Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/713 Esas
KARAR NO : 2021/945
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında, dava dışı…’nun… tesislerinde davalı şirketten bir kişinin refakati ile mevcut yangın sistemlerinin alt yapı sorunları ile ilgili, teknik keşif yapılarak sistemin bakımı için teknik destek sunulacağına dair bir anlaşma yapıldığı ve hizmet karşılığında davalı borçlu şirketin, 5.900,00 TL. (KDV dahil) ödeme yapacağına dair tarafların şifahi olarak anlaştıklarını, bu anlaşmaya uyarınca yapılan keşifte 29.05.2020 tarihinde rapor tanzim edilmiş ve Rapora dayanak teşkil eden Teknik Servis Formlarının da tarafların karşılıklı imzalarıyla düzenlendiğini, 25.02.2020 de düzenlenen Teknik Sertvis Formunda tespit edilen arızalar ve yapılan bakım onarım işlemleri detaylarıyla yazılmış olup 11.03.2020 de ve 13.05.2020 de de yapılan çalışmalar Teknik Servis Formlarında da açıkça yazılmış ve sahada yapılan çalışmalar 29.05.2020 tarihinde bir RAPOR haline getirilmiş ve davalı şirkete çözüm önerileri ile birlikte verilmiş olduğu, çalışma için 02.06-2020 de KDV dahil 5.900,00 TL lik bir fatura düzenlendiği halde davalı tarafından ödenmediği için İstanbul 11. İcra 2020/12486 Esas numaralı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ancak borçlunun süresinde itiraz ederek takibin durduğunu beyanla, borçlunun müvekkili şirkete olan borcu hem muhasebe kayıtlan, cari hesap özeti ticari deflerler, fatura, sahada yapılan çalışmalara ilişkin 3 adet Teknik Servis Formları ve 29.05.2020 de hazırlanan rapor ve ilgili vergi dairelerine beyan edilmiş olan BA / BS formları ile ispatlanacağını, tüm bu nedenlerle davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
İstanbul … İcra …Esas sayılı dosyası, e posta, ticari kayıt ve belgeler, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yangın hizmet sistemi bakımı hizmeti nedeni ile davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı varsa miktarı hususlarındadır.
İlgili İstanbul … İcra … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 08/07/2020 tarihinde teknik bakım destek servi hizmetinden kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı olarak 5.900,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 20/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 24/07/2020 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Takip konusu faturaya itiraz ederek faturaya konu hizmetin dosya alacaklısı şirket tarafından yerine getirilmediğini ve yerine getirilmeyen hizmet için haksız fatura kesildiğini, takip dayanağı belgede şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ve müvekkiline ait olmayan imzaya itiraz ettiklerini, müvekkilin alacaklı tarafa herhangi bir borçlarının olmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Somut olayda, davalı taraf, icra takibine itirazında faturaya konu hizmetin alacaklı şirket tarafından yerine getirilmediğini ve yerine getirilmeyen hizmet için haksız fatura kesildiğini, takip dayanağı belgede şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ait olmayan imzaya itiraz ettiklerini, müvekkilin alacaklı tarafa herhangi bir borçlarının olmadığını ileri sürdüğünden itiraz nedenlerini ispat ile yükümlüdür.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir Turgay Portakalcı’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri bir ticari münasebet (Açık Hesap İlişkisi) bulunmakta olup açık hesap ilişkisi önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaparlar.
Taraflar arası ticari ilişkide davacının davalıya iki adet fatura ile 7.865,74 TL tutarlı mal/hizmet satışı yaptığı, davalının ise 1.365,74 TL ödeme yapmış olduğu, bakiye 5.900,00 TL alacağın davacıya ait yevmiye defterinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf bu alacağı 31.12.2020 tarihinde tek düzen muhasebe sisteminde 128 şüpheli ticari alacaklar hesabına aktarmıştır. Tek düzen muhasebe sisteminde Şüpheli ticari hesaplara aktarılan fatura bedelleri, aktarıldıkları tarihte müşteri alacağı olarak ticari defterlerde kaydedilmekte ve böylece cari hesap anlamında davalı borcundan düşülmektedir. 128 Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabı Tanımı: Ödeme süresi geçmiş bu nedenle vadesi bir kaç defa uzatılmış veya protesto edilmiş, yazı ile birden fazla istenmiş ya da dava veya icra safhasına aktarılmış senetli ve senetsiz alacakların izlendiği hesaptır. 128 Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabının İşleyişi: Tahsili şüpheli hale gelmiş olan alacaklar bulundukları hesaplardan çıkartılarak bu hesaba borç kaydedilirler. Şüpheli alacağın tahsili veya tahsil edilemeyeceğinin kesinleşmesi durumunda bu hesaba alacak olarak kaydedilirler. İşletmelerin “120. Alıcılar”, “121. Alacak Senetleri”, “126. Verilen Depozito ve Teminatlar”, “127. Diğer Ticari Alacaklar” hesaplarından izlenmekte olup da şüpheli hale düşen alacakları bu hesaplara alacak kaydedilerek kapatılırlar ve 128. Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabına alınarak izlenirler. Bu hesapta davacının, davalıdan 5.900,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu bir adet fatura bulunmaktadır. Fatura elektronik ortamda davalıya kesilmiştir. Elektronik fatura, kağıda basılmayan ve sunucular tarafından alıcı ve satıcıya iletilen fatura türüdür. E-Fatura İşlemlerinde gönderilmiş fatura üzerinde düzeltme işlemi yapılamayacağından alıcı mevzuat hükümlerine uygunsa iade faturası kesebilir ya da alıcı harici yollarla faturaya itiraz edebilir. E-fatura da aynen kağıt fatura gibi Vergi Usul Kanununun tanzim, teslim, bildirme, itiraz sürelerine sahiptir. Bunun anlamı kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. Elektronik olarak düzenlenen faturalara Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen harici yöntemlerle ( noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile ) itiraz edilebilmesi mümkündür. Davalı şirketin faturayı kabul etmeyip itiraz ettiğine dair delil bulunmadığından davalı tarafın davacı tarafından kendisine gönderilen faturayı kabul ettiği ve Türk Ticaret Kanununun 21.maddesinde belirtilen sekiz günlük süre içerisinde itiraz etmediği kabul edilmiştir. Kaldı ki davalı taraf ödeme emrine itiraz ederken faturayı tebliğ almadığı yönünde herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Bu sebeple faturanın davalıya tebliğ edilmiş olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı taraf … projesi olarak adlandırdığı…Yapı Sorunları konulu ve verilen hizmetin … ile yapılmış anlaşmaya göre 3 günlük servis müdahalesi sonuçları raporu hazırlamıştır. Rapor servis formu 1- 2 ve 3 olarak hazırlanmıştır. Servis Formu 1- servis detayları ve yapılan işler imzasızdır. Servis formu 3- 25.02.2020 tarihinde hazırlanmıştır. Servis detayları ve yapılan işler okunamamaktadır. Davacı tarafından yapılan işler, … tarafından imzalanmıştır/tasdik edilmiştir. Servis formu 2- 13.05.2020 tarihinde hazırlanmıştır. Servis detayları okunamamaktadır. Davacı tarafından yapılan işler, … tarafından imzalanmıştır/tasdik edilmiştir. Davalı tarafça takip dayanağı belgede şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ait olmayan imzaya itiraz edilmiş ise de bu iddiayı kanıtlamaya yönelik herhangi bir delil sunulmamıştır.
Davacı tarafı temsilen Elektrik Elektronik Müh. …tarafından 04.06.2020 tarihinde [email protected] adresinden [email protected] (…) adresine … Rapor ekli Pdf olarak gönderdiğine dair “…Salih bey merhaba …fabrikasında yapmış olduğumuz çalışma detayları, servis formları ile birlikte ektedir. Rapora istinaden ödeme yapacağınızı ilettiniz. Biz yine üzerimize düşeni yaptık sözünüzde durarak ödeme yapmanız halinde fabrikadaki sistemin sağlıklı çalışması adına bize düşeni yine profesyonelce yapmaya hazırız…” içerikli elektronik posta da tebliğ edilmiştir.
Bu çerçevede, davalı tarafın faturanın tebliğine itiraz etmediği, davalı tarafça takibe itiraz dilekçesinde faturaya konu hizmetin davacı tarafından yerine getirilmediği ve yerine getirilmeyen hizmet için haksız fatura kesildiği beyan edilmiş olsa da bu konuda herhangi bir belge sunulmadığı, davacı şirketin ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğini haiz olduğu, takip tarihi itibariyle davacının ticari defterlerinde kayıtlı davalıdan 5.900,00 TL alacağının işli olduğu, davacının 5.900,00 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %13,75 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz işletilmesi gerekeceği anlaşılmış, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 403,02 TL ilam harcından peşin yatırılan 100,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 302,26 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 100,76 TL peşin harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 68,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.023,16 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır