Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/72 E. 2021/861 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/72 Esas
KARAR NO : 2021/861

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline satışı yapılması taahhüt edilen ve ithalat işlemleri davalı şirket tarafından yapılan “…” şase numaralı araç için müvekkilinin …Bankası A.Ş. – … Şubesi nezdindeki IBAN: … numaralı hesaptan davalı şirkete ait … … Şubesi nezdindeki IBAN: … numaralı hesaba “Araç Satış Bedeli” açıklaması ile 27.04.2019 tarihinde 10.000,00 (Onbin) Euro para ödemesi yapıldığını, davalı tarafça ithal ve satışı taahhüt edilen bu aracın müvekkiline devri yapılmadığı gibi bahse konu aracın da üçüncü bir şahsa satıldığının öğrenildiğini, davalı şirkete gönderilen araç satış bedelinin iadesinin … 44. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile yazılı olarak davalı şirketten talep edildiği halde davalının yazılı ve sözlü tüm taleplerine yanıt verilmediğinden alacağın tahsili için davalı aleyhine … 29. İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının yasal süresi içerisinde itiraz ederek takibin durduğunu, ancak takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve kötü niyetli itirazı sebebiyle asıl alacak miktarının %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde “Araç Satış Bedeli ” açıklaması ile müvekkiline 10.000 Euro gönderildiği belirtilmiş ise de, ödeme makbuzu incelendiği takdirde görüleceği üzere başkaca hiçbir açıklama olmadığını ve Yargıtay yerleşik içtihatları incelendiğinde menkul alım satımlarında gönderilen bu tarz ödemelerin TBK md 177 kapsamında “Bağlanma parası” olduğu kabul edildiğini, davacı tarafın satın almak istediği araç bedelinin yaklaşık 80.000,00 Euro civarında olup müvekkili şirket davacı tarafın talepleri doğrultusunda aracı yüksek miktarda masraflar yaparak temin ettiği halde davacının haksız ve hiçbir gerekçe sunulmadan aracın alımından vazgeçtiğini ve araç sahibi olan müvekkilinin fahiş miktarlarda zararlara uğradığını ve söz konusu aracın elde kalmasından sebep işinin gereği olan araç alım-satım faaliyetlerini sürdüremediği gibi davacının anlaşmadan vazgeçmesi ve kalan meblağı ödememesi sebebiyle, uzun süre alıcı bulamayan müvekkilinin satışa güvenerek verilen çeklerinin yazıldığı gibi müvekkili şirket yetkililerinin nakit ihtiyacı gidermek için şahsi malvarlıklarından satışlar yaptığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 29. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki araç satış ilişkisi nedeniyle davacı tarafça ödenen paranın davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, ithal ve satışı taahhüt edilen aracın davacıya devredilip devredilmediği, takip talebindeki borç sebebi ile işbu davadaki borç sebebinin aynı olup olmadığı, davacı tarafça davalı tarafa gönderilen 10.000 Euronun bağlanma parası / kapora niteliğinde olup olmadığı, davalının araç temini için zarara uğrayıp uğramadığı hususlarındadır.
İlgili … 29. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 13/09/2019 tarihinde araç bedelinden kaynaklanan 10.000,00 Euro asıl alacak, 2,47 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.002,47 Euro alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 19/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 23/09/2019 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; gönderilen paranın kaparo olduğunu ve alacaklı görünen tarafın aracı almaktan vazgeçmesi nedeniyle kaporanın yandığını, davacıya hiç bir borçlarının olmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle, Davacı şirket tarafından, davalı … … IBAN hesabına 27.04.2018 tarihinde “… Şase Araç Bedeli” açıklaması ile 10.000 Euro EFT yapılmış olup gönderilen para davalı kayıtlarına yansımış olduğu, davalı şirket yetkililerinin aldıkları 10.000 Euro’yu arabanın kaporası için yurt dışında dava dışı bir firmaya havale ettiklerini beyan etmiş ve davalıdan gelen EFT’nin hesaplarına geldiğine dair ikrar ettikleri ve ithal ve satışı taahhüt edilen aracın ön ödemesi 10.000 Euro’nun davalı hesabına girdiği, davacı alacaklı olduğunu iddia eden …Ltd.Şti. borçlu olduğunu iddia ettiği …Ltd.Şti aleyhine 13.09.2019 tarihinde başlatmış olduğu ilamsız takipte 10.000 Euro asıl alacağını talep ettiği, borcun sebebini ise 10.000 Euro … Şase nolu araç bedeli olarak beyan ettiği, davacının, davalı şirkete göndermiş olduğu EFT açıklamasında gönderim sebebi …. Şase nolu araç olarak açıklanmış olup dava ile takip talebindeki borç sebebinin aynı konu olduğu, davalı şirket davacının alımdan vazgeçmesi sonucu nakit sıkıntısına girip hissedarlarının şahsi malvarlıkları sattıkları ve çeklerin karşılıksız kaldığını beyan etmiş ise de bu yönde dosyaya herhangi bir evrak sunulmadığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafça, davalıya 10.000,00 TL araç bedeli olarak verildiği, bu bedel verilirken satın alınacak aracın şase numarası … olarak ödeme dekontuna geçirildiği, dolayısıyla davacı tarafın davalıya ödediği para araç parası olup ön ödeme niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki yazılı olmayan ticari ilişkide kaporası verilen aracın dava dışı üçüncü bir şirkete ( …Ltd. Şti) satılmış olması karşısında bu ilişki nedeniyle davalının tahsil ettiği paranın iadesinin yapılıp yapılmayacağı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, iadesinin yapılacağı hakkında karar ittihazı halinde davacının, davalıdan 10.000,00 Euro asıl alacak ve 2,06 Euro işlemiş faiz olmak üzere 10.002,06 Euro talep edebileceği ve davacının asıl alacağına 3095 sayılı Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesi gereğince takip tarihinden itibaren işleyecek Devlet Bankalarının Euro para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği beyan edilmiştir.
Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı cevap dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını ispatla yükümlüdür.
Davacı şirket tarafından, davalı … … IBAN Hesabına 27.04.2018 tarihinde “… ŞASE ARAÇ BEDELİ” açıklaması ile 10.000 Euro EFT yapılmıştır. 04.09.2019 tarihinde … 44. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı İhtarnamesi keşide edilerek, ithal ve satışı taahhüt edilen … şase numaralı aracın müvekkiline devri yapılmadığından satış bedeli olarak ödenen 10.000 Euro’nun ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 1 iş günü içerisinde ödenmesi talep edilmiştir. Davalı vekili davacı şirket yetkilisinin müvekkili hesabına 10.000 Euro gönderdiğini ve gönderilen “Paranın Bağlama “ parası olduğunu beyan etmiştir. Davalı vekilinin ikrarı ile davacı tarafça ödenen paranın davalı şirket hesabına intikal etmiş olduğu kabul edilmiştir.
Dava konusu ithal araç davacıya devredilmemiştir. Zira, davalı şirket yetkilisi icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazda “… 27.04.2018 tarihinde 10.000 Euro kaparo bedeli alınmış olup yurtdışında ki ihracatçı firma… firmasına … Şase numaralı araç için kaparo bedeli olarak göndermiştir. Bahsi geçen aracın kalan bakiyesi tarafımızdan ödenip araç … Gümrük Müdürlüğüne gelmiş ve ithalatı tarafımızdan tamamlanmıştır. …Tic. Ltd. Şti aracı almaktan vazgeçmiştir. Dolayısıyla kaporası yanmıştır. İadesi söz konusu değildir. Araç başka firmaya satılmıştır…” ifadesini kullanmıştır.
Davacı alacaklı olduğunu iddia eden …Ltd.Şti. borçlu olduğunu iddia ettiği …Ltd.Şti aleyhine 13.09.2019 tarihinde başlatmış olduğu ilamsız takipte 10.000 Euro asıl alacağını talep etmiştir. Borcun sebebini ise 10.000 Euro … Şase nolu araç bedeli olarak beyan etmiştir. Davacı tarafın şase numarasını belirttiği araç için davalı tarafa 10.000 TL ödeme yaptığı ve bu yapılan ödemeyi de icra takibi ile istediğinden takip talebindeki borç sebebi ile somut davadaki borç sebebinin aynı konu olduğu kabul edilmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde davacının anlaşmadan vazgeçmesi ve kalan meblağı ödememesi üzerine müvekkili yetkililerinin nakit ihtiyacını gidermek amacıyla şahsi malvarlıklarından satışlar yaptıklarını ve davacı ile arasındaki satışa güvenerek 3. Kişilerle görüşmesini sonlandırdıktan sonra davacının alımdan vaz geçmesi sebebiyle verilen çeklerinin yazıldığını ve zarara uğradığı gibi ticari itibarlarının zedelendiğini ifade etmiş ise de, bu yönde delil sunmamıştır. Dolayısıyla dosyada var olan belgelerde davalı tarafın zarara uğradığına dair tespit yapılamamıştır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı tarafça, davalıya 10.000 Euro verilirken satın alınacak aracın şase numarası … olarak ödeme dekontuna geçirilmiştir. Dolayısıyla davacı tarafın davalıya ödediği paranın araç parası olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı taraf ise bu ödemeyi bağlama parası olarak beyan etmekte ise de, “Kaparo” olarak adlandırılan bağlanma parası (ya da pey akçesi) bir yandan sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak, diğer yandan ispat kolaylığı sağlamak amacıyla taraflardan birinin diğerine vermiş olduğu bir miktar paradır. Bağlanma parası 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 177. maddesinde şöyle tanımlanmıştır: Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Maddenin devamında, aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür denilmektedir. Bağlanma parasının aksine bir sözleşme veya yerel âdet bulunmadıkça kısmi ifa niteliği taşıdığı benimsenerek davacının ödemiş olduğu paranın iadesini istemekte haklı olduğu anlaşılmış, davalı tarafından … 29. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takibine yöneltilen itirazın 10.000 Euro asıl alacak, 2,06 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.002,06 Euro yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, davacının asıl alacağına 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince takip tarihinden işleyecek Devlet Bankalarının Euro para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle takip tarihindeki Euro kuru üzerinden belirlenen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 29. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yöneltilen itirazın 10.000 Euro asıl alacak, 2,06 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.002,06 Euro yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, davacının asıl alacağına 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince takip tarihinden işleyecek Devlet Bankalarının Euro para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına, takip tarihindeki Euro kuru üzerinden belirlenen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 4.488,89 TL ilam harcından peşin yatırılan 764,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.724,25 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 1.319,94 TL’sinin davalıdan, 0,07 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.342,76 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3,69 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 764,64 TL peşin harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 101,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.720,54 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 1.720,46 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır