Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/759 E. 2020/657 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/759 Esas
KARAR NO : 2020/657

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememiz 2020/187 esas sayılı dosyasına hitaben verdiği karşı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … AŞ’nin 26 ana dağıtım merkezlerinden biri olduğunu, müvekkili şirketin işleyiş olarak … ve … illerinde … AŞ adına … ve … bulmaya ve yetki vermeye yetkili tek ana bayı olduğunu, bu kapsamda müvekkili ile davalı arasında 18/07/2019 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının bayilik sözleşmesi uyarınca müvekkili firmanın başvuru noktası yani bayilerinden biri olduğunu, davalının müvekkil adına internet, tivi bu pstn faturalı hat, moböl faturasız hat , mobil e fatura , telekom fatura tahsilatı, nt geçiş işlemleri yaptığını, bu kapsamda davalı bayinin müvekkili firma tarafından satış yapması gereken ve kendisine verilen hedefin 4 ay boyunca altında kaldığını, bayinin sözleşme gereğince 10.2 maddesi uyarınca 23.2.7, 23.2.4, maddelerindeki yükümlülüklerini yerine getirememesi üzerine müvekkili tarafından … Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin 23,4 maddesi uyarınca feshinin gündeme gelebileceğine dair uyarı mahiyetinde ihtarname keşide ettiklerini, müvekkili tarafından uyarı mahiyetinde çekilen ihtara karşı davalının ise … 10. Noterliğinin 13/12/2019 tarihli ihtarı ile sözleşmenin haksız fesih edildiğinden bahisle tazminat talebinde bulunduğunu, bu ihtara karşı müvekkilinin yeni bir ihtarname keşide ederek, sözleşmenin fesih edilmediği, performans ve hedeflerin tutturulması amacıyla uyarı mahiyetinde olduğu, ve sözleşmenin ayakta olduğu, sözleşmedeki tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin ihtarname gönderdiğini, sözleşmelerin incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını beyan ederek davanın kabulüne karar verilerek sözleşmenin fesih edilmediğinin, ayakta olduğunun tespiti ile karşılıklı hak ve yükümlülüklerin devamına karar verilmesini, davalının haksız fesih sebebiyle , bilirkişi raporundan sonra ıslah etmek kaydıyla şimdilik davalıya işletmenin faaliyeti kapsamında teslim edilen tabela, mobilya, cihaz, sim kart bedelleri için 1.000, TL nin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsilini bu taleplerinin reddi halinde aynen iadesini, davalı bayinin satışlarını yapmaması neticesinde müvekkilin uğradığı kar kaybı için 1.000, TL zararın fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davasında :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : davacının taleplerinin gerçeklere ve hukuka aykırı olduğunu , müvekkili tarafından kabulünün mümkün olmadığını, 18/11/2019 tarihli sözleşmenin … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bizzat davacı tarafından fesih edildiğini, müvekkiline gönderilen bu ihtarnamede davacının iddia ettiği gibi performans düşüklüğü, hedefi yakalamaya ilişkin tek bir beyan ve uyarı mahiyetinde bir açıklama olmadığını, ihtarda sadece direkt olarak sözleşmenin sebepsiz feshini düzenleyen 23,4 maddesinin bildirildiğini , 30 gün sonunda sözleşmenin kendileri tarafından geçersiz sayılacağı ve eşyalar teslim edilmez ise yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, ihtarnamenin müvekkiline keşide edildikten 15 gün boyunca ihtara ilişkin bilgi almak istemesine rağmen ilgililere ulaşamadığını, aynı süre içinde aynı bölgede faaliyet gösteren diğer benzer iş yapan esnafın kendilerine sözleşmenin feshedildiği bilgisi geldiğini söyleyerek bu kadar kısa sürede gerçekleşen feshin sebebini müvekkiline sorduklarını ve küçük bir yer olan bölgede müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, bu hususların whatsapp çıktıları ve tanık anlatımları ile ortaya çıkacağını, davacının verilen hedeflerin 4 ay boyunca altında kaldığı iddiasının gerçek olmadığını, müvekkilinin satış rakamları incelendiğinde bu hedefin yakalandığının görüleceğini, sözleşmenin davacı tarafından haklı sebep olmadan sona erdirildiğini, davacının dilekçesinde belirtiği gibi davacı tarafından müvekkiline verilmiş hiçbir mobilya ve tabela olmadığını, ortada sebepsiz zenginleşme olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Mahkememiz 2020/187 esas sayılı dosyasında davacının davalı olduğunu ve 03/04/2020 tarihli dilekçe ibraz ederek karşı dava dilekçesi sunduğunu, mahkememiz 17/12/2020 tarihli duruşma 1 nolu ara kararı ile karşı davanın tefrikine karar verilerek karşı davanın tefrik sonrası yukarıda belirtilen esasına kaydının yapıldığı anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Hernekadar davacı taraf mahkememizde karşı dava ile tazminat Davası açmış ise de, Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, Mahkememizde açılan davanın bir miktar paranın ödenmesinin önlenmesine yönelik Tazminat Davası niteliğinde olduğu, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, mahkememizce verilen kesin süre içerisinde de arabuluculuk tutanağının sunulmadığı, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca Usulden reddi yönünde aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca USULDEN REDDİNE;
2-)Davacı tarafça yatırılan 1.303,86.TL. Peşin harçtan 54,40.TL.harcın mahsubu ile 1.249,46.TL bakiye harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-)Davacı yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısımının iadesine,
5-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme ile: gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2020

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)