Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/659 E. 2020/574 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/659 Esas
KARAR NO : 2020/574 Karar

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizin 2020/299 esas sayılı dosyasının 09/11/2020 tarihli celsesinin ara kararı gereği davalılardan … yönünden dosyanın tefrik edilmesi sonucu tefrik edilen dosya Mahkememizin 2020/659 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; … 10. İcra Müd.’nün … E. sayılı dosyasından müvekkili …’nin evine 2018 yılında hacze gelindiğini, haciz ve muhafaza tahdidi altında kalan müvekkilinin, mallarının muhafaza altına alınması halinde büyük zarar göreceği için sebepsiz zenginleşme ve maddi ve manevi tazminat hakkı saklı kalmak kaydı ile ödeme yapmak zorunda kaldığını, icra ve haciz işleminin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin 2006 yılı Şubat ayında …isimli şirketini kurduğunu, şirketin kuruluşundan 2015 yılına kadar işlerini büyüterek devam ettiğini, 2015 yılı itibariyle müşterilerinden tahsilat yapamaz hale geldiğini, 2018 yılı Ramazan ayının ilk günü ise müvekkilinin ailesi ile yaşadığı evine … 10. İcra … E. Sayılı dosyadan hacze gelindiğini, haciz esnasında … isimli kişiye olan borç nedeniyle hacze gelindiği bilgisi verildiğini, ancak ne müvekkili ne de dayısının oğlu … ismi verilen şahsı tanımadığını, Anadolu Bankasının mevcut olan ipotek alacağını 2-3 katı fazla olacak şekilde … isimli şahsa temlik ettiğini, müvekkilinin bu bilgileri edindikten sonra …’a ulaşmaya çalışmış olduğunu, verilen bütün adreslerin yanlış olduğu için ulaşamadığını, müvekkilinin evini icra dosyasından satılmasındansa daha düşük bir bedel karşılığı değerinin çok altında satmak zorunda kaldığını, satışı gerçekleştirip icra dosyasındaki mevcut borcu ödediğini, ancak müvekkilinin ödemiş olduğu borçun bankadan almış olduğu kredi borcunun neredeyse 2 katı olduğunu, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin tüm hak ve talepleri saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin borçlu olduğu tutardan fazla ödemeyi, cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı tutarın şimdilik 10.000,00-TL kısmının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle, müvekkilinin alacağının zaman içerisinde paranın değer kaybetmesi nedeniyle faizle karşılanmayan zararından da bilirkişi marifeti ile tespit edilecek munzam zarar alacağından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL’nin avans faizi ile birlikte ya da denkleştirici adalet ilkesi gereği yapılacak hesaplama ile ortaya çıkacak tutarın faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine, muhakeme masraflarıyla ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekiline 06.07.2020 tarihli celsenin 9 nolu bendinde davalı … ile Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağının dosyaya sunulması için 1 haftalık kesin süre verilmiştir. 24.07.2020 tarihli sunulan beyan dilekçesi ile davacı vekili, … aleyhine ticari bir uyuşmazlıklarının olmadığını bundan dolayı arabuluculuk kurumuna başvurulmadığını beyan etmiştir.
2020/299 E. Sayılı Mahkememiz dosyasının 09.11.2020 tarihli celsesinde davacı vekilince ikame edilen davada, davalılardan … yönünden dosyanın tefrik edilmesine karar verilerek dosya Mahkememizin 2020/659 E. Sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE;
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın Tazminat davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca USULDEN REDDİNE;
2-Alınması gereken 54.40-TL Karar ve İlam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı.17/11/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim
(e-imza)