Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/754 E. 2022/767 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/754 Esas
KARAR NO : 2022/767

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2015
KARAR TARİHİ : 29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin İstanbul İli genelinde balık toptancısı olduğunu, davalı restauranta balık sattığını, davalı-borçlu tarafça bir ödeme gerçekleştirilmediğini, davalı-borçlu aleyhine, … 9. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası ile cari hesaptan bakiye borç için 24.761,00 TL asıl alacak bedelli 08.10.2015 tarihinde takip başlatıldığını, davalı-borçlu vekilinin 15.10.2015 tarihli dilekçesi ile takibe konu alacak ve tüm ferilerine genel olarak itirazda bulunduğunu ve borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalı-borçlunun borca kötü niyetli olarak itiraz ederek borç ödemekten kaçınmaya çalıştığını, davacı ile davalı arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, alacaklının borçluya satıp teslim ettiği mal miktar ve bedelinin belli olduğunu, haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına,%20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; icra takibinde ve davaya konu fatura içeriğinde gösterilen ürünlerin müvekkil firmaya teslim edilmediğini, müvekkili firma tarafından söz konusu ürünlerin teslim alınmadığından, müvekkili firmanın bu yönü ile herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı yanın faturaya konu ürünleri müvekkili firmaya teslim ettiğini ispatlaması halinde söz konusu faturalardan dolayı alacak iddiasının kabul edilebilir olacağını,davacı yanın ürünleri teslim etmediğinden müvekkil firmanın bu yönü ile bir borcu doğmadığından icra takibine konu alacak iddiasını kabul etmediklerini ve haksız olarak açılan davanın reddini talep ettiklerini, davacı firmanın alacaklı olduğunu iddia ettiği bedelin ne kadar olduğu, taraflar arasında oluşan ticari alışverişin incelenmesi ve yine tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonunda ortaya çıkacağını, bu kayıtlar incelenmesi sonucunda hesaplar arasında farklılıkların olduğunun ortaya çıkacağını, bu sebeplerden dolayı davacı yanca haksız ve mesnetsiz olarak açılmış bulunan ilgili davanın reddedilmesini, davacı yanın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyası, vergi kayıtları, SGK kayıtları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Dava, fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi gereğince bakiye hak ediş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davacının davalıdan takip dosyası kapsamında asıl alacak ve ferileri yönünden alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Davaya konu … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 08/10/2015 tarihinde cari hesaptan kaynaklanan 24.761,00 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 13/10/2015 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 15/10/2015 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 01/11/2016 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 01/02/2017 havale tarihli raporda özetle;
“1-) Davacı-alacaklı ….ŞTİ.’nın ticari defterlerinde 2015 yılı sonu itibari ile davalı-borçlu …ŞTİ.’den 24.761,00 TL alacaklı olduğu,
2-) Davacı-alacaklı … LTD.ŞTİ.’nin ibraz edilen ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, defter kayıtlarının eksiksiz,usulüne uygun ve birbirlerini doğrular nitelikte olduğu dolayısıyla kendi lehine delil vasfının olduğu,
3-) Davalı-borçlu …ŞTİ. ‘nin ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmadığı,
4-) Davacı-alacaklı …ŞTİ.’nin, defter kayıtlarında davalı-borçludan 24.761,00-TL alacağının görüldüğü,davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu adına düzenlenen, inceleme-değerlendirme bölümünde dökümü bulunan faturalardan 7.701,04 TL kısmı ile ilgili teslim alan kısmında imzaların yer aldığı, 17.546,11 TL kısmı ile ilgili teslim alan kısmında herhangi bir isim yada imzanın yer almadığı; Davacı-alacaklı …ŞTİ.nin kendi lehine delil vasfında olan ticari defterlerinin Sayın Mahkemeniz tarafından yeterli görülmesi halinde Davalı-borçlu …LTD.ŞTİ.’den takip tarihi itibari ile 24.761,00 TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğu, Sayın Mahkemeniz tarafından bu hususun yeterli görülmemesi halinde ise; Davacı-alacaklı …LTD.ŞTİ.nin Davalı-borçlu …LTD.ŞTİ.’dan takip tarihi itibari ile 7.701,04 TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğu,
5-) Masraf, vekalet ücreti ve diğer taleplerin sayın mahkemenizin takdirinde olduğu” yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Yapılan yargılama neticesinde, Mahkememizin 2015/1127 Esas 2017/296 karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuş, verilen kararının istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nin 2020/118 esas 2020/307 karar sayılı ilamı ile “…Cari hesabın temelini oluşturan faturalara konu malın teslim edildiğinin ispat yükü davacı üzerindedir. Bu hususta ilk derece mahkemesince yalnızca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davalı taraf ticari defterlerini sunmamış ve davacı tarafın ticari defter kayıtları üzerinden rapor alınmış, mahkemece başka bir araştırmaya girilmeksizin yeterli delil toplanmadan eksik incelemeyle yalnızca bu rapor hükme esas alınarak hüküm kurulmuştur. Bu kapsamda, SGK’ya yeniden müzekkere yazılarak, hükme esas alınan faturalar üzerinde isimleri bulunan kişilerin, faturalar tarihi (2015) itibariyle şirket çalışanı olup olmadığının araştırılması, Teslim alan kısmında sadece imza bulunan 21/09/2015 tarihli … nolu 673,38 TL tutarlı fatura, 14/09/2015 tarihli … nolu 1.210,84 TL tutarlı fatura, 09/09/2015 tarihli … nolu 701,46 TL tutarlı fatura, 03/09/2015 tarihli … nolu, 986,90 TL tutarlı faturalara ilişkin olarak imzaların şirket çalışanı veya yetkilisine aidiyeti hususunda davalı tarafın isticvab edilmesi, Son olarak yukarıda açıklandığı şekilde delil toplandıktan sonra dosyanın kül halinde bilirkişiye verilerek gerekirse ek rapor aldırılması gerekirken eksik inceleme ve yeterli delil toplanmaksızın hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
Kabule göre de; Alacağın dayanağını bir kısım faturaların oluşturması, cari hesap temelinde faturadan doğan alacağın likit ve belirlenebilir olması dikkate alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmemesi hatalı bulunmuştur.” değerlendirmesiyle kaldırılmakla mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce BAM kaldırma ilamı doğrultusunda, davaya konu faturalardan 29/09/2015 tarihli … satış fatura nolu, 1.132,27 TL tutarlı faturadaki malın …, 23/09/2015 tarihli … satış fatura nolu, 129,60 TL tutarlı faturadaki malın …, 25/08/2015 tarihli … satış fatura nolu, 1.530,41 TL tutarlı faturadaki malın …, 20/08/2015 tarihli … satış fatura nolu, 1.336,18 TL tutarlı faturadaki malın … tarafından teslim alındığı anlaşılan bu kişilerin fatura tarihi (2015) itibariyle davalı şirket çalışanı olup olmadığının bildirilmesi için SGK’ya müzekkere yazılmış, müzekkere cevabı dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizin 07/12/2021 tarihli celsesinde, BAM ilamı doğrultusunda davalı şirket temsilcisinin isticvabı zorunlu olduğundan davalı vekiline, ticaret sicil gazetesinden yetkili temsilci olarak belirlenen … isimli ortak ve temsilcinin teblige yarar açık adresini bildirmek ya da bir sonraki celse şirket temsilcisini isticvap olunmak üzere duruşma salonunda hazır etmek üzere kesin süre verilmiş, davalı tarafça yapılan ihtarata rağmen ara karar gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 31/05/2022 tarihli celsesinde, BAM ilamında belirtilen hususularda rapor düzenlenmesi için dosyamız Mali Müşavir …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 13/09/2022 tarihli raporda özetle;
“Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri bir ticari münasebet (Açık Hesap İlişkisi) bulunmaktadır.
Davalı şirket ünvanı birden çok değişikliğe uğramıştır. Somut davamızda son unvan değişikliği ile Unvan … Vergi Kimlik Numarası ile kayıtlı “ …Ticaret Ltd.Şti.” dir.
BAM Kaldırma kararına istinaden Celp edilen … vergi dairesi müdürlüğü davalıya ait 2015 yılı Mal alım (BA) Beyanname içeriğinde davalı, … vergi kimlik numaralı … Ltd. Şti. davacı Tuna vergi dairesi mükellefi … sicil numaralı … Ltd.Şti’den 2015 yılında 46 adet fatura ile KDV hariç 36.324,00 TL tutarlı mal/hizmet alımı yaptığını beyan etmiş olduğundan, Yargıtay emsal kararında belirtildiği gibi “… davalının BAformunda davacıdan satın aldığı mal/hizmet faturalarını vergi olarak bildirmiş olması karşısında davacı tarafça da faturaya konu alacağın varlığının ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekir.(Yargıtay 19.HD.’nin 10/04/2017 tarihli 2016/7490 E., 2017/2932 K.sayılı emsal kararı) davaya konu edilen faturaların davalıya tebliğ edilmiş olduklarının kabul edilmesi gerekeceği,
Faturaların tebliğ edilmiş olması karşısında, aynı faturaları davalı adına teslim alanların davalı çalışanı olup olmadığı hakkında araştırma yapmanın anlamsız olduğu, ayrıca düzenlenen faturanın defter kayıtlarıyla uyumlu olması gerekir ise de, faturanın tebliğ edildiği hususunun sabit olduğu hallerde, o faturanın ticari defterlere kaydedilip kaydedilmediğinin araştırılmasının öneminin olmayacağı,
Davalı şirket tarafından davaya konu edilen faturaların davalının bağlı olduğu vergi dairesine Vergi olarak bildirilmesi karşısında; somut olayımızda davalının icra takibinde belirtilen tutarda 24.761,00 TL borçlu olmadığına dair(MK.mad.6) ispat yükünün davalı tarafa düştüğünü,
Bu durumda davacının davalıdan … 9. İcra Müdürlüğü … E Sayılı Dosyası ile başlattığı ilamsız takipte, 24.761,00 TL talep ettiği, Yapılan incelemede davacının, davalıdan 24.761,00 TL alacaklı olduğu ticari defterlerde kayıtlı olup, sayın mahkemenin davacının ticari defterlerinde işli alacak bakiyesi yönünden karar ittihazı halinde de davacının alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık % 10,50 orandan başlayacak değişen oranlarda avans faiz işletilmesi gerekeceği” yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Eldeki davada BAM ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; alınan raporların dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli şekilde düzenlendiği anlaşıldığından mahkememizce itibar edilebilir bulunduğu, kaldırma ilamı öncesi alınan mali raporda yapılan tespitlere göre, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, lehe ve aleyhe delil vasfını haiz olduğu, davalı tarafça yapılan ihtarata rağmen inceleme gün ve saatinde ticari defterlerinin ibraz edilmediği, yerinde inceleme talebinde bulunulmadığı, takip konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, 13/09/2022 tarihli raporda yapılan tespitlere göre, davalının BA kayıtlarının da incelenmesiyle davacı tarafından fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edildiğinin tespit edildiği, kaldırma ilamı belirtildiği şekilde davalı vekiline ticaret sicil gazetesinden yetkili temsilci olarak belirlenen … isimli ortak ve temsilcinin teblige yarar açık adresini bildirmek ya da bir sonraki celse şirket temsilcisini isticvap olunmak üzere duruşma salonunda hazır etmek üzere verilen kesin süre içerisinde herhangi bir beyanda bulunulmadığı, HMK’nın 171.maddesi ile HMK’nın 222.maddesi de nazara alındığında davacının cari hesap alacağı nedeniyle takip yapmakta haklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, davalının … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 24.761,00-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %10,50 orandan başlayacak değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına, alacak miktarının likit ve belirlenebilir olması nedeniyle asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalının … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 24.761,00-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %10,50 orandan başlayacak değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 1.691,42 TL harçtan peşin alınan 299,05 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭1.392,37 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 4,10-TL vekalet harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 299,05 TL peşin harç, 284,75 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.115,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 29/11/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)