Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/721 E. 2021/671 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/721 Esas
KARAR NO : 2021/671

DAVA : Alacak (Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı)
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/49 E sayılı dosyası ile açılan ve mahkemece verilen görevsizlik kararın neticesinde mahkememize tevzi edilerek görülmekte olan Alacak (Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …’da mukim deniz taşımacılığı ile iştigal eden şirket olduğunu, deniz taşımacılığı konusunda dünya çapındaki ticareti bakımından son derece önemli bir konumda olduğunu, müvekkilinin işletmesinde bulunan Menelaos isimli geminin…’in … limanına 27/12/2016 tarihinde yapacağı seferle ilgili tahliye limanı acentesi olarak hizmet vermek üzere … Ltd. Şti.nin atandığını, bu doğrultuda 17 Aralık 2016 günü akşam 09.04’de gönderilen geminin varışının akabinde yanaştırılmasıyla ilgili acenteden bilgi istendiğini, verilen cevapta geminin limanda yapacağı masraflara ilişkin proforma fatura ve acentenin banka detaylarının iletilmesi üzerine müvekkili şirketin bir önceki mesajda yer alan hususlarla ilgili açıklama talebine verilen cevabi mesajda ise proforma faturanın revize edildiğini, paranın gönderilmesi için yeni banka detaylarını ilettiklerini, iletilen banka detayına ödemenin % 100’nün ödenmesi istenilmiş olması üzerine davacı şirket liman masrafları ile birlikte toplam 40.452 ABD dolarının revize edildiği bildirilen banka hesabına havale ettiğini, havale yapıldıktan sonra 29 Aralık 2016 tarihinde müvekkili şirket çalışanı ile … arasında yapılan telefon görüşmesinde havalenin … ulaşmadığını, paranın gelmemesi halinde geminin tutulması için gerekli hazırlıkların yapıldığının bildirilmesi üzerine davacının bankadan araştırması sonucu …’in banka hesabına 40,452 ABD Doları tutarındaki havalenin ulaşmadığı ve havalenin gönderildiği hesabın … ile bir ilgisinin bulanmadığı, ödemenin başka bir hesaba yapıldığı, havale için son alınan hesap bilgisinin …’a ait hesaba ödeme yapıldığı, banka detaylarının değiştirilmiş olduğunun anlaşılması üzerine davacı şirket … limanında tahliye işlemi tamamlanan … gemisinin gecikmemesi adına Türkiye’de ki münhasır yetkili acentesi vasıtası ile paranın ödeneceğini teyit ederek bir süre sonra … 40,452 USD gönderildiği, müvekkili şirket tarafından mükerrer ödeme yapılmasından sonra …. tarafından verilen bilgiler doğrultusunda hileli davranış ile … hesabına havale edilmesini sağlayan … ile irtibata geçilerek yapılan ödemenin iadesi talep edilmiş olup davalı … söz konusu paranın iadesi yönünde açıklama yapmasına rağmen bugüne kadar bir ödeme yapmadığını, … hesabı yerine … bilgilerinin yer aldığı elektronik postanın müvekkili şirkete gönderilmesini sağlayan davalı tarafından müvekkilinin aldatıldığını, davalının kendisine yarar sağladığını, müvekkili şirketin dolandırıcılık suçunun mağduru olduğunu, bu konuda C.Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını ileri sürerek söz konusu tutarın ödemenin yapıldığı 21 Aralık 2016 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte müvekkili şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Asliye Hukuk Mahkemesinin bu davada görevli olmadığını, , esas hakkındaki beyanında ise, bilgisi dışında bildirildiği belirtilen hesaba borcun ifası amacıyla dava konusu paranın havale edildiğini, davalının davacı ile hiçbir zaman bir ticari ilişki içinde olmadığını, …Acentası ile de hiç bir zaman mevcut hukuki bir ilişkisinin olmadığını, dava dışı …’un davalıya olan borcu nedeniyle ve kendi hesaplarında hacizlerin bulunması nedeniyle kendisine ait banka hesap bilgilerini sonradan John adlı kişiye bildirdiğini, …’un karakolda ve savcılıkta ikrar niteliği taşıyan ifade verdiğini, davalının hesap numarasının bilgisi dışında kullandığını, havale edilen parayı da …’un davalıdan aldığını açık bir şekilde ifade ettiğini, davalının Borçlar Kanunu md. 78 ve 79 /1 gereğince iyi niyetli bir kişi konumunda olduğunu beyan ederek davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Banka ekstreleri, … C.Savcılığı Bilişiml Suçları Bürosu yazı cevabı, … 21.Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına ait iddianame ve bilirkişi raporu.
Davacı tarafından açılan dava, davalı hesabına havale edilen paranın iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ticari ilişkisi nedeni ile davalının hesabına mükerrer ödeme yaptığını ileri sürdüğü paranın davalı tarafından davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, davacının davalı tarafından dolandırıldığı iddiasının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3.maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Davacı ile davalı arasında ticari bir ilişki bulunmamaktadır. Davacının ticari ilişki içerisinde olduğu kişi … Ltd. Şti’dir. Davalı tacir değildir. Dava, …Şti’ne yapılmak istenen ödemenin sehven davalı hesabına gönderilmesi nedeni ile mükerrer ödemeden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır. Mal varlığı ve şahıs varlığı ile ilgili davalara bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine olup iş bu davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan davanın görev nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yasal iki haftalık süresi içerisinde talep edildiğinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine, İstanbul 27 Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı çıktığından karar istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinde görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın görev nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yasal iki haftalık süresi içerisinde talep edildiğinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Karşı görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Dairesine gönderilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/10/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır