Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/678 E. 2022/811 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/678 Esas
KARAR NO : 2022/811

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine …. 2. İcra Müdürlüğü … E. ve … 10. İcra Müdürlüğü… E. sayılı dosyası marifetiyle kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığını, icra takibine konu kambiyo senedi incelendiğinde, alacaklısının …, borçlusunun …ŞİRKETİ, alacak miktarının 600.000,00 TL (altıyüzbintürklirası), tanzim tarihinin 05/12/2015 ve ödeme tarihinin 05/01/2016 olduğu görüldüğünü, …, diğer müvekkil şirketin %100 hissesine sahip bir iş adamı olduğunu, müvekkil şirketin hissesinin … tarafından Mayıs 2017 tarihinde, o dönem şirket hissedarlarından olan …, …, … ve …’ten satın aldığını, kambiyo senedi incelendiğinde, “MALEN” olduğu görüldüğünü, maaşlı çalışan işçinin işvereni olan şirkete 600.000 TL bedelinde bir mal satması hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi ayrıca böyle bir alışverişinde olmadığını, kambiyo senedindeki şirket yetkili imzasına bakıldığında şirketin altındaki yetkili imzayı attığı görülen …’in tanzim tarihinden çok önce şirket imza yetkisinin sona erdiği imza sirkülerinden anlaşıldığını, dolayısıyla işçi olarak çalışan …’in çalıştığı şirkete 600.000,00 TL’lik bir mal satmadığı ve böyle bir alacağı bulunmadığı; üstelik yetkisiz imza ile şirketi borçlandırmak istediği, hukuka aykırı icra takibi gerçekleştirdiği ve resmi evrakta sahtecilik ile dolandırıcılık suçu işlediği açık olup hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma numaralı dosyası marifetiyle şikayette bulunulmuş olup, halen derdest olduğunu, … eski şirket hissedarlarına bu durumu sorduğunu ancak böyle bir senedin varlığından haberdar olmadıklarını ve şirketin davalı …’e bir borcu olmadığını belirttiğini, mahkeme tarafından tedbir kararı verilmemesi halinde borçlu olmamasına rağmen müvekkil şirketin milyonlarca lira değerindeki gayrimenkulünün satılması ile karşı karşıya kalınacak olup, telafisi imkansız zararların katlanacağı tartışmasız olduğunu ileri sürerek müvekkil şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı aleyhine … 10. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatmadığını, belirtilen dosyanın talimat dosyası olduğunu, bu dosyanın başka bir alacak kaynaklı icra takibi olduğunu, kambiyo senetlerine yönelik bir icra takibi olmadığını, icra takibine konu kambiyo senedi incelendiğinde alacaklısının … borçlusunun …Ltd. Şti. Alacak miktarının 600.000,00 TL tanzim tarihinin 05/12/2015 ve ideme tarihinin 05/01/2016 olduğunun görüldüğünü, bu tarihlerde şirket yetkilisinin …olduğunu, kambiyo senedindeki şirket yetkili imzasına bakıldığında şirketin altındaki yetkili imzayı attığı görülen …’in tanzim tarihinden çok önce şirket imza yetkisinin sone erdiği imza sirkülerinden anlaşıldığını, dava dilekçesindeki bu iddianın hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, dolayısıyla işçi olarak çalışan müvekkilinin çalıştığı şirkete 600.000,00 T^’lik bir mal satmadığı ve böyle bir alacağı bulunmadığının kıymetli evrağın mücerretlik ilkesine aykırı olduğunu, şirket yetkilisi …’in sürekli olarak çevresine ve çalışanlarına borçlandığını, çok ciddi borçlarının bulunduğunu, davacı şirket hakkında da bir çok dava açıldığını, icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takiplerinin toplamının en az 5.000.000 TL’yi bulduğunu, şuana kadar davacı şirketin kötü niyetli olarak hiçbir ödeme yapmadığını, davacının tedbir talebi ile alacakları mağdur etmek istediğini beyan ederek davanın reddini, kötü niyetli olarak açılan dava nedeni ile %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 2. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı …Soruşturma numaralı dosyası, bilirkişi incelemesi, taraf açıklamaları ve delilleri ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi kök raporunda; Davalı …’in 01.07.2005 tarihinden, 20.06.2017 tarihine kadar davacı şirketin sigortalı çalışan personcli olduğu, Davaya konu senet üzerinde imzası bulunan …’in dava dosyasına sunulu olan 21 Mart 2016 tarih 9036 sayılı Türkiye Ticaret Gazetesine göre 15.03.2016 tarihli Genel Kurul toplantısına davet kararında şirketin kanuni temsilcisi olarak imzasının bulunduğu, Davalı …’in 01.07.2005 tarihi ile 20.06.2017 tarihleri arasında Personel olarak çalıştığı şirketten 600.000,00 TL gibi yüksek bir meblağ alacağının bulunmasının hayatın olağan akışına uymadığı,
Bilirkişi ek raporunda;
Davacı vekilinin Sayın Mahkemeye sunduğu bila tarihli dilekçesi ekinde müvekkilinin Bağlı bulunduğu … Vergi Dairesine Müdürlüğüne vermiş olduğu 2015 yılına ait Kurumlar vergisi beyannamesi ve eki Bilanço tarafımdan incelenmiş olup ilgili yılın bilançosunda pasif hesapların takip edildiği Ticari borçlar kısmında yer alan Borç senetleri hesabının kalanının 140.000,00 TL olduğu, davacı şirketin 2015 yılı bilançosuna göre borç senetlerinin kalanından anlaşılacağı üzere dava
konusu senedin davacı şirket hesaplarında kayıtlı olmadığı,Şirket ortağı … ; … 25. Noterliğinden …tarih ve … sayı ile onaylı ortaklar kurulu kararı 17.10.2012 tarihinde tescil edilerek diğer şirket ortağı olan … ile birlikte 3 yıl süre ile münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, ( Bkz. 23 Ekim 2012 tarih 8180 sayı 670 sayfa Türkiye Ticaret sicil Gazetesi), Senet üzerinde imzası bulunan …’in imza yetkisinin 17.10.2012 tarihinde başlayıp 17.10.2015 tarihinde sona erdiği, dava konusu 600.000,00 TL bedelli senedin düzenleme tarihi olan 05.12.2015 tarihinde …’in şirket adına imza yetkisinin olmadığı, Sayın Mahkemenizin 09.06.2022 tarihli ara kararı gereği davacı şirket defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, davacı vekili müvekkilinin ticari defterlerinin kayıp olduğu bu nedenle defterleri sunamayacaklarını 2015 yılına ait ticari defterlerinin noter tasdik sayfalarının mevcut olduğunu, noter tasdik sayfalarını
sunabileceklerini beyan etmiş ve tarafıma ilgili yılın ticari defterlerine ait … 25. Noterliği tarafından onaylı noter tasdik sayfalarını sunduğu, “Tepitlerine yer verilmiştir.
GEREKÇE:
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava konusu 05/12/2015 düzenleme tarihli 05/01/2016 ödeme tarihli 600.000,00 TL bedelli bonoda davacı keşideci, davalı lehtar olup, ihdas nedeni olarak “malen” kaydı bulunmaktadır. Davacı davalı ile arasında ticari ilişki bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili 7 numaralı celsede “Davalı vekili söz alarak, bu senet o zamanki mali durum kaynaklı olarak şirketin o dönem ki mali durumundan kurtulması için para olarak verilmiştir. Ondan sonra … müvekkilime ortaklık teklifinde bulunmuş ve daha sonra … ortadan kaybolmuştur, müvekkilin gayri resmi olarak şirkete ortak olup olmadığı hususunda tarafımıza net bir bilgi vermemiştir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Senedin ihdas nedeninde “malen” kaydı bulunmakla, davalı taraf senedin karşılığının “para olarak” verildiğini açıklamıştır. Bu açıklama ile davalı tarafça senedin ihdas nedeni “nakden” olarak talil edilmiştir. Bu durumda ispat yükünü senet üzerindeki ihdas nedenini talil eden davalı tarafa geçmiştir.
Davalı taraf iddiasını ispatlar kesin yazılı bir delil sunamadığından ve cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığından yemin delili hatırlatılmıştır. Davalı vekili yemin deliline dayandıklarını davacı da yemini eda edeceğini açıklamıştır.
Davalı vekili yemin konusunun … e sorulmasını talep etmiş ise de, HMK’nın 232/2. maddesi uyarınca tüzel kişiye teklif edilen yemin, tüzel kişinin yetkili organı tarafından eda edilir. Bu temsilci yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki değil, yemin teklif edildiği zamanki temsilcisidir. (Aynı şekilde Yargıtay 23. HD 2014/3002 E, 2014/8085 K) Bu nedenle yemin konusu vakıalar yemin teklif tarihindeki şirket yetkilisine sorulmuştur.
Davacı şirket yetkilisine “Davaya konu 05/12/2015 tanzim tarihli, 05/01/2016 vade tarihli 600.000,00 TL bedelli senet nedeni ile davalıya borcunuzun bulunup bulunmadığı, davalıdan senet karşılğı para alıp almadığınız hususlarında hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrünüz olmaksızın yemin için tayin olunan 08/12/2022 günü saat 14:30 da mahkemeye bizzat gelmediğiniz veya gelip de yemini iade etmediği, yahut yemini eda etmekten kaçındığınız taktirde yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağınız ihtar olunur.” ihtarı içerir davetiye gönderilmiştir.
Davacı şirket temsilcisi … na yeminin anlam ve önemi hatırlatılarak alınan yeminli beyanında “davalı şirketin çalışanıydım, davalıdan herhangi bir borç almadık, borç almadığımızdan borç karşılığı herhangi bir senet de düzenlemedik,” şeklinde beyanda bulunmuş, beyanında ısrar edip etmediği sorulduğunda beyanında ısrar ettiğini belirtmiştir.
Bu kapsamda, ispat yükünü üzerine alan davalının iddiasını ispatlar kesin delil sunamaması, davacının yemini eda etmesi ile davalı tarafın iddiasının kanıtlamaması karşısında davanın kabulü ile davacının … 2. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına konu 05/12/2015 düzenleme tarihli 05/01/2016 ödeme tarihli 600.000,00 TL bedelli senetten dolayı davalıya borcu bulunmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacının … 2. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına konu 05/12/2015 düzenleme tarihli 05/01/2016 ödeme tarihli 600.000,00 TL bedelli senetten dolayı davalıya borcu bulunmadığınıntespitine,
2-Alınması gereken 40.986,00 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 10.246,78 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 30.739,22 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 84.000,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan toplam 11.475,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022

Başkan
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Katip
(e-imza)