Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/699 E. 2022/65 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/699 Esas
KARAR NO : 2022/65 Karar

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/01/2022

İstanbul 13. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 24.09.2019 tarihli ve 2018/286 Esas, 2019/478 Karar sayılı Görevsizlik Kararı’nın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 30.09.2020 tarihli ve 2020/1661 E., 2020/1251 K sayılı İstinaf Talebinin Esastan Reddine dair kararı sonrasında Mahkememizin 2020/699 E sayılı dosyasında kayden Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkilinin … A.Ş.’nin … Şubesi’nden hizmet almakta olduğunu, elindeki bir miktar paranın yaklaşan ekonomik kriz karşısında değerini ve alım gücünü koruması isteği ile şube yetkililerinin tavsiyesi üzerine banka iştiraki olan… A.Ş.’ne ait altın fonu aldığını, müvekkilinin kız kardeşi … ve …’ün eşi …’ün de aynı şube yetkilisinin tavsiyesi üzerine aynı fondan alım yaptıklarını ve onlar için de aynı mahiyette ayrı ayrı davalar açıldığını, …’nin …’ün mail adresine diğer bankaların %80 oranında altına endeksli olduğu halde … Bank nezdinde %96 oranında altına endeksli olduğunu belirtmesi üzerine müvekkilinin de fona katılmak istediğini, …’ün sitesinde Altın Fonu başlıklı açıklamadaki grafikte %98,45 oranında altına endeksli olduğunun görüldüğünü, …’nda davalının taahhüt ettiği gibi bir oranda artış yansıtılmadığını, müvekkilin, eşinin ve kız kardeşinin yazılı talimatları olmaması ve yazılı olarak bilgilendirilmemelerine rağmen ayrı ayrı fondan çıkartıldıklarını, fonlarının nakde çevrilerek hesaplarına yatırıldığını, fondan çıkartıldıkları ertesi gün ise, …’nda müvekkiline hiç yansıtılmayan %23 gibi yüksek bir oranda artış olduğunun tespit edildiğini, davalının taahhütlerine uymaması ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri sebebiyle müvekkilinin uğradıkları zararın tazmini için davanın açılması zarureti doğduğunun bildirildiğini, bu nedenle müvekkilinin düşük bir kurdan çıkartılması ve sonraki fon artışlarından yararlanmaması yönündeki zararın hesaplanarak olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan belirsiz alacak olarak 500,00 TL’nin tahsilini, … Altın Fonu’nun %96 oranında altına endeksli olup olmadığının tespiti ile %96 oranının altında kalan fon değerleri için müvekkilinin zararının ayrıca hesaplanarak sözleşme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte belirsiz alacak olarak 500,00 TL’nin davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı müvekkilinin müşterisi dahi olmadığını, davacının Mahkemeye müvekkil şirket ile kendisi arasında imzalanmış bir sözleşme ibraz etmediğini, davacının dava dilekçesinde bahsetmiş olduğu …’nin müvekkil şirketin çalışanı olmadığını, müvekkil şirketle aralarında herhangi bir sözleşme bulunmaması sebebiyle, müvekkil şirketin davacıdan talimat alma gibi bir zorunluluğu ve buna ilişkin bir yetkisinin de olmadığını, … Portföy Altın Fonunun kurucusu ve yöneticisi olan … A.Ş.’nin fon müşterileri hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadığını, sadece fon dağıtım kuruluşları tarafından kendisine iletilen fon katılma payı alım satımı ile ilgili taleplerin toplam miktarı konusunda bilgi sahibi olduğunu, müvekkil şirket ile dava dışı … A.Ş.’nin tamamen farklı tüzel kişiliklere haiz iki farklı şirket olduğunu, müvekkil şirket ile davacı arasında herhangi bir sözleşmenin akdedilmediğini, müvekkil şirketin tüm işlem ve eylemlerinin yasa ve ilgili mevzuata uygun olduğunu, herhangi bir usulsüzlük veya yasaya aykırılık söz konusu olmadığını, usul ve yasaya aykırı davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
… 13. Tüketici Mahkemesince verilen 24.09.2019 tarihli ve … Esas, … karar Sayılı karar ile; “Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE, Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta kesin süre içerisinde ilgisilince başvurulması halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,” dair karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekilince istinaf edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 30.09.2020 tarihli ve 2020/1661 E., 2020/1251 K sayılı karar ile İstinaf Talebinin Esastan Reddine dair karar verilmiştir.
Deliller; E-Mail çıktıları, davalı tarafın resmi sitesi çıktısı, … altın fonu değer analizi, Yatırımcı Bilgi Formu, Kıymetli Madenler Şemsiye Fonu İçtüzüğü, Altın Fonu İzahnamesi, … Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevabı, Dava dışı …’ye ait sigortalı işe giriş bildirgesi, Dava dışı …’ye ait SGK kayıtları, … A.Ş’ce Mahkememize verilen müzekkere cevabı, Bilirkişi Heyet Raporu.
Mahkememizce taraflar arasında uyuşmazlıkla ilgili olarak bu konuda uzman olduğu anlaşılan SPK Uzmanı …, Sudi Aydemir ve Mali Müşavir …’ya tevdi ile Bilirkişi Heyet Raporu aldırılmıştır. SPK Uzmanı Bilirkişi …, Bilirkişi … ve Mali Müşavir Bilirkişi …’nun hazırlamış olduğu 31.10.2021 rapor tarihli Bilirkişi Heyet Raporuna göre özetle; “…Davacı … ile Davalı … arasındaki uyuşmazlık konusu olayda;
– Davacı Müşteri …; Altın Fonu satışı hakkında yeterince bilgilendirilmediğini, yazılı talimatı olmaksızın, rızası hilafına fondan çıkarıldığını ve Portföy yöneticisinin özen ve sadakat yükümlülüklerini ihlal ettiğini ve bu sebeple davalının sözleşmeyi gereği gibi ifa etmediğinin tespitini, fondan düşük bir kurdan çıkarılması ve sonraki fon artışlarından yararlanamaması yönündeki zararının hesaplanarak olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan belirsiz alacak olarak tahsil edilmesine,
– …’nun %96 oranında altına endeksli olup olmadığının tespiti ile, %96 oranının altında kalan fon değerleri için müvekkilin zararının ayrıca hesaplanıp sözleşme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte belirsiz alacak olarak tahsil edilmesine,
– Davalı …; Davacı … arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı ve dolayısıyla müşteri- danışman ilişkisinin olmadığı, davanın öncelikle esasa girilmeden husumet nedeniyle reddedilmesine, karar verilmesi talep edilmektedir.
– Davacının Altın Fonu satışı hakkında yeterince bilgilendirilmediğini, yazılı talimatı olmaksızın, rızası hilafına fondan çıkarıldığını ve Portföy yöneticisinin özen ve sadakat yükümlülüklerini ihlal ettiğini ve bu sebeple davalının sözleşmeyi gereği gibi ifa etmediğinin tespitini, fondan düşük bir kurdan çıkarılması ve sonraki fon artışlarından yararlanamaması yönündeki zararının hesaplanarak olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan belirsiz alacak olarak tahsil edilmesi talebine – ilişkin somut bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı,
– Portföy Yöneticisinin; Özen ve sadakat yükümlülüklerini ihlal ettiğinin tespit edilebilmesi için öncelikle … ile davacı … arasında sözleşmesel bir sorumluluğun esas olmasının gerekmesine rağmen taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşmenin dosyada bulunmadığı,
– Fon satım işleminin gerçekleşmesinden sonra fon fiyatının olumlu / olumsuz değişmesinin, mali sonucu etkilemeyeceği, hem … Portföy hem de davacı müşteri açısından bir hak doğurmayacağı, Fiyatın düşmesi dolayıyla işlem fiyatı ile düşen fiyat arasındaki farkın … Portföy tarafından talep edilemeyeceği gibi fiyatın yükselmesi durumunda işlem fiyatı ile yükselen fiyat arsındaki farkın müşteri tarafından talep edilemeyeceği,
– Davacının 17.01.2017 tarihinde 1.696.670,89 TL karşılığında 117.036.000 adet altın fonu aldığı, 10.07.2018 tarihinde 1.884.981,82 TL karşılığında söz konusu altın fonlarının satıldığı ve banka nezdinde hesabına yatırıldığı, sadece bu işlemden dolayı 188.310,92 TL kar elde ettiği,
– Davanın, itiraz konusu olan 10.07.2018 tarihli fon satım işleminden yaklaşık 6,5 ay sonra açıldığı, söz konusu süreç içerisinde hesabında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin cari hesap hareketlerini içeren bir belgenin dosya içerisinde bulunmadığı,
– Fon izahnamesinde altın ve altına dayalı sermaye piyasası araçlarının asgari %80, azami %100 oranında sınırlar içerisinde olabileceğinin belirtildiği, Davacının altın fonunun tüm bankalarda %80 oranında altına endeksli olduğu halde … Bank nezdinde %96 oranında altına endeksli olduğu, hatta web sitesinde grafikte %98,45 oranında altına endeksli olduğunun belirtilmesinin bir taahhüt olarak değerlendirilmemesi, söz konusu iddia edilen oranların izahnamede belirtilen sınırlar içinde olduğu ve piyasa koşulları çerçevesinde her zaman değişebileceği,
– Davacı … ile Davalı … Portföy arasında husumet yönünden herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı ve dolayısıyla müşteri-danışman ilişkisinin olmadığı, Davacının hesabının … Bank nezdinde olduğu fakat davanın sözleşmesel sorumluluğun bulunmadığı … Portföy aleyhine açıldığı dosyaya sunulan belgeler üzerinde görülmektedir…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Heyet Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Bilirkişi Heyet Raporuna ve davanın esasına dair beyan dilekçesi sunulmuştur.
Bilirkişi Heyet Raporu hüküm kurmaya uygun bulunmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; Davanın bankacılık işlemleri nedeniyle tazminat davası olduğu hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir.
Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir.
Davacının Altın Fonu satışı hakkında yeterince bilgilendirilmediği, yazılı talimatı olmaksızın, rızası hilafına fondan çıkarıldığı ve Portföy yöneticisinin özen ve sadakat yükümlülüklerini ihlal ettiği ve bu sebeple davalının sözleşmeyi gereği gibi ifa etmediğinin tespiti, fondan düşük bir kurdan çıkarılması ve sonraki fon artışlarından yararlanamaması yönündeki zararının hesaplanarak olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan belirsiz alacak olarak tahsil edilmesi talebine ilişkin somut bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, Portföy Yöneticisinin; Özen ve sadakat yükümlülüklerini ihlal ettiğinin tespit edilebilmesi için öncelikle … Portföy ile davacı … arasında sözleşmesel bir sorumluluğun esas olmasının gerekmesine rağmen taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşmenin dosyada bulunmadığı ve dolayısıyla müşteri -danışman ilişkisinin olmadığı, toplanan tüm deliller ve dosya münderecatına göre davalıya izafe edilebilecek bir kusurun bulunmadığı gerekçesiyle davacının davasının husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacının davasının HUSUMET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-)Harçlar Kanununca alınması gerekli 80,70-TL harcın peşin olarak yatırılmadığından 80,70-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince nispi 1.000,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davalı tarafından 150,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 31/01/2022

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı