Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/643 E. 2021/443 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/643 Esas
KARAR NO : 2021/443

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2016
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan toplam 209.450,86 TL alacağı bulunduğunu, davalı borçlunun itiraz etmeksizin kabul ettiği faturaların, internet yayın bedeli ve paket kullanım bedeli faturaları olduğunu, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı davalı borçlunun haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davanın öncelikle aktif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davaya dayanak gösterilen faturaların ve dava konusu alacağın davacı şirket tarafından dava dışı Habertürk ‘e temlik edildiğini, alacak hakkında tasarruf hakkının olmadığını, davalı şirketin, reklam – internet hizmetleri veren, davacı şirketin ise davalı şirketin müşterilerinin reklamlarını yayınlayan, davalı şirkete yayıncılık hizmeti veren bir şirket olduğunu, faturaların paket dahilinde davacı şirketin vereceği hizmetin tamamı için baştan kesildiğini, kullanım yapıldıkça faturalarda belirtilen paket tutarından düşüm yapıldığını, davalı şirketin kısmi olarak hizmet alıp bunun bedelini de ödediğini, davalı şirketin alamadığı hizmet için iade faturası kestiğini ancak davacı şirketin iade faturalarını kötü niyetli bir şekilde kabul etmediğini beyan ederek davanın usul ve esastan reddine ve %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, e-posta yazışmaları, ihtarname, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Mahkemenizin 06/07/2020 tarihli 2016/877 E 2020/250 K sayılı kararı ile HMK 150/6 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, davacı vekili kararı istinaf etmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1813 E 2020/1926 K sayılı kararı ile davacı tarafa usulüne uygun duruşma günü tebliğ edilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı olarak davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, husumet itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır. Davacının alacaklarının Habertürk’e temlik edildiği, bu devir işleminin davalı borçluya ihtarname yoluyla bildirildiği ancak davacı tarafından temlik eden ile temlik alan arasında daha sonradan bir alacağın devri daha yapıldığı ve temlik alan tarafından tahsil edilemeyen alacakların iş bu dava açılmadan önce temlik edene geri devredildiği, bütün bu işlemler için borçlunun rızasına gerek olmadığı dolayısıyla hem alacakların Habertürk’e temlikinin, hem de tahsil edilemeyen alacakların Habertürk tarafından tekrar davacıya temlikinin geçerli ve hukuka uygun olduğu anlaşılmakla husumet itirazı reddedilmiştir.
İlgili … 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/10/2015 tarihinde 209.456,86 TL alacağın asıl alacağa yıllık %10,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 21/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 23/10/2015 tarihli itiraz dilekçesinde alacaklı görünene borcunun bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça keşide edilen … 37. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde, davalı tarafça, alacağı temlik alan … A.Ş’ye hitaben davacı şirkete 76.065,01 TL borcu olduğu kabul edilmiştir.
Ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mali müşavir … tarafından düzenlenen 16.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Davacı şirketin ticari defterlerinde davaya konu icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 209.450,86 TL alacak bakiyesi bulunduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde, davaya konu icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkete 76.065,01 TL borç bakiyesi bulunduğu, taraflar arasındaki hesaplarda 133.385,85 TL hesap farkı bulunduğunu, bu hesap farkının, davalı şirketin davacı şirkete düzenlediği 29.06.2015 tarihli … seri sıra no.lu, “Reklam Yayin Bedeli İade” açıklamalı, 133.385,85 TL tutarlı faturanın, davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı iken davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacı vekilinin düzenlediği … tarihli … 28. Noterliği … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davalı şirketin davacı şirkete düzenlediği 29.06.2015 tarihli … seri sıra no.lu, “Reklam Yayin Bedeli İade” açıklamalı, 133.385,85 TL tutarlı faturanın iade olunduğu, davaya konu davacı şirket hizmetinin reklam sektöründe kullanılan paket satış şeklinde anlaşma ile ilgili olduğu, davacı şirket tarafından verilecek hizmet için davacı şirket tarafından davalıya 31.12.2013 tarihinde “Internet Yayin Bedeli” açıklamalı, 236.000,00 TL tutarlı peşin satış şeklinde fatura düzenlendiği, davalı vekilinin davacı şirketten peşin alınan pakete ilişkin hizmetin tam olarak alınmadığına ilişkin cevap dilekçesi ekinde sunmuş bulunduğu delillerin bulunduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesi ekindeki sunduğu delillerinin geçerli bulunması halinde davaya konu icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkete 76.065,01 TL borç bakiyesi bulunduğu, davalı vekilinin delillerine itibar edilmemesi halinde ise davaya konu icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 209.450,86 TL alacak bakiyesi bulunduğu beyan edilmiştir.
Dosyamız, mali müşavir … ile birlikte sözleşmeler konusunda uzman …, bilgisayar mühendisi … ve reklam sektör bilirkişisi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından sunulan rapor ve ek raporda özetle; Taraflar arasındaki e-posta yazışmaları ve ordinolar kapsamında dava konusu borcun varlığı ve miktarı bakımından yapılan değerlendirmede, a. 76.065,01 TL bakımından, uyuşmazlık miktarı 209.450,86 TL olmakla birlikte bu miktarın 76.065,01 TL’lik kısmı bakımından davalı vekilinin açık ikrarı bulunduğundan uyuşmazlık konusu bedelin 76.065,01 TL’lik kısminin çekişmeli olmaktan çıktığı, 16.01.2018 tarihli bilirkişi kök raporunda da davalının ticari defter incelemesi sonucunda defterlerde de bu miktarda alacak olduğunun tespit edildiği, b. 133.385,85 TL bakımından ise, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, taraflar arasındaki yazışmalardan ve davalı savunmalarından davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin bir abonelik sözleşmesinde benzer nitelikte olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki yazışmalar incelendiğinde, davalının, kullandığı hizmet karşılığında davacıya ödeme yapmaktansa sabit bir paket aldığı ve kullanımlarının bu paket limitinden düştüğü, taraflar anlaşılan yayınların ne kadarının yapılıp yapılmadığına dair belge veya bilgi sunmamış olup dijital reklam yayınları izlenmeyen ve saklanmayan yayınlar olduğu için geriye dönük tespit yapma imkânı bulunmadığı beyan edilmiştir.
Bilirkişi Raporları, birbirlerini tamamlayıcı, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı taraf davaya cevabında, davalı şirketin, reklam – internet hizmetleri veren, davacı şirketin ise davalı şirketin müşterilerinin reklamlarını yayınlayan, davalı şirkete yayıncılık hizmeti veren bir şirket olduğunu, faturaların paket dahilinde davacı şirketin vereceği hizmetin tamamı için baştan kesildiğini, kullanım yapıldıkça faturalarda belirtilen paket tutarından düşüm yapıldığını, davalı şirketin kısmi olarak hizmet alıp bunun bedelini de ödediğini ileri sürmüş olup bu iddiaları ispat yükü davalı borçluya aittir. İcra takibine ve davaya konu edilen uyuşmazlık miktarı 209.450,86 TL’dir. Bunun 76.065,01 TL’lik kısmı bakımından davalı tarafın kabulü söz konusudur. 133.385,85 TL bakımından ise taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin abonelik sözleşmesine benzer nitelikte olduğu dikkate alınarak bu ticari ilişki çerçevesinde davalının, kullandığı hizmet karşılığında sabit bir paket aldığı ve kullanımlarının bu paket limitinden düştüğü tespit edilmiş olduğundan davalı iddiaları kanıtlanmıştır, bu noktada ispat yükü yer değiştirerek davacının peşin aldığı pakete ilişkin hizmeti tam olarak aldığını kanıtlaması gerekmektedir. Davacı tarafın bu doğrultuda delil sunamamış olması karşısında davalının davacı şirketten peşin aldığı pakete ilişkin hizmeti tam olarak almadığı kabul edilmiş, 133.385,85 TL bakımından davanın reddi, 76.065,01 TL bakımından davanın kabulü gerektiği anlaşılmış, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı tarafından … 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 76.065,01 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı tarafından … 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 76.065,01 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 5.196,00 TL ilam harcından peşin yatırılan 2.529,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.666,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 2.529,65 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 10.688,45 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 16.621,66 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 1.850,00 TL bilirkişi ücreti, 296,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.175,70 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 790,13 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderlerinden 31,84 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır