhasebe kaydına rastlanılmadığını, bu muhasebesel tespite bağlı olarak icra takibinde talep ettiği alacak kalemlerinden 18.207,70 TL tutarındaki alacak talebinin yerinde olmadığını, ancak davacı savları ve davacının sunduğunu, Bidayet Mahkemesi kararlarına göre davacının yanlar arası ilişkiyi savladığı gibi ispat ettiğini mahkemece benimsenir ve yine/eğer o kayıtla davacının sözleşmeyi feshi haklı görülürse davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıya verdiği meblağı davalıdan talep etme hakkı olduğu yönünde hüküm kurulabildiğini, cezai şart yönünden bakılınca da mahkemenin takdiri çerçevesinde davacının istem konusu kıldığı czai şartın davalının tacir değil esnaf olduğu da gözetildikte talep edilebilir olduğu kabul edilse bile sayın mahkemenin takdiri içinde kalarak bu meblağın davalının ekonomik faaliyetinin darlığı da nazara alınarak -%75 oranında indirilerek hükme bağlanması mahkemenin tetkiki ve takdiri kapsamında görülebilir ve bundan başka somut çekişmenin yargılamayı gerektiren bir ihtilaf olarak tadirinin mümkün görülebileceği mütalaa edilebileceği kanaatine varıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Davanın, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ihlali kapsamında katkı bedeli ve cezai şart kapsamında alacağın tahsili amacıyla açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalının ihlal etmesi nedeniyle davacı yanın davalı yandan 18.207,70 TL katkı bedeli, 30.000,00 TL cezai şart bedeli olmak üzere toplam 48.207,70 TL talep edip edemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Cezai şart, TBK madde 179’da düzenlenmiş, cezai şartın, tarafların sözleşmenin hiç ifa edilmemesi ya da eksik veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde ödenecek bir miktar para yahut ayni bir edimin ifasını ceza olarak belirledikleri koşul olduğu görülmektedir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “İşletme Faaliyetlerine Katkı” başlıklı 11.1.3. maddesi; “Aynen” FA’nın Ekomini sistemi içerisinde dönem yenilemesi amacıyla işbu AFS’ yi akdetmesi durumunda, ME ve/veya FV, AFS yenileme desteği adı altında, ticari faaliyetlerine katkı amacı ile ve bir defaya mahsus olmak üzere, FV’nin onayı doğrultusunda nakdi veya benzeri destekte bulunacaktır. MF ve/veya FV tarafından yapılan veya yapılacak katkı ve destek; nakit bazlı katkı adı altında toplam 18.207,70 TL (On sekiz bin iki yüz yedi,yetmiş TÜRK LİRASI) tutarındadır. Söz konusu tutar……. eşit taksit halinde ödenecektir. İlk taksit işbu AFS’nin imzalanmasını takip eden ay içerisinde, takip eden taksitler ise AFS’nin yürürlükte kalması şartıyla her yıl AFS’nin imza tarihinin yıldönümünü takip eden ay içerisinde ödenecektir. FA’nın işbu AFS’ ye ve/veya FV ve/veya ME ile imzalamış olduğu sair sözleşmelere aykırı davranışlarının tespiti durumunda, EV ve/veya MF nakit bazlı katkı payı iptal etmek ve/veya söz konusu aykırılık giderilene kadar bir veya daha çok taksiti ödememe hakkını saklı tuttuğu, belirlenmiştir.
Sözleşmenin cezai şart başlıklı 13.1 maddedi; “Aynen” FA, AFS’den kaynaklanan yükümlülüklerini aykırı eylem ve davranışları nedeniyle AFS’ nin feshine sebep olduğu takdirde, mevcut zarar ve ziyandan farklı olarak, ayrıca 30.000,00 TL (Otuzbin Türk lirası) tutarındaki cezai şart bedelinin ödeyeceğini ve iş bu bedelden herhangi bir tenkisin söz konusu olmayacağını da ayrıca kabul ve beyan edeceği, belirlenmiştir.
Uyuşmazlık kapsamında hazırlanan 29.03.2022 tarihli ek raporda; taraflar arasında akdedilen üç taraflı Ekonomi Alt Franchise Sözleşmesi’nin 13. maddesinde cezai şart hususu taraflarca “FA, AFS’den kaynaklanan yükümlülüklerini aykırı eylem ve davranışları nedeniyle AFS’nin fesine sebep olduğu takdirde, mevcut zarar ve ziyandan farklı olarak, ayrıca 30.000 TL tutarında bir Cezai Şart bedeli ödeyeceğini ve iş bu bedelden herhangi bir tenkisin söz konusu olmayacağını da ayrıca kabul ve beyan eder” şeklinde tanımlanmış ve imza altına alınmıştır. Dolayısıyla davalı tarafından gerek iş yerini kapatılıp pastane yapıldığı hususu ve gerekse de davalı tarafın kabul beyanı taraflar arasındaki sözleşmenin 7.24 ve 7.25 maddesine aykırı davranıldığı açıkça ortaya koyduğundan sözleşmenin teminat ve Cezai Şart başlıklı 13. maddesi kapsamında davacının cezai şart talep etme hakkı doğduğu, sayın Mahkemenin takdiri içinde kalarak, bu meblağın davalının ekonomik faaliyetinin darlığı da nazara alınarak…- %75 oranında indirilerek (bu konuda bkz: Prof. Dr. Safa Reisoğlu; Türk Borçlar Hukuku- Genel Hükümler, 23. bası, Ankara 2012, sh. 458 vd.) hükme bağlanması hususu- sadece ve tamamen muhterem Mahkemenin tetkiki ve takdiri kapsamında görülebilir ve bundan başka somut çekişmenin yargılamayı gerektiren bir ihtilaf olarak takdirinin mümkün gönderileceğinin, belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda davalının sözleşmeyi ihlal ettiği, sözleşme hükmü ve kanun maddesi dikkate alındığında, cezai şart talep etme ve katkı payı talebine ilişkin koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır. Bu kapsamda 18.207,70 TL katkı payı talebinin tamamının kabulü gerekmiştir.
Her ne kadar davacı yan ceza-i şarta hak kazanmış ise de sözleşmede belirlenen cezai şartın tenkisinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Cezai şartın tenkisinde temel kriterleri belirleyen emsal nitelikteki Yargıtay 13. HD’nin 2014/47491 E- 2016/1407 K sayılı, 25.01.2016 tarihli kararında tespit edilen ilkeler ışığında; “TBK.nun 182/son maddesi gereğince, hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Şu halde mahkemece, belirlenen cezai şart miktarının fahiş olup olmadığının re’sen incelenmesi, cezai şartta tenkis gerekip gerekmediğinin mahkemece tartışılması gerekirken,”, davacının emeği, temel ilişkinin kuruluş şekli, davalının ekonomik durumu, alacaklının asıl borcun ifa edilmesi halinde elde edeceği yarar ile cezai şartın ödenmesinin sağlayacağı yarar arasındaki makul ve adil ölçü dikkate alınmalı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun bir cezai şart tayin edilmelidir (İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi, T:09/03/2022, E: 2021/1103, K: 2022/347). Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin içeriği ve niteliği kapsamında belirlenen cezai şartın, davalının esnaf olduğu dikkate alındığında, bu miktarın kabulünün davalının mahvına sebebiyet vereceği görülmekle, cezai şart talebinden %75 indirim yapılarak 7.500,00 TL üzerinden kabul kararı vermek gerekmiştir. Ancak indirilen kısım yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeyecektir.
Davanın davalısının icra takibine haksız yere itirazda bulunması ve alacağın likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının (İİK mad.67/2) tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KISMEN KABULÜNE,
Davalının … 19.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 18.207,70 TL asıl alacak yönünden bu alacağa takip tarihi olan 24/04/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari avans faizi uygulanarak, takibin 7.500,00 TL asıl alacak yönünden bu alacağa takip tarihi olan 24/04/2019 tarihinden itibaren yasal faizi uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca kabul edilen alacak yönünden likit ve itiraz haksız olduğundan 25.707,70 TL alacağın %20’si olan 5.141,54 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 1.756,09 TL harçtan peşin alınan 582,23 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.173,86 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 3.850,00 TL bilirkişi ücreti, 812,60 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 4.724,8‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13, 14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Davacı tarafından yatırılan 582,23 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim … (e-imza)